DEAŞ'lı kadınların kamplarda zor şartlar altında yaşadığı öne sürüldü

El Hol Kampı’ndaki DEAŞ’lı kadınlar (New York Times)
El Hol Kampı’ndaki DEAŞ’lı kadınlar (New York Times)
TT

DEAŞ'lı kadınların kamplarda zor şartlar altında yaşadığı öne sürüldü

El Hol Kampı’ndaki DEAŞ’lı kadınlar (New York Times)
El Hol Kampı’ndaki DEAŞ’lı kadınlar (New York Times)

ABD birliklerinin geri çekilmesi ve Türk kuvvetlerinin ilerlemesiyle toplama kamplarında tutulan birçok DEAŞ’lının karışıklıktan faydalanıp kaçtığı öne sürüldü.
New York Times’ın (NYT) söz konusu kadınlardan bazılarıyla yaptığı röportajda, baştan aşağı kapalı giyinmiş DEAŞ’lı kadınların çoğunun Batılı olduğu ve bölgede insani yardım için bulunduğu ortaya çıktı. Kadınlardan biri, “DEAŞ kesinlikle yok olmayacak” derken bir diğeri ise açıkça kınadığı terör örgütünün hayatlarını mahvettiğini söyledi. Kucağında küçük çocuğuyla açıklamalarda bulunan Belçikalı bir kadın “Dünya bizim insan olduğumuzu unutuyor. Biz hayvan değiliz, insanız” dedi.
Kamplarda gözaltına alınanların büyük bir kısmını Arap, Afrika ve Avrupa ülkelerinden gelenler oluşturuyor. Ancak kendi ülkeleri artık onları kabul etmiyor. Zira New York Times’ın haberine göre bu ülkeler, geri dönecek olanların bombalama ya da cinayet gibi terör eylemleri gerçekleştirmeyecek olsalar bile aşırılıkçılığı yaymalarından korkuyor. Bu nedenle söz konusu insanlar bölgede sıkışmış durumda.
Terör yanlısı tutumundan vazgeçenlerden biri kamplarda tutulanlardan kiminin aşçı, kiminin ise DEAŞ’ta üst düzey çalışan olduğunu, kiminin bitkilerle insanları tedavi ederken kiminin ise sadece kısa bir süreliğine DEAŞ askeri üssü kurduğunu belirtti.
Gazetenin haberine göre gözaltı merkezlerindeki erkekler, içinde ranzalar bulunan hücrelerde kalıyor. İlkel tuvaletlerin, küçük pencerelerin, bazen de pervanelerin bulunduğu hücreler 16 kişilik olmasına rağmen her birinde yaklaşık 20 erkek kalıyor. Bu yüzden bazıları halıların üzerinde uyuyor.
Habere göre son öğle yemeklerinden birinde haşlanmış patates, salatalık ve domates vardı. Erkekler yılda bir ya da iki kez güneş görmeye çıkıyor. Önceden her hücrede bir televizyon bulunduğu belirtiliyor. Bir gardiyan, tutukluların çevrelerindeki kaostan haberdar olup kaçmalarını önlemek için televizyon yayınını durdurduklarını ifade etti. Tutuklular televizyon olmadığı için Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye’de ilerlediğini, ABD’nin Kürt müttefikleriyle ortaklığı kestiği ve Suriye hükümeti ile Rus müttefiklerinin kendilerine doğru yöneldiğinden habersizdi.
Tüm bunlara rağmen tutukluların bazıları kamplardan kaçtı. El Hol Kampı’na bekçilik yapan Kürt kuvvetleri, Almanya, Türkiye ve Özbekistan’dan 5 DAEŞ’lıyı 18 çocuğuyla beraber tutukladı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada DEAŞ’lı kadınların kampın çitlerinde bir delik açarak çocuklarıyla beraber Irak sınırına doğru ilerlemeye çalıştığı ancak bu girişimlerinin engellenerek tekrar tutuklandıkları aktarıldı.
Gözaltı merkezlerinin üst katında ise 150’den fazla DEAŞ’lı çocuk var. Vatandaşlıkları değişkenlik gösteren çocukların yaşları 9 ila 14 arasında değişiyor. Nadiren güneş ışığı alan iki farklı hücrede bulunan çocukların bazıları aileleri, akrabaları, nereden geldikleri ve nereye gidecekleri hakkında hiçbir şey bilmiyor.
Bir hafta önce yapılan açıklamalarda 32 DEAŞ’lının kamptan kaçtığı belirtilmişti. İki hafta önce de farklı milletlerden 14 kadının 21 çocuğuyla birlikte kaçtığı duyurulmuştu.



İHA saldırısı Irak radarlarını yok etti

Irak Taci askeri üssü (Arşiv)
Irak Taci askeri üssü (Arşiv)
TT

İHA saldırısı Irak radarlarını yok etti

Irak Taci askeri üssü (Arşiv)
Irak Taci askeri üssü (Arşiv)

Irak, İran ve İsrail arasında ateşkesin sağlandığı bir döneme denk gelen, üs ve tesisleri vuran bir kamikaze İHA saldırısında askeri radarlarını kaybetti.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani dün, Bağdat'ın kuzeyindeki Taci Kampı ve Zikar vilayetindeki İmam Ali üssünde bulunan radarlara yönelik saldırıların soruşturulması talimatını verirken, üçüncü bir saldırının Bağdat Uluslararası Havaalanı yakınlarındaki bir radar üssünü hedef aldığı bildirildi.

Es Sudani, hükümetin ülke güvenliğine zarar verecek hiçbir eyleme müsamaha göstermeyeceğini, tüm sertliği ve gücüyle karşı koyacağını vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Irak Haber Ajansı’ndan aktardığına göre es Sudani, “Olayları Irak halkının çıkarlarını ön planda tutacak şekilde ele aldık, ki olması gereken de budur” ifadelerini kullandı.

Silahlı Kuvvetler Başkomutanlığı sözcüsü Sabah el-Numan ise saldırıyı “korkakça ve haince” olarak nitelendirdi.

Gruplara yakın aktivistlerin blog yazıları, “radar saldırısına” karıştıkları şüphesini güçlendirdi. Blog yazarı Abbas el-Ardavi şunları yazdı: “Taci üssünde bulunan ve İsrail saldırısına hizmet eden bir Fransız radarı hurdaya dönüştürüldü.”