​Filistin Ekonomi Bakanı: Filistin heyeti yakında Suudi Arabistan'ı ziyaret edecek

Filistin Ekonomi Bakanı Halid el-Usayli
Filistin Ekonomi Bakanı Halid el-Usayli
TT

​Filistin Ekonomi Bakanı: Filistin heyeti yakında Suudi Arabistan'ı ziyaret edecek

Filistin Ekonomi Bakanı Halid el-Usayli
Filistin Ekonomi Bakanı Halid el-Usayli

Filistin Ekonomi Bakanı Halid el-Usayli, Suudi Arabistan ve Filistinli işadamları arasında ticareti arttırmak amacıyla Suudi Arabistan-Filistin toplantısı yapılması için hazırlıkların devam ettiğini belirtti.
El-Usayli, Filistin hükümetinden bir heyetin, her alanda ekonomik işbirliği fırsatlarını görüşmek üzere yakında Suudi Arabistan, Kuveyt, Almanya ve İsveç'i ziyaret edeceğini bildirdi.
Bakan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasında geçtiğimiz Perşembe günü imzalanan, iki ülke arasında Ortak Ekonomi Komitesi ve Suudi Arabistan ve Filistinli İş Adamları Konseyi kurulmasını öngören anlaşmanın önemine vurgu yaptı.
Bu adımların, Filistin’deki ticaretin yanında Arap ve dış yatırımların artmasına yardımcı olacağına dikkat çeken el-Usayli, karşılıklı yatırımları arttırma amacıyla araştırma yapılması için bir hükümet komitesi kurulacağını aktardı.
Filistin Otoritesi yakın zamanda İsrail'den ekonomik ayrılma planı başlattı. Paris Ekonomi Anlaşması kapsamında yapılan plan, Filistin Ulusal ve Merkez Konseyleri tarafından alınan kararlara dayanarak İsrail pazarını Arap pazarlarıyla değiştirmeye dayanıyor.
Paris Anlaşması’na göre İsrail hükümetinin, ticari tüm limanlar ve geçitler üzerindeki mutlak kontrolünden ötürü Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ne ithal ettiği mal ve hizmetler için vergi toplaması, daha sonra toplam tutarın yüzde 3’ü oranında bir komisyon karşılığında aylık olarak Filistin Yönetimine göndermesi gerekiyor.
Filistin heyeti, Filistin ekonomisini destekleme konusunu görüşmek üzere daha önce Mısır, Ürdün ve Irak'ı ziyaret etmişti.
Filistinliler İsrail'den buzağı ithal etmeyi ve İsrail'e tıbbi transferleri durdurmaya kararı almıştı. Ayrıca Ürdün’de rafine edilmesi yoluyla Irak’tan petrol ithal etme talebinde bulunmuştu. Ancak İsrail, bu adımlara devam etmesi halinde cezai uygulamalar geleceği yönünde Filistin’i tehdit etmişti.



Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
TT

Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)

Suriye hükümeti tarafından dün yapılan açıklamada federal sistemin reddedildiği bir kez daha ifade edilirken Kürt güçlerine orduya katılmaları çağrısı yapıldı. Kürt ve resmi Suriye kaynaklarına göre bu karar Cumhurbaşkanı Ahmed Şer'in Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın katıldığı bir toplantıda alındı.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre Suriyeli bir Kürt yetkili, Şara ve Abdi, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni (KDSÖY)Suriye devletine entegre etme çabalarını görüşmek üzere bir araya geldiğini ifade etti.

Kimliğinin gizli tutulması şartıyla konuşan yetkili, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack'ın da toplantıya katıldığını söyledi.

Toplantının, ‘KDSÖY ile Şam hükümeti arasındaki ilişkiler ile ekonomik ve askeri konuların’ görüşülmesi için düzenlendiğini de sözlerine ekledi.

Bu toplantı, Şara ve Abdi arasında henüz uygulanmayan bir ikili anlaşmanın imzalanmasından dört ay sonra gerçekleşti.

Şara’nın 10 Mart'ta ABD’nin himayesinde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Abdi ile imzaladığı anlaşma, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır geçişleri, havaalanı, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere Suriye devletinin yönetimi altına alınmasına’ ilişkin maddeler içeriyordu.

Ancak KDSÖY, anayasal bildirinin ardından hükümetin çeşitliliği yansıtmadığını söyleyerek yönetimi eleştirdi. Kürt güçler geçtiğimiz ay ‘merkezi olmayan demokratik’ bir devlet talebinde bulunmuş, Şam ise buna ülkede ‘bölünme girişimlerini’ reddettiğini vurgulayarak yanıt vermişti.

Suriye hükümetinden bir kaynak dün devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Suriye devleti, ‘tek Suriye, tek ordu, tek hükümet’ ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduğunu yineler ve Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne aykırı her türlü bölünme veya federalizm biçimini kesin bir şekilde reddeder” ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Suriye ordusu, tüm vatandaşları birleştiren ulusal bir kurumdur. Devlet, SDG'den Suriyeli savaşçıların anayasal ve yasal çerçeve içinde ordunun saflarına katılmasını memnuniyetle karşılıyor” dedi.

Kaynak ayrıca, ‘imzalanan anlaşmaların uygulanmasındaki herhangi bir gecikmenin ulusal çıkarlara hizmet etmeyeceği, aksine durumu karmaşıklaştıracağın ve Suriye'nin tüm bölgelerinde güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına yönelik çabaları engelleyeceği’ uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Şara, geçtiğimiz yıl aralık ayında İslamcı grupların ittifakının başında eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimini devirerek Şam'da iktidarı ele geçirdi. O tarihten bu yana Şara, Suriye'deki tüm askeri grupların lağvedilmesini savunuyor.

Ancak Suriyeli Kürtler, on binlerce erkek ve kadından oluşan askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Suriye'nin birliğini korumak ve ülkede güvenliği yeniden tesis etmek, yeni yetkililer için başlıca zorluklar arasında yer alıyor.

On yıllardır ötekileştirilmeye ve dışlanmaya maruz kalan Suriyeli Kürtler, bugün yeni iktidarın karar alma sürecini merkezileştirme ve geçiş döneminin yönetiminden önemli unsurları dışlama çabalarını eleştiriyorlar.

SDG lideri Abdi, mayıs ayı sonlarında bir televizyon röportajında “Şam ile yaptığımız anlaşmaya bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi. Ancak ‘Suriye'nin merkezi olmayan, tüm bileşenlerinin tüm haklarına sahip olduğu ve kimsenin dışlanmadığı bir ülke olması’ konusunda kararlı olduğunu da vurguladı.

Şara, Şam’da iktidarı devralmasının ardından tüm silahlı grupların feshedileceğini açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, DEAŞ’ı 2019 yılında son kalesinden de kovana kadar mücadelede etkinliğini kanıtlamış olan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Kürt özyönetim, Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda, Şam’daki kaynaklara ihtiyaç duyduğu en önemli petrol ve doğalgaz sahalarını da içeren geniş bir alanı kontrol ediyor. Aralarında binlerce yabancının da bulunduğu DEAŞ üyelerini de kamplarda ve gözaltı merkezlerinde tutuyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani daha önce yaptığı bir açıklamada, KDSÖY’le imzalanan anlaşmanın maddelerinin uygulanmasında ‘oyalanmanın ülkedeki kaosu uzatacağını’ söylemişti.