Oxford Sözlüğü gevrek-simit tartışmasını alevlendirdi

Oxford Sözlüğü gevrek-simit tartışmasını alevlendirdi
TT

Oxford Sözlüğü gevrek-simit tartışmasını alevlendirdi

Oxford Sözlüğü gevrek-simit tartışmasını alevlendirdi

Oxford İngilizce Sözlüğü'ne "simit" kelimesinin eklenmesi ve ünlü gurme Vedat Milor'un "İngilizler bile Turkish bagel ifadesini bırakıp doğrudan simit derken İzmirliler hala gevrek diyor" şeklindeki tweeti gevrek-simit tartışmasını alevlendirdi. İzmirliler, İzmir gevreğinin simitten farklı olduğunu ve yiyeceğe "gevrek" demeye devam edeceklerini söyledi.
Oxford İngilizce Sözlüğü'ne "simit" kelimesi eklendi, yiyeceğin tanımlamasında "Pekmez ve susamla kaplı, Türkiye menşeli bir ekmek türü" ifadesi kullanıldı. Bunun üzerine ünlü gurme Vedat Milor, "Vatana millete hayırlı olsun! Oxford English Dictionary 'simit' kelimesini Türkiye menşeli pekmeze bulanmış, susamla kaplı bir tür ekmek olarak tanımlamış ve sözlüğe eklemiş. Evet, İzmir lobisi kaybetti. O kesin", "Yani İngilizler bile Turkish bagel ifadesini bırakıp doğrudan simit derken İzmirliler hala gevrek diyor" tweetlerini attı. Gündem simit olunca, "simit" yerine "gevrek" diyen İzmirliler gündeme geldi. İzmir Pide, Gevrek İmalatçıları ve Benzerleri Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Şükrü Erişen, esnaflar ve vatandaşlar, İzmir gevreğinin simitten farklı olduğunu vurgulayarak yiyeceğe "gevrek" demeye devam edeceklerini belirtti.
"İzmir gevreği gevrek olarak kalacak"
İzmir Pide, Gevrek İmalatçıları ve Benzerleri Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı Şükrü Erişen, "Biz İzmirliyiz. İzmir'in tarihinde bugüne kadar hep 'gevrek' denmiştir. İstanbul ile İzmir'i karıştırmasınlar. İstanbul simidi soğuk kazanda yapılır, İzmir gevreği pekmezli kaynar kazanda pişer, sonra odun ateşinde ikinci kez pişer. Yani İzmir gevreği iki defa pişer. Simit hamuru yumuşak, gevrek hamuru sert olur. İstanbul simdi ile İzmir gevreği arasında dağlar kadar fark var. İstanbul simidinin kazanı soğuktur, simit daha yumuşaktır ve örgülüdür" ifadelerine yer verdi. Erişen, Milor'un tweetleri üzerine de şöyle konuştu: "Vedat Bey'e selamlarımı iletiyorum. İzmir gevreğini kolay kolay ne ben ne de Vedat Bey değiştirebiliriz. Halk gevrek olarak biliyor, gevrek olarak da devam edecektir. Bunun coğrafi patentlerini de Allah nasip ederse alacağız. Gerekli bütün başvurularımızı yapacağız. İzmir gevreği gevrek olarak kalacaktır inşallah."
"Başka şehirde 'gevrek' deyince vermiyorlar"
İzmirli Mesut Gökçe, simit yerine gevrek ifadesini kullandığını belirterek, "İzmirliler olarak gevrek çıtır anlamına geldiği için 'gevrek' deriz. İzmirliler kesinlikle 'simit' demez. Yılların vermiş olduğu bir alışkanlık var. Bu da İzmirlilerin farkı" dedi.
Neslihan Güler isimli vatandaş da "İzmir'de 'gevrek' diyoruz. Bu artık bizim için yöresel bir ad. Yörelere göre farklı olabilir. Bizde domatese de 'domat' derler. Başka şehre gidip 'gevrek' istediğimizde kimse bize gevrek vermiyor" diye konuştu.
"Vatandaş gevrek istiyor"
Esnaf Ramazan Dağtekin, "15 yıldır gevrek satıyorum. İnsanlar genelde simit yerine, 'Bir gevrek verir misin?' diyorlar. İzmir'de biz 'gevrek' diyoruz. İzmir gevreği çıtır olur" derken, bir başka esnaf Yılmaz Ulu ise "3 senedir gevrek satıyorum. İnsanlar bizden gevrek istiyor. Biz de 'gevrek' diyoruz. Gevrek simitten daha farklı" yorumunu yaptı.
İzmir gevreği tezgahlarını dolduran vatandaşlar da İzmir gevreğinin farklı olduğunu ve gevrek ifadesini kullanmaya devam edeceklerini söyledi.

 


"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
TT

"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın yaklaşık 100 kilometre doğusundaki Kisiljevo, turistlerin köye gelmesi için sıradışı bir yol seçti. 

300 yıl önce gömülmüş bir kişinin mezarı, turistik cazibe unsuru oldu. Zira köylülerin iddiasına göre bu mezar, kayıtlı ilk vampire ait. 

"Vampirlerin babası" diye de bilinen Petar Blagojevic'in cesedi, gece uyanıp köylüleri öldürdüğü iddiasıyla 1725 yazında mezardan çıkarılmış. 

Ailesi 11 kuşaktır köyde yaşayan eski muhtar Mirko Bogicevic, "Ceset hiç bozulmamıştı. Ona kazık sapladıklarında kulakları ve ağzından taze kan akmıştı" diyor. 

Petar Blagojevic'in hikayesi üzerine uzmanlaşan Bogicevic sözlerine şöyle devam ediyor:

Muhtemelen vampir olma şansına ya da şanssızlığına sahip sıradan bir adamdı. Kisiljevolu olduğunu ve 1700'deki kayıtlarda adının geçtiğini biliyoruz.

Mezardan çıkarıldıktan sonra yakılan cesedin külleri yakındaki bir dereye atılsa da köylüler, Blagojevic'in hikayesinin turistleri çekmesini bekliyor. 

Görsel kaldırıldı.
Viyana merkezli Wienerisches Diarium gazetesinin 21 Temmuz 1725'e ait sayısında Blagojevic'in hikayesi anlatılıyor (AFP)

Diğer yandan Trinity College Dublin'in Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Clemens Ruthner, Avusturyalı doktorlar ve askerlere dayandırılan haberin bir yanlış anlaşılma ürünü olduğunu savunuyor:

Bulgarca'daki eski kelimelerden "upior", "kötü kişi" anlamına geliyor. Bence köylüler bu kelimeyi gevelerken doktorlar yanlış anlayıp "vampir" yazdı. Cesedin ağzından kan geldiğini duyunca da kan içtiğini sandılar ama bu yanlış, köylüler böyle dememişti.

Ruthner, şarbon hastalığının bölgedeki gizemli ölümleri açıklayabileceğini söyleyip ekliyor:

Cadılık gibi vampirlik de insanların anlamadığı şeyleri, özellikle salgın gibi toplumsal olayları açıklamak için yaygın olarak kullanılmış.

Independent Türkçe, France24, AFP