SDG’den ABD’ye Türkiye’ye ateşkese uyması için baskı uygulama çağrısıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/1952591/sdg%E2%80%99den-abd%E2%80%99ye-t%C3%BCrkiye%E2%80%99ye-ate%C5%9Fkese-uymas%C4%B1-i%C3%A7in-bask%C4%B1-uygulama-%C3%A7a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1
SDG’den ABD’ye Türkiye’ye ateşkese uyması için baskı uygulama çağrısı
Türk bombardımanı sonucunda Suriye’deki Rasulayn kentinden yükselen dumanlar (AFP)
Beyrut/ Şarku'l Avsat
TT
TT
SDG’den ABD’ye Türkiye’ye ateşkese uyması için baskı uygulama çağrısı
Türk bombardımanı sonucunda Suriye’deki Rasulayn kentinden yükselen dumanlar (AFP)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanlığı, bugün ABD’ye, Türkiye’ye geçtiğimiz Perşembe günü yapılan ateşkese uyması için baskı yapma çağrısında bulundu.
DPA’nın haberine göre SDG Genel Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Türk tarafıyla anlaşma imzalayan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’yu, Ankara’yı ateşkesi uygulama ve Washington ile yapılan anlaşmalar uyarınca bölgedeki sivillerin tahliye edilmesi için bir koridor oluşturmaya zorlamaya çağırıyoruz. ABD tarafı ile sürekli iletişim içinde olunmasına ve bu sorunu çözmek için kendilerine verilen sözlere rağmen şu ana kadar somut bir ilerleme kaydedilmedi” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, SDG’nin 17 Ekim’de ABD’nin aracılık ettiği Türkiye ile ateşkes anlaşmasını kabul ettiği ve bağlı olduğu doğrulandı. SDG, Türk tarafının ateşkes yürürlüğe gireli 30 saatten fazla olmasına rağmen ihlal ve saldırılarına devam ettiğini açıklarken, Rasulayn kentindeki yaralılar ve sivillerin bölgeden tahliye edilmesi için güvenli bir koridor açmadığını iddia etti.
SDG’ye yakın bir kaynak, bugün yaptığı açıklamada, “Rasulayn şehrindeki bombardıman ve operasyonlar devam ediyor. SDG ile Türk ordusu ve bağlı gruplar arasında çatışmalar yaşandı. Ayrıca SDG’nin kontrolü altında bulunan bölgelere bomba atıldı” dedi.
DPA’ya açıklamalarda bulunan kaynak, “Kürt Kızılayı, yaralıları şehirden tahliye etmek için Rasulayn kentine girmeye çalışıyor. Ancak şu ana kadar hiçbir geçiş güvence altına alınmadı” dedi.
Türkiye, 10 gün önce Suriye’nin kuzeydoğusunda, Batı ülkeleri ile birlikte DEAŞ’la mücadelede ittifak içinde olan YPG’ye karşı bir askeri operasyon başlattı. YPG’yi terör örgütü PKK’nın bir uzantısı olarak gören Ankara’nın gerçekleştirdiği operasyonun amacı, Türkiye sınırını YPG'nin kontrol ettiği bölgelerden ayıran 30 kilometrelik bir ‘güvenli bölge’ kurmak.
Öte yandan ABD'de Cumhuriyetçi Parti'nin Senato'daki lideri Mitch McConnell, dün yaptığı açıklamada, "ABD'nin çekilmesi ve bölgede Türklerle Kürtler arasında silahlı çatışmaların artması ülkemiz için stratejik bir kâbus yaratıyor" dedi. McConnell, Washington Post gazetesi için kaleme aldığı makalede, ABD Başkanı'nın aldığı Suriye'den çekilme kararının, Washington'un düşmanlarını güçlendireceğini belirtti.
McConnell, "Bu karar ABD'nin ittifaklarını zayıflatacak. Amerikalılar daha az güvende olacak" ifadelerini kullandı.
McConnell, Donald Trump'ın adını doğrudan zikretmeden, Suriye’den çekilmeyi eski Demokrat Başkan Barack Obama’nın dış politikasına benzeterek, “Başkan Barack Obama'nın çekilmesinin ardından DAEŞ’ın Irak’ta ön plana çıktığını gördük. Ortaklarımızı terk edersek, bunun Suriye ve Afganistan'da tekrarlanacağını göreceğiz. Bu çatışmalardan kazanmadan çekildik” dedi.
Trump ise geçtiğimiz Çarşamba günü kararını savunarak stratejik ve akıllıca hareket ettiğini söyledi.
Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?https://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5162198-netanyahu-%E2%80%98ate%C5%9Fkes%E2%80%99-m%C3%BCzakerelerine-ra%C4%9Fmen-neden-i%CC%87srail-ordusundan-gazzeyi
Netanyahu ‘ateşkes’ müzakerelerine rağmen neden İsrail ordusundan Gazze'yi işgal planı yapmasını istiyor?
Netanyahu, Kabinet toplatısına başkanlık ederken (Arşiv - DPA)
Hamas Hareketi ve İsrail’den müzakereciler Katar’ın başkenti Doha'da Gazze'de ateşkes konusunda dolaylı müzakerelere başlamaya hazırlanırken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ordusundan Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını istedi.
Netanyahu'nun adamları, cumartesi akşamı savaşı yönetmek için yapılan güvenlik toplantılarında yaşananları sızdırdılar. Toplantıda şiddetli tartışmalar, bağırışmalar ve masaya vurmalar yaşandığını söylediler. Ayrıca Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'e Gazze'yi işgal etmek için bir plan hazırlamasını ve ateşkesin ilan edilmesi muhtemel görünen Washington ziyaretinden döndükten sonra kendisine sunması talimatı verdiğini aktardılar.
İsrailli analistler bu sızıntının amacına ilişkin farklı görüşlere sahipler. Bazıları, bunun sadece ‘Hamas liderliğine Doha turunda önerileri kabul etmesi için son anda baskı yapmayı amaçladığını’ bazıları ise Netanyahu'nun ‘hükümetin kendisine Gazze'yi işgal etmesi ve Filistinlilere karşı şiddetli operasyonlarının dozunu artırması için baskı uyguladığını sızdıran ordu kademesine öfkesini göstermeyi amaçladığını’ söylediler.
Üçüncü bir analist grubu ise bu gidişatın ‘hükümetin ateşkesi reddetme tutumunun gerçeğini’ yansıttığı görüşündeydi.
Birden fazla sebep
Ancak tüm bu nedenlerin bir araya gelmesi Netanyahu'nun Zamir'den taleplerinin arkasında yatan neden gibi görünüyor. Netanyahu, Hamas'a baskı uygulayarak kalıcı ateşkes şartından vazgeçmesinin yanı sıra (Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in temsil ettiği) Dini Siyonizm akımının hükümetten çekilmemesi için işgal ve sürgün tehdidini masada tutmak ve böylece sağcı tabanını memnun etmek istiyor.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Kudüs'ün eski kentinde dolaşıyor (Arşiv - Reuters)
Son olarak Netanyahu, ordunun kendini savunma konumunda kalmasını istiyor ve başarısızlıkla suçlanmaktan korkuyor. Ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’a da Netanyahu’nun kendisi gibi ‘sadece güç yoluyla barış istediği’ mesajını veriyor.
Toplantıda neler oldu?
Toplantı, ateşkes anlaşmasına varılamaması durumunda askeri planların görüşülmesi üzerineydi. İsrail merkezli televizyon kanalı Kanal 12'nin haberine göre toplantı, İsrail ordusunun ‘Gideon'un Arabaları Operasyonu’nun hedeflerine ulaşmaya yaklaştığını açıklamasının ardından, ‘savaşın, rehineleri kurtarma ve Hamas'ı hezimete uğratma hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla siyasi düzeyde sunacağı çeşitli olasılıkların ve planların ortaya çıkmasının ardından gerçekleşti.
Kanal 12, toplantıda Başbakan Netanyahu ile Genelkurmay Başkanı Zamir arasında sert bir tartışma yaşandığını, bakanlar Ben Gvir ve Smotrich'in ise başbakanı desteklediğini bildirdi.
Ben Gvir ve Smotrich'in Genelkurmay Başkanı'nı siyasi düzeydeki tavsiyeleri uygulamamakla suçladığını aktaran Kanal 12, Genelkurmay Başkanı'nın ise “Gazze'de oyalanacak zaman yok... Sözlerinize dikkat edin. Savaşlarda askerler ölüyor” şeklinde yanıt verdiğini kaydetti.
Toplantı sırasında Netanyahu'nun sesini yükselterek masaya yumruğunu vurduğunu ve Gazze halkı için geniş çaplı bir tahliye planı hazırlanarak onların Gazze'nin güneyine yerleştirilmesini talep ettiğini iddia eden Kanal 12’ye göre Netanyahu, “Taviz vermeyeceğim. Hamas hiçbir koşulda Gazze'de kalmayacak” dedi.
Kanal 12 ayrıca Genelkurmay Başkanı Zamir’in İsrail'in Gazze halkı üzerinde kontrolünü sürdürmesine karşı çıktığını ve kontrolün kaybedileceği konusunda uyardığını bildirdi.
İsrail Genelkurmay Başkanı toplantıda, “Askeri yönetim mi istiyorsunuz? İki milyon aç ve aşağılanmış insanı kim yönetecek?” diye sordu. Bunun üzerine Netanyahu yüksek sesle “Ordu ve İsrail Devleti” yanıtını verdi ve ardından “Askeri yönetim istemiyorum, ancak Hamas'ı hiçbir şekilde kabul etmeyeceğim” diye ekledi.
Zamir, Netanyahu'nun sözlerine “Bunu konuşmalıyız, bu konuda anlaşamadık. Aç ve öfkeli insanları kontrol etmek, kontrolün kaybedilmesine ve ordunun saldırıya uğramasına yol açabilir” diye yanıt verdi. Zamir ayrıca, bu planın İsrail ekonomisi ve toplumu üzerinde muazzam etkileri olacağını ve düzenli ve yedek kuvvetlerin konuşlandırılması açısından büyük kaynaklar gerektireceğini belirtti.
Netanyahu, toplantı sırasında Zamir'den, ABD Başkanı Donald Trump ile Gazze ve İran konusunda görüşmeler yapmak üzere Washington'a gittikten sonra geri dönene kadar Gazze Şeridi için tahliye planı hazırlamasını istedi. Netanyahu, hafta sonuna kadar Washington'da kalacak.
Zafer pozu arayışı
İsrail ordusu Gazze'deki operasyonlarını korkunç bir şekilde yoğunlaştırdı. Çünkü savaşı güçlü bir zafer pozuyla bitirmek istiyor.
Şimdiye kadar onun Lübnan, Suriye ve İran cephelerinde ‘başarılı’, ancak Gazze cephesinde ‘başarısız’ olduğu yönünde bir tablo ortaya çıktı. Savaşın Hamas'a ağır darbeler indirilmeden sona ermesini hayal edemeyen İsrail ordusu, Gazze'de şimdiye kadar elde ettiği başarıların hükümet tarafından siyasi kazanca dönüştürülmesi için yeterli olduğuna inanıyor.
Netanyahu’nun öfkesinin sebebi de tam olarak bu eğilim. Çünkü bu durum topu kendi sahasına atıyor. Oysa sorumluluğu başkalarına yükleme konusunda gerçek bir usta olan Netanyahu 7 Ekim 2023’ten bu yana görevden aldığı çoğu komutan ve güvenlik yetkilisiyle de aynısını yapmıştı.
Hem Netanyahu hem de Zamir, Hamas'ın İsrail askerlerinin hayatına kasteden operasyonlarını sürdürmesinden dolayı bir miktar hayal kırıklığı yaşıyor. Halbuki Hamas büyük suikastlara uğramış, kalesi olan Gazze ile halkı katliama ve yıkıma maruz kalmıştı.
Gazze'de yaralanan bir İsrail askerini taşıyan İsrail Hava Kuvvetleri askerleri, Ocak 2024 (AFP)
Ancak Genelkurmay Başkanı Zamir, Gazze'deki başarısızlıkları diğer cephelerdeki kazanımlarla telafi etmenin mümkün olduğunu düşünüyor. Savaşı bu aşamada sona erdirmeyi tercih eden Zamir, “Gazze'de kalmak bir kumar ve dünyanın en güçlü orduları bile işgalci örgütlerle savaşamaz” diyor.
Bununla birlikte Zamir, farklı bir görüşe sahip olsa bile siyasi liderliğin emirlerine uymaya hazır olduğunu söyledi.
Sızıntılar öfkeye neden oldu
Ancak sorun şu ki, Netanyahu'nun hükümetteki arkadaşları, sadece Ben-Gvir ve Smotrich değil, Likud Partisi’nden milletvekilleri ve bakanlar da Netanyahu'nun açıklamalarıyla yetinmiyor ve bunları Beyaz Saray'da olacakları örtbas etme girişimi olarak görüyorlar.
Bu yüzden pazar günü Zamir ve Netanyahu'yu eşit şekilde eleştiren açıklamalarda bulunan Smotrich, “Kabinet’ten sızdırılan bilgiler, devletin güvenliğini tehdit eden kabul edilemez bir durumdur ve buna bir son verilmeli” ifadelerini kullandı.
Netanyahu ve Smotrich Kabinet toplantılarından birinde (Reuters)
İsrail Maliye Bakanı Smotrich, eleştşirilerini şöyle sürdürdü:
“Gerçek şu ki tüm cephelerdeki büyük başarılara rağmen, insani yardımların Hamas'a ulaşmasını engellemek konusunda Genelkurmay Başkanı görevini yerine getirmiyor ve siyasi liderliği Hamas'a yardım ulaştırmaya zorluyor. Bu yardımlar savaş sırasında düşmanın lojistik tedarikine dönüşüyor. Tüm saygımla, eleştirilerim aynı zamanda savaşın sürdüğü aylar boyunca siyasi düzeyde alınan kararları uygulamaya koyamayan ve ordunun üst düzey komutanlarına dayatamayan Başbakan’a da yöneliktir. Bu kararlar, Hamas'ı ortadan kaldırmak ve rehineleri geri almaktı.”