Yemen: Genel Halk Kongresi'nin Sana kanadı faaliyetlerini durdurdu

Ali Abdullah Salih ve Arif ez-Zuka’nın 4 Ocak 2017 tarihinde öldürülmesi sonrasında Halk Kongresi Partisi’nin Ocak 2018’de Sana’daki ilk toplantısından bir pankart (Halk Kongresi Partisi internet sitesi)
Ali Abdullah Salih ve Arif ez-Zuka’nın 4 Ocak 2017 tarihinde öldürülmesi sonrasında Halk Kongresi Partisi’nin Ocak 2018’de Sana’daki ilk toplantısından bir pankart (Halk Kongresi Partisi internet sitesi)
TT

Yemen: Genel Halk Kongresi'nin Sana kanadı faaliyetlerini durdurdu

Ali Abdullah Salih ve Arif ez-Zuka’nın 4 Ocak 2017 tarihinde öldürülmesi sonrasında Halk Kongresi Partisi’nin Ocak 2018’de Sana’daki ilk toplantısından bir pankart (Halk Kongresi Partisi internet sitesi)
Ali Abdullah Salih ve Arif ez-Zuka’nın 4 Ocak 2017 tarihinde öldürülmesi sonrasında Halk Kongresi Partisi’nin Ocak 2018’de Sana’daki ilk toplantısından bir pankart (Halk Kongresi Partisi internet sitesi)

Genel Halk Kongresi'nin Husilerle uzlaşan Sana kanadı (GHK-Sana) partinin öldürülen eski lideri Ali Abdullah Salih’in 4 Aralık 2017 tarihinde Husiler tarafından öldürülmesinden ve GHK üyelerinin tehdit edilmesinden bu yana ilk defa Husi yönetimindeki faaliyetlerini dondurduklarını açıkladı.
2011 yılında Cumhurbaşkanlığı Sarayı camisine saldırıyla ilgili bir davada 5 sanık serbest bırakılırken, GHK tarafından Husileri protesto eden bir bildiri yayınlandı. Saldırıda 14 kişi ölmüş, eski cumhurbaşkanının korumalarından ve çalışanlarından yaklaşık 200 kişi yaralanmıştı.
GHK merkezi yönetimi ve aktivistler, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada GHK-Sana liderlerinin aldıkları son kararı “doğru yönde atılmış bir adım” olarak niteledi.
Husi yetkililer ise GHK-Sana liderlerinin kararına dair herhangi bir yorum yapmadı.
Salih'in oğullarından Salah ve Medin Ali Abdullah Salih'in, Husilerin elinde olduğu yönündeki haberlerin basına sızmasının ardından partiden yapılan açıklamada, sadece Salah'ın Husiler tarafından tutulduğu belirtilmişti.
Husiler, başkent Sana'da yaşanan ve Ali Abdullah Salih'in öldürüldüğü son çatışmalarda GHK liderlerinden bazılarını tutuklamış, bazıları ise meşru yönetimin kontrolü altındaki bölgelere kaçmayı başarmıştı.
Darbecilerin dayatmalarını kabul eden Sana'daki GHK yetkilileri GHK'nin Sana kanadını açık tutmaya devam etmişlerdi.
Yemen'i 34 yıl yöneten Ali Abdullah Salih, cumhurbaşkanlığı döneminde mücadele ettiği ancak ülkede 2011'de patlak veren halk ayaklanmalarının ardından değişen dengelerle 2013 yılında "müttefik" konumuna geldiği Husilerin, 4 Aralık 2017'de düzenlediği saldırıda hayatını kaybetmişti.



Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
TT

Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)

Hamas, dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesiminde büyük bir aşiretin üyelerini, diğer suçlamaların yanı sıra anarşi ve yardım tırlarının yağmalanması olaylarına karıştıkları iddiasıyla öldürdü. Olay, İsrail'in, Hamas ile El Fetih'e bağlı bazı aktivistler ya da bazı Filistinli aileler arasındaki farklılıkları istismar etmeye ve onları Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak için ordusuyla koordineli çalışan silahlı milisler haline gelmiş gibi göstererek kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanmaya çalıştığı bir dönemde meydana geldi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde 20 aydır sürdürdüğü savaşın başından bu yana, El Fetih aktivistlerinin ya da Gazze Şeridi'ndeki bazı aşiret üyelerinin Hamas'a yönelik düşmanlıklarını istismar ederek, Hamas'a karşı silahlı gruplar oluşturmaya çalıştı. Ekim 2023'ten bu yana savaşta yaşadığı gerilemelere rağmen Gazze Şeridi'ni yönetmeye devam eden Hamas ise bu yaklaşıma, İsrail'le bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir dizi kişiyi infaz ederek karşılık verdi.

Hamas'ın son operasyonunda dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta büyük bir aşirete mensup yaklaşık 12 Filistinli öldürüldü. Söz konusu aşiretin üyeleri, Deyr el-Balah'ın doğusunda İsrail güçlerinin konuşlandığı bölgelerde ya da yakınlarında bulunuyordu.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, öldürülenlerin bir kısmının son zamanlarda yaşanan anarşinin ve yardım tırlarını yağmalama girişimlerinin arkasında olduklarından şüphelenildiğini bildirdi. Bazılarının ise İsrail için casusluk faaliyeti yürüttüklerini iddia eden kaynaklar, bunun da Hamas kaynakları tarafından doğrulandığını söyledi.

İsrail'in Hamas'la mücadele etmek için desteklemeye çalıştığı, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın bazı bölgelerinde, İsrail'in tamamen işgal ettiği ve sakinlerini yerinden ettiği bölgelerde bulunan Yaser Ebu Şebab silahlı grubu gibi pek çok benzer vaka olduğu açık. Filistin Yönetimi, Ebu Şebab'ın kendisiyle olan ilişkisini reddetmiş olsa da Ebu Şebab, Filistin Yönetimi'ne atıfta bulunarak defalarca ‘Filistin meşruiyeti’ altında faaliyet gösterdiğini iddia etti.

Yedioth Ahronoth gazetesinde yayınlanan bir habere göre İsrail ordusu, Gazze ve Han Yunus'ta faaliyet gösteren ve üyeleri El Fetih üyesi ya da Filistin Yönetimi güvenlik servisleri mensubu olan iki silahlı grupla koordinasyon kurmaya başladı. Bu gruplar Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak amacıyla mali destek alıyor.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)

Haberde Rami Halas adlı bir kişinin liderliğindeki silahlı grubun, Gazze şehrinin Şucaiye mahallesinde faaliyet gösterdiği ve mahalle içindeki Hamas mensuplarına karşı operasyonlar düzenlediği, ikinci grubun ise Yaser Hanidek tarafından yönetildiği ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta faaliyet gösterdiği belirtildi.

Haberde bu iki grubun İsrail'den silah ve insani yardım desteği aldığı, üyelerinin ise Filistin Yönetimi'nden maaş aldığı iddia edildi.

Söz konusu haber üzerine Yaser Hanidek bir video yayınlayarak, İsrail'in iddialarını yalanladı ve kendisine yöneltilen suçlamaları reddettiğini vurgulayarak halen Han Yunus'ta olduğunu, normal bir şekilde çalıştığını, anarşiyi reddettiğini, direnişin yanında yer aldığını ve direnişin sırtında bir hançer olmayacağını söyledi. Bununla birlikte, iki kardeşinin ölümüne neden olan ailevi anlaşmazlıkların kendisini silahlanmaya ittiğini belirterek, İsrail, El Fetih ya da Filistin Yönetimi'nin herhangi bir kurumuyla hiçbir bağı olmadığını açıkladı.

Öte yandan, tanınmış Halas ailesi vatanseverlik dışı her türlü eylemi reddeden bir açıklama yayınlayarak, Filistinlilerin genel tutumunun dışındaki her türlü davranışı reddettiklerini vurguladı.

Bu ailenin mensuplarınn çoğu El Fetih'e mensup, ancak aralarında Hamas ve İslami Cihad Hareketi üyeleri de var.

Gazze Şeridi’ndeki İçişleri ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı Ebu Şebab'a teslim olması için 10 gün süre vermiş, ‘vatana ihanet’, ‘casusluk’, ‘silahlı hücre kurmak’ ve ‘silahlı isyan’ ile suçlamış, teslim olmaması halinde gıyabında yargılamakla tehdit etmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir aydan uzun bir süre önce İsrail'in Hamas'a muhalif silahlı grupları desteklediğini itiraf etmişti.

Hamas sık sık kamuoyu önünde İsrail'i Gazze Şeridi'ndeki kaosun arkasında olmakla suçluyor ve daha önceki açıklamalarına göre ‘vatandaşların güvenliğine müdahale etmeye cesaret eden herkese karşı demir yumrukla saldıracağını’ vurguluyor.

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki büyük kaos ortamında güvenlik durumunun kontrolünü yeniden ele geçirmek için ateşkesten faydalanıyor ki bunu, iki aydan fazla süren bir önceki ateşkes sırasında da yapmıştı. Hareket son zamanlarda silahlı adamlara, tüccarlara, çetelere, hırsızlara ve İsrail'le iş birliği yapanlara karşı daha kapsamlı güvenlik operasyonları düzenlemeye ve bu kişileri infaz etmeye ya da yaralamaya başladı.