Erdoğan, Macron'un ateşkes süresini uzatma çağrısını reddetti

Suriye'nin kuzeyindeki Tel Abyad şehrinde Türkiye'ye ait zırhlı araçlar (AFP)
Suriye'nin kuzeyindeki Tel Abyad şehrinde Türkiye'ye ait zırhlı araçlar (AFP)
TT

Erdoğan, Macron'un ateşkes süresini uzatma çağrısını reddetti

Suriye'nin kuzeyindeki Tel Abyad şehrinde Türkiye'ye ait zırhlı araçlar (AFP)
Suriye'nin kuzeyindeki Tel Abyad şehrinde Türkiye'ye ait zırhlı araçlar (AFP)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye'nin Suriye'deki ‘ateşkesi’ uzatması yönündeki önerisini reddetti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde, Suriye’nin kuzeyinde bu akşam sona erecek olan ateşkesin uzatması gerektiğini söylemişti.
Erdoğan, Soçi Zirvesi’ne katılmak üzere yapacağı Rusya ziyareti öncesinde Ankara Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı açıklamada, “Macron'dan şahsıma gelmiş herhangi bir teklif yok. Macron zaten bu tür şeyleri teröristlerle görüşüyor. Herhalde teröristlerin ona yaptığı teklifi de dolaylı yoldan bize iletmek istedi” diyerek tepki gösterdi.
ABD ile varılan mutabakata göre YPG’nin bölgeden çekilmesi için verilen sürenin bugün dolacağını hatırlatan Erdoğan, "Bu gece saat 22.00 itibariyle süre bitiyor. İlgili birimlerimiz süreci sahada takip ediyor. ABD’nin ülkemize verdiği sözler tutulmazsa harekatımızı kaldığı yerden bu sefer çok daha büyük kararlılıkla devam ettireceğiz” diye konuştu.
Erdoğan ve Putin, bugün Soçi’de bir araya gelerek, Suriye’deki askeri operasyonun geleceği hakkında görüşmelerde bulunacak.
Kremlin’den Erdoğan-Putin görüşmesine dair açıklama
Kremlin, Erdoğan ve Putin’in bugün Soçi’de yapacakları görüşmelerde Suriye’nin kuzeydoğusundaki durumun normalleştirilmesine odaklanacağını belirtti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Putin ve Erdoğan’ın bugün konuşacakları konular olacak. Suriye’nin kuzeydoğusundaki gelişmeler ele alınacak. Görüşme, son gelişmeler hakkında Türkiye’nin planlarını daha iyi anlamamıza yardımcı olacak” dedi.
Lavrov’dan DEAŞ iddiası
Rusya Savunma Bakanı Sergey Lavrov, Putin ve Erdoğan’ın görüşmesinden bir gün önce yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik askeri operasyonunun gözaltında tutulan DEAŞ unsurlarının kaçmasını sağladığını ve teröristlerin Rusya da dahil kendi ülkelerine dönebilecekleri yönünde korkuyu artırdığını dile getirdi.
ABD’li senatörlerden yaptırım çağrısı
ABD'li Senatörler, Barış Pınarı Harekatı nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulama çabalarını sürdürürken, Demokratik Suriye Meclisi Eş Başkanı İlham Ahmed, ABD Başkanı Donald Trump'a Kürtlere yönelik etnik temizliği durdurma çağrısında bulundu.
Demokrat Senatör Chris Van Hollen, dün düzenlediği basın toplantısında, “Katliamı durdurmamız gerekiyor. DEAŞ’ın tekrar ortaya çıkmamasını sağlamamız gerekiyor” dedi.
Demokrat Senatör Chris Van Hollen ve Cumhuriyetçi Lindsey Graham, öncülük ettikleri Türkiye’ye yaptırım öngören karar tasarısına destek için daha fazla imza toplamaya çalışıldığını belirtti.
Graham da, “Herkesten çok Türkiye’yi suçluyorum. Türkiye’nin işgali Halifeliğin (DEAŞ) mağlubiyetini riske attı” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetçi Senatör, Türkiye ile Kürt unsurlar arasında uluslararası güçler tarafından izlenen silahsızlaştırılmış bir bölge görmek istediğini söyleyerek, ABD’nin, Suriye'nin güneyindeki petrol sahalarını korumak ve izlemek amacıyla Kürt unsurlarla ortaklığının devam etmesi gerektiğini belirtti. Fakat öncelikle Ankara'nın geri çekilmesi gerektiğini açıkça vurguladı.
Senatörler Lindsey Graham ve Chris Van Hollen, geçtiğimiz Perşembe günü, Suriye'nin kuzeyine düzenlediği harekat nedeniyle Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını öngören tasarıyı açıklayarak, 5 günlük ateşkes ilan edilmesine rağmen bu konuya devam edeceklerini ifade etmişti.
Ünlü Kürt siyasetçi İlham Ahmed ise, Chris Van Hollen ve Lindsey Graham ile Washington’da bir araya geldi.
Ahmed, iki hafta önce ABD birliklerini geri çekme kararından vazgeçmesi yönünde ikna etmek için ABD Başkanı Donald Trump’a telefon açtığını dile getirdi.
Kürt siyasetçi, "Bize saldırmak istiyorlar. Yüz binlerce kişiyi öldürmek istiyorlar" diye konuştu.
Demokrat Senatör Richard Blumenthal da, petrol sahaları hakkında konuşmanın ülkede devam eden insani felakete karşı dikkatleri dağıttığını söyledi.
SOHR:300 bin kişi evlerini terk etti
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından Pazar günü yapılan açıklamada, Barış Pınarı Harekatı nedeniyle 300 bin kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı bildirilerek, 120 sivilin hayatını kaybettiği bilgisi verildi.
SOHR ayrıca, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) saflarında 470 kişinin öldürüldüğünü de belirtti.
Türkiye ise Barış Pınarı Harekatı kapsamında 765 ‘teröristin’ öldürüldüğünü ve hiçbir sivil kayıp olmadığını ifade etti.



Yüksek Mahkeme, Trump'ın doğumla vatandaşlık hakkının kaldırılmasına ilişkin kararını görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Yüksek Mahkeme, Trump'ın doğumla vatandaşlık hakkının kaldırılmasına ilişkin kararını görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

Muhafazakâr çoğunluktaki ABD Yüksek Mahkemesi, dün Başkan Donald Trump'ın belgesiz göçmenlerin çocukları için doğum yoluyla vatandaşlık hakkını sona erdirecek olan başkanlık kararnamesinin anayasaya uygunluğunu incelemeyi kabul etti.

Mahkeme yaptığı kısa bir açıklamada, Trump yönetiminin, alt mahkemelerin kararı anayasaya aykırı bulan kararlarına yaptığı itirazı değerlendireceğini duyurdu.

Yürütme emri, federal hükümetin, anneleri Amerika Birleşik Devletleri'nde yasadışı veya geçici olarak ikamet eden çocuklara pasaport veya vatandaşlık belgesi vermesini yasaklıyor.

Emir ayrıca, ebeveynleri Amerika Birleşik Devletleri'nde öğrenim, çalışma veya turist vizeleriyle geçici olarak ikamet eden çocukları da kapsıyor.

Birçok alt mahkeme ve istinaf mahkemesinin cumhurbaşkanlığı kararnamelerini ve hükümet kararlarını askıya almasının ardından Yüksek Mahkeme, 27 Haziran'da alt mahkeme hakimlerinin ülke çapında idari kararları askıya alma yetkisini kısıtlayan bir karar yayınladı.

Trump, 20 Ocak'ta Beyaz Saray'a döndükten hemen sonra doğumla vatandaşlık hakkı kararnamesini imzaladı ve bunu yasadışı göçle mücadele çabaları bağlamında değerlendirdi.

Amerika Birleşik Devletleri, 150 yıldır Anayasa'nın On Dördüncü Ek Maddesi'nde yer alan ve Amerika Birleşik Devletleri'nde doğan herkesin otomatik olarak ABD vatandaşı olduğunu belirten doğumla vatandaşlık ilkesini uygulamaktadır.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre On Dördüncü Ek Madde, İç Savaş ve köleliğin kaldırılmasının ardından 1868'de, özgürleştirilmiş kölelerin ve onların soyundan gelenlerin haklarını güvence altına almak için kabul edildi.


ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor

ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
TT

ABD ve Ukrayna, barışa doğru ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguluyor

ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)
ABD elçisi Steve Wittkoff (AP)

Ukraynalı müzakereciler ve ABD Başkanı Donald Trump'ın elçileri, bugün Miami'de üçüncü gün görüşmeler gerçekleştireceklerini açıklayarak, barışa yönelik her türlü ilerlemenin Rusya'ya bağlı olduğunu vurguladı.

ABD temsilcisi Steve Wittkoff'un X platformunda yayımladığı açıklamada, "Her iki taraf da herhangi bir anlaşmaya doğru gerçek ilerlemenin, Rusya'nın gerginliği azaltma ve ölümleri durdurma yönünde adımlar atmak da dahil olmak üzere, uzun vadeli barışa ciddi bir bağlılık gösterme isteğine bağlı olduğu konusunda hemfikirdir" ifadeleri yer aldı.


Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
TT

Uluslararası Mahkeme: Putin ve Netanyahu'nun gıyabında duruşmalar yapılabilir

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı binası (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcı Yardımcısı Mame Mandiaye Niang, dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gıyabında duruşma yapılmasının "mümkün" olduğunu söyledi.

Mame Mandiaye Niang, AFP'ye verdiği röportajda, "Bunu Koné vakasında test ettik. Gerçekten karmaşık bir mekanizma. Ama denedik ve mümkün ve faydalı olduğunu gördük" dedi.

Bu yılın başlarında kaçak Ugandalı isyancı Joseph Kony'ye karşı gıyaben yapılan "suçlamaların onaylanması" duruşmasına atıfta bulunuyordu.