ABD Temsilciler Meclisi'nden Mazlum Kobani'ye acil vize verilmesi talebi

SDG komutanı Mazlum Kobani (AFP)
SDG komutanı Mazlum Kobani (AFP)
TT

ABD Temsilciler Meclisi'nden Mazlum Kobani'ye acil vize verilmesi talebi

SDG komutanı Mazlum Kobani (AFP)
SDG komutanı Mazlum Kobani (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi’ndeki Demokrat ve Cumhuriyetçi bazı senatörler, Dışişleri Bakanlığı’ndan, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Kobani'ye ABD'yi ziyaret etmek istemesi halinde hızlı bir şekilde vize verilmesi talebinde bulundu.
Cumhuriyetçi Senatörler Lindsey Graham ve Marsha Blackburn ile Demokrat Senatörler Chris Van Hollen, Jeanne Shaheen ve Richard Blumenthal, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'dan Suriye’deki son durum hakkında bilgi vermesi için Mazlum Kobani’nin ABD'ye ziyareti için vize işlemlerinin hızlandırılmasını istedi. Senatörler tarafından Pompeo’ya gönderilen mektupta, “Suriye'nin kuzeyinde yaşanan durumdan aşırı derecede endişe duyduğumuzu söylemek hafif kalır” ifadeleri kullanılarak, Kobani’nin gerçekleştireceği ziyaretin hem Kongre hem de ABD Başkanı Donald Trump yönetimine yarar sağlayacağı belirtildi.
Trump’tan Kobani’ye: Sizi görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum
Mektubun Pompeo’ya gönderilmesinde saatler önce Trump, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “General Mazlum, nazik sözleriniz ve cesaretinin için teşekkür ederim. En içten saygılarımı lütfen Kürt halkına iletin. Sizi yakın bir zamanda görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum” ifadelerini kullandı.
Trump’ın bu açıklamalarına cevap veren Kobani ise, “Trump'la biraz önce konuştum ve ona Türkiye'nin ateşkes ihlallerinden bahsettim. Bu ateşkes onun büyük çabaları olmasa mümkün olmazdı. Başkan Trump'a bitmez tükenmez çabalarıyla Türkiye'nin ve cihatçı örgütlerin halkımıza yönelik acımasız saldırılarını durdurduğu için teşekkür ederiz” dedi.
Kobani’den Trump’a cezaevleri sözü
ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray’da yaptığı bir açıklamada, Kobani’nin kendisine, DEAŞ mahkûmlarının tutulduğu cezaevlerini güvence altına aldıklarına dair söz verdiğini, birkaç tane mahkûmun kaçtıktan sonra yeniden yakalandığını belirttiğini söyledi.
Trump ayrıca, Suriye’nin kuzeyinde yapılan anlaşmaya olan bağlılığın bir sonucu olarak Türkiye’ye uygulanan yaptırımları kaldırdığını duyurdu.
Trump’a tepki
Bazı ABD’li senatörler, Trump’ı DEAŞ’a karşı savaşta ABD’nin yanında yer alan Kürtlere “ihanet” etmekle suçlarken, bazı yetkililer ise, Türkiye’ye yaptırımların sürdürülmesi ve baskıların arttırılması gerektiğini ifade etti.
Washington’daki Suriyeli muhalif çevreler ise senatörleri “ikiyüzlülük ve etkisizlik” ile suçlayarak, bazılarının her zaman Suriye Demokratik Konseyi (SDK) taleplerine verilen herhangi bir sözü tutmadığını söyledi. Senatörler gönderilen mektuptan daha önce de Trump’tan Mazlum Kobani için talepte bulunmuştu.
Davet, Türkiye’yi rahatsız eder
Mazlum Kobani’ye yapılan davet yasal engellerle karşı karşıya, çünkü Kobani, Kandil kadrosunun öne çıkan isimlerinden biri. Kandil ise yalnızca Türkiye’nin değil, ABD tarafından da terör örgütü olarak sınıflandırılan PKK’nın bir parçası. Uzmanlar, Washington’dan gidecek resmi bir davetin Türkiye’yi rahatsız edeceğini ifade etti.



Gazze: İsrail bombardımanında çoğu yardım bekleyen 17 Filistinli öldü

Yardım çuvalını taşıyan bir Filistinli
Yardım çuvalını taşıyan bir Filistinli
TT

Gazze: İsrail bombardımanında çoğu yardım bekleyen 17 Filistinli öldü

Yardım çuvalını taşıyan bir Filistinli
Yardım çuvalını taşıyan bir Filistinli

İsrail, bugün Gazze Şeridi'nde insani yardım bekleyenleri hedef almaya ve bombalamaya devam etti. Saldırılarda  17 kişi öldü, ölenlerin 14'ü yardım bekleyenlerdi.

Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal, çoğu yardım bekleyen 10 Filistinlinin bugün İsrail ordusunun ateş açması ve abluka altındaki Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlenen hava saldırılarında öldürüldüğünü bildirdi.

Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal, çoğu yardım bekleyen 10 Filistinlinin bugün İsrail ordusunun ateş açması ve abluka altındaki Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlenen hava saldırılarında öldürüldüğünü bildirdi.

Basel, AFP’ye verdiği demeçte, cihazın “İsrail işgal güçlerinin Gazze'nin güneyindeki Salah al-Din yolu üzerinde, Wadi al-Gaza köprüsü yakınlarındaki (Gazze İnsani Yardım Kuruluşu'na ait) dağıtım noktası yakınında vatandaşların toplandığı yere ateş açması sonucu en az 6 kişinin öldüğünü, aralarında bir çocuğun da bulunduğu 30 kişinin de yaralandığını” kaydetti.

Nuseyrat kampındaki el-Avde Hastanesi, ölen ve yaralıların hastaneye kaldırıldığını doğruladı. Basal, “İsrail işgal güçleri tarafından Refah'ın kuzeybatısındaki yardım merkezinin yakınında vurulan 2 kişiyi hastaneye kaldırdık” dedi.

Yerel kaynakların Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) verdiği bilgilere göre İsrail ordusu Refah'ın kuzeyindeki yardım merkezinin yakınında toplanan vatandaşlara ateş açtı. Saldırıda bir kadın ve bir genç hayatını kaybetti. Kaynaklar, İsrail ordusuna ait bir helikopterin Han Yunus'un batısındaki bir apartman dairesini bombaladığını ve bir vatandaşın hayatını kaybettiğini, bir kişinin ise yaralandığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin televizyonundan aktardığına göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde bulunan Netzarim kavşağında yardım bekleyenleri hedef alan saldırısında 6 kişi öldü.

  Filistinli mülteciler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Zikim'de bir gıda dağıtım noktasında yardım kamyonlarını bekliyor (İ.B.A.)Filistinli mülteciler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Zikim'de bir gıda dağıtım noktasında yardım kamyonlarını bekliyor (EPA)

Diğer yandan Birleşmiş Milletler Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Örgütü (UNRWA), Gazze Şeridi sakinlerinin temel hijyen malzemelerinde ciddi eksiklikle karşı karşıya olduğunu ve sabun bulmanın neredeyse imkansız hale geldiğini açıkladı.

UNRWA, “X” platformunda yayınladığı kısa açıklamada, dünya çapında her gün milyonlarca sabun satıldığını ve kolayca satın alınabildiğini, ancak Gazze'de sabun bile bulmanın çok zor hale geldiğini ifade etti.

Temel hijyen malzemelerinin, sabun, şampuan ve hijyenik pedlerin düzenli olarak temin edilmesinin acil bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan UNRWA, bu yardımların sektördeki en muhtaç kişilere geniş çapta ulaştırılmasının ancak UNRWA dahil olmak üzere, Birleşmiş Milletler aracılığıyla mümkün olabileceğini belirtti.