Otomotiv sektöründeki satışlar faizsiz sistemde yükselişe geçti

Otomotiv sektöründeki satışlar faizsiz sistemde yükselişe geçti
TT

Otomotiv sektöründeki satışlar faizsiz sistemde yükselişe geçti

Otomotiv sektöründeki satışlar faizsiz sistemde yükselişe geçti

Türkiye ekonomisinin en önemli lokomotiflerinden olan otomotiv sektörü, faizsiz sistemle yapılan alımlarda yükselişe geçti. Eylül ayında Elbirliği Sistemi ile araç alımları Ağustos ayına göre yüzde 4,81 artış gösterdi.
Ekonominin iki önemli ayağından biri olan otomotiv sektörü, satışlarda yaşanan durağanlığı Elbirliği Sistemi'yle kırdı ve Eylül ayında yapılan teslimat rakamları bir önceki aya göre yüzde 4,81 arttı. Faizsiz Elbirliği Sistemi'nin otomotiv sektörüne bir yol açtığını ve sektörün büyümesine büyük katkı sunduğunu belirten Emin Grup Yönetim Kurulu Başkanı Emin Üstün, konut sektöründe de başarıyla uygulanan Elbirliği Sistemi'nin otomotivde 1991 yılından bu yana en başarılı çözüm olmayı sürdürdüğünü dile getirdi. Üstün, Eminotomotiv ile sistemin bugüne kadar toplam 29 yıllık sürede 92 binin üzerinde kişiyi araç sahibi yaptığını ifade etti.
Uygun ödeme koşulları sunan Elbirliği Sistemi'nin araç almak isteyenlere istedikleri yerden ve faiz ödemeden, küçük birikimlere göre belirlenmiş taksitlerle araç sahibi yaptığını belirten Emin Üstün, sistemin orta kesime seslenebilme özelliğinin dikkat çeken en büyük başarısı olduğunu sözlerine ekledi.
Sektöre aylık 80 milyonluk katkı
Emin Üstün şöyle konuştu: “Araç sahibi olmak isteyenlere faizsiz ödeme kolaylıkları sunan Elbirliği Sistemi, otomotiv sektörünün ihtiyacı olan hareketliliği sağlayabilecek ve satışları artırabilecek güçlü bir sistem. Bugün Eminotomotiv bünyesinde müşterilerimizin beklentilerini karşılayarak ayda ortalama 1000'nin üzerinde kişiyi araç sahibi yapıyoruz. Otomotiv sektörüne de aylık yaklaşık 80 ile 100 milyon TL arasında bir katkı sağlıyoruz. Sistemin, Türkiye genelinde daha etkin sağlanmasıyla ekonomiye sağlanan katkıyı daha fazla artırmak ve daha çok kişiyi araç sahibi yapmak mümkün olabilir.”

 


İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe