FKÖ'de iç çatışmalar erken başladı

Gazze'nin güneyindeki protestocular dün UNRWA'ya 2014'te İsrail bombardımanında yıkılan evlerini inşa etmesi çağrısında bulundular (Reuters)
Gazze'nin güneyindeki protestocular dün UNRWA'ya 2014'te İsrail bombardımanında yıkılan evlerini inşa etmesi çağrısında bulundular (Reuters)
TT

FKÖ'de iç çatışmalar erken başladı

Gazze'nin güneyindeki protestocular dün UNRWA'ya 2014'te İsrail bombardımanında yıkılan evlerini inşa etmesi çağrısında bulundular (Reuters)
Gazze'nin güneyindeki protestocular dün UNRWA'ya 2014'te İsrail bombardımanında yıkılan evlerini inşa etmesi çağrısında bulundular (Reuters)

Güvenilir Filistinli kaynaklar, seçim komisyonu başkanı Hanna Nasır'ın Gazze Şeridi'ndeki grupların yetkililerine ilettiğimesajda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, genel seçimler için bir kararname çıkarmadan önce herhangi bir liderlik toplantısı düzenlemeyi reddettiğini Filistinli gruplara bildirdi. Bu durum erken anlaşmazlıklara yol açtı.
Şarku'l Avsat’a konuşan kaynaklar şunları da eklediler: "Abbas, seçimlerin arka arkaya yapılmasını, yani önce yasama seçimleri için bir tarih belirlemesini, daha sonra da başkanlık seçimlerinin yapılmasını şart koştuğu kararnameyi yayınladıktan sonra yapılacak bir toplantıyı kabul etti." Ayrıca Abbas, seçimlerin yarı temsil sistemine uygun yapılmasını talep etti.
Kaynaklar, grupların Abbas'ın isteklerini reddettiklerini ve Nasır'a seçim sistemi ve yasal referansı gibi anlaşmazlık halindeki diğer sorunları ele almak için, Abbas kararnameyi yayınlamadan önce ulusal bir toplantı düzenleme konusundaki ısrarlarını ilettiklerini bildirdiler.
Hamas'ın siyasi bürosu başkanı İsmail Haniye ulusal bir toplantı çağrısında bulunmuştu. Pazar günü Merkez Seçim Komisyonu Başkanı Hanna Nasır ile görüşmesi sonrasında konuşan Haniye, "Seçimler, Millet Meclisi seçimleri yapılana kadar kapsamlı, başkanlık ve yasamayı içermelidir." dedi. Haniye, "bütün ayrıntıları tartışmak" için "ulusal kapsayıcı" bir toplantı gereğini vurguladı.
Kaynaklar, Nasır'ın gruplardan kendisine sunmak üzere Abbas'ın bildirisine ayrı ayrı yanıtlar vermesini istediğini bildirdi.
İç anlaşmazlık, örgütün meşruiyeti ve kararlarına önceden uyması ve seçimlerin yasal referansı ile ilgili diğer konuları da kapsamaktadır. El Fetih, grup toplantıları ya da kurtuluş ya da uzlaşma anlaşması için bir organizasyon söz konusu olmadan, seçimlerin, her kim kazanırsa kazansın Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde iktidarı ele geçirmesinin ve bölünmenin sonlandırılmasının güvence altına alınarak yapılmasını istiyor. Ancak Hamas seçimlerin genel bir ittifak içinde olmasını ve uzlaşmanın sonuçlarından biri olmasını istiyor. Ayrıca seçimler FKÖ'yü de içermesini istiyor.
Abbas, genel seçimleri düzenleme niyetini açıklamıştı ve daha sonra Kudüs ve Gazze'de karışıklıklarla karşılaşacağına inandığı seçimler için bir yol haritası hazırlamak için bir dizi iç toplantı başlatmıştı.   
Filistin Yönetimi, Avrupa Birliği ve diğer ülkelere İsrail'e Kudüs'te seçim yapılmasını kabul etmesi için baskı yapmaları için çağrıda bulundu, ancak Kudüs'teki seçimler için herhangi bir onay alamadı.
Filistin Kurtuluş Örgütü  (FKÖ) İcra Komitesi Genel Sekreteri Saeb Ureykat, Filistin'de genel seçimlerin başarıya ulaşabilmesi ve seçim sürecinin şeffaf olmasını sağlamak için Filistin ile ortak olmalarını ve Filistin'deki demokratik süreci güçlendirmek için uluslararası gözlemciler göndermelerini talep etmek amacıyla dünya ülkelerine bir mektup gönderdi. Mektupta özellikle işgal altındaki Kudüs'te, seçmenlerin İsrail işgal tarafının tehdidi ve sindirmesi olmaksızın kayıt ve oy kullanmalarına olanak sağlanmasını istedi.
Ureykat'ın Avrupa Birliği, Afrika Birliği, Latin Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda, Hindistan, Pakistan ve Güney Afrika'nın yanı sıra Birleşmiş Milletler ve diğer ülkelerin dışişleri bakanlarına gönderdiği resmi mektupta, " işgalin ve yasadışı İsrail ambargosunun devam etmesi neticesinde Gazze Şeridi'ndeki korkunç duruma rağmen, biz demokratik sürecin önündeki her türlü engelleri aşmayı ve onu ileriye taşımayı hedefliyoruz. Bu amacı gerçekleştirmek için Merkez Seçim Komisyonu'na bir sonraki genel seçimlere zemin hazırlaması talimatı verildi." Denildi.
"Seçim süreci, daha önce imzalanan anlaşma ve protokoller uyarınca, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'teki halkımız da dahil olmak üzere tüm Filistinli seçmenlerin katılımı olmadan devam edemez. Seçim Komisyonu'nun açıklamasına binaen, Gazze Şeridi'nde özgür, adil ve şeffaf seçimler için garanti almayı umuyoruz ve işgal hükümetinin işgal altındaki Doğu Kudüs'te bu süreci engellemeyeceğine dair de güvence almalıyız."
Ureykat mektubunda işgal altındaki Kudüs'teki durumun ciddiyetini ele aldı, oradaki işgalci iktidarın uygulamalarından, Filistinlileri hedef almasından ve sindirmeye çalışmasından bahsetti, dünya ülkelerini  vatandaşların sindirme ve tehdit olmaksızın kayıt ve oy kullanmaları konusunda Filistin'e yardım etmeye çağırdı.
"Filistinli seçmenler özellikle Doğu Kudüs'te, oy kullanma merkezlerine gidip gelmelerinde bir engel olmaksızın hareket özgürlüğüne sahip olmalı, siyasi görüşlerini özgürce ifade edebilmeli ve adaylar için pankartlar taşımak ve videoya kaydedilme, sandık merkezlerini izleme, seçmenleri kovuşturma ve tehdit etme, kayıt merkezlerinin kapatılması vb. keyfi tedbirlerle herhangi bir korku hissetmeden oy kullanmak da dahil olmak üzere kampanya haklarını kullanmalılar. Kudüs halkımız 2006 seçimlerinde gerçekleşen İsrail sindirmesinin tekrarlanmasına müsamaha göstermeyecektir."



Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
TT

Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)

Şarku’l Avsat’a konuşan Suriye’nin Suveyda şehrinden Dürzi kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın yaklaşık 10 kişiye yönelik tutuklama operasyonunun, Suriyeli Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri'nin politikalarına ve projelerine karşı ‘darbe’ girişiminde bulunmak amacıyla ve ‘paralel bir akım’ oluşturmaya çalıştığı suçlaması çerçevesinde gerçekleştirildiğini açıkladılar. Kaynaklar, Suveyda’da ‘çatışma’ çıkmasından endişe duyduklarını ifade ettiler.

Kimliklerinin açıklanmamasını tercih eden yerel kaynaklar, ‘Ulusal Muhafızlar’ın, şehirde gerginliğin yüksek ve güvenlik önlemlerinin yoğun olduğu bir ortamda cumartesi günü geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlattığını’ söylediler.

Tutuklananlar arasında din adamı Şeyh Raid el-Mutni, Asım Ebu Fahr, Gandi Ebu Fahr ve Zeydan ailesinin bazı fertleri de vardı. Kaynaklar, Zeydan ailesinin Dürzi lider Leys el-Belus’un amcaları olduğunu belirtirken, Mutni ve Ebu Fahr ailelerinin kalabalık Dürzi aileler olduklarını ve ‘bu tutuklamaların Dürzi-Dürzi iç savaşının patlak vermesine yol açabileceğinden korkulduğunu aktardılar.


Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
TT

Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)

İşgalci İsrail ordusu, Tubas’tan güçlerini çekmesine rağmen dün Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde saldırılarına devam etti ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsurun öldürüldüğünü duyurdu.

Batı Şeria'nın Salfit, Beytullahim, El Halil, Nablus ve Ramallah şehirlerinde çok sayıda Filistinliyi gözaltına alan işgalci İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı’nda 24 evi yıkmaya başladı. Cenin'in Barta’a beldesinde beş Filistinliden oluşan bir hücrenin üyelerini gözaltına aldığını duyuran İsrail ordusu, bu kişilerin yakında bir eylem hazırlığında olduğunu iddia etti.

İşgalci İsrail ordusu, Genel Güvenlik Servisi (Şabak) ve İsrail polisi tarafından yapılan ortak açıklamada, Yamam Özel Birimi’nin Menaşi Tugayı’ndan gelen ve Şabak'ın yönettiği güçlerin desteğiyle dün akşam Barta'a beldesinde bir operasyon düzenlediği ve ‘yakın gelecekte’ eylem hazırlığındaki bir hücrenin üyelerini tutukladığı belirtildi. Ancak eylemin niteliği veya hangi aşamada olduğu hakkında daha fazla ayrıntı verilmedi.

İşgalci İsrail ordusu geçtiğimiz hafta sonu Batı Şeria'nın kuzeyinde bir operasyon başlattı. Bu operasyon kapsamında Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas vilayetindeki Tamun ve el-Fara’a’da yüzlerce ‘hedefe’ baskın düzenlendi. İşgalci İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada ‘İsrail vatandaşlarına yönelik her türlü tehdidi’ önlemek ve engellemek için ‘önleyici tedbirler almaya devam edileceği’ belirtildi.

rft56y
Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ın Batı Şeria'nın Cenin kentinde öldürülmeden önce İsrailli askerlerin önünde ellerini kaldırdıklarını gösteren bir video görüntüsü (AFP)

İşgalci İsrail ordusu, operasyon sırasında Arap ve uluslararası kamuoyunun kınamasına neden olan bir hareketle, soğukkanlılıkla infaz edilen Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah da dahil olmak üzere çok sayıda Filistinliyi öldürdü. Bu arada İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Sınır Polisi'nin gizli biriminin komutanını, biriminin üyeleri Cenin şehrinde Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ı infaz ettikten sonra albay rütbesine terfi ettirmeye karar verdi.

Abdullah Hamad

İşgalci İsrail ordusu Batı Şeria'daki saldırılarına devam ederken dün geçtiğimiz ekim ayında varılan ateşkes anlaşması kapsamında geri çekildiği Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsuru öldürdüğünü duyurdu.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamaya göre bahsi geçen dört kişi bir yeraltı tünelinden çıktı.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre öldürülenler arasında Hamas'ın Doğu Refah Taburu Komutanı ve yardımcısı da bulunuyordu.

Hamas’tan kaynaklar daha sonra, Hamas lideri ve müzakere heyetinin üyesi Gazi Hamad'ın oğlu Abdullah Hamad'ın Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta öldürüldüğünü doğruladı.

Muhammed Hamad, kardeşi Abdullah'ın Refah tünellerinde ‘etrafı sarıldığını ve İsrail askerleriyle girdiği çatışmada öldürüldüğünü söyledi.

Tünellerde mahsur kalanlar

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre bu gelişmeler, Refah’taki tünellerde mahsur kalanların akıbeti konusunda müzakerelerin sürdüğünü belirten çeşitli kaynakların açıklamalarına eşlik etti.

Refah sorunu, cesetler meselesi ile birlikte ikinci aşamaya geçişi geciktiriyor.

frgt
Pazar günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’ta bir çadırın önünde bir mülteci yemek hazırlıyor (EPA)

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid el-Ensari, İsrail'in iki rehinenin cesetlerinin halen Filistin topraklarında tutulduğunu bahane ederek Gazze'deki ateşkes planının ikinci aşamasına geçişi geciktirmemesi gerektiğini söyledi.

Ensari, Katar ve bölgedeki ortaklarının şu an, birinci aşamadan ikinci aşamaya geçerek Gazze Şeridi'ndeki savaş durumunu kapsamlı bir şekilde sona erdirecek sürdürülebilir bir barışa ulaşma çabasında olduğunu söyledi.

Öte yandan pazar günü Gazze Şeridi’ndeki belediyeler, İsrail'in Gazze’deki hayati tesislerin çalışması için yeterli miktarda dizel yakıtın girişini engellemesi üzerine, hızla kötüleşen yakıt krizi nedeniyle temel hizmetlerin yakında çökebileceği uyarısında bulundu.

Gazze Şeridi Belediyeler Birliği, Han Yunus Belediye Başkanı Alaa el-Bata'nın basın toplantısında okuduğu açıklamada, ateşkesin başlamasından bu yana 50 gün içinde gelen yakıtın, yolları açmak, enkazları kaldırmak ve yerinden edilmiş kişilerin hareketliliğini kolaylaştırmak amacıyla sadece beş günlük çalışma için yeterli olduğunu belirtti.

Bata, “Krizin devam etmesi, halkın hayatını tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.


Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
TT

Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)

Papa 14. Leo dün yaptığı açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasında on yıllardır süren çatışmanın tek çözümünün bir Filistin devletinin kurulmasını içermesi gerektiğini belirterek, Vatikan'ın bu konudaki tutumunu teyit etti.

Vatikan'ın ilk Amerikalı Papa'sı Leo, Türkiye'den Lübnan'a gitmek üzere bindiği uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "İsrail'in bu çözümü hâlâ kabul etmediğini hepimiz biliyoruz, ancak bunu tek çözüm olarak görüyoruz" dedi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre Papa İtalyanca olarak yaptığı konuşmada, "Biz de İsrail'in dostuyuz ve iki taraf arasında arabulucu bir ses olarak, herkes için adaleti sağlayacak bir çözüme yaklaşmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, en yakın müttefiki olan ABD'nin Filistin bağımsızlığını desteklediğini belirtmesine rağmen, Filistin devletine karşı olduğunu yineledi.

Papa, sekiz dakikalık kısa basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada,perşembe günü başlayıp pazar gününe kadar devam eden Türkiye ziyaretine odaklandı. Papa, mayıs ayında Katolik Kilisesi lideri olarak seçilmesinden bu yana ilk yurt dışı seyahatini gerçekleştirdi.

Papa, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya çatışmasını görüştüğünü belirterek, Türkiye'nin her iki savaşın da sona ermesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Papa Leo Türkiye ziyareti sırasında, dünyadaki olağanüstü sayıdaki kanlı çatışma nedeniyle insanlığın geleceğinin tehlikede olduğu konusunda uyarıda bulundu ve din adına işlenen şiddet eylemlerini kınadı.

Gazze'deki İsrail ordusuna eleştiri

Genellikle temkinli ve diplomatik bir dil kullanmayı tercih eden Papa Leo, bu yılın başlarında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri harekatına yönelik eleştirilerini artırdı.

Türkiye, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen, aynı zamanda dünyadaki 260 milyon Ortodoks Hristiyan'ın ruhani lideri Patrik Bartholomeos'a da ev sahipliği yapıyor.

Papa, Türkiye'yi dinsel birlikteliğin bir örneği olarak övdü. Papa Leo, yarına kadar Lübnan'ı ziyaretini sürdürecek ve ardından Roma'ya dönecek.

Papa Leo, "Farklı inançlara sahip insanlar barış içinde yaşayabilir... Sanırım bu, hepimizin dünya çapında dört gözle beklediği bir örnek" ifadelerini kullandı.