Fas Başsavcılığı, İskandinav turistleri öldürenlerin idamını istedi

Sanıklar mahkemeye sıkı güvenlik önlemleri alında götürüldü (Şarku’l Avsat)
Sanıklar mahkemeye sıkı güvenlik önlemleri alında götürüldü (Şarku’l Avsat)
TT

Fas Başsavcılığı, İskandinav turistleri öldürenlerin idamını istedi

Sanıklar mahkemeye sıkı güvenlik önlemleri alında götürüldü (Şarku’l Avsat)
Sanıklar mahkemeye sıkı güvenlik önlemleri alında götürüldü (Şarku’l Avsat)

Fas Başsavcılığı, iki İskandinav turisti öldürmekle suçlanan üç asıl sanığın idam cezasını “onaylama ve yürütme” talebinde bulundu. Başsavcı, temyiz aşamasının altıncı duruşmasında, davada dördüncü asıl sanık olan Abdurrahim Hayali'nin ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını istedi. 33 yaşındaki Hayali, iki kurbanı takip ederek katillere eşlik ettiğini itiraf etmiş ancak cinayetten önce geri çekildiğini öne sürmüştü. Mahkeme ise nihai kararı vermeden önce sanığın savunmasını devam ettirmesi için duruşma tarihini 30 Ekim olarak belirledi. Geçtiğimiz Aralık ayında ülkeyi sarsan davanın artık sona ermesi bekleniyor.
Toubkal Dağı yakınlarında, tatil için Fas’a gelen Danimarkalı öğrenci 24 yaşındaki Louisa Vesterager Jespersen ile arkadaşı Norveçli arkadaşı 28 yaşındaki Maren Ueland’ın cesetlerine ulaşılmıştı. Olayın ardından Fas Polisi tarafından Marakeş'te yakalanan DEAŞ üyesi 4 kişiden Abdussamed el-Cud, Yunus Uziyad ve Reşid Afati olmak üzere 3'ü mahkemenin verdiği kararla idam cezasına mahkum edilmişti. Diğer sanıklar ise 5 yıldan müebbede kadar değişen hapis cezalarına çarptırılmıştı. Bunlardan biri de 20 yıl hapis cezasına çarptırılan İspanyol-İsviçre’li Kevin Zoller-Guervos ile 25 yaşındaki Kevin daha sonradan Müslüman olmuş ve Fas’ta yaşıyordu.
Yaşları 20 ile 50 arasında değişen diğer 20 sanığın “terörist hücre oluşturmak, terörizmi övmek ve bir suçu ihbar etmemek” suçlarından beş ila otuz yıl arasında hapis cezası almalarını istedi. Ancak bu sanıkların çoğu aleyhlerindeki suçlamaları reddetti.
Cinayetle ilgili terör hücresi üyelerinin planladığı terörist eylemlerin ciddiyetine değinen Fas Başsavcısı, söz konusu kişilerin Marakeş'teki yabancı turistleri, kiliseyi, sinagogu ve güvenlik güçlerini hedef almaya karar verdiklerini doğruladı.
Diğer yandan avukat İzzeddin Kabbac, Norveçli kurban ailelerine verilen tazminatın 2 milyon dirhemden (yaklaşık 200 bin dolar) 5 milyona (yaklaşık 500 bin dolar) yükseltilmesini talep etti. Kabbac’ın ifade ettiğine göre Maren’in ailesi, bu tazminatı aşırılık yanlısı fikirlerle mücadele eden El-Fakide adlı bir kuruma bağışlayacak.
Danimarkalı turistin aile avukatları ise sanıkların ödeyemeyeceği gerekçesiyle Fas devletinden bir milyon dolar tazminat istedi. Ancak Başsavcılık bu talebi reddetti.



Trump'a yakın aşırı sağcılar, Barrack'ın Suriye dosyasından uzaklaştırılmasını sağlar mı?

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
TT

Trump'a yakın aşırı sağcılar, Barrack'ın Suriye dosyasından uzaklaştırılmasını sağlar mı?

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)

Medyada yer alan, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın Suriye ve Lübnan dosyalarını takip etme görevinden alınabileceği yönündeki haberler “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” atasözünü hatırlatıyor.

Sosyal medya platformlarında son birkaç saat içinde ABD Başkanı Donald Trump'ın en büyük destekçilerinden biri olan sağcı cumhuriyetçi medya mensubu ve aktivist Laura Loomer'ın, Barrack'ın Suriye'deki görevinden alınmasını talep ettiği paylaşımları dolaşıma girdi.

dsv
Barrack, Lübnan’ın başkenti Beyrut'taki hükümet merkezinde açıklama yaparken (AFP)

Spekülasyonlar Barrack'ın Suriye'deki rolünün ötesine geçerek Lübnan'daki rolünü de kapsarken, ABD Dışişleri Bakanlığı Donald Trump, onu Lübnan dosyasından uzaklaştırmayı planladığı iddialarını yalanladı. Trump, Barrack’ın Suriye dosyasındaki sorumluluğuna ise değinmedi.

Loomer, “Trump yönetiminin denetim krizi sadece çalışanlarla sınırlı değil, ABD büyükelçilerine de uzanıyor” başlıklı uzun bir paylaşımda milyarder emlakçı, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın, ‘İslam'ın dış çıkarlarını Amerikan değerlerinin üzerinde tutması ve ABD'nin Ortadoğu'daki itibarını zedeleyen cihatçı şiddeti açıkça desteklemesi’ nedeniyle giderek daha yoğun bir şekilde incelemeye maruz kaldığını yazdı.

cvs
Trump ve Şara, Suudi Arabistan'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (AP)

Haber ajansı Associated Press (AP) cumartesi günü yayınladığı bir haberde, Başkan Trump'ın sosyal medyada tanınan sağcı provokatör Laura Loomer'ın yönetimindeki karar alma sürecindeki etkisini küçümsese de Loomer'ın öfkesini çeken Trump yönetimi yetkililerinin listesinin giderek uzadığını ve bu yetkililerin kısa sürede başkan tarafından görevden alındığını vurguladı.

Loomer, Barrack’ı geleneksel diplomatik veya güvenlik niteliklerinden yoksun olarak nitelendirerek, her ne kadar deneyimli bir bağış toplayıcı, politikacı ve bölge ülkeleriyle iyi ilişkilere sahip olsa da bu deneyiminin onu Suriye gibi çalkantılı bir ülkede ABD'nin politikalarını uygulamaya uygun hale getirmediğini belirttiği uzun paylaşımında “Barrack'ın felaket getiren ataması, Ortadoğu'da cihatçıların yayılmasını sağladı” dedi.

vfghty
Sağcı aktivist Laura Loomer, geçtiğimiz haziran ayında ABD Kongre Binası önünde (Getty)

Barrack'ın 2021 yılında Adalet Bakanlığı tarafından dış finansal ve siyasi bağlantıları nedeniyle sorgulandığını ve suçlandığını hatırlatan Loomer, “(Barrack) her ne kadar beraat etse de bu olay onun yöntemlerini ortaya çıkardı” ifadelerini kullandı. Loomer, bu bilgiyi, eski bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisinden aldığını söyledi.

Barrack'ın yolsuzluk iddialarıyla dolu bir geçmişi olduğunu belirten Loomer, onun mali faaliyetlerinin ülkesinin politikalarının uygulanmasıyla çelişip çelişmediğini sorguladı. Barrack'ın Ankara Büyükelçisi olarak görev yaptığı sırada ABD politikasını Türkiye'nin çıkarlarıyla uyumlu hale getirmesi, Müslüman Kardeşler gibi İslamcı grupları koruması da dahil olmak üzere bazı eylemlerinin büyük öfkeye neden olduğunu söyleyen Loomer, bu tür eylemlerin ‘İsrail gibi ABD müttefiklerini ihanete uğrattığını ve cihatçıların yayılmasını önleme çabalarını baltaladığını’ söyledi.

dsdfrgt
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, İstanbul'da ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. Görüşmeye Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani de katıldı (EPA)

ABD'nin ulusal güvenlik çıkarları için Tom Barrack'ın diplomatik görevinden derhal alınması gerektiğini öne süren Loomer, Trump yönetiminin birçok üyesinin Barrack'ı bir dost, hatta bağışçı olarak gördüğünü anladığını ekleyerek, “O halde büyükelçi olmak yerine, yine bir dost ve bağışçı olmaya devam etsin” ifadelerini kullandı.

Barrack'ın tüm diplomatik ve danışmanlık görevlerinden alınmasıyla başlayan bir mekanizma ile hareket edilmesi çağrısında bulunan Loomer, ardından, Yabancı Temsilciler Kayıt Yasası’nın (FARA) ihlali, adaletin engellenmesi ve terörizme maddi destek sağlama suçlarının soruşturulması için özel bir soruşturmacı atanmasını istedi.

Şimdiye kadar bu yorumların Barrack'ın geleceğini nasıl etkileyeceğine dair kesin tahminler yürütülmese de Barrack'ın Lübnan dosyasında üstlendiği rol, ABD’nin yeni Beyrut Büyükelçisi Michel İsa'nın, 1 Eylül'e kadar yaz tatiline giren Senato tarafından adaylığı onaylandıktan sonra göreve başlamasıyla sona erebilir. Başkan Trump'a çok yakın bir isim olan Büyükelçi İsa, Trump’la doğrudan iletişim halinde olduğundan Lübnan'a özel bir elçi atanmasına gerek kalmayacak ve bu görevi büyükelçi üstlenecek.