Samsung telefonlarının herhangi bir parmak iziyle açılabildiğini doğruladı

Britanyalı bir kullanıcının tespit ettiği sorun için yazılım güncellenmesi çıkarılacak (AFP)
Britanyalı bir kullanıcının tespit ettiği sorun için yazılım güncellenmesi çıkarılacak (AFP)
TT

Samsung telefonlarının herhangi bir parmak iziyle açılabildiğini doğruladı

Britanyalı bir kullanıcının tespit ettiği sorun için yazılım güncellenmesi çıkarılacak (AFP)
Britanyalı bir kullanıcının tespit ettiği sorun için yazılım güncellenmesi çıkarılacak (AFP)

Samsung, Galaxy S10'un kilidinin herhangi birinin parmak iziyle açılabildiğini doğruladı.
Diğer yeni telefonlarda olduğu gibi, bu Samsung telefonda da tüm hassas bilgiler yalnızca telefon sahibinin parmak iziyle açılabilmesini amaçlayan bir parmak izi sensörüyle korunuyor.
Ne var ki teknik bir sorun, Samsung onaylı olmayan bir ekran koruyucusu kullanılan telefonlara herkesin giriş yapabileceği anlamına geliyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, teknoloji devi, sorunu çözmek için bir yazılım güncellemesi çıkaracağını duyurdu.
Güvenlik açığı ilk defa, cihazına internetten aldığı resmi olmayan bir ekran koruyucu taktığında eşinin de telefonunu açabildiğini gören Britanyalı bir kadın tarafından tespit edildi.
Samsung konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
Bu konuyu araştırıyoruz ve yakında bir yazılım güncellemesi yayımlayacağız. Soruları olan ya da son güncellemeyi indirme konusunda desteğe ihtiyaç duyan tüm kullanıcılarımıza bizimle doğrudan temasa geçmelerini öneriyoruz.
Ayrıca şirket, müşterilerine cihazları için yalnızca Samsung onaylı aksesuarları kullanmalarını öneriyor.
Galaxy S10'da telefon ekranına gömülü bir parmak izi tarayıcı mevcut. Ultrasonik sensör, kullanıcıyı tanımak için bir parmak izinin 3D girintilerini tespit eden ultrasonik sinyaller gönderiyor.
İlk olarak The Sun tarafından haberleştirilen olayda, Lisa Neilson internetten 2,70 sterline (yaklaşık 20 TL) satın aldığı ekran koruyucusunu kullanırken daha önce cihaza kayıtlı olmayan bir parmak iziyle telefon kilidini açabildiğini aktardı.
Habere göre kocası da kendi parmak izleriyle telefonun kilidini açabildi ve aynı durum, ekran koruyucu başka bir akrabanın Samsung cihazına takıldığında da gözlendi.
Neilson konuyu "gerçekten endişe verici" diye nitelendirdi.
Parmak izi ve yüz tanıma sistemleri gibi biyometrik tarayıcılar, şifreler ve sayısal kodlara nazaran kopyalaması ya da bulması daha zor olup genel olarak da daha güvenli görüldüğü için akıllı telefonlarda giderek daha yaygın hale geliyor.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news