Trump'ın Özel Kalemi Mulvaney ifade vermeye çağrıldı

ABD Başkanı Donald Trump. (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump. (Arşiv- Reuters)
TT

Trump'ın Özel Kalemi Mulvaney ifade vermeye çağrıldı

ABD Başkanı Donald Trump. (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump. (Arşiv- Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’a yönelik azil soruşturmasını yürüten Temsilciler Meclisi İstihbarat, Denetleme ve Dış İlişkiler Komiteleri, Trump'ın Özel Kalemi Mick Mulvaney’i tanık olarak ifadeye vermeye çağırdı.
Politico web sitesi ve Washington gazetesinde yer alan haberlere göre Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i arayarak 2020 başkanlık seçimlerinde aday olan Joe Biden'ın oğlu Hunter'ı soruşturmasını istediği iddia edilmişti. Demokratlar söz konusu iddia üzerine Trump'ın görevden alınması için azil soruşturması başlatmıştı.
ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Adam Schiff geçen çarşamba günü yaptığı açıklamada Başkan Donald Trump’ın azli için yürütülen soruşturmadaki tanıkların dinleneceği kamuya açık oturumların diplomatların da katılımıyla gelecek hafta başlayacağını duyurmuştu.
Televizyonda yayınlanacak olan oturumlar ile süreç yeni bir aşamaya taşınmış olacak.
Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Adam Schiff, ABD'nin 2006-2009 yılları arasında görev yapan Kiev Büyükelçisi William Taylor ve Dışişleri Yetkilisi George Kent'in 13 Kasım Çarşamba tarihinde kamuya açık oturumda ifade vereceğini belirtti. Tanıklardan biri, daha önce verdiği ifadelerin Trump’ın siyasi hedeflerine hizmet etmesi için Kiev’e baskı yaptığı şüphelerini desteklediği William Taylor, diğeri ise Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşleri Bürosu Yardımcı Sekreteri George Kent.
ABD Başkanı Donald Trump, Demokratları Ukrayna skandalı olarak da bilinen konu hakkında kanıt uydurmakla suçluyor.
Trump, Twitter hesabından ABD'nin eski Ukrayna Özel Temsilcisi Kurt Volker’a teşekkür ettiği açıklamasında şunları söyledi:
 “Ukrayna siyasi servisleriyle bağlantı kurduğuma yönelik sorular soruyorsunuz. Böyle bir görüşme yok. Çünkü böyle bir bağlantı yok.”



İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
TT

İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen dün, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ve Güvenlik Tedbirleri Anlaşmasına bağlılığını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, güvenlik nedeniyle iş birliğinin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi aracılığıyla devam edeceğini söylerken, sertlik yanlısı Milletvekili Emir Hüseyin Sabeti Tahran'ın yakında UAEK denetçilerini sınır dışı edeceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, UAEA ile iş birliğini askıya alan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir nükleer denetimi onaylamasını gerektiren bir yasayı onaylayarak Washington'un “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği bir adım attı.

Fransa, İran'ın üç yılı aşkın bir süredir rehin tuttuğu iki vatandaşına yönelik “Mossad adına casusluk” suçlamalarını düşürmemesi halinde, Snapback mekanizmasını devreye sokmakla tehdit etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İranlı mevkidaşına ulaşacağını söyledi ve karşı önlemler almakla tehdit ederek bu hareketi “kabul edilemez bir provokasyon ve saldırganlık” olarak niteledi.