Franco’nun mezarı Şehitler Vadisi'nden taşınıyor

Diktatör Francisco Franco
Diktatör Francisco Franco
TT

Franco’nun mezarı Şehitler Vadisi'nden taşınıyor

Diktatör Francisco Franco
Diktatör Francisco Franco

İspanya hükümeti dün, 1975’te toprağa verilen Francisco Franco’nun kalıntılarının taşınacağını duyurdu. İktidardaki Sosyalist Parti, Franco’nun kalıntılarını uzun süredir başkent Madrid’deki Şehitler Vadisi'ndeki anıt mezardan çıkarmak istiyordu.
Reuters haber ajansına göre 1936 - 1939 yılları arasında süren iç savaşta ölen yaklaşık yarım milyon kişi bu vadide yatıyor.
Franco’nun ailesi ise kalıntıların taşınmasının engellenmesi için yasal işlem başlattı. Yüksek Mahkeme geçen ay ailenin açtığı davayı reddetmişti.
Hükümet planının uygulanmaya başlanacağını belirttiği açıklamasında yer değiştirmenin gününü ve saatini açıkladı. Açıklamada Franco’nun ailesinin yerel saat 10:30’da Şehitler Vadisi'ndeki anıt mezardaki kiliseden devredileceği ve işleme sadece ailesinin katılacağı bildirildi.
Diktatör Franco’nun kalıntılarının Madrid’in kuzeyine, eşinin yanındaki mezarlığa defnedilmesi bekleniyor.
Şehitler Vadisi'ndeki anıt mezarda çoğu “Cumhuriyetçi” olan ve iç savaşta ölen yaklaşık 35 bin kişi yatıyor. Cesetler, yakınlarından izin alınmaksızın Franco yönetimindeki devlet mezarlığına gömülmüştü.
Diktatör Franco’nun kalıntıların taşınma işleminin medya ve halk tarafından izlenilmesine izin verilmiyor.
Geçen hafta El Mundo gazetesinde yayınlanan bir ankette, vatandaşların yüzde 43’ü diktatör Franco’nun kalıntılarının Şehitler Vadisi'ndeki anıt mezardan taşınması gerektiğini savunurken yüzde 35’i ise aksi yönde oy kullandı. Konu halen ülkede tartışılmaya devam ediliyor.



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters