TBMM'den Avrupa Parlamentosuna sert tepki

TBMM'den Avrupa Parlamentosuna sert tepki
TT

TBMM'den Avrupa Parlamentosuna sert tepki

TBMM'den Avrupa Parlamentosuna sert tepki

Türkiye Büyük Millet Meclisinde AK Parti, CHP, MHP ve İyi Parti'nin ortaklaşa hazırladıkları bildiride, Avrupa Parlamentosunun Türkiye'ye yönelik karar tasarısı sert bir dille kınandı.
TBMM Genel Kurulunda Avrupa Parlamentosunun aldığı karara sert tepki gösterildi.
TBMM Başkanvekili Celal Adan'ın okuduğu açıklamada, “Türkiye Büyük Millet Meclisinde hazır bulunan siyasi parti grupları olarak ülkemizce Suriye'nin kuzeyinde terör odaklarına karşı icra edilen Barış Pınarı Harekatı hakkında bugün Avrupa Parlamentosunda kabul edilen kararı yüce milletimiz adına Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bütünüyle reddediyor, kınıyoruz. Birleşmiş Milletler şartının 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi terörizmle mücadele ile ilişkin kararları uyarınca uluslar arası hukuk temelinde yürütülen harekat, PKK'nın Suriye kolu PYD, YPG unsurları ile bu unsurlarda ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereçleri hedef almaktadır. Sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için azami hassasiyet gösterilmiş, gereken her önlem uygulanmıştır. Esasen bu hususlar ilgili kurumlarımız tarafından yapılan açıklamalarda her vesileyle kamuoyuna duyurulmuştur. Avrupa Parlamentosunun kararındaki iddiaların tamamı, bugüne kadar defalarca uluslar arası kamuoyu nezdinde ve yabancı muhataplarımızla en üst düzeydeki temaslarımızda ilgili makamlarımızca yalanlanmış veyahut gereken izahat getirilmiştir. Terörle mücadelesinde Türkiye ile dayanışma göstermek yerine, bir terör örgütünün safını tutmaya ve o gündemine hizmet etmeye tercih eden Avrupa Parlamentosu'na PKK'nın Avrupa Birliği ve NATO tarafından da terör örgütü olduğunu bir kez daha hatırlatma gerektiğini duyuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti kurumlarını hedef alan bu tür kararları hiçbir şekilde kabul etmediğimiz, bu kararın Avrupa'nın ortak çıkarları için en ciddi şekilde sorun doğurma kapasitesinde gördüğümüzü, bu kararın bağlayıcı olması için atılmış ve atılacak her türlü adıma karşı milletimizin ortak kararlılığını ve dayanışmasını ifade ettiğimiz icra organı uluslararası mütekabiliyet çerçevesinde gereken karşılığı vermesinin hak olduğunu kamuoyuna duyururuz.” ifadelerine yer verildi.

 


İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)

Londra merkezli Silahlı Şiddete Karşı Eylem (Action on Armed Violence-AOAV) adlı kuruluş tarafından yayınlanan bir rapor, Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana İsrail askerleri tarafından işlenen savaş suçları ya da suiistimallerle ilgili olarak İsrail ordusu tarafından açılan her 10 soruşturmadan yaklaşık 9'unun herhangi bir suçlama yöneltilmeden kapatıldığını ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığına göre AOAV, Ekim 2023 ile Haziran 2025 sonu arasında İsrail ordusunun Gazze Şeridi veya Batı Şeria'daki güçleri tarafından sivillere zarar verildiği iddiaları üzerine bir soruşturma yürüttüğünü veya yürüteceğini söylediği 52 vakaya ilişkin İngilizce medyada haberler bulduğunu bildirdi. Söz konusu vakalar bin 303 Filistinlinin öldürülmesi ve bin 880 kişinin yaralanmasını içeriyor.

frgty
Yardım dağıtım noktasında vurularak öldürülen oğlu için gözyaşı döken Filistinli bir anne (EPA)

AOAV, soruşturmaların yüzde 88'inin çözülemediğini ve herhangi bir suçlama getirilmediğini kaydetti. Bunlar arasında Şubat 2024'te Gazze Şeridi'nde un kuyruğunda bekleyen en az 112 Filistinlinin öldürülmesi ve Mayıs 2024'te Refah'taki bir kampta 45 kişinin ölümüne neden olan hava saldırısı da yer alıyor.

Refah'taki bir dağıtım noktasından yiyecek almaya giden 31 Filistinlinin 1 Haziran'da İsrail güçlerinin ateş açması sonucu öldürülmesiyle ilgili soruşturma ise halen sonuçlanmadı.

AOAV ekibinden Iain Overton ve Lucas Tsantzouris, “İstatistikler, İsrail'in, güçlerinin savaşla ilgili ihlal suçlamalarını içeren davaların büyük çoğunluğunda sonuca ulaşamayarak ya da suçsuz olduğunu kanıtlayamayarak bir ‘cezasızlık modeli’ yaratmaya çalıştığını gösteriyor” dedi.

cvdfgt
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım dağıtım noktasında yaşanan ölüm vakasının ardından Şifa Hastanesi’nin önünde kanlar içindeki bir ambulans sedyesini taşıyan Filistinliler (EPA)

İsrail ordusu, ‘askeri polis tarafından onlarca soruşturma açıldığını ve bu soruşturmaların çoğunun halen devam ettiğini’ bildirdi.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Kuvvetlerimizin görevi kötüye kullandığına dair her türlü ihbar, şikâyet ya da iddia, kaynağı ne olursa olsun bir ön inceleme sürecinden geçer. Bazı durumlarda kanıtlar askeri polis tarafından cezai soruşturma başlatılması için yeterli olurken, diğer durumlarda sadece bir ön soruşturma yürütülür” ifadeleri yer aldı.

Açıklama şöyle devam etti: “Bu vakalar, İsrail Genelkurmay Başkanlığı Gerçekleri Araştırma ve Değerlendirme Mekanizması olarak bilinen bir mekanizma tarafından, kuvvetlerin suç teşkil eden bir suiistimalde bulunduğuna dair makul bir şüphe olup olmadığının belirlenmesi için değerlendirmeye sevk edilir.”

İnsan hakları örgütleri bu sistemi eleştirerek soruşturmaların yıllar sürebileceğini söylüyor.