İran Genelkurmay Başkanı: Irak ve Lübnan'daki gösteriler 'komplo'

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri
İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri
TT

İran Genelkurmay Başkanı: Irak ve Lübnan'daki gösteriler 'komplo'

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri
İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Irak ve Lübnan sokaklarında gerçekleşen gösterileri, “direniş cephesine karşı komplo” olarak nitelendirerek, her iki ülkedeki gösterilerin “komplo” olduğunu öne sürdü.
Kum şehrinde açıklamalarda bulunan Bakıri, “Son günlerde düşman, halkın meşru taleplerinden istifade ederek dalgalanmayı sürdürüyor” diyerek, Lübnan ve Irak sokaklarında yaşanan protestolara vurgu yaptı. Devrim Muhafızlarına ait Fars haber ajansına göre, Genelkurmay Başkanı açıklamasında, “Bazı yozlaşmış akımlar, Lübnan ve Iraklıları sokakta tutabilmek için para akıtıyor ve medya ortamı yaratıyor” ifadelerini kullandı.
Devrim Muhafızları’nın yabancı operasyonlardan sorumlu birimi Kudüs Gücü’nün Komutanı Kasım Süleymani’nin Irak’taki protestoları bastırmaktan sorumlu olduğunu dair çıkan haberlere rağmen, İran, Irak ve Lübnan’a “müdahale” iddialarını reddediyor. “Lübnan ve Irak hükümetlerinin her iki ülkedeki propagandalara kayıtsız kalmaksızın güvenlik ve refahı sağlama görevlerine sahip” olduğunu belirten Bakıri, hiç kimsenin diğer ülkelerin iç işlerine karışma hakkına sahip olmadığını vurguladı. Üstü kapalı bir şekilde göstericilerden “İran’ın müdahale” söylemlerini sona erdirmesini talep eden Tümgeneral, “düşmanların direniş ekseninden darbe alacağını düşündüklerini” ifade ederek, gösterilerle “kukla hükümet kurulmasının” hedeflendiğini dile getirdi. İran Genelkurmay Başkanı açıklamasında, Lübnan ve Irak’taki Şii mercilerin, komploların farkında olduğunu söyledi.
Genelkurmay Başkanı Bakıri, ABD’nin yaptırımlar listesine girdikten iki gün sonra Mehdi inancına tabi olan Kum şehrinde bulunan Cemkeran Camii’nde konuşma yaptı. Bazı İranlılar, Cemkeran Camii’nin “kayıp imamın uğrak yeri” olduğuna inanıyor.



İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
TT

İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen dün, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ve Güvenlik Tedbirleri Anlaşmasına bağlılığını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, güvenlik nedeniyle iş birliğinin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi aracılığıyla devam edeceğini söylerken, sertlik yanlısı Milletvekili Emir Hüseyin Sabeti Tahran'ın yakında UAEK denetçilerini sınır dışı edeceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, UAEA ile iş birliğini askıya alan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir nükleer denetimi onaylamasını gerektiren bir yasayı onaylayarak Washington'un “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği bir adım attı.

Fransa, İran'ın üç yılı aşkın bir süredir rehin tuttuğu iki vatandaşına yönelik “Mossad adına casusluk” suçlamalarını düşürmemesi halinde, Snapback mekanizmasını devreye sokmakla tehdit etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İranlı mevkidaşına ulaşacağını söyledi ve karşı önlemler almakla tehdit ederek bu hareketi “kabul edilemez bir provokasyon ve saldırganlık” olarak niteledi.