Denizde 37 saat mahsur kalan kadın şeker yiyerek hayatta kaldı

Kushila Stein kurtarıldıktan sonra (NZ Herald)
Kushila Stein kurtarıldıktan sonra (NZ Herald)
TT

Denizde 37 saat mahsur kalan kadın şeker yiyerek hayatta kaldı

Kushila Stein kurtarıldıktan sonra (NZ Herald)
Kushila Stein kurtarıldıktan sonra (NZ Herald)

Ege açıklarında bir botta 37 saat boyunca mahsur kalan Yeni Zelandalı turist, şeker yiyerek hayatta kaldı.
The New Zealand Herald gazetesinin haberine göre, Yeni Zelandalı Kushila Stein, tatil için geldiği Yunanistan’da botla açıldıktan sonra kayıplara karıştı. Mike adlı bir İngiliz vatandaşına yardımcı olmak amacıyla Türkiye'den yatla Ege’ye giden Stein, Cuma günü yattan ayrılıp Bolukendire’ye gitmek için bir şişme bota bindi. Ancak yata geri dönmek için yeniden yola çıktığında küreklerden biri denize düşüp rüzgar nedeniyle kayboldu.
Stein’in saatler sonra yata geri dönmediğini fark eden Mike, Cumartesi sabahı durumu Yunan yetkililere bildirdi. Stein, hayatta kalmama ihtimaline karşı, bota annesinin iletişim bilgilerini içeren bir not yazdı. 37 saat süren aramanın ardından Stein, Yunanistan Sahil Güvenlik ekipleri tarafından Girit Adası’nın 101 kilometre kuzeyinde bulundu. Saatlerce susuz kalan Kushila Stein, tedavi için hastaneye götürüldü.
Stein, sıcaktan korunmak için ise vücuduna plastik poşetler sardığını ifade etti. Tecrübeli bir denizci olan Stein, kendisini arayan kurtarma ekipleri tarafından fark edilmek için başının üzerine kırmızı bir çanta koyup, güneş ışığını yansıtmak için ise ayna kullandı. Kurtarıldıktan sonra açıklama yapan 45 yaşındaki kadın, şeker yiyerek hayatta kaldığını söyledi.



Arizona'da tarihi keşif: 200 milyon yıllık uçan sürüngen fosili bulundu

Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
TT

Arizona'da tarihi keşif: 200 milyon yıllık uçan sürüngen fosili bulundu

Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)

Araştırmacılar 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti.

Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nden bilim insanları 2011'de, fosilleşmiş çene kemiğini ortaya çıkardıkları bu canlının, artık Kuzey Amerika'da bilinen en eski teruzor türü olduğunu belirledi.

Arizona'daki Taşlaşmış Orman Milli Parkı'ndaki ücra bir kemik yatağında keşfedilen bu canlının çene kemiği 209 milyon yıl önce volkanik kül içinde korunmuş.

Yeni türün, bir insanın omzuna rahatça tüneyebilecek kadar küçük olduğu düşünülüyor.

Bu olağanüstü fosili, müzenin FossiLab bölümünde 18 yıldır gönüllü olarak çalışan Suzanne McIntire keşfetti.

McIntire şöyle diyor:

Bu örneği ortaya çıkarmanın heyecan verici tarafı, dişlerin hâlâ kemiğin içinde olmasıydı, bu yüzden hayvanı tanımlamanın çok daha kolay olacağını biliyordum.

Ekip, diş uçlarının aşınmış olmasından yola çıkarak teruzorun, çoğu zırh benzeri pullarla kaplı balıklarla beslendiği sonucuna vardı.

Ekip yeni teruzor türüne Eotephradactylus mcintireae adını verdi. "Kül kanatlı şafak tanrıçası" anlamına gelen bu isim, fosilin bulunduğu alandaki volkanik küle atıf yapıyor.

Arizona'nın kuzeydoğusundaki bu bölge, 209 milyon yıl önce Pangaea'nın ortasında ve ekvatorun hemen üzerinde yer alıyordu.

Küçük nehir kanallarının kesiştiği bölge muhtemelen mevsimsel sellere maruz kalıyordu; bu seller kanallara tortu ve volkanik kül taşıyarak muhtemelen kemik yatağında muhafaza edilen canlıları gömdü.

Ekip toplamda kemikler, dişler, balık pulları ve koprolitler yani fosilleşmiş dışkılar da dahil 1200'den fazla fosil ortaya çıkardı.

Araştırmacılar ayrıca sivri uçlu zırhı ve ayakkabı kutusuna sığabilecek kabuğuyla, eski bir kaplumbağanın fosillerini de tanımladı. Kara kaplumbağası benzeri bu hayvan, fosilleri daha önce Almanya'da keşfedilen, bilinen en eski kaplumbağayla aynı zamanlarda yaşamıştı.

Kligman, "Bu, kaplumbağaların Pangea genelinde hızla yayıldığını gösteriyor ki bu çok büyük olmayan ve muhtemelen yavaş bir tempoda yürüyen bir hayvan için şaşırtıcı" diyor.

Independent Türkçe