Koşmak erken ölüm riskini azaltıyor

Haftalık koşu, sağlık durumunu daha iyi bir duruma getirir. (Arşiv - Reuters)
Haftalık koşu, sağlık durumunu daha iyi bir duruma getirir. (Arşiv - Reuters)
TT

Koşmak erken ölüm riskini azaltıyor

Haftalık koşu, sağlık durumunu daha iyi bir duruma getirir. (Arşiv - Reuters)
Haftalık koşu, sağlık durumunu daha iyi bir duruma getirir. (Arşiv - Reuters)

Koşunun sağlık üzerindeki etkileri üzerine yapılan 14 araştırmanın analizine göre, koşu erken ölüm riskini azaltıyor. Yapılan araştırmalar, koşu yapmanın erken ölüm riskini azalttığını ve hızı ya da kaç saat koşulduğu önemli olmadan, koşmanın oldukça yararlı olduğunu ortaya koydu.
ABD, İngiltere, Çin ve Danimarka'da yapılan önceki 14 araştırmanın analizinde, Avustralya, Tayland ve Finlandiya'daki enstitülerden bir grup araştırmacı, düzenli koşunun insan sağlığına büyük yararlar sağladığı ve ömrü uzattığı sonucunu elde etti.  CNN’nin aktardığı habere göre, araştırmacılar 5 ila 35 yıl boyunca 232 binden fazla katılımcının durumunu gözlemleyen çalışmaları incelendi.
Bütün araştırmalar toplandığında koşucuların, koşmayan insanlara göre erken ölüm riski yüzde 27 daha az çıktı. Analize göre, koşu kalp hastalığından kaynaklanan ölüm riskini yüzde 30, kanserden kaynaklanan ölüm riskini yüzde 23 oranında azaltıyor.
Koşunun belli sağlık yararlarının olmasına rağmen araştırmacılar, 'daha uzun mesafelerin ve daha fazla koşu sürelerinin kesin olarak daha büyük bir oranda erken ölüm riskini azaltamayabileceğini belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tavsiyelerine göre, 18 ila 64 yaşları arasındaki yetişkinler, her hafta 150 dakika boyunca yavaş bir tempoyla ya da 75 dakika boyunca hızlı bir tempoyla koşmalı.



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe