​General Ferec Filistin Başkan Yardımcısı olarak atandı mı?

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın yerine geçecek adayların meclis ve başkanlık seçimlerinin mümkün olan en kısa sürede yapılması gerektiğine dair konuşmaları (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın yerine geçecek adayların meclis ve başkanlık seçimlerinin mümkün olan en kısa sürede yapılması gerektiğine dair konuşmaları (Reuters)
TT

​General Ferec Filistin Başkan Yardımcısı olarak atandı mı?

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın yerine geçecek adayların meclis ve başkanlık seçimlerinin mümkün olan en kısa sürede yapılması gerektiğine dair konuşmaları (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın yerine geçecek adayların meclis ve başkanlık seçimlerinin mümkün olan en kısa sürede yapılması gerektiğine dair konuşmaları (Reuters)

Amjad es-Said
Filistin İstihbaratı Başkanı Mecid Ferec'e yakın bir kaynak “İndependent Arapça” ya istifa etmek ve bayrağı teslim etmek istediğini söyleyen Devlet Başkanı Mahmud Abbas'tan sonra başkanlığı devralması amacıyla Mecid Ferec'in Filistin Yönetimi'nin başkan yardımcısı olarak atanma eğilimi olduğunu söyledi. Kaynak, El Fetih hareketi içinde bir ıslah ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde yaşayan ve Fetih yönetimi, özellikle de Abbas ile derin fikir ayrılıkları olan Muhammed Dahlan da dahil olmak üzere mevcut lidere muhalefet edenleri veya hareketten ayrılanları geri döndürmek için yürütülen yoğun ve gözden uzak görüşmelere işaret etti.
Filistin seçimlerinin yapılması
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre el Fetih ve Hamas arasında yıllarca süren bölünmeler ve anlaşmazlıklar ve Gazze'nin Batı Şeria'dan ayrılması sonrasında yoğun istişarelerin Filistin seçimlerine duyulan ihtiyaç sonrasında geldiğini öğrendi. Edinilen bilgiye göre, Suudi Arabistan ve Mısır’ın da Filistini yeniden inşa etmek ve Arap dünyası ve uluslararası kapsamda İsrail ile yapılan anlaşmalar gereğince ona devredilen tüm toprakların kontrolünü genişletmek için gerçekleştirilen çabalara katkıda bulunuluyor.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın yerine geçecek adaylar arasındaki görüşmeler, meclis ve başkanlık seçimlerinin mümkün olan en kısa sürede yapılması gereğini ele alıyor. El Fetih içindeki son hareketlenmeler ve FKÖ'nün merkeziliği, en güçlü şansın Filistin devlet başkanı, Fetih yönetimi ve FKÖ’nün desteğini alan General Majid için olduğunu gösterse de, her aday ya da kendisini aday olarak gören herkes, kendi tarafını şanslı görüyor. Ayrıca kendisine yakın olanlara göre Majid Ferec önemli Arap ve Körfez ülkeleri ve başta Avrupa Birliği olmak üzere Batılı ülkelerle köklü ve iyi ilişkilere bir yenisini ekledi.
Batı Şeria ve Gazze arasında
El Fetih'in Filistin yönetiminin topraklarını neredeyse tamamen kontrol ettiği için Batı Şeria'daki Filistin sahasındaki durum Gazze ile aynı değil, ancak İsrail zaman zaman Filistin yönetiminin nüfuz alanları içinde operasyonlar yürütüyor, ancak İsrail'in geri dönüşü veya Batı Şeria’nın yeniden işgaline yer olmadığına dair bir yarı-İsrail-Filistin anlaşması var. Bu da Filistin Yönetimine, Filistin topraklarının güvenlik, sosyal ve idari statüsü üzerinde az olmayan bir kontrol yetisi veriyor.
Adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir Filistinli kaynak, İsrail ile güvenlik koordinasyonunun Batı Şeria'daki Filistinlilerin çıkarına olduğunu, çünkü Hamas'ın İsraile zarar vermekten çok Filistin Yönetimi'ne saldırarak Batı Şeria'daki otoritenin kontrolünü  baltalamak için her fırsatı kullanmak istediğini söyledi. İsrail tüm dünyada Hamas'ı takip ediyor ve Filistin Yönetiminin kontrolündeki topraklardaki unsurlarını takip etmekten çekinmeyecektir. Filistin köy ve şehirlerine kaçanlar El Fetih'ten ya da Filistin Yönetimi'nden bilgiye ihtiyaç duymayan İsrail tarafından avlanıyor. Kaynağa göre, İnsanlar arasında Filistin Yönetimi’nin İsraile bilgi verdiği şüphesini yaymaya çalışanlar yanılıyorlar çünkü, Yönetime kimin zarar vermek istediğine dair bilgi veren İsrail'dir ve aynı kaynağa göre bunun birçok örneği vardır.
Abbas’ın yerine önerilen isimler
Bu bağlamda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'tan sonra Filistin Yönetimi'nin liderliği için bir dizi aday var. Örneğin, Filistin Spor Federasyonu Başkanı Jibril Rajoub. Başkan, kapalı konuşmalarda Filistin Devleti'ni futbol milli takımı aracılığıyla kurduğunu söylüyor. Çünkü takıma her bölgeden oyuncular katılıyor. Ayrıca dönüş hakkını da bir gerçek haline getirdi. Çünkü, takım Filistin'den ve diasporadan ve hatta İsrail içindeki topraklardan oyuncuları içeriyor. Rajoub, Filistin’in gerçekten tanınması için yenilikçi bir yol benimsedi. Bu kapsamda, tüm maçların Kudüs yakınlarındaki Al-Ram şehrinde Faysal Hüseyni Stadyumu'nda yapılmasına ısrar etti. Jibril Rajoub kendi yakınları tarafından, Arap ve yabancı ülkelerle iyi ilişkileri olan çok güçlü bir Filistinli kişiliktir ve İbranice bilmektedir.
Bir diğer aday ise, kendisini Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a yakın gören Sivil İşler Bakanı Hüseyin el-Şeyh.  Yine El Fetih kadrolarıyla ayrıcalıklı bir ilişkisi olan ve genel olarak Filistin sokaklarında sevilen El Fetih başkan yardımcısı Mahmud el-Aloul da adaylar arasında. Genelde perde arkasında çalışır ve ön planda çok görülmez ama, özellikle Batı Şeria'nın kuzeyi olmak üzere Filistin topraklarında geniş bir popülerliği vardır.
Toplu yönetim
Konuştuğumuz Filistinli kaynaklar, Filistin yönetiminin çekirdeği olmak üzere adı geçen ve geçmeyen bütün liderlerle Filistinlilerin hakkını elde etmek ve devletini kurmak için silahlı mücadele ve güç kullanımını bir araç olarak gören Hamas, İslami Cihat vb. grupların aksine, silahsız halk direnişi sloganıyla Uluslararası ve yerel alanda İsrail’e karşı koymak için Devrim ve Oslo nesli ile Ebu Mazin(Mahmmud Abbas)’ den sonra gelecek aşamayı yönetecek kolektif bir yönetim kurma olasılığına dikkat çektiler.



‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
TT

‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)

Son iki gündür Gazze Şeridi'ne ilişkin dosyada ‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’ gibi yeni isimler öne çıkmaya başladı. Bu gelişme, ABD’nin arabuluculuğu ile Arap ve uluslararası desteğe rağmen İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin sekteye uğradığı bir dönemde yaşanıyor.

İsrail basınındaki haberlere göre hükümet, ABD’nin kararına boyun eğerek orduya Refah’ın doğusunda ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik saha çalışmalarına başlaması için izin verdi. İlk hazırlıklar kapsamında ağır iş makinelerinin bölgeye sokularak molozların temizlenmesi ve arazinin düzenlenmesi planlanıyor.

İsrail’in geciktirme girişimleri

İsrail medyasında yer alan bilgilere göre Tel Aviv yönetimi, bu çalışmaların henüz geçiş yapılmamış olan anlaşmanın ikinci aşamasına dahil olduğu gerekçesiyle haftalarca süren bir geciktirme çabasına girişti. Ancak Washington’un artan baskıları sonucunda İsrail, planın bir sonraki etabına yönelik hazırlıkları başlatmak zorunda kaldı.

Bu çalışmalar; işgal altındaki topraklarda Refah’ın doğusunda bir insani bölge ve yeni bir kent inşasını içeriyor. Washington yönetimi, söz konusu adımla Filistinlilere ‘umut şehri’ modelini sunmayı ve ‘Hamas’ın kontrolündeki eski, yıkılmış ve karanlık Gazze’nin’ karşısına ‘yeni, modern ve gelişen bir Gazze’ örneği koymayı hedefliyor.

İsrail, planın ikinci aşamasında atılacak bu tür adımların Refah Sınır Kapısı’nın açılmasına yol açacağı, ayrıca Gazze Şeridi’nin başka bölgelerinden çekilmeyi ve yerlerine uluslararası güçlerin konuşlanmasını gerektireceği gerekçesiyle itiraz etti. Söz konusu ülkeler, İsrail’in taleplerini karşılamanın zorluğu ve bölgedeki işgal koşulları nedeniyle kuvvet göndermeyi reddetti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre, İsrail’in bu tutumu üzerine Washington yönetimi Tel Aviv’i süreci oyalamakla suçladı ve çok uluslu güce katılmaktan çekilen ülkelerin sorumluluğunu İsrail’e yükledi. Bu baskının ardından İsrail geri adım atarak yeni kentin inşasına başlanmasını kabul etti.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, İsrail’in ‘gelecek hafta bölgede geniş çaplı moloz temizliği başlatmak üzere ağır iş makinelerini Refah’a sokmaya hazırlandığını’ ve bunun ‘Hamas unsurlarından arındırılmış yeni insani bölgenin oluşturulması’ amacıyla yapıldığını bildirdi.

Silahlı milislerden destek

Habere göre İsrail ordusu, ‘İsrail’le koordineli çalışan silahlı milislere’ atılacak adımlar konusunda bilgi verdi. ABD planına göre bir sonraki aşama, ‘İsrail’in kısmen kontrol ettiği bölgelerde yabancı bir askeri gücün faaliyete geçmesini’ öngörüyor.

i24NEWS ise İsrail ordusunun Refah’ın doğusunda Filistinliler için ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik geliştirme çalışmalarına fiilen başladığını bildirdi. Kanal, bölgede gelecek hafta kapsamı genişletilecek hazırlıkların sürdüğünü, bunların ‘moloz ve patlayıcı kalıntılarının temizlenmesini’ içerdiğini aktardı.

sdfrt
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv – Reuters)

Maariv gazetesinin haberine göre, Refah’ta faaliyet gösteren Yaser Ebu Şebab milisleri, söz konusu yeni kentin bulunduğu bölgede İsrail güçlerinin temsilcileriyle ve ayrıca İsrail’in güneyindeki Kiryat Gat’ta bulunan ABD komuta merkezi adına bölgede bulunan sivil temsilcilerle birlikte görülmeye başladı.

Kabinede itirazlar

Siyasi kaynaklar, İsrail’in bu adımına kabinenin büyük bölümündeki bakanların karşı çıktığını, hatta tepkinin öfkeye dönüştüğünü aktardı. Bakanların, İsrail’in ‘sarı hat üzerinde inşaat yaparak Gazze çevresindeki yerleşimleri tehlikeye atmaması gerektiğini’ savunduğu belirtildi. Bazı sağ görüşlü medya organları haberi ‘utanç’ başlığıyla duyurdu.

Başbakan Netanyahu ise kararını savunarak hazırlık çalışmalarının ‘tünellere büyük miktarda beton dökme ve geniş bölgeleri izole etme’ işlemlerini içerdiğini söyledi. Netanyahu, söz konusu adımların ‘Hamas’ın askeri altyapısını yok etme yönündeki İsrail çıkarlarına hizmet ettiğini’ ifade etti.

gthy
Başbakan Binyamin Netanyahu, Ocak 2025'te İsrail kabine toplantısına başkanlık ediyor. (DPA)

Netanyahu, uluslararası güce katılmaktan vazgeçen Arap ve İslam ülkelerinin tutumunun Katar ve Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ettiğini savundu. Bu nedenle İsrail’in ABD yönetiminin taleplerine yanıt vermesi ve Washington’la çatışmaya girmemesi gerektiğini kaydetti.

Filistin Yönetimi ve Hamas’ın itirazları

Filistin Yönetimi, İsrail’in ‘Gazze’yi yeniden inşa’ başlığı altında yürüttüğü çalışmalara karşı çıkıyor. Yönetim, farklı düzeylerde yaptığı açıklamalarda bu dosyadaki rolünü korumakta kararlı olduğunu ve Arap planına desteğini sürdürdüğünü vurguluyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, perşembe günü bir İtalyan heyetini kabul ederken yaptığı açıklamada, “Gazze Şeridi için bir yeniden imar ve toparlanma planımız var. Bu planın bir icra programı bulunuyor ve Arap ile İslam ülkeleri tarafından benimsendi. Uluslararası toplum da New York Bildirgesi aracılığıyla destek veriyor. Kardeş Mısır’la birlikte Kahire’de bir yeniden imar ve toparlanma konferansı düzenlemek için çalışıyoruz” dedi.

Hamas, söz konusu projeyi ‘İsrail’in ateşkes anlaşmasını açık biçimde ihlal etmesini gerekçelendirmeye yönelik yeni bir aldatmaca’ olarak nitelendirdi. Hareket, yayımladığı açıklamada, “İsrail’in anlaşmayı çiğnediğini ve günlük ihlallerle daha ilk aşamayı ortadan kaldırdığını” belirtti.

Geçtiğimiz salı günü konuya ilişkin bilgi veren Mısırlı bir kaynak, Gazze’nin erken toparlanması ve yeniden inşasına yönelik Kahire Konferansı’nın kasım ayı sonunda yapılmasının planlandığını ancak toplantının erteleneceğini söyledi. Kaynak, “Konferans ay sonunda düzenlenmeyecek; biraz gecikmesi muhtemel. Özellikle şu anda paralel bir çaba yürütülüyor. Görünen o ki ABD, Refah’la ilgili kendi özel girişimini planlıyor” değerlendirmesinde bulundu. Bu açıklama, İsrail’in kontrolündeki bölgelerde oluşturulması öngörülen ‘yeşil bölgeye’ işaret olarak yorumlandı.

Gazze İnsan Hakları Merkezi, ateşkesin başlamasından bu yana geçen 47 günde İsrail tarafından işlenen ihlallerde 350 Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı. Ölenler arasında 130 çocuk ve 54 kadın bulunuyor.

Merkez, aynı dönemde günlük ortalama 11’i aşan 535 ihlal kaydettiğini bildirerek ateşkesin yürürlüğe girdiği ilk andan itibaren ihlallerin sürdüğünü vurguladı.

Açıklamada, İsrail’in insani yardım girişlerini kısıtladığı, günde yalnızca 211 kamyonun geçişine izin verdiği, oysa 600 kamyona izin verildiği yönünde iddialarda bulunduğu aktarıldı. Ayrıca İsrail’in üzerinde mutabık kalınan çekilme haritasına uymadığı ve sivil bölgelere yönelik ateş kontrolünü sürdürerek zaman zaman bölgeye girdiği belirtildi.


İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye kaynakları, İsrail devriyesinin bölgeye girmesi sonrası çatışma çıktığını; hava saldırılarının ardından yoğun sivil göç yaşandığını bildirdi.

Suriye medyası, Şam’ın güneyindeki Beyt Cin kasabasına düzenlenen İsrail baskının  ve hava saldırısının ayrıntılarını açıkladı. Suriye kaynakları, saldırılarda en az 9 kişinin öldüğünü aktardı.

Suriye’nin “El-İhbariyye” kanalı, kasabanın İsrail savaş uçaklarının yoğun bombardımanına hedef olduğunu, çok sayıda ölü ve yaralı bulunduğunu bildirdi.

Açıklamalara göre olay, İsrail’e ait bir askeri devriyenin bölgeye kara yoluyla girmesi, sakinlerle çatışma yaşanması ve devriyenin geri çekilmesi sonrası hava saldırılarının başlamasıyla tırmandı. Bölge üzerinde İsrail uçaklarının yoğun şekilde uçtuğu belirtildi.

Saldırıların ardından Beyt Cin’de büyük bir sivil göç hareketi yaşandı; çok sayıda kişi çevre kasabalara yöneldi.


Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
TT

Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)

aIrak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de bir doğalgaz sahasının insansız hava aracıyla (İHA) bombalanması öfkeli tepkilere yol açtı ve ABD'nin silahlı gruplara uyarıda bulunması ve hükümetin faillerin yakalanması için harekete geçmesiyle sonuçlandı.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne göre çarşamba akşamı Dana Gas tarafından işletilen Khor Mor gaz sahasını hedef alan bir İHA saldırısı, elektrik santrallerine gaz arzının tamamen kesilmesine neden oldu. ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya, saldırıyı "düşmanca dış amaçlarla hareket eden yasadışı grupları" gerçekleştirmekle suçladı.

Savaya, Bağdat'ı "bu saldırının sorumlularını tespit etmeye ve adalete teslim etmeye" çağırdı ve "tam egemen bir Irak'ta bu tür silahlı gruplara yer olmadığını" vurguladı.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur ​​Barzani ise Washington'a "sivil altyapıyı korumak için gerekli savunma ekipmanını sağlama" çağrısında bulundu. Barzani, "Bu tür saldırıların faillerinin geçmişte olduğu gibi cezadan kaçmaması gerektiğini" vurguladı.

Saldırıyı henüz üstlenen olmadı ancak Irak yetkilileri dün saldırıyı araştırmak üzere bir komite kurulduğunu duyurdu ve askeri bir sözcü de saldırıda yer alanların "cezalandırılacağına" söz verdi.