Genel devlet açığının GSYH'ye oranı yüzde 2,8 oldu

Genel devlet açığının GSYH'ye oranı yüzde 2,8 oldu
TT

Genel devlet açığının GSYH'ye oranı yüzde 2,8 oldu

Genel devlet açığının GSYH'ye oranı yüzde 2,8 oldu

Genel devlet açığının GSYH'ye oranı 2018 yılında yüzde 2,8 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 devlet hesapları verilerini açıkladı. Buna göre; genel devlet açığının Gayrisafi Yurt İçi Hasılaya (GSYH) oranı 2018 yılında yüzde 2,8 olarak tahmin edildi. Sosyal güvenlik kurumları alt sektörü fazla verirken merkezi devlet ve mahalli idareler alt sektörleri 2018 yılında açık verdi. Genel devlet konsolide borç stokunun GSYH'ye oranı ise 2018 yılında yüzde 30,4 oldu.
Avrupa Birliği'ne aday ve üye ülkeler tarafından ESA 2010 metodolojisi esas alınarak hesaplanan ve GSYH'ye göre azami yüzde 3 bütçe açığı ve yüzde 60 borç stokunu içeren Maastricht kriterleri, 2018 yılı için sağlandı.
Genel devlet toplam harcamalarının GSYH içindeki payı 2018 yılında yüzde 35 oldu
Genel devlet toplam harcamaları 2018 yılında 1 trilyon 303 milyar 69 milyon TL'ye ulaşırken, harcamaların GSYH içindeki payı yüzde 35'e yükseldi. Genel devlet toplam gelirleri 1 trilyon 197 milyar 850 milyon TL'ye, gelirlerin GSYH içindeki payı ise yüzde 32,2'ye yükseldi. Değer olarak tüm ana harcama ve gelir kalemlerinde artış görüldü. 2018 yılında genel devlet 105 milyar 219 milyon TL açık verdi.
Toplam vergi ve sosyal katkı gelirleri 2018 yılında 955 milyar 924 milyon TL'ye yükseldi
Genel devletin toplam vergi ve sosyal katkı gelirleri 2018 yılında 955 milyar 924 milyon TL'ye yükseldi. Üretim ve ithalat üzerindeki vergilerin toplam vergi ve sosyal katkı gelirleri içindeki payı 2017 yılında yüzde 47,8 iken 2018 yılında yüzde 44'e düştü. Gelir, servet vb. üzerindeki cari vergilerin payı yüzde 25,5'e yükselirken, net sosyal katkıların payı ise yüzde 30,5'e yükseldi. Sermaye vergilerinin payı değişmedi.

 


Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters