Hariri, yeni hükümeti kurması için yapılan 'şantajları' reddediyor

Hariri, yeni hükümeti kurması için yapılan 'şantajları' reddediyor
TT

Hariri, yeni hükümeti kurması için yapılan 'şantajları' reddediyor

Hariri, yeni hükümeti kurması için yapılan 'şantajları' reddediyor

Lübnan’da ortaya koyulan çekingen siyasi hamleler, hükümetin istifa krizine yönelik herhangi bir çözüm üretemedi. Ayrıca ülkede, geçen hafta sonu Saad Hariri’nin istifası sonrasında yeni hükümetin kurulmasından sorumlu olacak ismi belirlemek üzere Cumhurbaşkanı Mişel Avn tarafından yapılacak istişare tarihlerinin açıklanması bekleniyor.
Hariri ve Dışişleri Bakanı Cibran Basil arasındaki öğle yemeği sırasında gerçekleşen uzun bir görüşme, kriz duvarındaki tek delikti. Kaynaklara göre, diyalog yolunun açılmasını bekleniyor ve Basil’in bloğunda milletvekili olan Simon Ebi Ramya da istişarelerin askıda olduğunu belirtti. Müstakbel Hareketi kaynakları ise iki yetkili arasındaki görüşmenin kilit bakanlıklar hususunda kota paylaşımı olduğu iddialarını yalanladı.
Lübnan kaynakları, “parlamentoda çoğunluk müttefike sahip 8 Mart bloğu, yeniden görevini üstlenmesi için Hariri’ye ön şartlar koymaya çalışırken”, istişare tarihinin de yeni bir başbakanın aday gösterileceği temaslarla bağlantılı olduğunu belirtti. Hariri’ye yakın kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, “Hiç kimseden yardım istemiyor ve hükümeti kurması için yapılan şantajları reddediyor” dedi. Kaynaklar, Hariri’nin bu alanda teklif almak için kapıları açık bırakmadığına da dikkati çekti.
Parlamento kaynakları ise özellikle de sokakların sakinleşmediği bir zamanda ülke siyasi sarsıntılara tahammül edemezken, Cumhurbaşkanı Avn’ın milletvekillerini istişareye davet etmemesi dolayısıyla şaşkın olduklarını ifade etti. Kaynaklar, eski hükümeti kurma sürecinden sonra parlamentoya Hariri’yi görevden alması çağrısı yapan Bakan Selam Harisan kanadıyla, aday isim gösterilmeden önce yeni hükümetin şeklini empoze etme girişimlerinin mevcut olduğunu söyledi.
Aynı zamanda eleştirmenler, hükümeti kuracak ismin seçilmesi için yapılacak meclis istişarelerinin ertelenmesini eleştirdi. Cumhurbaşkanı Avn, hükümet kurulmadan önce siyasi istişareler yürütürken, bu istişarelerin hükümeti kurmakla görevli yetkilinin işi olması gerektiği vurgulandı.
4 Kasım’da Milletvekili ve eski İçişleri Bakanı Nihad el-Meşnuk da bu durumu dile getirirken, meclis istişarelerinin ertelenmesinin anayasaya aykırı olduğunu ve eski istişarelerin üç liderin (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Temsilciler Meclisi Başkanı) yetkilerine yönelik saldırı olduğunu belirtti. Meşnuk, “Hükümeti kurmakla sorumlu isim hakkında yapılacak meclis istişarelerinin devamlı olarak ertelenmesi; anayasanın ve geleneklerin ısrarla dışına çıkılması, üç liderin yetkilerini ele geçirme ve Cumhurbaşkanı ile partisinin şartlarını kabul eden bir pozisyon ortaya koyma girişimi olduğu anlamına geliyor. Hükümeti kuracak isim, siyasi bloklarla ve devrim temsilcileri arasında istişarelere uygun görülen bireylerle istişarelerde bulunacak kişidir” dedi.
Nihad el-Meşnuk, “Siyasi kararname uyarınca bile meclis istişareleri öncesinde cumhurbaşkanlığı istişarelerinin ilan edilmesi, bu günlerde tamamen kaybedilmiş olan asgari nezaketten de uzaktır” ifadelerini kullandı.
Milletvekili ayrıca, “Meclis istişarelerinin ertelenmesi, her şeyden önce birkaç haftadır devam eden devrime, ilk aşaması hükümetin istifası olan adil ve doğal taleplerine yönelik bir saldırıdır” dedi.
Öte yandan Lübnan Ketaib Partisi lideri Sami el-Cemayel, Lübnan’ın tarafsız, etkili bir hükümete ve erken seçime ihtiyacı olduğunu yineledi. Cemayel, düzenlediği bir basın toplantısında, “Lübnan halkından kimse, yol kesme meraklısı değildir. Ancak bu, ülkemizin daha iyi bir geleceğe taşınması için hayatımızın fırsatıdır. Biz bu fırsata bağlıyız. Sorun insanların çığlıkları değildir, bu çığlıkları duymak istememeniz dolayısıyla sizsiniz” ifadelerini kullandı.
“İnsanlar, erken seçim istiyor ve siz onları devrimci komiteler kurmaya çağırıyorsunuz” diyen Sami el-Cemayel, yetkililere hitaben “İnsanları sokaklara çıkmaya çağırıyorsunuz. İnsanlar ülke yönetiminde size nasıl güvenebilir? Siz hükümeti kurma sürecini yürütemiyorsunuz, bu süreç öncesinde bir hükümet kurmaya çalışıyorsunuz” şeklinde konuştu.
Ketaib Partisi lideri, “Muhalefet olarak biz, Lübnan’ın tarafsız ve etkili bir hükümete ihtiyacı olduğunu söylüyoruz. 6 ay fırsat verin ve dinlenin, 6 ay sonra seçimlere gidelim. Ülkeyi yönetecek teknokratlar hükümetine, erken seçimlere gitme fırsatı verilmeli. Çünkü bu iktidarla devam etmek, ülkeyi yıkıma götürüyor” dedi.
Ülkenin tarafsız bir hükümete ihtiyaç duyduğunu, bakanların ülkeyi yönetebileceğini ve erken seçim düzenleyebileceğini belirten Sami el-Cemayel, “3 kez görev süresinin uzatılması sonrasında Temsilciler Meclisi yetkilisinin görev süresini kısaltma zamanı geldi. Yasayı, onaylanması için Temsilciler Meclisi’ne sunduk” ifadelerini kullandı.



İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian