Almanların unutulan tehciri anılıyor

Alman mülteciler, II. Dünya Savaşı’nın sona erdiği 1945’te Almanya’nın doğusundaki Tangermünde şehrinde tahrip edilmiş bir köprüden geçmeye çalışıyor (Getty)
Alman mülteciler, II. Dünya Savaşı’nın sona erdiği 1945’te Almanya’nın doğusundaki Tangermünde şehrinde tahrip edilmiş bir köprüden geçmeye çalışıyor (Getty)
TT

Almanların unutulan tehciri anılıyor

Alman mülteciler, II. Dünya Savaşı’nın sona erdiği 1945’te Almanya’nın doğusundaki Tangermünde şehrinde tahrip edilmiş bir köprüden geçmeye çalışıyor (Getty)
Alman mülteciler, II. Dünya Savaşı’nın sona erdiği 1945’te Almanya’nın doğusundaki Tangermünde şehrinde tahrip edilmiş bir köprüden geçmeye çalışıyor (Getty)

Sınır engellerini aşan mülteci topluluğu, içindeki yüzlerce aileyle beraber batan kalabalık gemiler ve ağzına kadar dolu toplama kampları.
Hayır, bunlar 2015 yılında Suriye, Irak veya Yunanistan’daki mülteci kamplarından ya da bugün kaybolan Libya teknelerinden değil; Modern Avrupa tarihindeki en acımasız kitlesel göçten geriye kalan hatıralar.
Berlin Duvarı’nın yıkılışının ve iki kutupluluğun sona ermesinin 30. yıldönümü yaklaşırken, Avrupa tarihini susturan, Nazizm hezimetine ve Sovyetler Birliği kuruluşuna eşlik eden en büyük iltica ve göç hareketlerinden birini anımsıyoruz.
İngiltere, ABD ve Rus liderleri, Temmuz 1945'teki Potsdam Konferansı'nda, "Polonya, Çekoslovakya ve Macaristan'daki Alman nüfusunun Almanya'ya tehcir edilmesi" kararına varmışlardı. Düzenli ve insancıl olması gerektiğinin vurgulanmasına rağmen bu tehcir, BBC arşivindeki bilgilere göre merhametsiz, hatta bazen de vahşiceydi.
Savaş, etnik temizlik ve soykırım korkusu, ABD'li akademisyen Mark Wayman’ın kitabındaki verilere göre en az 11 milyon insanın ülkesinden edilmesine neden oldu. Bunların çoğu, Nazi yenilgisinin ardından müttefik orduların Nazi gözaltı ve zorunlu çalışma kaplarından serbest bıraktığı savaş esirleriydi. Siviller ve askerler, Sovyet ordusunun Doğu Avrupa’da ilerlemesinin, özellikle de Rus askerlerinin toplu tecavüz, yağmalama ve öldürme faaliyetlerinin ardından kaçmaya başladı.
Kanadalı tarihçi Modris Eksteins, söz konusu dönem hakkında şunları söylüyor: “Cesetlerin arkasında, molozların altında, her zamankinden daha yoğun bir insan kalabalığı vardı. Geliyor, gidiyor, alıyor, satıyor ve hayatta kalmak için feryat figan ediyorlardı”.
Letonyalı ailesi Batı Avrupa yolunda birkaç sınır geçen Eksteins’in “Şafakta Başlayan Yürüyüş: Bir Doğu Avrupa Hikayesi” adlı kitabında şu ifadeleri kullanıyor: “Bu büyüklükte bir insan yığını, daha önce böyle aynı anda yerinden edilmemişti. Savaş esirleri, köleleşmiş işçiler, Nazi toplama kamplarından kurtulan esirler, eski askerler, Doğu Avrupa’dan kovulan Almanlar, Rus ilerlemesinden kaçan mülteciler. Bu delilikti”.
Yerinden edilen Almanların büyük bir çoğunluğu, savaş öncesinde Nazi hegemonyasındaki bölgelere taşınmıştı. 1940'ların ortalarında ise Prusya'daki Alman nüfusun çoğu batıya kaçtı, binlercesi ise Baltık Denizi’ndeki kalabalık teknelerde batarak boğuldu.
Şarku'l Avsat'ın haberine göre Nazilerin Yahudi katliamına tanık olan Königsberg şehrinde yiyecek bulmak o kadar zordu ki, BBC arşivine göre şehrin sakinleri, atıklardan ve insan etlerinden kızarmış köfte yapıp yiyerek beslenirdi. 1949’un başlarında tüm Almanlar, Rusların 1946’da ismini Kaliningrad olarak değiştirdiği bu şehirden ayrıldı ya da kovuldu. Çekoslovakya'da ise yaklaşık 2 buçuk milyon Alman sınır dışı edilerek mülklerini terk etmek zorunda kaldı.



Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
TT

Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)

Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Hamas'ı destekleyen kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini savundu. 

Dobrindt, çarşamba günü yaptığı açıklamada “Çifte vatandaşlık dahil olmak üzere Alman vatandaşlığı almış kişiler, değerler sistemimize bağlılıklarını beyan etmişlerdir” dedi ve ekledi: 

Bunun kasıtlı bir yanlış beyan olduğu ve bu değerler sistemini paylaşmadıkları ortaya çıkarsa, vatandaşlıklarının geri alınması mümkün olmalıdır.

Bakanın açıklaması, geçen ay sosyal medyada Hamas'ı “Filistin'in kahramanları” diye niteleyen bir paylaşım yaptığı gerekçesiyle Filistinli bir göçmenin vatandaşlığının iptal edilmesinin ardından geldi. 

Bild'in aktardığına göre Almanya İçişleri Bakanlığı, paylaşımı yapan kişiye vatandaşlığının iptal edildiğine dair resmi bir yazı göndermişti.

Berlin yönetiminin 2024'te vatandaşlık yasasında yaptığı düzenlemeyle, başvuru sahiplerinin Almanya'nın “özgür demokratik düzenini” ve ülkenin “Yahudi yaşamına ve İsrail'in var olma hakkına yönelik tarihsel sorumluluğunu” kabul etmeleri zorunlu kılınmıştı.

Ayrıca Dobrindt'in selefi Nancy Faeser, yeni vatandaşlık testine “Yahudi yaşamı ve İsrail'in var olma hakkına” dair sorular eklemişti.

Almanya'nın doğusundaki iki eyaletteyse başvuru sahiplerinin, İsrail'in “Yahudi inancına sahip tüm insanlar için bir sığınma yeri olarak var olma hakkını” açıkça onaylayan bir ifadeyi el yazısıyla yazmaları şart koşuluyor.

Saksonya-Anhalt eyaletinde en az 10 kişinin formun bu kısmını doldurmayı reddetmesi nedeniyle vatandaşlık başvurularının iptal olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, JNS


Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Rusya Savunma Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Rus hava savunma sistemlerinin gece boyunca ülkenin farklı bölgelerinde Ukrayna’ya ait 65 insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığı açıklamada, düşürülen İHA’ların Kırım, Voronej, Ryazan, Bryansk, Belgorod, Tula, Lipetsk ve Tambov bölgeleri üzerinde etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Savunma Bakanlığı verilerine göre, Voronej’de 18, Ryazan’da 16, Belgorod’da 14, Tula’da 7, Bryansk’ta 4, Lipetsk’te 3, Tambov’da 2 ve Kırım’da 1 İHA düşürüldü.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyi hedefleyen yeni planı, Rusya’ya ülkenin doğusundaki kontrolü altında olmayan bölgeleri devretmeyi ve karşılığında ABD’nin Ukrayna ve Avrupa’ya olası bir Rus saldırısına karşı güvence sağlamasını öngörüyor. Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre Beyaz Saray yetkilileri, savaş devam ederse Ukrayna’nın bu bölgeleri kaybedeceğini ve bu nedenle anlaşmaya varmanın ülke çıkarına olacağını belirtiyor.

Trump’ın 28 maddelik planına göre, Rusya Donbas olarak bilinen Luhansk ve Donetsk bölgelerinde fiilen tam kontrol sahibi olacak; Ukrayna’nın hâlâ kısmi kontrol sağladığı bu bölgelerden çekildiğinde ise bölge silahsızlandırılacak ve Rusya’nın asker konuşlandırmasına izin verilmeyecek.

Plan ayrıca, Herson ve Zaporijya bölgelerindeki mevcut kontrol hatlarının korunmasını ve Rusya’ya bazı toprakların müzakereler çerçevesinde devredilmesini öngörüyor.

Buna ek olarak plan, ABD ve bazı diğer ülkelerin Kırım ve Donbas’ı Rusya’ya ait topraklar olarak tanımasını kapsıyor; ancak Ukrayna’nın bunu resmi olarak kabul etmesi zorunlu kılınmıyor.


Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
TT

Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)

Pakistan güvenlik güçleri bugün, İslamabad'da 12 kişinin ölümüne neden olan ve Pakistan Talibanı (Tehrik-i-Taliban Pakistan) ile bağlantılı bir grup tarafından üstlenilen intihar saldırısından bir hafta sonra, Afganistan sınırına yakın iki operasyonda 23 militanın öldürüldüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre silahlı kuvvetler yaptığı açıklamada, militanların bu harekete veya ona bağlı gruplara mensup olduğunu belirterek, Hindistan'ı onlara destek vermekle suçladı.

Pakistan ordusu, operasyonların Hayber Pahtunhva eyaletinin Kurram bölgesinde gerçekleştirildiğini, bu bölgede sınır ötesi isyanların aktif olduğunu ve Taliban'ın 2021'de Afganistan'da yeniden iktidara gelmesinden bu yana durumun daha da kötüleştiğini belirtti.

x
İslamabad'da gerçekleşen intihar saldırısında hasar gören bir polis aracı (EPA)

Pakistan ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Pakistan, ülke dışından desteklenen ve finanse edilen terör belasını ortadan kaldırmak için tüm gücüyle mücadele etmeye devam edecek” denildi.

İslamabad, Kabil'i, Pakistan'da ölümcül saldırılar düzenleyen silahlı grupları, özellikle de Pakistan Talibanı'nı barındırmakla suçluyor.

Pakistan, son aylarda Hindistan'a karşı sert bir tavır takınarak, kendisine karşı çıkan silahlı grupları desteklemekle suçluyor.

Afganistan ve Hindistan bu suçlamaları reddediyor.

y
İslamabad'daki mahkeme binası önünde patlamada hasar gören bir polis arabasının yanında duran Pakistanlılar (Reuters)

Söz konusu iki saldırı, 14 Kasım'da İslamabad'daki bir mahkeme binası önünde meydana gelen intihar saldırısında 12 kişinin hayatını kaybetmesi ve onlarca kişinin yaralanmasının ardından gerçekleşti.

Pakistan Talibanı ile bağlantılı bir grup saldırının sorumluluğunu üstlenirken, Pakistanlı yetkililer dört şüphelinin gözaltına alındığını doğruladı ve bunların Afganistan'daki Taliban'ın liderliğindeki bir hücreye ait olduklarını söyledi.

Pakistan ve Afganistan arasındaki ilişkiler, geçen ay sınır ötesi çatışmaların patlak vermesiyle kötüleşti. Bir hafta süren çatışmalarda 70’ten fazla kişi hayatını kaybetti.

İki ülke çatışmalarda ateşkes üzerinde anlaştı, ancak bunu kalıcı bir ateşkes haline getirmek için yapılan müzakereler başarısız oldu ve her iki taraf da başarısızlıktan birbirini sorumlu tuttu.