Mars'a ulaşmamız ne kadar vakit alacak?

Mars'ta astronotları ve insan yaşam alanlarını tasvir eden bir konsept çalışma (NASA)
Mars'ta astronotları ve insan yaşam alanlarını tasvir eden bir konsept çalışma (NASA)
TT

Mars'a ulaşmamız ne kadar vakit alacak?

Mars'ta astronotları ve insan yaşam alanlarını tasvir eden bir konsept çalışma (NASA)
Mars'ta astronotları ve insan yaşam alanlarını tasvir eden bir konsept çalışma (NASA)

Uzay insanlık tarihi kadar uzun süredir ilgi çeken ve merak uyandıran bir yer. Güneş Sistemi'nin gizemleri tamamen anlaşılmaktan çok uzak ve üstesinden gelinmesi gereken pek çok zorluk barındırıyor.
Ay'a ulaşılmasından bu yana onlarca yıldır Mars insanlığın yeni hedefi haline geldi. İşte Mars'ın uzaklığı ve neden henüz kızıl gezegene ulaşamadığımızla ilgili bilmeniz gerekenler:
Mars'a ulaşmak ne kadar sürüyor?
NASA'nın kesintisiz çabalarına karşın kızıl gezegene astronot yollamak yakın zamana kadar uzak bir hedef gibi görünüyordu.
Ancak artık uzay ajansına göre gelecek 20 yıl içinde Mars'a astronot indirmeyi başarabiliriz.
Gezegenin kendisine ulaşmak bile başlı başına bir mücadele çünkü Mars'ın Dünya'ya uzaklığı iki gezegenin Güneş etrafındaki yörüngelerine bağlı olarak 55 milyon kilometre ila 400 milyon kilometre arasında değişiyor.
NASA'ya göre bu Dünya'yla Mars arasındaki mesafenin ortalama 200 milyon kilometre olması anlamına geliyor.
NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nin internet sitesine göre eğer Mars'a mevcut uzay araçlarının hızıyla ulaşmak isterseniz bu yaklaşık 9 ay sürüyor.
Mars'a yolculuk yapan insansız uzay araçlarının kızıl gezegene ulaşması 128 ila 333 gün arasında vakit alıyor.
Kaliforniya Üniversitesi, San Diego'dan fizik profesörü Craig Patten'e göre böyle bir yolculuk daha fazla yakıt harcayarak kısaltılabilir ancak bu çok akla yatkın değil.
Uzay ajansı, astronotları gezegene ulaştırmak için şu anda 5 aşamalı bir planı takip ediyor ancak bu plana göre Mars'a ulaşıp geri gelmek en az 3 yıllık bir süre alacak gibi görünüyor.
Mars'a ayak basacak astronotların karşılaşabileceği diğer zorluklar nedir?
Mars'a gidecek astronotların sağlığı bilim insanları ve araştırmacılar için birkaç nedenden ötürü başlıca zorluklardan birini oluşturuyor.
Translational Research Institute for Space Health'in (Uzay Sağlığı için Translasyonel Araştırmalar Enstitüsü) yöneticisi Dorit Donoviel'e göre ilk neden bu yolculuğun uzunluğu.
Astronotlar yaklaşık üç yıl boyunca uzakta olacakları için, ortaya çıkacak herhangi bir sağlık sorunuyla Dünya'dan uzakta baş edilebilmeleri gerekecek ve bu en küçük hastalıkların bile endişe yaratacağı anlamına geliyor.
Donoviel şunları söylüyor:
Örneğin uzayda basit bir böbrek taşına sahip olmak bile yaşamı tehdit edici olabilir. Herhangi bir uzay görevinde gerçekleşebilecek bu sıradan sıkıntıların yanı sıra uzayın ve uzay aracının son derece tehlikeli ortamında bulunacaklar. Dolayısıyla kendi sağlık bakımlarını sağlamaları gereken bir durumla uğraşmamız gerekecek.
Araştırmacılar aynı zamanda astronotların küçük bir alanda uzun zaman bulunmalarının neden olabileceği yolculuğun psikolojik etkilerini de hesaba katmak zorunda.
Astronotlar gezegene ulaştıklarında Mars'ın uç noktalarda gezen ve günlük 170 dereceye varan sıcaklık değişimleri nedeniyle uzay kıyafetlerinde kapalı kalmaya devam edecek.
Tüm bunların yanı sıra ortalama sıcaklığın sıfırın altında bulunması ve gezegen atmosferinin büyük oranda karbondioksitten oluşması gibi sorunlar da var.



Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
TT

Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)

Batılı ülkelerdeki büyük firmalar, Çin üretimi yapay zeka modellerini kullanmaya yöneliyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) analizinde, Amazon Web Services, Microsoft ve Google gibi Amerikan devlerinin, müşterilerine DeepSeek’i bir seçenek olarak sunmaya başladığını yazıyor.

Bu durumun, ABD hükümetinin veri güvenliği nedeniyle Çinli DeepSeek firmasının bazı uygulamalarını devlet cihazlarında yasaklamasına rağmen gerçekleştiğine işaret ediliyor.

Analiz firması Sensor Tower’ın verilerine göre, ABD’li OpenAI firmasının ürettiği ChatGPT en popüler yapay zeka destekli sohbet botu olma özelliğini koruyor. Küresel çapta uygulamanın 910 milyon kez indirildiği belirtiliyor. Çinli mühendislerin tasarladığı DeepSeek ise 125 milyon kez indirildi.

Harvard Üniversitesi’nin haziranda yayımladığı bir çalışmada, Çin’in yapay zekada öne çıkmasını sağlayan iki temel unsurun veri zenginliği ve insan sermayesi olduğu belirtilmişti.

WSJ’nin analizine göre de Amerikan şirketleri daha çok “yapay genel zeka” (AGI) gibi devrimsel ilerlemelere yoğunlaşırken, Çinli firmalar pratik uygulamalarla günlük sorunları çözmeye odaklanıyor. Çinli şirketler aynı zamanda modellerini açık kaynak olarak sunuyor. Bu sayede kullanıcılar modelleri kendi ihtiyaçlarına göre uyarlayabiliyor.

Alibaba’nın “Qwen” adlı açık kaynak modelinin dünya genelinde 100 binden fazla türevi geliştirildi. Haberde, Japonya Ekonomi Bakanlığı için özel yazılımlar geliştiren Tokyo merkezli Abeja şirketinin Google ve Meta yerine Qwen’i tercih ettiğine dikkat çekiliyor.

DeepSeek, diğer yapay zeka şirketlerine kıyasla düşük maliyetle ve az sayıda çip kullanarak geliştirdiği açık kaynaklı yeni modeli DeepSeek-R1'i, 20 Ocak'ta piyasaya sürmüştü. ABD’li şirketlerle yarışan modelleri daha ucuza geliştirip sattığını öne süren DeepSeek, Nvidia'dan Microsoft'a kadar teknoloji devlerinin yüzlerce milyar dolar değer kaybetmesine neden olmuştu.

Batılı ülkeler, DeepSeek’in siber güvenliği ihlal ettiğini ve verilerin Pekin yönetimiyle paylaşılmasını sağladığını öne sürmüş, firmaysa iddiaları yalanlamıştı.

Güney Afrika’daki Witwatersrand Üniversitesi, DeepSeek’in diğer yapay zeka modellerine göre daha iyi veri güvenliği sağladığını savunuyor. Üniversite yetkililerinden Tarık Surtee, “Açık kaynaklı olması ve çevrimdışı kullanılabilmesi, verilerimizi koruyor” diyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, RT