​İsrail, olası bir İran saldırısını uzak görmüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo 18 Ekim 2019 tarihinde Kudüs’te yaptıkları toplantı sonrasında basın toplantısı düzenlendi (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo 18 Ekim 2019 tarihinde Kudüs’te yaptıkları toplantı sonrasında basın toplantısı düzenlendi (AFP)
TT

​İsrail, olası bir İran saldırısını uzak görmüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo 18 Ekim 2019 tarihinde Kudüs’te yaptıkları toplantı sonrasında basın toplantısı düzenlendi (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo 18 Ekim 2019 tarihinde Kudüs’te yaptıkları toplantı sonrasında basın toplantısı düzenlendi (AFP)

Emel Şehade
İran tehdidi ve ABD birliklerinin Suriye'den çekilmesini takiben bu tehdidin artma olasılığı Ulusal Güvenlik Araştırma Merkezi’nde ve Başbakan Binyamin Netanyahu ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile yaptığı görüşmede gündeme getirildi. İsraillilere göre ABD ordusunun Suriye’den çekilmesi İran’ın Suriye’nin daha geniş bir bölgesinde konumlanmasına ve konumunu güçlendirmesine olanak tanıyor.
İran endişesinin dağıtılması
İsrail'in, İran ve bölgedeki müttefikleri tarafından saldırıya uğrama korkusu ile karşı karşıya olmasına ilişkin, Netanyahu ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Pompeo, "İki ülke arasındaki köklü ilişkiler devam ediyor ve bugün her zamankinden daha güçlü bir halde. Bu durum, bölgedeki İran tehditlerine karşı koyma ve bölgede istikrarın nasıl sağlanacağına dair fikir alışverişinde bulunulmasına katkı sunuyor” ifadelerini kullandı.
ABD’nin, Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi sebebiyle, İran’ın bölgede nüfuzunu güçlendireceğine ilişkin oluşan şüpheleri dağıtmaya çalışan Pompeo, “ABD yönetimi İran’ın nükleer silah üretimini durdurması ilkesinde kararlıdır. İran'ın nükleer bomba üretimini önlemek için tüm seçenekler mevcut” dedi.
Netanyahu ile görüşmesinden önce, BM Güvenlik Konseyi'ne İran'a yönelik silah ambargosu kararını yenileme çağrısında bulunan Pompeo, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “BM’nin Tahran’a yönelik silah ambargosu bir yıl içerisinde bitecek. Tahran, Rusya ve Çin gibi gelişmiş silahlara sahip olduğu zaman, istediği herkese silah satmakta özgür olacak. Bu durum endişeyi artırıyor. İran, füzelere, gelişmiş uçaklara, tanklara ve İHA’lara sahip olabilir. Bu yüzden Güvenlik Konseyi İran’a yönelik uygulanan silah ambargosu kararını yenilemeli.”
ABD, İran tehdidini ciddiye alıyor
Netanyahu ile görüşmesi sonrası Jerusalem Post gazetesine konuşan Pompeo, “İsrail'in, güvenliğini sağlamaya yönelik tutumumuz değişmeyecek, bölgedeki İran tehditlerini ciddiye alıyoruz. Suudi Arabistan’da olduğu gibi İsrail’e yönelik olası bir İran saldırısını uzak görmüyoruz” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre, Ülkesinin bölgedeki İran silah transferini önlemek için Irak-Suriye sınırını izlemeye devam edeceğini söyleyen Pompeo, “İran bu bölgeyi, İsrail'in güvenliğini için tehdit oluşturabilecek şekilde Suriye ve Lübnan'a mühimmat ve silah taşımak için kullanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
ABD’nin istikrarsız tutumu
İsrail Ulusal Güvenlik Servisi’nin, ABD’nin Ortadoğu’daki politikalarının istikrarsızlığa yol açabileceği yönündeki endişelerini dile getirmesinin ardından Pompeo’nun İsrail’e yaptığı ziyaret, güvence verme girişimi olarak görüldü. İsrail Ulusal Güvenlik Servisi’nin yayınladığı raporda İsrail’in, Trump’ın siyasetinden, istikrarsız bir tutum benimsemesinden ve uzun vadede etkisini gösterecek önemli olaylar karşısında bile güç kullanmamasından duyduğu rahatsızlık açıkça dile getirildi. Trump’ın sessiz kaldığı bu önemli olaylara; İran’ın, ABD’nin Körfez’deki denizcilik hürriyetine darbe vurması, ABD İHA’sının düşürülmesi, Suudi Arabistan petrol tesislerine yapılan saldırı, ABD’nin Suriye’den çekilmesi ve bölgeyi Rusya’nın egemenliğine terk etmesi örnek olarak gösterilebilir. Raporda, İsrail’in son gelişmelerle birlikte en büyük korkusu düşmanlarının İsrail’e saldırı düzenlemesi olarak gösteriliyor. Özellikle de Hizbullah’ın bölgede tehlikeli operasyonlar gerçekleştirebileceğinden bahsediliyor. Sınırlarına yakın bir İran varlığının oluşmasına karşı İsrail operasyonları sürüyor. Aynı şekilde İran ile Hizbullah'ın ortak füze projesini engellemek için İsrail, çabalarını sürdürüyor.
İç karışıklık
Askeri uzman Tal Lev Ram, "Bölgedeki son gelişmeler ve stratejik tablo, İsrail’in lehine değil. Bölgede egemen güç haline gelen Rusya’nın desteği ile Şii eksen zafere el sallıyor. ABD’nin bölgede en zayıf oyuncu konumuna düşmesi, Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerini aleni bir şekilde kışkırtmasına izin veriyor. Bu nedenle, ABD güvenlik sistemindeki dengesizlik ve sürekli bir şekilde gerçekleşen görev değişiklikleri, içeride ne denli bir karışıklık yaşandığını somut bir şekilde ortaya koyuyor ve İsrail ile güvenlik diyaloğu kurulmasını daha da zorlaştırıyor” şeklinde konuştu.
Bir İsrail güvenlik görevlisinin şu sözleri İsrail medyasında yer aldı: “İsrail ordusu, Ortadoğu’daki değişiklikleri, özellikle de İran’ın faaliyetlerini ve Washington’un bölgede tansiyonu düşürmek için son haftalarda gerçekleştirdiği temasları takip ediyor. Bölgede var olan tehditler ve İsrail ordusunun Ortadoğu'daki çalışma alanın daralması, orduda özellikle hava ve istihbarat olmak üzere, birçok alanda değişime gidilmesi zorunluluğunu doğurdu.”



Trump, Washington'da saldırıya uğrayan iki Ulusal Muhafız’dan birinin öldüğünü duyurdu

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Trump, Washington'da saldırıya uğrayan iki Ulusal Muhafız’dan birinin öldüğünü duyurdu

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada, bir gün önce Beyaz Saray yakınlarında vurularak yaralanan iki Ulusal Muhafız askerinden biri olan Sarah Beckstrom'un öldüğünü, diğer askerin ise "yaşam mücadelesi verdiğini" söyledi.

Beyaz Saray yakınlarındaki silahlı saldırının gerçekleştiği yerde bulunan Ulusal Muhafızlar, (AFP)Beyaz Saray yakınlarındaki silahlı saldırının gerçekleştiği yerde bulunan Ulusal Muhafızlar, (AFP)

Trump, Florida'daki Mar-a-Lago tatil beldesinde yaptığı konuşmada, Şükran Günü tatili dolayısıyla ABD askerleriyle görüntülü görüşme yapmadan kısa bir süre önce Beckstrom'un ölüm haberini aldığını söyledi.


Trump, Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını "çok yakında" karadan operasyonların başlayacağını söyledi

Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
TT

Trump, Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını "çok yakında" karadan operasyonların başlayacağını söyledi

Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Washington ile Karakas arasındaki ilişkilerin giderek gerginleşmesiyle birlikte, ABD'nin sadece denizde değil, "çok yakında" kara operasyonlarıyla da Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını hedef almaya başlayacağını duyurdu.

ABD Başkanı, Şükran Günü'nde silahlı kuvvetlere yaptığı televizyon konuşmasında, "Muhtemelen insanların artık uyuşturucuyu deniz yoluyla taşımak istemediğini fark etmişsinizdir. Kara yoluyla da bunu yapmalarını engellemeye başlayacağız" dedi. "Kara yolu daha kolay, ancak bu çok yakında başlayacak" ifadesini kullandı.


Gizli görüşme sızdırıldı: Trump’ın Özel Temsilcisi Witkoff topa tutuldu

Witkoff (en önde), Uşakov'la (en arkada) konuşmasının sızıdırılmasına dair yorum yapmadı (Reuters)
Witkoff (en önde), Uşakov'la (en arkada) konuşmasının sızıdırılmasına dair yorum yapmadı (Reuters)
TT

Gizli görüşme sızdırıldı: Trump’ın Özel Temsilcisi Witkoff topa tutuldu

Witkoff (en önde), Uşakov'la (en arkada) konuşmasının sızıdırılmasına dair yorum yapmadı (Reuters)
Witkoff (en önde), Uşakov'la (en arkada) konuşmasının sızıdırılmasına dair yorum yapmadı (Reuters)

Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmak için hazırlanan "barış planına” yönelik gizli görüşmelerin basına sızdırılması üzerine ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'a tepki yağdı.  

ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg, Witkoff'un Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov'la14 Ekim'de, Uşakov'un da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in uluslararası ekonomik işbirliğinden sorumlu özel temsilcisi Kiril Dmitriyev'le 29 Ekim'de yaptığı telefon görüşmelerinin dökümlerine ulaştı.

Yazılı dökümlere göre 14 Ekim'deki görüşmede Witkoff, Ukrayna savaşına dair barış planı üzerinde birlikte çalışılmasını istiyor ve Putin'in plan hakkında "Trump'la görüşürken neler yapması gerektiği” hakkında tavsiye veriyor. 

Witkoff görüşmede Putin'in Trump'ı Gazze'deki barış mutabakatı için tebrik etmesini, Rusya'nın anlaşmayı desteklediğini ve ABD Başkanı'na "bir barış adamı olarak saygı duyduğunu" söylemesini öneriyor. Uşakov'un da buna katıldığı aktarılıyor. 

Kayıtların sızdırılmasının ardından ABD'de hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi kanattan Witkoff'a sert tepkiler geldi.

Demokrat Temsilciler Meclisi Üyesi Ted Lieu, "Steve Witkoff'un Rusya değil ABD adına çalışması gerekiyor” diyerek, Trump'ın temsilcisini "hain” diye niteledi.

Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Üyesi Don Bacon da Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılmasında Witkoff'un çabalarına güvenilemeyeceğini belirterek, temsilcinin görevden alınmasını istedi. 

Trump ise Witkoff'a yöneltilen eleştirilerin haksız olduğunu savunarak, "Onun bu planı Ukrayna'ya satması gerekiyor. Bir pazarlıkçının görevi budur” dedi.

Diğer yandan Dmitriyev ve Uşakov arasındaki görüşmedeyse Moskova'nın herhangi bir barış teklifinde taleplerini ne kadar güçlü şekilde dile getirmesi gerektiği ele alındı. 

Uşakov, Witkoff'la görüşmesinin sızdırılmasının "kabul edilemez” olduğunu söyledi. Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı Dmitriyev ise Uşakov'la görüşmesine dair yayımlanan bilgilerin "sahte” olduğunu iddia etti. 

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, bilgi sızıntısının görüşmeleri sabote etmek amacıyla yapıldığını savunarak bunu "hibrit savaş” diye niteledi. 

Kaydı kimin sızdırdığı henüz tespit edilemedi. Uşakov, bunu Avrupa ülkelerinin sızdırmış olabileceğini ima ederken, Wall Street Journal'a konuşan Avrupalı diplomatlarsa olayın ardında Kremlin'in olabileceğini ileri sürüyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Reuters, Wall Street Journal