Lübnanlılar 'Birlik Günü' mitinginde bir araya geldi: Grev ve yol kesme çağrısı

Lübnan'daki protestolardan bir kare (AFP)
Lübnan'daki protestolardan bir kare (AFP)
TT

Lübnanlılar 'Birlik Günü' mitinginde bir araya geldi: Grev ve yol kesme çağrısı

Lübnan'daki protestolardan bir kare (AFP)
Lübnan'daki protestolardan bir kare (AFP)

Binlerce Lübnanlı dün, halk protestolarının başlamasının üçüncü haftasında, "Birlik Günü" ve "Baskı Günü" adı altında düzenlenen gösterilere katıldı. Gösterilerde, Başbakan Saad el-Hariri'nin istifasından sonra yeni bir başbakan atanması için yapılacak meclis istişarelerinde bir tarih belirlenmesi, süreci hızlandırmak amacıyla halk baskısının sürdürülmesi ve diğer taleplerin gerçekleştirilmesi için Pazartesi günü (bugün) genel grev yapılması çağrısında bulunuldu.
Başkent Beyrut’un doğusundaki Baabda bölgesinde, binlerce Lübnanlı dün, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na giden yolda toplanarak Cumhurbaşkanı Mişel Avn'a destek sloganları attı. Göstericilerin ellerinde Lübnan bayrakları ve Özgür Yurtsever Hareketi (ÖYH) bayrakları vardı. Avn, Cumhurbaşkanlığının üçüncü yıldönümünde kalabalığa seslendi ve "yetkin ve deneyimli" bakanlardan oluşan yeni bir hükümet kurulması yönünde çağrıda bulunarak, herkesi birlik olmaya davet etti.
Ana gösteriler çeşitli bölgelerden vatandaşların katılımıyla Beyrut’taki Şehitler ve Riyad el-Sulh meydanlarında düzenlendi. Ülkenin kuzeyinden güneyine, Bekaa ve Cebel’de düzenlenen protestolarda 17 Ekim'den bu yana alışılan manzaradan farklı bir görüntü yoktu. Cumhurbaşkanı'na destek için cumhurbaşkanlığı sarayı önünde dün öğle saatlerinde düzenlenen gösterilere katılanlar, hedefin herhangi bir grupla karşılaşma olmadığını vurguladı. Vatandaşlar, ellerinde Lübnan bayrakları ve “yolsuzluğu kınayan, hesap verme ve reform” çağrısında bulunan pankartlarla mitinglere katıldılar.
Gösterilere devam çağrısı
Birçok eylemci, genel grev çağrıları ve hükümet kurulana kadar bütün yolların kapatılmasının yanında, talepleri karşılanana kadar gösteri ve eylemlere devam edilmesine vurgu yaptı. Beyrut'a doğru akın eden topluluklar ile "Şehitler" ve "Riyad el-Sulh" meydanlarındaki protestoculara katılmak için çok sayıda Trabluslu yolları doldurdu. Bazıları da oturma eylemi ve bir sonraki aşamalar hakkında beyin fırtınaları yapılan çadır oturumları gibi halk hareketi faaliyetlerine katılmak için Trablus'taki "Abdülhamid Karami" Meydanı'na akın etti.
Akkar'da da kasaba ve köylerden gelen bazı heyetler, "Birlik Günü" çağrısına olumlu yanıt vererek Halaba ve El-Abda'daki oturma eylemine katıldılar. Ellerinde Lübnan bayrakları taşıyan protestocular, değişim çağrısı, yolsuzlukla mücadele, bir geçiş hükümeti kurulması ve erken seçim yapılması yönünde sloganlar attı. Sayda'da ise manzara farklı değildi. Dün sabah saatlerinden itibaren sokağa çıkıp eylemlere devam çağrısı yapan Lübnanlılar, kentin tamamını gösterilere katılmaya ve yolu kapatmak için "Elia” meydanına inmeye davet etti.
Sayda kentindeki protestocular, ellerinde Lübnan bayrakları ve cumhurbaşkanlığı sarayına giden yolda festival sırasında açılan pankartlara karşı tepkiler içeren pankartlar taşıyarak, meydanda toplandıktan sonra Elia kavşağındaki tüm yolları kapattı. Etrafa yoğun şekilde konuşlanan askeri birlikler arasında değişim çağrısı yönünde sloganlar atan çok sayıda protestocu, ellerinde 40 metrelik Lübnan bayrağıyla kentin sokaklarında yürüdü. Sur'daki vatandaşların coşkusu da iki hafta önceki protestolardan farklı değildi. Ulusal Haber Ajansı, protestocuların Sur'daki Bayrak Meydanı'na akın ettiğini bildirdi.
Ajans ayrıca, Meclis Başkanı Nebih Berri ve İmam Musa el-Sadr'ın fotoğraflarının Sur’daki bazı noktalara asıldığını ve Al-Alam Meydanı'nın karşısındaki bir binanın üzerinde "Hepimiz sizinleyiz" yazan, Berri'nin dev bir fotoğrafının yer aldığı belirtildi.
Yine Kfarhamam kasabasında, Kafr Ruman otoyolu üzerinden başlanarak, ekonomik duruma karşı protesto yürüyüşü düzenlendi. Lübnan Komünist Partisi liderleri ve kadın aktivistlerin önderliğindeki protestoda Lübnan bayrakları dalgalandı. Devlet binalarının çevresine kadar ulaşan yürüyüşe "Nebatiyeh Hareketi" de katıldı. Güvenlik güçleri gözetiminde sokaklarda şarkılar söyleyen Lübnanlılar, Lübnan Merkez Bankası'na doğru yürüyüşlerini sürdürdü.
Öte yandan, başkentin doğusundaki Baabda bölgesinde, dün binlerce kişi, Cumhurbaşkanı Avn'a desteklerini ifade etmek için başkanlık sarayına giden yolda toplandı. Toplanan kalabalık, Lübnan bayrakları ve Avn liderliğindeki ÖYH’yi simgeleyen turuncu bayraklar salladı.
​Avn: Bir sonraki aşama için 3 eksenli yol haritası çizdik
Cumhurbaşkanlığının üçüncü yıldönümünde Mişel Avn, bir sonraki aşama için ‘yolsuzluk, ekonomi ve sivil devlet’ gibi üç eksenden oluşan bir yol haritası hazırladıklarını bildirdi. Avn, başkent Beyrut'ta Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na giden yolda kendisine destek için miting düzenleyen kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada, “Üç eksenli planı gerçekleştirmek kolay değil. Bunu başarmak için siz ve göstericilerden oluşan bir meydan istiyoruz. Bu yüzden büyük bir çaba istiyoruz. Sizinleyim ve sizin sayenizde Lübnan halkını görüyorum. Hepinizi sevdiğimi söylüyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı ayrıca birlik çağrısında bulunarak, “Bir meydanda diğer meydandaki gösteriye karşı bir gösteri yapılmamalıdır. Çünkü yolsuzluk onlarca yıldan beri ülkede kök salması nedeniyle kolayca yok olmayacak. Sadece büyük çabaların ardından yok olacaktır” ifadelerini kullandı.
Avn'ın damadı ve Dışişleri Bakanı olan ÖYH lideri Cibran Basil de yaptığı açıklamada, "Biz burada halka (protestoculara) karşı çıkmak için değil, onları güçlendirmek ve onlarla birlikte durmak ve birlikte devam etmek için bulunuyoruz" dedi. Protesto dalgasının başlangıcından bu yana göstericiler, tezahüratları ve sloganları ile başta Basil olmak üzere birçok siyasi ismi hedef aldı. Basil'in muhalifleri, ÖYH liderinin, bakanlık ve Hizbullah ile ittifakından yararlanarak kabinede kaldığını belirtiyor. Avn'ın partisi, başta Hizbullah olmak üzere müttefikleriyle birlikte en büyük meclis bloğuna sahip. Avn destekçilerinin mitingine katılan 40 yaşındaki Diana, "Bugün herkese General Avn'a güvendiğimizi kanıtlamak için buradayız. O, elleri yolsuzluk veya hırsızlıkla lekelenmemiş, dürüst bir adamdır. Ona -seninleyiz ve ne olursa olsun seninle kalacağız- demek için buradayız" dedi.



Mısır-İsrail ilişkileri gerginleşiyor ancak arabuluculuk çalışmaları devam ediyor

Sisi, 2017 BM Genel Kurulu toplantısı sırasında Netanyahu ile bir araya geldi (Reuters)
Sisi, 2017 BM Genel Kurulu toplantısı sırasında Netanyahu ile bir araya geldi (Reuters)
TT

Mısır-İsrail ilişkileri gerginleşiyor ancak arabuluculuk çalışmaları devam ediyor

Sisi, 2017 BM Genel Kurulu toplantısı sırasında Netanyahu ile bir araya geldi (Reuters)
Sisi, 2017 BM Genel Kurulu toplantısı sırasında Netanyahu ile bir araya geldi (Reuters)

Mısır-İsrail ilişkileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Doha'daki Filistin hareketinin genel merkezine düzenlenen saldırının ardından, Hamas ve diğer Filistinli grupların liderlerini barındıran bölge ülkelerine yönelik uyarılarını sertleştirmesiyle yeni bir gerginlik aşamasına girdi.

Bölgenin en büyük ve en güçlü ordularından birine sahip olan Mısır, bu tehdide, İsrail'in topraklarına saldırması halinde "korkunç sonuçlar" doğuracağı konusunda Washington'a uyarıda bulunarak yanıt verdi. Şarku'l Avsat'a konuşan uzmanlara göre bu gelişmeler, iki ülke arasındaki çatışmanın sonucuyla ilgili artan bir gerginlik ve beklentiyi ortaya koyuyor. Uzmanlar, Netanyahu'nun "Mısır'ı hedef almaya cesaret edemediğini, çünkü sert bir şekilde yanıt verecek kadar caydırıcı güce sahip olduğunu" vurguladılar.

Kahire'nin bölgedeki nüfuzu ve Katar saldırısının ardından müzakereleri yeniden başlatabilecek tek ülke olması ve Washington'ın İsrail saldırısına ilişkin belirsiz tutumu göz önüne alındığında, Mısır'ın arabuluculuğunun Gazze'deki savaşı durdurma iradesiyle devam edeceğine inanıyorlar.

CNN dün Mısırlı bir yetkilinin şu sözlerini aktardı: “Mısır, ABD'ye, bu hafta Doha'yı hedef alan baskınlar gibi İsrail'in Mısır topraklarında yapacağı herhangi bir operasyonun ciddi sonuçları olacağına dair mesaj gönderdi.”

Bu tutum, Mısır'ın resmi istihbarat teşkilatı başkanı Diaa Rashwan'ın birkaç gün önce Netanyahu'ya “El-Aris ile Tel Aviv arasındaki mesafe çok uzak değil” şeklinde yaptığı uyarıya benziyor ve İsrail başbakanının çarşamba günü yaptığı tehditler devamı niteliğinde.

Netanyahu, özellikle Hamas'tan Filistinli liderlerin sık sık toplantılarına ev sahipliği yapan Mısır'dan bahsetmeden, "Katar'a ve teröristleri barındıran tüm ülkelere şunu söylüyorum: Ya onları sınır dışı edin ya da adalete teslim edin. Eğer siz yapmazsanız, biz teslim edeceğiz" dedi.

Şarku’l Avsat’ın Fox News'ten aktardığına göre İsrail'in ABD Büyükelçisi Yechiel Leiter, çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail'in salı günü Doha'da gerçekleştirdiği saldırıda herhangi bir hedefi ıskalaması durumunda, bir dahaki sefere tekrar vuracağı konusunda uyardı ve Hamas üyelerinin "her yerde, her zaman" hedef listesinde olduğunu vurguladı.

Eylül ayının başından bu yana, İsrail'in Mısır ve Gazze arasındaki Refah sınır kapısının Filistin tarafını yaklaşık bir yıldır işgal etmesinden ardından Netanyahu ile Mısır arasındaki gerginlik yeniden alevlendi. İsrail Başbakanı, Kahire'ye gaz akışını kesmekle tehdit edince, Diaa Rashwan televizyonda yaptığı bir dizi açıklamada "bunu yapamayacağını ve kaybedenin kendisi olacağını " söyleyerek Filistinlilerin geri dönüşü için sınır kapılarını açmaya çağırdı ve “El Arish ile Tel Aviv arasındaki mesafenin çok uzak olmadığını” hatırlatarak uyardı.

Kuzey Sina Valisi Tümgeneral Halid Megawer, geçtiğimiz ağustos ayında Refah sınır kapısı önünde, Mısır ile İsrail arasında Refah sınır kapısında askeri harekat olup olmayacağına ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, “Mısır sınırına yaklaşan herkes, bilinenler için olduğu kadar bilinmeyenler için de kendinden başka kimseyi suçlayamaz” ifadelerini kullandı.

Gerilim artıyor

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi ve eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Rokha Ahmed Hassan, Netanyahu'nun ABD'nin sonsuz desteği nedeniyle tehditlere başvurmakta olduğunu düşünüyor. İsrail Gazze'deki savaşı durdurana, Gazze'den çekilene, yardımların girişine izin verene ve Filistin halkının kendi devletini kurma hakkını tanıyana kadar İsrail'e yaptırım uygulayacak bir mekanizma oluşturmak için birleşik bir Arap uluslararası tepkisine ihtiyaç olduğunu savunuyor.

Suriye sınırının Filistin tarafını ve Philadelphia (Selahaddin) Koridoru'nu işgal etmesinden ve İsrail'in Filistinlileri Mısır'a göç ettirme konusundaki ısrarından beri Mısır ile İsrail arasında yoğun bir gerginlik yaşandığını vurguladı. Bu gerginlik, Netanyahu'nun Kahire'ye yönelik gaz ve diğer konulardaki provokasyonlarıyla daha da artıyor. Hassan, İsrail'in caydırıcılık gücüne sahip oldukları için Türkiye ve Mısır'a saldırmaya cesaret edemediğini ifade etti.

Askeri stratejist Tümgeneral Semir Ferec, İsrail'in sonuçlarını bildiği için bu söylemi Mısır'a yöneltemeyeceği veya buna göre hareket edemeyeceği görüşünde. Netanyahu Mısır'a yaklaşamaz ve bunu çok iyi biliyor. Mısır'ın batısında 44 ülkenin katılımıyla düzenlenen Bright Star askeri tatbikatlarındaki yetenekleri, İsrail'e açık bir mesaj gönderiyor. Ferec, bu İsrail retoriğinin Netanyahu'nun krizlerinden kaçmak için yaptığı bir girişim olduğunu ve daha çok iç tüketime yönelik olduğunu belirtiyor.

Netanyahu'nun yarattığı gerilimin, Rafah geçişinin Filistin tarafının işgali, Philadelphia ekseninin işgali ve barış anlaşmasının ihlali sonrasında bir yıldan fazla süredir artmakta olduğunu ve Mısır'ın güvenliğini koruyabilecek kapasiteye sahip olduğunu vurguluyor.

Doha'ya yapılan saldırının Gazze'deki savaşla ilgili arabuluculuk çabalarına etkisiyle ilgili olarak, Mısır Devlet Enformasyon Servisi Başkanı Diaa Rashwan çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, “İsrail'in Doha'ya yaptığı saldırıya ve Kahire'nin saldırıyı reddetme konusunda Katar ile tam dayanışma içinde olmasına rağmen, arabuluculuk ve müzakere Mısır ve Katar'ın Filistin davasına hizmet etmek için vazgeçmeyeceği bir görevdir” ifadelerini kullandı.

Hamas'ın salı akşamı yaptığı açıklamaya göre saldırıda beş Hamas üyesi öldürüldü. Bunlar arasında, hareketin Gazze lideri ve baş müzakerecisi Halil el-Hayye'nin oğlu Hamam da vardı. Hamam, hareketin üst düzey yetkilileriyle birlikte Gazze'de ateşkes önerisini görüşürken öldürüldü. Katar, bir güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Katar ve ABD ile arabuluculuk çabalarına öncülük eden Mısır, “İsrail işgal güçlerinin bugün Katar Devleti'ne karşı gerçekleştirdiği saldırgan eylem, Katar'ın başkenti Doha'da ateşkes anlaşmasına varmanın yollarını müzakere etmek üzere toplanan Filistinli liderlerin toplantısını hedef aldı” açıklamasında bulundu. Mısır, bunun “Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için arabuluculuk çabalarında önemli bir rol oynayan Katar'ın egemenliğine doğrudan bir saldırıdır ve sükunet sağlanması için uluslararası çabaları baltaladığını" vurguladı.

Saldırı, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Herkes rehinelerin eve dönmesini ve bu savaşın sona ermesini istiyor. İsrailliler şartlarımı kabul etti ve Hamas'ın da onları kabul etme zamanı geldi" açıklamasından iki gün sonra gerçekleşti.

Büyükelçi Rokha, Mısır'ın arabuluculuğunu sürdüreceğini ve bölgedeki ilişkileri, nüfuzu ve hareketleriyle bu yolu izleyebileceğini vurguladı. Özellikle Washington'ın açıkça kınamadığı saldırının ardından, tüm gözler krizi ve savaşı sona erdirmek için belirleyici bir faktör olarak Mısırlı arabulucuya çevrilmiş durumda.

Ferec, Mısır'ın Filistin davasını korumak ve savaşı sona erdirmek için arabuluculukta kalmaya devam edeceğini değerlendiriyor. İsrail'in Doha saldırısının ardından Mısır'ın daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğini ve bu sorumluluktan vazgeçmeyeceğini belirtiyor.


Washington, Libya’daki hükümetlerin temsilcileri arasında Roma’da düzenlenen “gizli” toplantıya katıldı

USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
TT

Washington, Libya’daki hükümetlerin temsilcileri arasında Roma’da düzenlenen “gizli” toplantıya katıldı

USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)

ABD’nin Libya Büyükelçiliği, Libya'da iktidar mücadelesi veren iki hükümetin temsilcileri arasında İtalya'nın başkenti Roma'da kısa bir süre önce düzenlenen ‘gizli’ toplantıya ABD’li yetkililerin de katıldığını doğruladı. Öte yandan Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) ülkedeki krizi çözmek için önerdiği ‘yol haritasına’ yerel destek toplamaya devam ediyor.

ABD’nin Libya Büyükelçiliği tarafından salı akşamı yapılan kısa açıklamada, geçtiğimiz hafta, Libya Ulusal Ordu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter’in oğlu Saddam ile (geçici) Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin yeğeni ve Ulusal Güvenlik Danışmanı İbrahim ed-Dibeybe arasındaki görüşmeye dolaylı bir atıfla ABD'nin Roma'da doğu ve batı kamplarından gelen üst düzey Libyalı yetkililerle görüşme fırsatı bulmasının bir onur olduğu belirtildi.

cf
Saddam Hafter (AFP)

Toplantının amacının Libyalıları bölünmeleri aşmaya ve kurumları birleştirmeye teşvik etmek, istikrarı ve barışı sağlamak olduğunu açıkça ifade eden büyükelçilik, bunların Libya ekonomisinde refahın sağlanması için gerekli koşullar olduğunu ve bunun da Libya halkının ve uluslararası ortaklarının daha fazla kalkınmasına yol açacağını belirtti. Büyükelçilik ayrıca, toplantının Libya ekonomisinin geleceği ve karşı karşıya olduğu zorlukları müzakere etmek, bu zorlukların üstesinden gelmek ve Libya halkının refahını sağlamanın yollarını aramak için bir fırsat olduğunu vurguladı.

Ne Hafter'in oğlu ne de Dibeybe’nin yeğeni görüşmelerin içeriği hakkında resmi bir açıklama yapmadı. Ancak haberlere göre ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika Özel Temsilcisi Massad Boulos, ABD yönetiminin çatışmaya hızlı çözümler getirme çabaları çerçevesinde Libya'daki iki rakip hükümetin temsilcileri arasında Roma'da bir toplantı planladı.

ı8
ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika Özel Temsilcisi Massad Boulos (AFP)

Şarku'l Avsat'ın Fransız dergisi Jeune Afrique'den aktardığına göre Boulos, toplantıda ele alınacak üç temel koşul belirledi, ancak bu koşulların içeriğini açıklamadı. Boulos, Washington'ın müzakere rolünü genişletmesi ve Libya çatışmasının çözümüne daha geniş bir şekilde müdahale etmesi için bu koşulların yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Mareşal Hafter, salı akşamı Bingazi'de milletvekili Adem Busahra ile yaptığı görüşmede, UNSMIL’in desteklediği siyasi sürecin önemini vurguladı. Libya krizindeki siyasi gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti.

UNSMIL, siyasi yol haritasına destek toplamak için devam eden çabalar çerçevesinde salı akşamı Libya'nın batısından ve güneyinden bazı Temsilciler Meclisi üyeleriyle bir toplantı düzenledi.

UNSMIL Başkanı Hanna Tetteh'in geçtiğimiz ay açıkladığı ve kurumların birleştirilmesinin ve ulusal seçimlerin yapılmasının önünü açacak yol haritasının maddelerinin müzakere edildiği belirtildi.

UNSMIL tarafından yayınlanan bir açıklamaya göre ekibi yol haritasına yönelik kademeli bir yaklaşım açıkladı. Bu yaklaşım, Yüksek Seçim Komisyonu'ndaki boş koltukların doldurulması ve seçim çerçevesine gerekli değişikliklerin yapılması gibi temel adımlarla başlıyor. UNSMIL, kapsamlı siyasi süreci kolaylaştırmaya yönelik çabalarına Temsilciler Meclisi üyelerinin destek verdiğini ve ‘yol haritasına yapıcı ve özenli bir şekilde katılmaya istekli olduklarını ifade ettiklerini aktardı.

fgth
Tetteh'in Siyasi İşler Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Khoury (UNSMIL)

Tetteh'in Siyasi İşler Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Khoury, Dört Bölge Sosyal Konseyi ile siyasi yol haritasına ilişkin çeşitli görüşleri tartıştı. Bunlar arasında devlet kurumlarının birleştirilmesi ve güçlendirilmesi ile ulusal seçimlerin yapılması zorunluluğu da yer aldı. Toplantıda ayrıca, UNSMIL’in konseyin çatışmalara barışçıl çözümler getirme ve gerilimleri yatıştırmada oynadığı önemli rolün yanı sıra yakın zamanda yapılan belediye seçimlerine geniş bir katılım olmasını sağlamak için yerel topluluklarla iş birliği yapması da ele alındı.

Öte yandan Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) dün Trablus'ta BM haritasıyla ilgili seçim yasalarını tartışan ‘BM haritasını değerlendirme ve inceleme komitesi’ üyelerinin, haritayla ilgili kalan konuları tamamlamak için henüz tarihi belirlenmemiş bir sonraki toplantıyı gerçekleştireceklerini duyurdu.

cdfrgthy
DYK’nın Trablus'ta yapılan oturumundan bir kare (DYK)

DYK Başkanı Dr. Muhammed Tekele başkanlığında salı akşamı düzenlenen oturumun sonunda DYK, Egemenlik Pozisyonları Komitesi'ni, adaylık sürecini tamamlamak için bir mekanizma üzerinde anlaşmak üzere Temsilciler Meclisi ile irtibat kurmakla görevlendirdi. Komite, bir sonraki oturumda nihai raporunu sunacak. DYK ayrıca, merkezileşmenin sona erdirilmesi ve valilik sisteminin etkinleştirilmesi ile ilgili Yerel Yönetim Yasası'na ilişkin önerilen değişiklikleri onayladı ve bu değişikliklerin Temsilciler Meclisi'ne sevk edilmesi için gerekli yetkileri verdi.

Diğer taraftan Libya Yüksek Seçim Komisyonu dün, ikinci aşamada 34 belediye meclisi için yapılan seçimlerin nihai sonuçlarını onayladı. Geryan Birinci Derece Mahkemesi'nin kararı uyarınca yasağın kaldırılmasının ardından ilk aşama olarak gerçekleştirilen Şuveyrif Belediye Meclisi seçimlerinin sonuçları da onaylayan Yüksek Seçim Komisyonu, ikinci aşamada seçilecek belediye meclis başkanlarının seçimi için komiteler kurulmasına ilişkin bir karar yayınladı. Bu seçimlerin 14-18 Eylül tarihlerinde yapılması planlanıyor. Yüksek Seçim Komisyonu, alınan bu kararların seçim sürecinin devamı olduğunu ve yerel yönetim düzeyinde demokratik müzakere ilkesini güçlendirdiğini vurguladı.


Suriye Savunma Bakanlığı, SDG kontrolündeki bölgeleri hedef aldığını duyurdu

Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Savunma Bakanlığı, SDG kontrolündeki bölgeleri hedef aldığını duyurdu

Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)

Suriye Savunma Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Halep'in doğusunda bir konut binasının bombalanması sonucu iki kişinin hayatını kaybetmesinin ardından, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDF) kontrolünde bulunan bölgelerdeki ateş kaynaklarını hedef aldığını duyurdu.

Açıklamada, "SDG güçleri, el Cerrah Askeri Havaalanı ve Meskene şehri civarında kontrolleri altındaki mevzilerinden sorumsuz ve şaşırtıcı bir şekilde şiddetli bir bombalama saldırısı başlattı. Saldırıda, Halep'in doğu kırsalındaki el Kayariye, Rasm elaAhmer ve Habuba Kebir köylerindeki sakinlerin evleri hedef alındı. Bombalama sonucunda iki sivil şehit oldu, üç sivil de yaralandı" ifadeleri yer aldı.

Bakanlık, bölgeye konuşlandırılan güçlerin harekete geçirilerek ateş kaynaklarına yönelik operasyon başlatıldığını, operasyonların halen devam ettiğini bildirdi.