Japon siyaset bilimci Miura: Japonya'nın en önemli ticari partneri ABD

Japon siyaset bilimci Miura: Japonya'nın en önemli ticari partneri ABD
TT

Japon siyaset bilimci Miura: Japonya'nın en önemli ticari partneri ABD

Japon siyaset bilimci Miura: Japonya'nın en önemli ticari partneri ABD

Japonya Yamaneko Araştırma Enstitüsü Başkanı Siyaset Bilimci Dr. Lully Miura, "Japonya'nın en önemli ticari partneri ABD" dedi.
Stratejik Düşünce Enstitüsünde (SDE) düzenlenen "Doğu Asya'da Güvenlik" isimli panele Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu, bürokrasiden isimler, basın mensupları ve davetliler katıldı. Düzenlenen panelde konuşan Japonya Yamaneko Araştırma Enstitüsü Başkanı Siyaset Bilimci Dr. Lully Miura, Doğu Asya'daki krizler, bölgesel siyasi belirsizlikler ve Japonya'nın siyasetine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Brüksel'de düzenlenen NATO Savunma Bakanları toplantısında ABD Savunma Bakanı'nın "ABD'nin uzun vadeli endişelerinin Çin kaynaklı" olduğu açıklamalarını hatırlatan Miura, ABD'nin bölgeden çekildiğini anımsattı. Çin'in bölgesel yayılmacılığı ve Japonya'nın çekimser politikalarının bölge geleceğinde Japon toplumunu endişelendirdiğini aktaran Miura, "ABD politikası profesyonellerce belirleniyor. ABD'nin bir imparatorlukmuşçasına egemenliğini sürdürmesini istemesi yanlış anlaşılmayabilir" ifadelerini kullandı.
Japonya'nın duraksamalı bölgesel yaklaşımlarının Asya'daki belirsiz olan şeyleri ortadan kaldıramadığını vurgulayan Miura, "ABD yönetimi ile LDP stabil ve istikrarlı politika sürdürmek, statükoyu devam ettirmek istiyor. Japon toplumu mevcut gündemden izole ve ABD'nin geri çekilişini inceleyemedi. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Japon kamuoyu Çin'e karşı negatif bir yaklaşım benimsedi. Japonya'nın kendine dair savunma kapasitesini artırması arzu edilmiyor" dedi.
Trump'ın 2016 yılında başkan seçilmesiyle ilişkilerin sürdürülebilirliliğine ilişkin bazı durumların gündeme geldiğini belirten Miura, "Japonya'nın en önemli ticari partneri ABD. Kimse Başkan Trump'a set vuramıyor. Japonya öz savunma hakkını güçlendirebilmeli. Trump'ın önderliğindeki belirsizlik çözülmeli" diye konuştu.
Japonya'nın anayasasının 9. maddesinde bulunan "Japonya'nın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde 'saldırmazlık' anlayışına" bağlı kalacağına ilişkin yaklaşımının değiştirilebileceğinin sinyalinin verildiğini aktaran Miura, Japonya'da fikir çatışmalarının olduğunu vurguladı.



Washington: Suriye'de taraflar çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımlar üzerinde anlaştı.

TT

Washington: Suriye'de taraflar çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımlar üzerinde anlaştı.

Washington: Suriye'de taraflar çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımlar üzerinde anlaştı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Suriye'de savaşan çeşitli tarafların buradaki çatışmaları sona erdirecek belirli adımlar üzerinde anlaştıklarını söyledi.

"Suriye'deki çatışmalarda yer alan tüm taraflarla görüştük. Bu rahatsız edici ve dehşet verici durumu bu gece sona erdirecek belirli adımlar üzerinde mutabık kaldık" dedi.

Rubio sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun için tüm tarafların verdikleri taahhütleri yerine getirmeleri gerekiyor ve biz de onlardan tam olarak bunu bekliyoruz.”

Rubio daha önce yaptığı açıklamalarda, Suriye'deki durumun “karmaşık” olduğunu ve bir “yanlış anlaşılma” olduğunu belirterek, önümüzdeki birkaç saat içinde gerilimi azaltma yönünde ilerleme kaydedileceğine inandığını ifade etmişti.

Rubio Oval Ofis'te Başkan Donald Trump'ın huzurunda şunları söyledi: “Gün ve gece boyunca her iki tarafla da iletişim kurduk ve gerilimi azaltma yönünde ilerlediğimize inanıyoruz.” “Önümüzdeki saatlerde gerçek bir ilerleme görmeyi umuyoruz” diyen Rubio, “Suriye'nin güneybatısındaki farklı gruplar, Bedeviler ve Dürzi toplumu arasındaki tarihi, uzun süredir devam eden rekabet, talihsiz bir duruma ve görünüşe göre İsrail tarafı ile Suriye tarafı arasında bir yanlış anlaşılmaya yol açtı” ifadelerini kullandı.

Rubio, ABD'nin İsrail'in Suriye'deki saldırılarından “derin endişe” duyduğunu ve çatışmaların durmasını istediğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye'ye gerilimi düşürmek için güçlerini geri çekmesi çağrısında bulunduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Fox News'ten aktardığına göre Bruce, “Suriye hükümetine, tüm tarafların çatışmasızlığa ulaşabilmesi için güçlerini geri çekmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.

İsrail, 300'den fazla kişinin ölümüne yol açan üç günlük şiddet olaylarının ardından, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda kasabasından çekilmemeleri halinde hükümet güçlerine yönelik saldırılarını yoğunlaştırma tehdidinde bulunduktan sonra dün Şam'daki Suriye ordu karargahını bombaladı.

Rubio çeşitli taraflarla telefonda görüştüğünü söyledi, ancak bu tarafların isimlerini vermedi. “Bu konuda çok endişeliyiz (...) Umarım daha sonra haber alırız” diyen Rubio, salı günü bir ‘ateşkese’ varıldığını ancak kısa bir süre sonra “bozulduğunu” doğruladı.

Daha önce ABD elçisi Tom Barrak tüm tarafları Suriye'de ateşkes için diyalog başlatmaya çağırmıştı.

Axios'un üst düzey bir ABD'li yetkiliden aktardığına göre Başkan Donald Trump yönetimi, bir kez daha İsrail'den Suriye'ye yönelik saldırılarını durdurmasını ve Şam hükümetiyle diyaloğa girmesini istedi. Axios, bu talebin İsrail'in dün Suriye ordusu karargâhına ve Şam'daki başkanlık sarayı yakınlarına düzenlediği saldırılardan önce mi yoksa sonra mı geldiğini belirtmedi.

Suriye'nin güneyindeki Suveyda kentinde dün Suriye hükümet güçleri ile yerel Dürzi savaşçılar arasında yeniden başlayan şiddetli çatışmalarla eş zamanlı olarak İsrail duruma müdahalesini arttırdı ve Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera vilayetlerindeki hükümet güçlerine yönelik saldırıların yanı sıra Şam'daki başkanlık sarayı ve Suriye ordu karargahı yakınlarına art arda saldırılar düzenledi.