4 kez ikiz, 5 kez üçüz, 5 kez de dördüz doğuran dünyanın en doğurgan kadınına tıp dur dedi

Nabatanzi’nin doğurganlığının yüksek ihtimalle kalıtımsal olduğu belirtiliyor (Reuters)
Nabatanzi’nin doğurganlığının yüksek ihtimalle kalıtımsal olduğu belirtiliyor (Reuters)
TT

4 kez ikiz, 5 kez üçüz, 5 kez de dördüz doğuran dünyanın en doğurgan kadınına tıp dur dedi

Nabatanzi’nin doğurganlığının yüksek ihtimalle kalıtımsal olduğu belirtiliyor (Reuters)
Nabatanzi’nin doğurganlığının yüksek ihtimalle kalıtımsal olduğu belirtiliyor (Reuters)

44 kez çocuk doğuran Ugandalı bir kadın artık hamile kalamayacak.
Mariam Nabatanzi adlı kadın, 4 kez ikiz, 5 kez üçüz, 5 kez de dördüz doğurduktan sonra yerel halk tarafından “dünyanın en doğurgan kadını” ilan edilmişti.
Ancak  7news’de yer alan habere göre Uganda’daki doktorlar, Nabatanzi’nin tekrar çocuk sahibi olmasını temelli engelledi.
12 yaşındayken para karşılığı evlendirilen Nabatanzi’nin ilk hamileliği bundan iki yıl sonra gerçekleşti.
Kocası tarafından üç yıl önce terk edilen genç kadın, şimdi hayatta kalan 38 çocuğuna tek başına bakmaya çalışıyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, çocuklarını okutmak için terzilik, kuaförlük, aktarlık gibi birçok iş yapan 40 yaşındaki kadın, konuyla ilgili şunları söyledi:
Çocuklarımı okutmaya çalışıyorum. Hayalim, onların okula gitmesi. Birçok şeyden yoksun kalabilirler ama okula gitmek zorundalar.
44 çocuk doğurmasına neden olan olaylar, ilk ikizlerinin dünyaya gelmesiyle başladı.
Doğumdan sonra doktora giden Nabatanzi, alışılmadık derecede büyük yumurtalıkları olduğunu ve doğum kontrol haplarının sağlık sorunlarına yol açabileceğini öğrendi.
Bunun ardından genç kadın, sürekli hamile kaldı.
Uganda'nın başkenti Kampala'daki Mulago Hastanesi'nde çalışan ve Daily Monitor'a konuşan jinekolog Dr. Charles Kiggundu, Nabatanzi’nin doğurganlığının yüksek ihtimalle kalıtımsal olduğunu belirtti.
Tekrar hamile kalmasını önlemek için doktorların harekete geçtiğini ve rahmini aldığını ifade eden Nabatanzi ise çocuklarını asla yük olarak görmediğini söylüyor:
 Onları asla terk etmem. Onlar benim çocuklarım ve hepsini seviyorum.



Bill Gates’in kızı babasında Asperger sendromu olduğunu açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Bill Gates’in kızı babasında Asperger sendromu olduğunu açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Görünüşe göre Phoebe Gates, babası Bill Gates'te "Asperger sendromu" olduğunu açıkladı.

Call Her Daddy podcast'inin bu haftaki bölümünde sunucu Alex Cooper, Microsoft'un kurucu ortağı olan milyarderin 22 yaşındaki kızına, babasını erkek arkadaşlarıyla tanıştırma deneyiminin ne olduğunu sordu.

Phoebe, "Erkekler için korkunçtu. Benim içinse çok komikti çünkü babam sosyal açıdan epey beceriksiz. Daha önce de söylediği gibi, Asperger hastası. Bu yüzden benim için çok komik" diye yanıtladı.

The Independent cevap hakkı için Bill'in temsilcileriyle iletişime geçti.

69 yaşındaki yazılım mühendisi, bazı otistik bireylere konan bir teşhis olan Asperger sendromu hakkında hiçbir zaman kamuoyu önünde konuşmadı. Bu terim daha sonra diğer durumlarla birleştirilerek otizm spektrum bozukluğu (OSB) olarak adlandırdı. OSB'li kişiler sosyal ve iletişimle ilgili güçlükler, ilgi alanlarına takıntılı olma ve tekrarlayan davranışlar sergileme özelliklerine sahip olabiliyor.

Gates, 2025'te yazdığı Source Code (Kaynak Kodu) adlı anı kitabında, bugün yetişen bir çocuk olsaydı kendisine bir tür OSB teşhisi konacağına inandığını söylemişti.

"Bugün büyüyor olsaydım, muhtemelen otizm spektrumunda olduğum teşhisini alırdım. Çocukluğumda, bazılarının beyinlerinin bilgiyi diğerlerinden farklı işlediği gerçeği yaygın şekilde anlaşılmamıştı" diye yazdı.

Ebeveynlerimin, oğullarının neden belirli projelere bu kadar takıntılı hale geldiğini, sosyal işaretleri anlamadığını ve başkaları üzerindeki etkisini fark etmeden kaba ve uygunsuz davranabildiğini anlamalarına yardımcı olacak rehberleri veya ders kitapları yoktu.

Bill ayrıca, beyinleri farklı şekilde oluşan veya çalışan insanları tanımlamak için kullanılan "nöreçeşitlilik" teriminin 1990'lara kadar icat edilmediğini belirtti.

OSB için resmi testler 1980'lere kadar yapılmadı ve o zamana kadar Bill zaten 20'li yaşlarının sonunda ve 30'lu yaşlarının başındaydı.

Bill, şubatta Axios'a verdiği röportajda büyürken akranlarından farklı olduğunu fark etmesi hakkında daha fazla şey söylemişti.

"Enerji seviyem ve yoğunluğum açısından insanların kafasını karıştıran şekillerde farklı olduğumu her zaman biliyordum, gidip sadece bir şeyleri inceliyordum" demişti.

Ve çocukken farklı olmanız, insanların size bazı şekillerde tepki vermesi ya da sosyal becerileriniz (çeşitli konularda yanlış yapıyorsunuz) biraz kafa karıştırıcı. Kesinlikle ailemin, belki biraz da istemeden, çünkü ortada bir teşhis yoktu, ama bana bir şeyleri açıklama ya da beni sosyalleşmeye itme biçimlerinin çok yardımcı olduğunu düşünüyorum.

Bill ayrıca ilk kez birinin kendisinde OSB olduğunu söylemesinden de bahsetmişti:

Birisi bana 'Spektrumda mısın?' dedi. 25 yıl kadar önceydi, 'Bu da ne? Ne oluyor be? Lanet olası bir şirket yönetiyorum' diye düşündüğümü hatırlıyorum. Sonra fark ettim ki, aslında bu muhtemelen doğru. Yani, bu spektrum meselesi kafa karıştırıcı.

Independent Türkçe