Tunus'ta hükümette bakan değişikliği yapıldı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)
TT

Tunus'ta hükümette bakan değişikliği yapıldı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)

Kays Said’in Tunus Cumhurbaşkanı ve silahlı kuvvetler komutanı olarak göreve başlamasından yaklaşık 1 hafta sonra, Başbakan Yusuf Şahid, Cumhurbaşkanı ile görüşerek Savunma Bakanı Abdulkerim el-Zubeydi, Dışişleri Bakanı Hamis el-Cihinavi ve Devlet Ekonomi Diplomasisi Sekreteri (Bakan Yardımcısı) Hatim el-Fercani’yi görevlerinden alma kararı verdiklerini duyurdu.
Açıklamada, Adalet Bakanı Kerim el-Cemusi’nin vekaleten Zubeydi’nin sorumluluğunu da üstleneceği belirtildi. Dışişleri Bakanlığı Devlet Katibi Sabri Baştopçu’nun da vekaleten Cihinavi’nin yerine atandığı ve gelecek yıl Tunus’ta düzenlenecek olan Frankofon Devletler Zirvesi hazırlıklarında Tunus ve diğer ülkelerdeki kuruluşların koordinasyonunu sağlamakla görevli olduğu belirtildi.
İlgili kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, görevden alınan 3 hükümet üyesinin 2018 yazında 2 yürütme makamı arasında yaşanan siyasi kriz sırasında Nida Partisi Genel Başkanı eski Cumhurbaşkanı Beci Kayid es-Sibsi ve oğlu Hafız Kayid es-Sibsi’ye bağlı eski hükümet üyeleri arasında yer aldığını söyledi. Kriz, devlet kuruluşlarında ve iktidar partide bölünmelere Şahid başkanlığındaki Yaşasın Tunus Partisi’nin kurulmasına neden olmuştu.
Savunma Bakanı Abdulkerim el-Zubeydi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda aday olmuştu. Kays Said, iş adamı Nebil el-Karvi ve Parlamento Başkanı Abdulfettah Moro’nun ardından dördüncü sıraya yerleşmişti. Zubeydi, seçim kampanyası sırasında Şahid’e de televizyon ve radyo programları aracılığıyla sert eleştirilerde bulunmuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda yarışan Yusuf Şahid de Zubeydi’nin adaylığını eleştirmiş ve siyasi tecrübesini sorgulamıştı.
Yeni Cumhurbaşkanı'nın danışmanlarının ve çalışma ekibinin kimlerden oluşacağı ise henüz ilan edilmedi. Ancak Said’in Kartaca Sarayı’na çıktığı ilk günden bu yana eski Büyükelçi Abdurrauf Bittabib Başir’in adından söz ediliyor.
Öte yandan Kays, Tunus’taki parti liderleri ve Almanya Dışişleri Bakanı, Fas Parlamentosu'nun iki odasının başkanı, Kral 6. Muhammed’in temsilcileri, eski Paris Belediye Başkanı'nın temsilcileri de dahil yabancı misafirlerle bir araya geldi. Ancak Büyükelçi Abdurrauf Bittabib’in Başkanlık Divanı Başkanı olarak geçen haziran ayında göreve gelen Nebil Acrud’un yerine geldiğini belirten herhangi bir açıklama yapılmadı.
Sosyal medya organları ve yerel medya kuruluşları da 29 Ekim’de Cumhurbaşkanı Kays Said’in eski Dışişleri Bakanı Hamis el-Cihinavi’nin katılımı olmadan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Mass ile görüştüğünü yazdı. Taraflar arasında, Libya Uzlaşı Konferansı’na hazırlık amacıyla Libyalı siyasi partileri Almanya’da bir araya getiren bir konferans düzenleme hususundaki Alman girişimi ele alındı. Toplantıya ilişkin yayınlanan fotoğraflar, Büyükelçi Abdurrauf Bittabib’in ve Tunus’un Tahran Büyükelçisi Tarık Bittayyib’in de aynı toplantıda yer aldığını gösterdi.
Büyükelçi Tarık Bittayyib, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Libya ve Endonezya’daki Tunus büyükelçiliklerinde de görev yapmıştı. Bittayyib, geçen yıllarda Libya ile ilişkilerin yönetimini denetlemiş, Tunus’un Libya krizi hususundaki toplantılara katılan heyete başkanlık etmişti. Aynı zamanda eski Dışişleri Bakanı Cihinavi’ye Trablus, Bingazi ve Tobruk ziyaretlerinde, Libya Ordusu Komutanı Mareşal Halife Hafter, Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Fayiz es-Serrac ve doğudaki hükümet yetkilisi Abdullah es-Sini ile yapılan görüşmelerde de eşlik etmişti.
Gelecek ay yeni hükümetin ilanından önce yapılan söz konusu değişikliklerin gerekçelerinin de açıklanması bekleniyor. İlgili kaynakların Şarku’l Avsat’a aktardığına göre değişiklikler, cumhurbaşkanlığı ve başbakanlıktaki güvenlik ve askeri kuruluşlardaki üst düzey yetkilileri içermeyecek. Ayrıca eski Başbakan Habib es-Seyyid, siyasi danışman Nureddin bin Natişah ve medya danışmanı Firas Kafraş da dahil bazı eski danışmanlar istifa dilekçelerini sunmak üzere cumhurbaşkanlığı ofisine yöneldi.



Komutanı tarafından Gazze'ye girmeye zorlanan İsrail askeri intihar girişiminde bulundu

Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
TT

Komutanı tarafından Gazze'ye girmeye zorlanan İsrail askeri intihar girişiminde bulundu

Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Kudüs'teki askeri mezarlıkta bir askerin mezarına bayrak diken İsrail askeri (Reuters)

İsrail medyası, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın zorlukları nedeniyle sadece bir hafta içinde dört İsrail askerinin intihar ettiğini bildirdi. İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, komutanlarının sorumsuz davranışlarına karşı çıkan birlikteki arkadaşlarının uyanıklığı olmasaydı neredeyse listeye katılacak olan beşinci bir askerin hikayesini açıkladı.

Muhabir Carmela Menashe, askerlerden alıntı yaparak, arkadaşlarının ‘Gazze'ye girmeyi reddettiğini, ancak komutanının onu zorladığını, bunun üzerine askerin silahın namlusunu ağzına dayadığını ve kendini vurmakla tehdit ettiğini, bunun üzerine komutanın onu hafta sonu izninden men ederek cezalandırmaya karar verdiğini’ anlattı.

dfgthy
Meslektaşlarının cenaze töreni için mezarlığa giden yaralı İsrail askerleri, 8 Temmuz 2025 (AP)

İsrailli muhabire göre, ‘asker başlangıçta kabul etti ve Gazze'ye girdi. Ancak sonra geri döndü ve tekrar dışarı çıkmak istedi; komutana orada kalamayacağını açıklamaya çalıştı. Komutan onu hafife aldı ve onu başka cezalarla tehdit etti. Birlikteki arkadaşları son anda devreye girerek intihar etmesini engelledi ve onu psikolojik destek subayıyla görüşmeye zorladı.’

Psikolojik destek subayı, askerin durumunun Gazze Şeridi'ne girmesine izin vermediğine karar vererek onu birlik dışında tedavi görmesi için göndermiş; psikolojik durumunun ciddi olduğu teşhis edilmiş ve askerin ordudan tamamen terhis edilerek tedavi altına alınmasına karar verilmiş.

Muhabir, “Askerin durumu benzersiz değil; savaş binlerce askeri travmatize ediyor. Zamanında gerekli tedaviyi görmeyenler kendilerini ciddi bir depresyon içinde buluyor ve bu da aşırı durumlarda intihara yol açabiliyor” dedi.

4 asker intihar etti

Tel Aviv medyası sadece geçen hafta dört askerin intihar ettiğini ve savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana intihar eden asker sayısının 44'e yükseldiğini duyurdu.

İntihar eden askerlerin çoğunluğunun aktif görevdeki yedek askerler olduğunu belirten Haaretz gazetesi, İsrailli askeri kaynaklara dayandırdığı haberinde intihar eden askerlerin büyük bir kısmının savaş sırasında psikolojik durumlarını önemli ölçüde etkileyen durumlara maruz kaldıklarını aktardı.

xcvfgbh
Temmuz 2025'te Gazze Şeridi'nde öldürülen meslektaşlarının cenaze töreninde ağlayan İsrailli askerler (AFP)

Gazete, orduda aktif görevde olan İsrailli askerlerin intihar oranlarının önceki yıllara göre artış gösterdiğini doğruladı.

Kaynaklar, intiharların bazen iç raporlarda ‘çatışma dışı ölüm’ veya ‘soruşturma altındaki durumlar’ gibi muğlak etiketler altında kategorize edilmesi nedeniyle gerçek sayının daha yüksek olabileceğini tahmin ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Haaretz'den aktardığına göre İsrail ordusu, 2024 yılının başından bu yana yaklaşık bin 600 askerin travma sonrası stres semptomlarından mustarip olduğunu kabul ediyor ve bu da yaklaşık 250 askeri ruh sağlığı nedenleriyle terhis etmesine neden oldu.

Veriler intihar eden askerlerin çoğunun geçtiğimiz mart ayında yeniden başlayan savaştan bu yana çatışmaların devam ettiği Gazze'deki çatışmalara katıldığını gösteriyor.

cdfgthy
Temmuz ayında Gazze'de öldürülen bir İsrail askerinin cenaze töreninden (EPA)

Cepheden dönen askerlerin psikolojik olarak yalnızlaştığı ve özellikle muharebe tugaylarına yeni katılanlar ile dışlanmış sosyal sınıflara mensup askerlere yeterli psikolojik bakım sağlanmadığı belirtiliyor.

Ordu, sahadan dönen askerlerle ilgili sessiz bir iç krizle karşı karşıya; bu askerler fiziksel yaralanmaların ötesinde derin psikolojik yaralar da taşıyor ve bu da bazılarının son bir kaçış olarak intiharı seçmesine neden oluyor.

Gözlemciler Gazze savaşının sadece Filistinlileri tüketmekle kalmadığını, aynı zamanda İsrail'in iç cephesinde de giderek artan bir çatlağa neden olduğunu, askerlerin karada savaşırken psikolojik kaderlerinin havada asılı kaldığını düşünüyor.