Orhan Pamuk: Dünya şairlik ruhunu kaybetti

Türk yazar Orhan Pamuk Şarka Uluslararası Kitap Fuarı’na katıldı (SIBF internet sitesi)
Türk yazar Orhan Pamuk Şarka Uluslararası Kitap Fuarı’na katıldı (SIBF internet sitesi)
TT

Orhan Pamuk: Dünya şairlik ruhunu kaybetti

Türk yazar Orhan Pamuk Şarka Uluslararası Kitap Fuarı’na katıldı (SIBF internet sitesi)
Türk yazar Orhan Pamuk Şarka Uluslararası Kitap Fuarı’na katıldı (SIBF internet sitesi)

Uluslararası üne sahip Nobel ödüllü Türk roman yazarı Orhan Pamuk, Şarka Uluslararası Kitap Fuarı'nda BAE Dışişleri Bakanı Kültür İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Ömer Seyf Gubaş tarafından sunulan panelde büyük bir dinleyici kitlesine hitap etti. Düzenlenen panelde konuşan Pamuk, dünyanın şairlik ruhunu kaybettiğini, buna karşın genç kuşağın son yıllarda şiir yazıp, onu koruduğunu söyledi.
Fuarın en fazla ilgi gören panelinde Pamuk, konuşmasının başında yazmanın mutluluk olduğunu ve mutlu olmak için yazdığını söyledi. Pamuk biyografisi ve kaleme aldığı eserlerinin yanı sıra Erdoğan hükümetine yönelik tutumuna da değindi. Dijital çağda okumanın zorluğundan bahseden Türk yazar, yeni medyanın okuryazarlık ve insanın hayal gücü üzerindeki etkisine de değindi.
Pamuk, iki yılda tamamladığı ‘Benim Adım Kırmızı’ isimli ünlü romanını yazarken edindiği tecrübeleri de dinleyicilerle paylaştı. Pamuk kitabın yazım aşamasında tarih kitaplarında araştırma yaptığı gibi, eski dillerin yapılarını da öğrenmek için nadir bulunan elyazmalarına başvurmak zorunda kaldığını söyledi. İstanbul'da geçen çocukluğunu ve çoğunluğunu mühendislerin oluşturduğu eğitimli bir Türk ailesinde nasıl yetiştiğini anlatan Pamuk, aslında yazar değil, ressam olmayı hayal ettiğini de belirtti. Pamuk, herkesin 7 yaşında resim yapmaya başlaması nedeniyle görsel sanatlarla ilgileneceğini düşündüğünü de kaydetti.
Pamuk şöyle devam etti;
“Sosyal çevrem ve ailem açısından bakıldığında mühendis olacakmışım gibi görünüyordu.  Fakat ben yazar olarak doğmuştum. Her ne kadar önce mühendislik fakültesinde üniversite eğitimime başlasam da ardından gazetecilik sonrasında ise sanat ve edebiyat alanında eğitim aldım.”
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre ilk romanını yayınlarken karşılaştığı zorluklara değinen Pamuk, romanın yayınlandığı 1970’lerin sonlarında ülkesinde romanların yaygın bir edebi tür olmadığını ve o dönem bu tür kitapların ilgi çekmediğini söyledi. Bir süre gazeteci olarak da çalışan Pamuk çok geçmeden bu yorucu mesleği bırakarak ressamlık hayalini gerçekleştirmeye çalıştığı inzivaya çekildi. O dönem 20’li yaşlarında olduğunu söyleyen Pamuk, bu inziva sürecinin kendisini yazmaya ittiğini ifade etti. Pamuk, “Ben de roman yazmaya başladım. Bugüne kadar da yazmayı bırakmadım. Kitaplar bir birini takip etti” diye konuştu. Tüm kitaplarını ‘şairlik ruhuyla’ yazdığını söyleyen Pamuk, şairlik ruhunu; bugünün dünyasında, bu dijital çağda, yeni medyanın yayılması ve günümüz dünyasında okumanın azalmasını engelleyen dijital kitapların ortaya çıkmasıyla özlenen ruh olarak niteledi. Geçtiğimiz onlarca yıl boyunca dünyanın şairlik ruhunu kaybettiğini söyleyen Pamuk, buna karşın genç kuşağın son yıllarda şiir yazıp, onu koruduğunu söyledi. Pamuk, dünyanın şairlik ruhunu yeniden kaybetmesine karşı uyarıda bulunmayı da ihmal etmedi.
Romanı tamamlayan ve genel resmini çizenin okuyucu olduğunu söyleyen Pamuk, böylece yazarın romanını yazarken bulduğu mutluluğu okuyucunun da bulduğunu söyledi. Pamuk, “Aslında roman okumak bizi soru sormaya itiyor. Gerçek ile hayal arasındaki sınırlarını zorlamaya, hayal gücüne başvurmaya ve araştırma yapmaya çağırıyor. Roman ayrıca bize şaşırtıcı sürprizler sunuyor. Yeni medyanın okuryazarlık üzerindeki etkisine rağmen yine de roman direniyor ve hayranlarına hitap ediyor” dedi. Pamuk, modern zamandaki dijital gelişmelerin yanı sıra eğlence ve uydu kanallarının olmasına rağmen ‘romanın ölmeyeceğini’ söyledi. Türkiye'deki kadın roman yazarı sayısına dikkati çeken Pamuk, roman okuyucularının çoğunun yine kadınlardan oluştuğunu belirtti. Türk kadınlarının yüzde 60'ından fazlasının, roman okuyarak duyduğu mutluluğa dikkati çeken Pamuk, aynı şekilde kadınların özgürlük arayışı içinde roman okuduğunun altını çizdi.
ORHAN PAMUK, ŞARKA ULUSLARARASI KİTAP FUARI'NA KONUŞMACI OLARAK KATILDI



Alaska Havayolları'na açılan 1 milyar dolarlık davada uzlaşmaya varıldı

Alaska Havayolları ve Boeing, üç yolcunun açtığı davayı mahkeme dışında çözdü (NTSB)
Alaska Havayolları ve Boeing, üç yolcunun açtığı davayı mahkeme dışında çözdü (NTSB)
TT

Alaska Havayolları'na açılan 1 milyar dolarlık davada uzlaşmaya varıldı

Alaska Havayolları ve Boeing, üç yolcunun açtığı davayı mahkeme dışında çözdü (NTSB)
Alaska Havayolları ve Boeing, üç yolcunun açtığı davayı mahkeme dışında çözdü (NTSB)

4,87 km yükseklikteki uçakta kapı tapasının düşmesi üzerine Alaska Havayolları ve Boeing'e dava açan üç yolcuyla mahkeme dışında uzlaşmaya varıldı.

Yolcular, 5 Ocak 2024'te Portland'dan Kaliforniya'nın Ontario kentine giden Alaska Havayolları'nın 1282 sefer sayılı uçağındayken, Boeing 737 Max'in kapı tapası havada aniden fırladı. KPTV'ye göre, geçen yıl Alaska Havayolları ve Boeing'e 1 milyar dolarlık dava açan yolcular bu ay mahkeme dışında uzlaşmaya vardı.

KPTV'nin haberine göre dava 7 Temmuz'da taraf uzlaşmasının ardından yeniden açılamayacak şekilde kapatıldı. Avukatları, uzlaşma anlaşması kapsamında varılan mutabakatın şartlarının açıklanmadığını söyledi.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) geçen ay Boeing'in korkutucu olayda hatalı olduğuna karar vermişti. Kurum, kapı tapasında 4 cıvatanın eksik olduğunu ve bunun da kapıyı nihayetinde düşene kadar 100'den fazla uçuş boyunca yavaşça yerinden kaydırdığını açıklamıştı.

Boeing yaptığı açıklamada, şirketin "kazadan üzüntü duyduğunu" ve "operasyonları genelinde güvenlik ve kaliteyi güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğini" belirtti.

Kurum, uçaktaki 174 yolcunun güvende olduğunu ve uçuş ekibi sayesinde kurtarıldığını açıklamıştı. Yolcular hayatlarından endişe ettiklerini ve oluşan vakumun kişisel eşyalarını dışarı fırlatacak kadar kuvvetli olduğunu belirtmişti. Hatta uçakta bulunan bir kişi gömleğinin sırt kısmından yırtıldığını söylemişti.

NTSB Başkanı Jennifer Homendy, "kimsenin ölmemesinin bir mucize" olduğunu belirtmişti.

Homendy geçen ay yaptığı açıklamada "Bu kaza asla olmamalıydı" demişti.

Bu olay meydana geldiğinden beri insan hatasına, bir ya da iki Boeing çalışanının eylemlerine çok fazla odaklanıldı.

Açık konuşayım, böyle bir kaza bir kişi, hatta bir grup kişi yüzünden meydana gelmez. Havacılık bundan çok daha dirençlidir. Böyle bir kaza ancak birden fazla sistem arızası olduğunda meydana gelir.

DFGTHYU
NTSB, müfettişlerin kapı tapasının 4 cıvatasının eksik olduğunu ve bunun da zamanla kaymasına yol açtığını keşfetmelerinin ardından Boeing'in Ocak 2024'teki olayda hatalı olduğunu açıkladı (Reuters)

Geçen yaz, şirketin güvenlik protokolleriyle ilgili endişelerini anlatmak üzere düzinelerce ifşacı ortaya çıkmıştı. 6 yıl boyunca Boeing'de kalite müfettişi olarak çalışan ifşacı Roy Irvin, The Independent'a verdiği özel röportajda "Kapı patlaması beni gerçekten çok etkiledi çünkü bunu tahmin etmiştim" demişti.

"Bir şey bulunmadığı sürece kimsenin dikkatini çekmez" diyen Irvin ekledi:

Muhtemelen henüz bulunmamış başka şeyler de var.

The Independent cevap hakkı için Alaska Havayolları ve Boeing'le iletişime geçti.

Independent Türkçe