Libya, Ulusal Ordu, Trablus'taki UMH güçlerini bombalamaya devam ediyor

Trablus’un güneyindeki LUO kuvvetleri tarafından düzenlenen hava saldırılarına maruz kalmış UMH içerisinden dağıtılan bir fotoğraf
Trablus’un güneyindeki LUO kuvvetleri tarafından düzenlenen hava saldırılarına maruz kalmış UMH içerisinden dağıtılan bir fotoğraf
TT

Libya, Ulusal Ordu, Trablus'taki UMH güçlerini bombalamaya devam ediyor

Trablus’un güneyindeki LUO kuvvetleri tarafından düzenlenen hava saldırılarına maruz kalmış UMH içerisinden dağıtılan bir fotoğraf
Trablus’un güneyindeki LUO kuvvetleri tarafından düzenlenen hava saldırılarına maruz kalmış UMH içerisinden dağıtılan bir fotoğraf

Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO), 6 Kasım’da Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) başkent Trablus’un güneyindeki, doğusundaki ve Sirte şehrindeki mevziilerine hava saldırısı düzenlemeyi sürdürdü.
LUO’ya bağlı el-Kerame Operasyon Odası’nın medya merkezi, bir bildiri yayınlayarak başkentin güneyindeki Selahaddin ekseninden geri çekilmeleri sonrasında ordu tarafından düzenlenen bir pusuda çok sayıda militanın öldürüldüğünü duyurdu. Bildiride, militanların ilerleme kaydetme girişimlerinin başarısızlığa uğratıldığı ifade edildi.
Ordu, geçen salı günü yayınladığı bildiride, “Hava kuvvetleri, Giryan şehrinin Ebu Muaz kampında militanların mevziilerini hedef alan bir saldırı düzenledi. Ayrıca Trablus’un 80 km güneyindeki Gut er-Rih helikopter pistine ikinci bir saldırı gerçekleştirdi” dedi.
Serrac hükümeti İçişleri Bakanlığı, Trablus’un güneyindeki Ayn Zara bölgesinde bulunan Merkezi Destek Genel Müdürlüğü (Acil Müdahale Gücü) karargahına yönelik bir saldırı sonucunda 2 güvenlik gücünün öldüğünü ve 4’ünün de yaralandığını açıkladı. Ayrıca saldırıya uğrayan karargahtaki polis arabalarının yandığını gösteren fotoğraflar yayınlandı.
UMH’ye bağlı Sağlık Bakanlığı sözcüsü Fevzi Onis, bölgedeki bir benzin istasyonu yakınlarında meydana gelen bombardıman sonucunda 3 kişinin öldüğünü ve 4 kişinin de yaralandığını belirtti. Yetkili, 6 Kasım’da bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, ölenlerin birinin sivil diğer ikisin de polis olduğunu söyledi.
Söz konusu saldırı, LUO’nun bakanlığa bağlı bir karargahı hedef aldığı ikinci saldırı oldu.
Bakanlık, yaptığı yazılı açıklamada, bu suç eylemlerinin faillerinin kovuşturulacağını ve hesap vereceğini söylerken, yaptıkları şeyler dolayısıyla adalete teslim edileceklerini vurguladı.
Öte yandan Serrac hükümetine bağlı Sirte’yi Koruma ve Güvenliğini Sağlama Gücü, geçen salı günü düzenlenen hava saldırısı sırasında 3 mensuplarının yaralandığını söylerken, merkezlerinden birinin de hedef alındığına dikkati çekti. Koruma Gücü, saldırıdan 2 gün önce de düzensiz göçmenleri taşıyan bir aracın yakalandığını belirtti. Aracın içerisinde ülkenin doğusundaki el-Beyda şehrinden gelen 14 Mısırlının bulunduğu belirtildi.
Ancak LUO, Medya Merkezi aracılığıyla yaptığı kısa bir yazılı açıklamada, Trablus’un 450 km doğusunda yer alan Sirte’deki es-Saadi kampında milislerin kontrolündeki bir mevziiye hava saldırısı düzenlediklerini duyurdu. Açıklamada, mevziideki tesislerin askeri depo, teçhizat ve silah deposu olarak kullanıldığına dikkat çekildi.
Trablus’taki Libya Yüksek Devlet Konseyi de UMH’yi “savaş çabalarını” desteklemek için tüm imkanları kullanmaya, saldırgan faaliyetleri yok etmeye ve bunun için gereken her şeyi yapmaya çağırdı.
Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, geçen salı günü yaralılar için özel bir komite kurma, onlara azami düzeyde ilgi gösterme ve bu hususta her türlü yolsuzluğu önlemek için adımlar atma çağrısında bulundu.
Saldırganlıkları engellemek için ortaya koyulan girişimleri memnuniyetle karşıladığını söyleyen Mişri, anayasal ve hukuk devletinin oluşturduğu ortak bir ulusal vizyona ulaşmak için ülkeye kan enjekte etmeye ve Libya’yı krizden kurtarmaya çalışmak zorunda olduklarını belirtti. Halid el-Mişri ayrıca, hükümeti, meşruiyete karşı savaşı destekleyen ve doğrudan saldırganlık eylemlerine karışan ülkeleri boykot etmeye ve bu ülkeleri yerel ve uluslararası yargı kurumları nezdinde kovuşturmaya çağırdı.



BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.


Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
TT

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, Filistin Yönetimi'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ni Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeridi'nden ayırma veya Şeridi yeniden işgal etme ya da herhangi bir bölümünü ilhak etme planlarını kabul etmeyeceğini belirtti.

Şu anda İtalya'yı ziyaret eden Abbas, Gazze Şeridi'nde güvenlik veya askeri çözümlerin olmadığını, Şeridin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Filistin Haber Ajansı, Abbas'ın İtalyan Dışişleri Bakanı'na işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin güçlendirilmesi çabaları ve Başkan Donald Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması hakkında bilgi verdiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu aşama, Hamas yönetiminin sona erdirilmesi, İsrail'in çekilmesi, yeniden yapılanma ve yerinden edilmenin önlenmesini içeriyor.


Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
TT

Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)

Güney Suriye'deki Dera vilayetinin sağlık müdürlüğü dün yaptığı açıklamada, Dera kırsalının batısındaki Abidin kasabasında bir düğün merasimi sırasında meydana gelen ve kaynağı bilinmeyen patlamada 33 kişinin yaralandığını duyurdu.

Dera Sağlık Müdürü Ziyad el-Mehamid, yaralılar arasında çocukların da bulunduğunu söyledi.

Dera Ulusal Hastanesi 19, Tafas Ulusal Hastanesi 6 ve el-Şecere kasabasındaki sağlık merkezi 8 yaralıyı tedavi altına aldı.

Abidin kasabası sakinleri Alman Basın Ajansı'na (DPA) şunları söyledi: “Ne olduğunu bilmiyoruz. Patlayıcı bir cihaz mıydı yoksa bir top mermisi miydi? Bazıları düğün kutlaması sırasında patlayan bir el bombası olduğunu söyledi ve çoğunluğu çocuk olmak üzere yüzlerce insan toplanmıştı.”

Suriye medyası, İsrail ordusuna ait bir devriyenin batı Dera kırsalındaki patlama bölgesine doğru ilerlediğini bildirdi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Bu arada, Suriye devlet televizyonu, güneydeki Süveyda vilayetinde silahlı grupların el-Mezra kasabasında İç Güvenlik Güçlerine ait bir aracı silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) hedef aldığını bildirdi.

Bir güvenlik kaynağı televizyon kanalına, "isyancı grupların bombardımanı ateşkes anlaşmasının ihlali anlamına geliyor ve güvenlik güçleri bu ihlallere kararlı bir şekilde karşılık verecektir" ifadelerini kullandı.