Türkler espri anlayışına önem veriyor, ciddi ilişki istiyor

Türkler espri anlayışına önem veriyor, ciddi ilişki istiyor
TT

Türkler espri anlayışına önem veriyor, ciddi ilişki istiyor

Türkler espri anlayışına önem veriyor, ciddi ilişki istiyor

Türklerin ilişkide en önem verdikleri konuların başında espri anlayışı geliyor.
İletişim uygulaması OKCupid, Türk kullanıcılarının ilişkiye bakış açılarını içeren verilerini paylaştı. Bu verilere göre Türklerin ilişkide en önem verdikleri konuların başında espri anlayışı geliyor. Kullanıcıların yüzde 99’u eşlerinin espri anlayışının ‘önemli’ olduğunu vurgularken, yüzde 77 espri anlayışının ‘çok önemli’ olduğuna dikkat çekti. Öte yandan, uygulama kullanıcılarının yüzde 72’si ‘ilişki ciddi bir hal aldığında taahhüt vermekten korkmadığını’, yani ciddi bir ilişki istediğini belirtti. Ciddi ilişki isteyenlerin oranı erkeklerde 74 iken kadınlarda bu oran yüzde 69’a düşüyor.
Burçların önemi yok
Astroloji, sanılanın aksine Türk kullanıcılar için ilişkide belirleyici bir unsur değil. Kullanıcıların yüzde 66’sı burçların ilişkilerinde önemli olmadığını belirtiyor. Öte yandan birlikte olacak kişinin basit mi yoksa karmaşık bir kişilik mi olmasını istersiniz? sorusuna kullanıcıların yüzde 60’ı, basit diye yanıt verdi. Kullanıcıların eşleriyle banka hesaplarının ortak olmasını isteyip istemedikleri sorulduğunda ise yüzde 75’i ayrı hesap istediklerini söyledi. Bu oran kadınlarda 85 iken, erkekler yüzde 71. Bu bulgular kadınların finansal bağımsızlık konusuna önem verdiklerini gösteriyor.
Futbolda taviz yok
Eşinizin futbol merakını nasıl karşılarsınız, onunla maça gider ya da izler misiniz? sorusuna kullanıcıların sadece yüzde 39’u evet derken, yüzde 61’i hayır cevabını vermiş. Futbol eşler arasında ayrıştırıcı bir rol oynuyor.
Birlikte TV izlemek çok revaçta
Eşle birlikte yapılan sosyal aktivitelerin başında TV programı izlemek geldi. Kullanıcıların yüzde 62’si eşle birlikte vakit geçirirken en çok TV programlarını izlemek keyif alıyor.



E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
TT

E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)

Uçakların sadece havadan yakıt alması bilimkurgu gibi gelse de çok da uzak olmayan bir gelecekte bu bilimsel bir gerçeğe dönüşebilir.

Nasıl mı? E-yakıt veya "elektrikten üretilen sıvı" yakıt diye adlandırılan üçüncü nesil sürdürülebilir havacılık yakıtı (sustainable aviation fuel / SAF) sayesinde.

Uzmanlar, bu teknolojinin aslında şaşırtıcı derecede basit olduğunu söylüyor. Havacılık endüstrisinin aşması gereken en büyük engel ise maliyet.

Avrupa Hava Emniyeti Ajansı'na göre e-yakıtların tonu 8 bin 720 dolar, biyolojik bazlı SAF'in tonu 2 bin 365 dolar ve geleneksel jet yakıtının tonu 830 dolar.

Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, e-yakıtın atmosferdeki veya endüstriyel emisyonlardan elde edilen karbondioksitin (CO2) doğrudan elektroliz yoluyla veya hidrojenle birleştirilerek karbonmonoksite (CO) dönüştürülmesiyle üretildiğini açıklıyor.

fghyju
Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, havadan jet yakıtı üretmenin arkasındaki bilimin aslında epey basit olduğunu açıklıyor (Aether Fuels)

Daha sonra karbondioksit ve hidrojen birleştirilerek çeşitli hidrokarbon bileşikleri oluşturulabiliyor ve bunlar rafine edilerek jet yakıtına dönüştürülebiliyor.

Sustainable Aviation CEO'su Duncan McCourt, yakıldığında karbon saldığını belirtiyor. Bu, üretiminde yenilenebilir enerji santrali kullanılırsa tamamen net sıfır olduğu anlamına geliyor. Ayrıca biyolojik kaynaklı SAF'ten farklı olarak hammadde sınırlamaları ve arazi kullanımı sorunları da sözkonusu değil.

The Independent'a konuşan McCourt, "ticari seviyeye ölçeklendirmenin ve bunu makul bir maliyetle yapmanın" engel teşkil ettiğini söylüyor.

Madigan daha ayrıntılı bir şekilde, e-yakıt tesislerinin maliyetinin "yüksek olduğunu ve mevcut politikalar kapsamında gereken türde hidrojenin kıtlığının projeleri daha küçük ölçekli operasyonlarla sınırladığını" açıklıyor.

Bunun "maliyet verimliliğinin düşmesine ve kabul edilebilir sermaye getirisi elde etmek için çok yüksek fiyatlara yol açtığını" ifade ediyor.

Madigan şöyle devam ediyor:

CO2 artı H2 yakıtlarını teşvik eden politikaların olduğu sadece iki pazar var (Birleşik Krallık ve AB) ve bunlar sadece atık hidrojen veya yeşil hidrojenin kullanımına izin veriyor. Birçok şirket sermaye harcamalarını azaltmanın yollarını arıyor ancak çoğu yaklaşım bu süreçte verimlilikten ödün veriyor.

Madigan, atmosferden CO2 yakalamanın "çok fazla enerji gerektirdiğini ve dolayısıyla çok pahalı" olduğunu ancak bu sorunun yakıt fiyatına daha az etki ettiğini söylüyor.

Peki çözüm ne?

Bu kısmen politikacıların elinde.

McCourt "Hidrojen üretmek ve karbonu büyük ölçekte yakalamak için gereken enerjinin maliyeti, başlıca zorluklardan biri" diyor.

Bu sorunun üstesinden gelmek için kayda değer yatırımlar ve destekleyici hükümet politikalarına ihtiyaç var.

Peki havacılık endüstrisi "havadan yakıt"ı benimseyecek mi? Birkaç havayolu şirketi uçuşları için alternatif yakıtlar denediğinden, bu olası görünüyor.

Virgin Atlantic 2023'te Heathrow'dan New York'a yemeklik yağla çalışan bir Boeing 787 Dreamliner uçurdu ve United, Emirates ve British Airways gibi havayolu şirketleri de SAF kullandı.

Independent Türkçe