Mali'deki terör saldırısını DEAŞ üstlendi

Mali askerleri, Eylül ayında başkent Bamako’da Mali Cumhuriyeti Bağımsızlık Günü kutlamalarında (AFP)
Mali askerleri, Eylül ayında başkent Bamako’da Mali Cumhuriyeti Bağımsızlık Günü kutlamalarında (AFP)
TT

Mali'deki terör saldırısını DEAŞ üstlendi

Mali askerleri, Eylül ayında başkent Bamako’da Mali Cumhuriyeti Bağımsızlık Günü kutlamalarında (AFP)
Mali askerleri, Eylül ayında başkent Bamako’da Mali Cumhuriyeti Bağımsızlık Günü kutlamalarında (AFP)

Mali'nin kuzeyinde geçtiğimiz Cuma günü ordu birliklerine karşı düzenlenen terör saldırısını DEAŞ üstlendi. Resmi verilere göre saldırı sonucu 53 asker ve bir sivil hayatını kaybetti. Aynı bölgede Cumartesi günü bir Fransız askerinin ölümüne sebep olan bir saldırıyı daha üstlenen DEAŞ’ın verilerine göre ise 70 Mali askeri öldürüldü.
Fransa yönetimi ise el yapımı bir bombanın bir Fransız zırhlı aracı geçtiği sırada patlatıldığını açıklamıştı. Patlama, Nijer ve Mali arasındaki sınırdaki görevi sırasında Fransız asker Ronan Pointeau’nun ölümüne sebep olmuştu.
Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Fransız askerin ailesine başsağlığı dilediği belirtildi. Macron, aynı zamanda Afrika’daki Sahel bölgesinde terörle mücadele operasyonlarında yer alan Fransız ordusuna ve bölge ülkelerinin ordularına olan güvenini ve desteğini yineledi.
Fransa Savunma Bakanlığı’nın olayla ilgili sunduğu ayrıntılara göre, patlatılan zırhlı araç Barkhane kuvvetlerine aitti ve Gao ile Menaka bölgeleri arasında yoldaki bir kafileyi koruma görevindeydi.
Patlamayla aracın devrilmesinin ardından araçtaki mürettebat, helikopter arayıcılığıyla Gao’daki bir cerrahi merkeze götürüldü. Onbaşı Pointeau yaşamını yitirirken tedavi olan diğer askerlerin ise hayati riski bulunmuyor.
Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Kötüleşen güvenlik koşullarında Onbaşı Ronan Pointeau’nun ölümü, Sahel bölgesinde faaliyet gösteren terörist gruplarla mücadelenin bitmediğinin ve bu mücadeleyi sürdürme kararlılığımızın kanıtıdır” ifadelerinde bulundu.
DEAŞ ise Cumartesi günü Telgraf uygulamasından yaptığı açıklamada, ‘hilafet askerlerinin Indeleman köyü yakınlarındaki bir Fransız askeri aracını hedef aldığını’ açıkladı. Örgüt, aynı zamanda Mali ordusu askeri üssünü hedef aldıklarını belirtti.
Militanlarını Nijer, Mali ve Burkina Faso sınırında konuşlandırmış olan DEAŞ, Cuma günü düzenledikleri saldırıda öldürülen Mali askeri sayısının 70’e ulaştığını belirtti. Mali hükümetinin açıklamalarına göre ise bu rakam, biri sivil olmak üzere 54’tü.
Malili gazetecilerin ulaştığı bir video, Mali askerlerinin askeri üste etrafa savrulmuş cesetlerini gösterirken öldürülenlerden bazılarının elleri bağlı olduğu görüldü.
Şarku’l Avsat’a konuşan bir gazetecinin, “Indeleman saldırısına dair bana korkunç bir video ulaştı. Elleri ya da boğazları iple bağlanmış olan Mali askerleri görülüyordu. Videoda görüldüğüne göre saldırıyı düzenleyenler endişelenmeden ya da korkmadan askeri üste dolaşıyor ve geri çekilmeden önce askeri teçhizat topluyordu” dediği kaydedildi.
Bir Mali ordusu subayı da AFP’ye yaptığı açıklamada, teröristlerin saldırıyı öğle yemeğinde düzenlediğini, ordu araçlarının imha edildiğini ya da çalındığını ve saldırıdan yaklaşık 20 kişinin kurtulduğunu açıkladı.
Eylül ayının sonunda da ülkenin merkezinde yer alan Mopti bölgesindeki ordu karargahlarına saldırı düzenlenmişti. Saldırıda, hükümetin rakamlarına göre 40, resmi olmayan rakamlara göre ise çok daha fazla sayıda asker ölmüştü.
Artmakta olan terör saldırıları, Mali halkının da öfkesini arttırıyor.
Mali’deki Birleşmiş Milletler (BM) Misyonu, saldırıyı kınayarak bölgedeki operasyonların BM Barışı Koruma Kuvvetleri’nin (MINUSMA) desteğiyle devam ettiğini belirtti.
Diğer yandan Mali’nin önde gelen dini şahsiyetlerinden olan Mahmud Diku ise Mali halkının yaşadığı bu kan kaybının durdurulması gerektiğini ifade etti. Daha önceden de tüm Mali halkını terör karşısında birlik olmaya davet etmiş olan Diku, içlerinde Mali askerleri de olmak üzere rehineleri serbest bırakmaları için teröristler ile görüşmelerde bulunmuştu.
El Kaide bağlantılı grupların ülkenin kuzeyini kontrolüne geçirmesi nedeniyle, 2012'den bu yana Mali sık sık terör saldırıları ile karşı karşıya kalıyor. Ocak 2013’te Fransa’nın müdahalesi olmasaydı söz konusu örgütler başkent Bamako’yu da ele geçireceklerdi.
Mali’nin Nijer sınırına yakın bir yerde, 2015 yılında dönemin DEAŞ lideri Ebubekir el-Bağdadi’ye biat eden Ebu Velid es-Sahravi tarafından yönetilen ‘Sahra Çölü DEAŞ’ı teröristleri bulunuyor.



"Amerikan paralı askerleri, yardım kuyruğundaki Filistinlileri katlediyor"

GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)
GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)
TT

"Amerikan paralı askerleri, yardım kuyruğundaki Filistinlileri katlediyor"

GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)
GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinli yardım bölgelerinde öldürüldü (AFP)

ABD'li güvenlik şirketlerine bağlı paralı askerlerin Gazze'de yardım almaya çalışan Filistinlileri öldürdüğü iddiaları gündemden düşmüyor.

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım bölgelerinde görev yapan eski güvenlik görevlilerinden biri, paralı askerlerin savunmasız sivillere ateş açtığını savunuyor.

Kimliğinin gizli kalması koşuluyla BBC'ye konuşan görgü tanığı, paralı askerlerin hiçbir tehdit oluşturmayan aç Filistinlilere makineli tüfeklerle saldırdığını ileri sürüyor.

Kaynak, bir paralı askerin, erzak dağıtım noktasından yavaş ayrıldıkları gerekçesiyle kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan bir gruba makineli tüfekle ateş açtığını iddia ediyor.

GHF'nin yardım bölgelerinde görev yapmış paralı asker, şahit olduğu bir diğer olayı da şöyle anlatıyor:

Paralı askerler kalabalığa 15 ila 20 el ateş açtı. Filistinli bir adam yere düştü, hareketsiz kaldı. Orada duran diğer paralı asker de 'Vay canına, sanırım bir tane vurdun' dedi. Sonra da gülüştüler.

Kaynak, olayın GHF'ye raporlandığını fakat yöneticilerin Filistinli adamın "yorgun düşüp bayılmış ya da ayağı takılmış" olabileceğini savunduğunu iddia ediyor.

Ayrıca paralı askerlere standart operasyon prosedürleri verilmediğini ve bir ekip liderinin kendilerine "Tehdit altında hissederseniz öldürmek için ateş edin" dediğini savunuyor. Kaynak, GHF'nin kültürünü şöyle özetliyor:

Gazze'ye gidiyoruz, o yüzden kural yok. Ne istiyorsanız onu yapın.

Diğer yandan ABD-İsrail destekli yardım kuruluşu, bir dönem kendileriyle çalışmış bu kişinin iddialarının gerçeği yansıtmadığını iddia ediyor.

Amerikan haber ajansı Associated Press de dünkü haberinde, ABD'li paralı askerlerin gerçek mermi kullandığını ve Filistinlileri öldürdüğünü yazmıştı. GHF bu haberi de yalanlamıştı.

Bunlara ek olarak eski Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, Amerikan paralı askerlerinin bir ayda 550 Gazzeliyi öldürdüğünü savunmuştu.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Öte yandan İsrail-Hamas arasında ateşkes görüşmeleri de hızlandırıldı. Suudi Arabistan merkezli medya kuruluşu Şark News'ün aktardığına göre Hamas, silah bırakma meselesinde "esnek" davranabilir.

Filistinli örgütün, Katar ve Mısır aracılığıyla silah kaçakçılığına son vermeyi, Gazze Şeridi'ndeki silah üretim faaliyetlerini durdurmayı ve mevcut silah stoklarını başka bir yerde depolanması için teslim edebileceği savunuluyor. Hamas'ın İsrail ve ABD'nin 60 günlük ateşkes teklifine henüz yanıt vermediği aktarılıyor.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, AP