Trump'ın Zelenskiy'le görüşmesine dair tanıklık yapan ordu mensubu: Beyaz Saray avukatı kimseye bir şey söylememem talimatını verdi

Soldan ikinci sıradaki Yarbay Alexander Vindman, Donald Trump'a yönelik azil soruşturmasının bir parçası olarak 10 saat boyunca tanıklık yapmasının ardından basına kapalı toplantından ayrılıyor (AP)
Soldan ikinci sıradaki Yarbay Alexander Vindman, Donald Trump'a yönelik azil soruşturmasının bir parçası olarak 10 saat boyunca tanıklık yapmasının ardından basına kapalı toplantından ayrılıyor (AP)
TT

Trump'ın Zelenskiy'le görüşmesine dair tanıklık yapan ordu mensubu: Beyaz Saray avukatı kimseye bir şey söylememem talimatını verdi

Soldan ikinci sıradaki Yarbay Alexander Vindman, Donald Trump'a yönelik azil soruşturmasının bir parçası olarak 10 saat boyunca tanıklık yapmasının ardından basına kapalı toplantından ayrılıyor (AP)
Soldan ikinci sıradaki Yarbay Alexander Vindman, Donald Trump'a yönelik azil soruşturmasının bir parçası olarak 10 saat boyunca tanıklık yapmasının ardından basına kapalı toplantından ayrılıyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın temmuz ayında Ukrayna lideriyle yaptığı telefon görüşmesinde bulunan rütbeli bir ordu görevlisi, bu görüşmeye ilişkin endişelerini dile getirmesinden günler sonra, bir Beyaz Saray avukatının kendisine bu görüşmeden kimseye bahsetmemesi talimatını verdiğini söylüyor.Daha önce Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Ukrayna direktörlüğünü yapan rütbeli ordu görevlisi Yarbay Alexander Vindman, bu hafta Kongre'ye verdiği kapalı ifadede 25 Temmuz'daki telefon görüşmesiyle ilgili endişelerini dile getirmek için ilk başta Beyaz Saray avukatı John Eisenberg'e gittiğini söyledi. Bahsi geçen telefon konuşmasında Trump’ın, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'den ülkeye yapılacak Amerikan güvenlik yardımları karşılığında Joe Biden’ı soruşturmasını istediği ortaya çıkmıştı.
Vindman, Meclis'te soruşturmayı yürütenlere, bunun üzerine telefon görüşmesinden elde edilen kayıtların çok gizli bir sunucu sistemine taşındığını söyledi. Ardından, günler sonra, Vindman, Eisenberg'in kendisine gelip telefon görüşmesinden kimseye bahsetmemesini istediğini söyledi. Bu da, Vindman'ın görevi Ukrayna'yla ilgili kuruluşlararası süreçleri koordine etmek olduğundan, onu daha da fazla endişelendirdi.
Vindman, ifadesi sırasında odada bulunan kişiler tarafından çeşitli medya kuruluşlarına ayrıntılı şekilde açıklanan bu hafta yaptığı tanıklıkta Trump’ın Ukrayna’ya ilişkin karşılıklı anlaşma yapmak istediğini doğruladı. Bu, Trump'ın, Zelenskiy'i 2020 seçimlerindeki muhtemel rakibi Biden'ı araştırmaya zorlamak için kongrenin tahsis ettiği yardımı vermemeye niyetli olduğu anlamına geliyor.
Ancak Vindman, Trump’ın bu konudaki davranışının yasadışı veya uygunsuz olduğuna inanmadığını da söyledi.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Vindman'ın ifadesi, Demokratların Trump'a karşı kanıt topladığı ve azil sürecinin ilerlediği esnada gerçekleşti.
Görgü tanıklarının verdiği diğer ifade, Trump yönetiminin Ukrayna'yla ilişkilerinde alışıldık diplomatik sınırları atlatma çabasına giriştiğini gösteriyor. Buna, maaşını ABD hükümetinden almayan Trump'ın kişisel avukatı Rudy Giuliani'nin yarı-resmi bir temsilci gibi davranması da dahil.
Bu çabalar arasında, kendisine yanlış bir şey yapmadığının söylendiğini belirtmesine rağmen makamından kovulan eski Ukrayna büyükelçisi Marie Yovanoviç ve Trump arasında memnuniyetsizlik yaratmayı amaçlayan bir komplo iddiası da var. Yovanoviç de tanıklık yapanlar arasında.
Trump'a yönelik azil çabaları, Temsilciler Meclisi'nin soruşturmanın temel kurallarını resmen düzenlemeyi onaylamasının ardından yeni bir aşamaya girdi. Meclis bu ay içinde açık duruşmalara başlayabilir.

 


Kolombiya Devlet Başkanı, ABD ile istihbarat paylaşımının askıya alınmasını emretti

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (Reuters)
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (Reuters)
TT

Kolombiya Devlet Başkanı, ABD ile istihbarat paylaşımının askıya alınmasını emretti

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (Reuters)
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (Reuters)

Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, ülkesinin kamu güvenlik güçlerine, Washington Karayipler'deki teknelere yönelik saldırılarını durdurana kadar ABD istihbarat teşkilatlarıyla istihbarat paylaşımını askıya almaları talimatını verdi.

Petro, X platformunda yaptığı paylaşımda, iki ülkenin uyuşturucu kaçakçılığına karşı iş birliği geçmişine atıfta bulunarak, "Uyuşturucuyla mücadele, Karayip halkının insan haklarına saygı göstermelidir" ifadesini kullandı.


İran, ABD ve İsrail'in yürüttüğü casusluk şebekesinin dağıtıldığını duyurdu

Başkent Tahran'ın genel görünümü (Arşiv- Reuters)
Başkent Tahran'ın genel görünümü (Arşiv- Reuters)
TT

İran, ABD ve İsrail'in yürüttüğü casusluk şebekesinin dağıtıldığını duyurdu

Başkent Tahran'ın genel görünümü (Arşiv- Reuters)
Başkent Tahran'ın genel görünümü (Arşiv- Reuters)

İran dün, Tahran ve İsrail arasındaki 12 günlük savaştan aylar sonra, ABD ve İsrail istihbarat teşkilatları tarafından yönetildiğini iddia ettiği bir casusluk ağını çökerttiğini duyurdu.

İran Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı, devlet televizyonunda yayınlanan açıklamasında, "İran'da ulusal güvenliğe düşman, ABD ve İsrail istihbarat teşkilatlarının yönetimi altında faaliyet gösteren bir hücreyi ortaya çıkarıp çökerttiğini" duyurdu.

Açıklamada, "operasyonun çeşitli illerde koordineli bir şekilde yürütüldüğü" belirtilirken, operasyonların zamanlaması, yeri veya tutuklanan kişi sayısı hakkında ayrıntı verilmedi.

Haziran ayında İsrail, İran'a eşi benzeri görülmemiş saldırılar düzenleyerek aralarında üst düzey subayların ve nükleer bilim insanlarının da bulunduğu yüzlerce kişiyi öldürdü. Tahran, İsrail'e füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarıyla misillemede bulunarak 25'ten fazla kişiyi öldürdü.

İsrail'in başlıca müttefiki olan ABD de, gerginliğin artmasının ardından İran'ın nükleer tesislerine hava saldırıları düzenledi.

İran ve İsrail arasında 24 Haziran'dan bu yana ateşkes yürürlükte.

Son aylarda İranlı yetkililer, casusluk suçlamasıyla çok sayıda tutuklama yapıldığını ve İsrail istihbarat teşkilatı Mossad ile iş birliği yapmaktan hüküm giyen kişilerin infaz edildiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran ekim ayında, kırk yılı aşkın süredir düşman olarak gördüğü İsrail veya Amerika Birleşik Devletleri adına casusluk yapmakla suçlananlara verilen cezaları ağırlaştıran bir yasa çıkardı.


İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer görevinden istifa etti

İsrail'in Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (Arşiv- Reuters)
İsrail'in Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (Arşiv- Reuters)
TT

İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer görevinden istifa etti

İsrail'in Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (Arşiv- Reuters)
İsrail'in Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer (Arşiv- Reuters)

Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yakın müttefiki olan Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, dün görevinden istifa ettiğini duyurdu.

Dermer, Netanyahu'ya yazdığı mektupta, "Bakan olarak yemin ettiğim gün, aileme sadece iki yıl görev yapacağıma söz verdim" diye yazdı. "Bu hükümet, 7 Ekim saldırısı ve ardından gelen iki yıl süren, yedi cepheli savaşı yönetmesiyle hatırlanacak" ifadesini kullandı.

Dermer, ailesinin onayıyla görev süresini iki kez uzattığını belirtti: Birincisi, haziran ayında İran'ın askeri nükleer kapasitesinin oluşturduğu varoluşsal tehdidi ortadan kaldırmak, ikincisi ise ekim ayında Gazze'de ateşkes müzakereleri yapmak ve orada tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak.

Sözlerini şöyle tamamladı: "Geleceğin ne getireceğini bilmiyorum ama bir şeyden eminim: Yaptığım her şeyde, Yahudi halkının geleceğini korumada rolümü oynamaya devam edeceğim."

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Dermer, Netanyahu'nun hükümetindeki en yakın ve en önemli müttefiki. Hamas ile dolaylı görüşmelerde müzakere ekibine başkanlık etti ve Amerikalılarla iletişimden sorumluydu.

Suriye hükümetiyle de iletişimi yürüttü.

Miami'de doğan Dermer’ın istifası, 2022 sonlarında İsrail'in Washington Büyükelçisi olarak yıllarca görev yaptıktan sonra bu göreve atandığı dönemin sonu anlamına geliyor.