BIST Pay Endeksleri temel kurallarında değişiklik

BIST Pay Endeksleri temel kurallarında değişiklik
TT

BIST Pay Endeksleri temel kurallarında değişiklik

BIST Pay Endeksleri temel kurallarında değişiklik

Borsada endekslere dâhil olacak hisselerin seçimine ilişkin kriterler değişti. BIST 30, BIST 50 ve BIST 100’e girecek şirketler Yıldız Pazar’dan seçilecek.
Borsa İstanbul, 2 Ekim’de açıkladığı ve 4 Kasım’da yürürlüğe girecek olan yeni pazar yapılanmasıyla uyum sağlamak için BIST Pay Endeksleri Temel Kurallarında değişiklik yaptı. Yeni düzenlemeye göre BIST 30, BIST 50 ve BIST 100 endekslerine dâhil olacak şirketler Yıldız Pazar’dan seçilecek.
Borsa İstanbul'dan yapılan açıklamaya göre BIST 100 endeksi için Yıldız Pazar’daki şirket sayısının yeterli olmaması durumunda BIST 100 endeksi seçim havuzuna eklenmek üzere Ana Pazar’dan ek liste oluşturulacak. Ek listede Yıldız Pazara dâhil olabilmek için gereken piyasa değeri kriteri dışında diğer tüm kriterleri sağlayan en yüksek piyasa değerine sahip olan paylar dâhil edilecek.
Yeni Pazar yapısı ve endeks düzenlemeleriyle birlikte borsada 3 yeni endeksin hesaplanmasına başlanacak. Yıldız Pazar Grup 1’de yer alan paylardan BIST Likit Banka ve BIST Banka Dışı Likit 10 endeksleri oluşturulacak. Bunun yanı sıra Gelişen İşletmeler Pazar’ında yer alan paylardan da BIST GİP endeksinin hesaplanmasına başlanacak. Uygulama, BIST 30, BIST 50 ve BIST 100 gibi periyodik gözden geçirmeye tabi endekslerde 2020 Ocak ayı başından, yeni oluşturulan 3 endeks ile birlikte diğer endekslerde ise 4 Kasım 2019 tarihinden itibaren başlayacaktır. Pazar yapısındaki değişiklikler nedeniyle yürürlükten kalkan ABCD gruplarına ilişkin hükümler de endeks kurallarından çıkarıldı.

 


İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe