'Kapı ziline bile unvanını yazan akademisyenler var', akademide unvan mı önemli isim mi?

İHA
İHA
TT

'Kapı ziline bile unvanını yazan akademisyenler var', akademide unvan mı önemli isim mi?

İHA
İHA

Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyelerinden Bilge Narin geçtiğimiz günlerde kişisel Twitter hesabından bir paylaşım yaptı.
Narin, söz konusu paylaşımında şunları söyledi:
Ankara üniversitelerinde kitap kapağında akademik unvan kullanmak ayıptır; İstanbul’da adetten. Tabii ki istisnalar vardır. Siz hiç “Prof. Dr. Noam Chomsky” yazan kitap kapağı düşünebiliyor musunuz? İnsan akademide de adı ile varolmalı.

Independent Türkçe'nin haberine göre, bu paylaşımdan birkaç gün sonra Erol Göka da akademik unvanların gerekli-gereksiz birçok yerde kullanılmasının yanlış olduğunu savundu ve “Profesör” unvanını sosyal medyadan kaldırdığını duyurdu.

Hiyerarşi, unvan ve makam merakı...
Akademik unvanını sosyal medyada kullanmayan bir tarih doçenti, unvanı neden kullanmadığını Independent Türkçe’ye şöyle anlattı:
Ben Boğaziçi ekolünden gördüğüm gibi her yere unvan yazmam. Ne kitap kapağına ne dergi danışma kuruluna ne de Twitter’a. Televizyoncular istemese ekrana da yazdırmam.
Akademisyenler, Türkiye’deki doçentlik ve profesörlük gibi unvanların Alman geleneğinde olduğu gibi kullanıldığını Amerikan geleneğinin ise farklı olduğunu belirtiyor. 
Durumun bir diğer yönünün ise sağ gelenekteki “hiyerarşi merakı” olduğu ifade ediliyor. 
Bahsettiğimiz tarih doçenti de sağ gelenekten geliyor ve bu konuyu şöyle detaylandırıyor:
Taşra üniversitelerinde de bu hiyerarşi merakına ek olarak unvan, makam merakı da vardır. Fransa’da burjuvaların aristokrasi unvanları satın alması gibi bunlar da ne yapıp edip o unvanı alır, sonra da her yerde kullanırlar. Oysa doktor öğretim üyeliği ve profesörlük görevde kalmaya bağlı unvanlar. Doktora ve doçentlik ise bilimsel unvanlar. Yani bir üniversitede çalışmayan profesör veya doktor öğretim üyesi bu unvanını yitirir. Televizyona çıkan çoğu profesörlerin durumu maalesef böyle.
Siyasetçiler daha çok yapıyor
Sosyal medyada akademik unvanlarını isimleriyle birlikte kullananlar genelde siyasetçiler. İYİ Partili Ümit Özdağ ve MHP’li Ruhi Ersoy isminin hemen önünde “Prof. Dr.”, AK Partili Sare Aydın ise “Doç. Dr.” unvanı kullanıyor.
Akademik unvanlar sadece kitap kapaklarında, dergi makalelerinde ya da TV ekranlarında değil tabelalarda da kullanılıyor. İstanbul ve Muğla’da “Profesörler Sitesi” isminde siteler bulunuyor. Bazı üniversitelerde akademik unvanı olmayanların bazı tuvaletleri de kullanması yasak.
"Akademik teamüller açısından da sorunlu"
Akademisyen Bilge Narin, dünyada akademik anlamda geçerli olan en önemli unvanın “PhD” denilen doktora olduğunu söyledi. 
Independent Türkçe’ye konuşan Narin, “Bu nedenle bazı akademisyenlerin eserlerinde ‘Dr.’ unvanını kullandıklarını görürüz. Bu durum görece kabul edilebilir bir durumdur. Bizde ise (şimdilerde kaldırılmış olan) Yrd.Doç.Dr., Doç.Dr. ve Prof.Dr. unvanı kullanılarak yazılan eserler görüyoruz. Böyle bir kimliklenme akademik teamüller açısından sorunlu” diyor.
Dünyadaki saygın akademisyenlerin kendi adlarının başına unvanlarını koyarak kitap yayınladıklarını görmeyiz. Örneğin dilbilimci ve aktivist Noam Chomsky’nin başına ‘Prof.Dr.’ unvanı eklenmiş tek bir eseri yoktur” ifadelerini kullanan Narin, danah boyd’un daha da ile giderek adının ve soyadının baş harflerini de küçük harfle kullandığını hatırlattı: “Adının soyadının büyük harf olmasının kendi kişiliğine artı bir değer katmayacağına dair bir eleştiri ve başkaldırıdır bu tercih.
Narin şunları söyledi:
Uluslararası bir akademik dergiye makale yolladığınızda da adınızla ve soyadınızla yazarsınız. Unvanınız ya dipnotla belirtilir ya da hiç belirtilmez. Bizde akademik dergilerde, bırakın Prof. Dr. unvanını, dekan olduğunu belirtenler bile var. Bu tür bir akademik kimliklenme etik açıdan sorunlu. 
Twitter profiline hatta kapı ziline akademik unvan yazmaya kadar götürenler var işi. Nedir amaç? Evimize kargo ya da yemek getirene hava mı atıyoruz?  Gerçekten daha mutevazı ve akademik unvanlara karşı aktivist tutum geliştiren akademisyenlere bizim de ihtiyacımız var.



Netflix'in yeni Türk dizisine övgü yağıyor: 56 ülkede zirveye oynuyor

Netflix Türkiye'de en çok izlenen dizi konumundaki Enfes Bir Akşam'da 41 yaşındaki Aslı Enver, aile servetini koruma mücadelesi veren Nihal rolünde (Netflix)
Netflix Türkiye'de en çok izlenen dizi konumundaki Enfes Bir Akşam'da 41 yaşındaki Aslı Enver, aile servetini koruma mücadelesi veren Nihal rolünde (Netflix)
TT

Netflix'in yeni Türk dizisine övgü yağıyor: 56 ülkede zirveye oynuyor

Netflix Türkiye'de en çok izlenen dizi konumundaki Enfes Bir Akşam'da 41 yaşındaki Aslı Enver, aile servetini koruma mücadelesi veren Nihal rolünde (Netflix)
Netflix Türkiye'de en çok izlenen dizi konumundaki Enfes Bir Akşam'da 41 yaşındaki Aslı Enver, aile servetini koruma mücadelesi veren Nihal rolünde (Netflix)

Netflix'in yeni Türk dizisi Enfes Bir Akşam, uluslararası eleştirmenlerce "eski tarz, bol entrikalı bir aşk hikayesi" diye tanımlanıyor. 10 Ekim'de tüm dünyada yayımlanan dizi kısa sürede izlenme listelerine girmeyi başardı.

Meriç Acemi'nin kaleminden çıkan ve Uluç Bayraktar'ın yönettiği dizide Aslı Enver, Nihal karakterine, Engin Akyürek ise Osman'a hayat veriyor.

Osman, sıfırdan servetini yaratmış, hırslı bir iş insanı. Nihal ise köklü bir denizci ailesinin varisi ve eski zengin sınıfın temsilcisi bir diplomat. Yolları kesişip aralarında aşk doğduğunda, ilişkilerini hem servet hem de güç dengelerinin gölgesinde yürütmek zorunda kalıyorlar.

Netflix, 16 yaş altına uygun olmadığını belirttiği dizinin konusunu şöyle özetliyor:

Nihal'in aile serveti risk altındadır. Osman için ise hayat iş ve paradan ibarettir. Ancak tüm İstanbul sosyetesini derinden sarsacak bir aşk hikayesi onları beklemektedir.

Dizinin oyuncu kadrosunda ayrıca Dolunay Soysert, İsmail Demirci, Serkan Altunorak, Sedef Avcı, Selin Şekerci, Zeynep Oymak ve Ahmet Utlu gibi isimler yer alıyor.

Netflix verilerine göre Enfes Bir Akşam, halihazırda Birleşik Krallık'ta platformun en çok izlenen dizileri arasında 10. sırada. 

56 ülkede ilk 10'a girdi

8 bölümden oluşan dizi, Netflix'in küresel listesinde ise 4. sırada yer alıyor. Avusturya, İtalya, Brezilya, İspanya ve Yunanistan gibi 56 ülkede de en çok izlenen 10 yapım arasına girmeyi başardı.

Amerikan eğlence ve popüler kültür sitesi Decider, Enfes Bir Akşam'ı "Eski tarz bir Türk dizisi. Bol rekabet, entrika, cinsel gerilim ve duygusal tansiyonla dolu klasik bir pembe dizi tadında" diye tanımladı ve ekledi:

Göz alıcı sahneler, teknelerde geçen çekimler... Bir diziden daha ne istenir ki?

Digital Mafia Talkies ise daha temkinli bir yorumda bulundu:

Enfes Bir Akşam'ın hikayesine çok dikkat kesilmeden de sonunu tahmin etmek mümkün. Seyirciden tam dikkat beklenmiyor gibi; bu yüzden olaylar gereksiz biçimde tekrar ediyor.

"Başroller arasındaki kimya göz kamaştırıyor"

Öte yandan US Magazine, Aslı Enver'in canlandırdığı karakteri öne çıkararak şunları yazdı:

Nihal, Enfes Bir Akşam'ın kalbi ve ruhu. Fransa'dan İstanbul'a dönüş sahnesinde ketum ve mesafeli görünse de üzerindeki koyu renk paltoyu çıkarıp eski bir sürat teknesini tamir etmeye başladığında asıl karakterini görüyoruz. Başroller arasındaki kimya göz kamaştırıcı. Kadın başrol tam bir cazibe merkezi. Aralarındaki dinamik, diziye hem klasik hem modern bir yoğunluk kazandırıyor. Aşklarına ve çevresindeki güç savaşına siz de kapılıyorsunuz.

Independent Türkçe, Digital Spy, US Magazine, Digital Mafia Talkies


Bollywood klasiği zamana meydan okuyor: 30 yıldır sinemalarda

Yönetmen Aditya Chopra'nın ilk filmindeki başrol oyuncuları arasındaki kimya dikkat çekiyor (Reuters)
Yönetmen Aditya Chopra'nın ilk filmindeki başrol oyuncuları arasındaki kimya dikkat çekiyor (Reuters)
TT

Bollywood klasiği zamana meydan okuyor: 30 yıldır sinemalarda

Yönetmen Aditya Chopra'nın ilk filmindeki başrol oyuncuları arasındaki kimya dikkat çekiyor (Reuters)
Yönetmen Aditya Chopra'nın ilk filmindeki başrol oyuncuları arasındaki kimya dikkat çekiyor (Reuters)

20 Ekim 1995'te izleyicilerle buluşan Bollywood filmi, etkisini hâlâ sürdürüyor. 

Aditya Chopra imzalı Cesur Yürek Gelini Alır (Dilwale Dulhania Le Jayenge) Hindistan sinemalarında 30. yılını doldurdu.

DDLJ kısaltmasıyla da bilinen aşk filminin başrollerinde Shah Rukh Khan ve Kajol oynuyor. 

Birleşik Krallık’ta yaşayan iki Hintli, Avrupa tatili sırasında tanışır. Raj, evlilik için Simran’ın babasının da gönlünü kazanmak zorunda kalır.

Bu hikaye o kadar sevildi ki, Mumbai'deki Maratha Mandir sineması filmi hâlâ gösteriyor. 

50 yaşındaki elmas işçisi Suneel Shedge de DDLJ hayranlarından:

Neredeyse her gün izliyorum. Bazen ağlıyorum. Hem mutluluk hem de hüzün barındırıyor. Bir daha böyle bir film asla yapılmayacak.

Sinemaya gelen genç çiftlerden Vaishnavi Deshmukh, "En güzel aşk hikayesi" diye tanımladığı filmi kaç kere izlediğini bilmediğini belirtiyor. 

Sevgilisi Tejas Raout ise "Ne hissettiğimi tarif edemem" diyor. 

Filmin 30. yıldönümü vesilesiyle Variety'ye konuşan Shah Rukh Khan, yılların nasıl geçtiğine inanamadığını söylüyor:

Raj'ı oynadığım için dünyanın dört bir yanında bana gösterilen sevgiden dolayı çok minnettarım. Hiç kimse bu filmin dünyanın kalbine bu kadar kazınmasını beklemezdi. Benimle tanışan çok sayıda çift, bu filmi izledikten sonra aşık olup evlendiğini söyledi. Filmin Hindistan ve Güney Asya'nın popüler kültürüne mutluluk aşıladığını hissediyorum.

Simran'i canlandıran Kajol da filmin başarısını "rüya gibi" diye niteleyip ekliyor:

Bana göre Simran bitmeyen bir fasıl. Bu ülkedeki milyonlarca kızı temsil ediyor: Gelenekle özgürlük arasında kalmış, ebeveynlerinin söylediklerini yerine getirmek isteyen kızlar. Bu yüzden hâlâ ilgi çekiyor.

Independent Türkçe, CNN, Variety


Kennedy ailesinin yükselişi Netflix dizisi oluyor

48 yaşındaki Michael Fassbender, son olarak bu yıl Steven Soderbergh imzalı Kara Torba Operasyonu'nda (Black Bag) gizli ajan George Woodhouse'u canlandırmıştı (Universal Pictures)
48 yaşındaki Michael Fassbender, son olarak bu yıl Steven Soderbergh imzalı Kara Torba Operasyonu'nda (Black Bag) gizli ajan George Woodhouse'u canlandırmıştı (Universal Pictures)
TT

Kennedy ailesinin yükselişi Netflix dizisi oluyor

48 yaşındaki Michael Fassbender, son olarak bu yıl Steven Soderbergh imzalı Kara Torba Operasyonu'nda (Black Bag) gizli ajan George Woodhouse'u canlandırmıştı (Universal Pictures)
48 yaşındaki Michael Fassbender, son olarak bu yıl Steven Soderbergh imzalı Kara Torba Operasyonu'nda (Black Bag) gizli ajan George Woodhouse'u canlandırmıştı (Universal Pictures)

Netflix, ABD'nin en köklü siyasi hanedanı olan Kennedy ailesinin kökenlerini konu alan yeni bir diziye yeşil ışık yaktı.

Kennedy adını taşıyan dizide Michael Fassbender, ailenin reisi Joseph Kennedy Sr. rolünü üstlenecek. Yapım, Chernin Entertainment tarafından hazırlanıyor. 

Dizinin yaratıcılığını Castle Rock ve Masters of Sex'le tanınan Sam Shaw üstleniyor. Yönetmen koltuğunda ise Onur Savaşı (Jagten) ve Körkütük'e (Druk) imza atan Oscarlı sinemacı Thomas Vinterberg oturacak.

Dizi, Fredrik Logevall'ın JFK: Coming of Age in the American Century, 1917-1956 (JFK: Amerikan Yüzyılında Yetişkinliğe Adım Atmak, 1917–1956) adlı kitabından uyarlandı.

Shaw, projeyle ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Kennedy ailesinin hikayesi, Amerika'nın sahip olduğu en güçlü mitlerden biri, Shakespeare'le Cesur ve Güzel (The Bold and the Beautiful) arasında bir yerde duruyor. Fredrik Logevall'ın olağanüstü ve incelikli biyografisi, bu efsanenin ardındaki insani arzuları ve yükleri gözler önüne seriyor. Kennedylerden yola çıkarak hem bugünümüzü hem de nasıl buraya geldiğimizi anlamamıza yardımcı oluyor. Bu dönüşüm sürecindeki aileyi ve dünyayı keşfetmek beni son derece heyecanlandırıyor.

Kennedy'nin uzun soluklu bir dizi olması planlanıyor. İlk sezon, 1930'larda geçecek. Dizi, Joe ve Rose Kennedy'nin beklenmedik yükselişine, 9 çocuklarına ve özellikle "altın çocuk" ağabeyinin gölgesinden kurtulmaya çalışan isyankar Jack Kennedy'ye (geleceğin ABD Başkanı John F. Kennedy) odaklanacak.
Independent Türkçe, Deadline, Hollywood Reporter