Kuveyt'te 'Kimliksizler Baharı'

Kuveyt’te 6 Kasım’da patlak veren yolsuzluk karşıtı protesto gösterinden bir görüntü (AFP)
Kuveyt’te 6 Kasım’da patlak veren yolsuzluk karşıtı protesto gösterinden bir görüntü (AFP)
TT

Kuveyt'te 'Kimliksizler Baharı'

Kuveyt’te 6 Kasım’da patlak veren yolsuzluk karşıtı protesto gösterinden bir görüntü (AFP)
Kuveyt’te 6 Kasım’da patlak veren yolsuzluk karşıtı protesto gösterinden bir görüntü (AFP)

Ahmed Bumeri
Vatansız/Kimliksiz (Haymatlos) statüsündeki bir gencin kötü yaşam koşulları sebebiyle intihar etmesi üzerine eylemciler, sokaklara döküldü. Kuveyt’te tahmini olarak yaklaşık 100 bin kimliksiz haymatlos birey yaşıyor.
Halk protestolarıyla eş zamanlı olarak eski Milletvekili Salih Molla, bazı politikacılara ve sivil toplum kuruluşlarına (STK) protesto gösterisi düzenleme çağrısında bulundu. Kuveyt’teki eylemciler, Irak ve Lübnan da dahil olmak üzere komşu ülkelerde yaşananlar gibi yolsuzluk ve kötü hizmete karşı mücadeleye odaklandı.
Kuveyt’te ekonomik kriz
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre Kuveyt, petrol fiyatlarındaki düşüş ve azalmaya başlayan gelirler karşısında yüksek harcamalar dolayısıyla en az 5 yıldır bütçe açığından mustarip. Muhalefet ise hükümeti, devlet kaynakları yönetiminde beceriksizlik ve devlet dairelerinde yolsuzlukla suçlarken, bu faaliyetlerin ciddi derecede harcama israfına yol açtığını savunuyor. Aynı şekilde üretim değeri 40 milyar dinar veya yaklaşık 120 milyar dolar olarak tahmin edilen petrol zengini bir ülkede, binlerce işsiz bulunuyor. Ülkede zenginler ve düşük gelirliler arasında bir uçurum mevcut. Devlet gelirleri azaldıkça, yolsuzluk devam ettikçe ve kamu parası tüketildikçe bu uçurum daha da büyüyor.
Krizin kimliksizler üzerindeki etkisi
Son yıllarda bu durum, ülkede kimliksiz şekilde yaşayan grup üzerine de olumsuz yansıdı. Bu kesim, ülkede Kuveyt vatandaşlığına da diğer ülkelerin vatandaşlığına da sahip değil. Ancak Kuveyt’in 1961 yılındaki bağımsızlığından bu yana ülkede mevcutlar. Hükümet, çoğu Suudi Arabistan ve Irak’a uzanan kabilelere mensup olan bu kesime, kökenleri hususundaki anlaşmazlıklar dolayısıyla vatandaşlık vermeyi kabul etmiyor. Yönetim, kimliksizlerin büyük kısmının, Kuveytli olduklarını kanıtlayacak herhangi bir delile sahip olmadıklarını belirtiyor. Kimliksiz kesim ise kökenleri hususunda şüphe bulunduğunu ve uyruklarına ilişkin endişe yaşandığını kabul ederken, medeniler tarafından kontrol edilen toplumsal yapının değiştirebilir olduğunu savunuyor. Medeniler, devletin kuruluşundan bu yana kıyı kesimlerde yaşayan zengin bir sosyal sınıfı temsil ediyor. Bu kesim, hala ülkenin ekonomik, politik ve toplumsal organlarının kontrolünü elinde bulunduruyor.
Meydanlar, bu yıl ikinci defa yaşam koşulları sebebiyle kimliksizler tarafından düzenlenen protesto gösterilerine tanık oluyor. Bu çerçevede geçen ay bir genç, maruz kaldığı trajik koşullar nedeniyle intihar etti.
Yaşamsal tehditler
STK’lar, insan hakları örgütleri ve Birleşmiş Milletler (BM), Kuveyt’e bu kesimin koşullarını iyileştirme çağrısında bulundu. Kimliksizler, protesto gösteri sırasında karşılaştıkları en büyük tehlikenin devlet güvenlik hizmetlerinin “güvenlik kısıtlamaları” dolayısıyla seyahat etmelerini yasaklaması olduğunu belirtirken, “kendilerini tanımayan bir ülkede büyük bir hapishanede yaşadıklarını” vurguluyor.
Temel haklarından mahrumiyet
Kimliksizlerin Kuveyt vatandaşlığından ve kimliğinden mahrum kalmaları, (ücretsiz eğitim, adil sağlık hizmetleri, devlet sektöründe istihdam, mülkiyet, evlilik ve boşanma belgesi ve seyahat gibi) Kuveyt vatandaşlarının sahip olduğu temel yaşamsal gereksinimlere ulaşmalarını da imkansız kılıyor. Bu durum nedeniyle özel sektörlerdeki tüccarlar tarafından sömürülüyorlar, düşük maaşlarla hakları istismar ediliyor, bazen herhangi bir maaş alamıyorlar ve yargıda da haklarını talep etmekte zorluk yaşıyorlar.
Yeni yasa
Kuveyt Meclis Başkanı Merzuk el-Ganim, geçen salı günü maruz kaldıkları dikenli durumların parlamento tarafından gözden geçirilmesi amacıyla kimliksizler hususunda bir yasa önerisinde bulundu. Ancak birçok kimliksize ikamet izni verilmesini öneren yasa üzerinde henüz bir fikir birliği sağlanmadı. Kimliksizler, geçici çözümler ortaya koyan Kuveyt yasalarındaki birçok değişiklik hususunda endişe duyuyor. Ülkede ayrıca (Merzuk’un reddedilen yasası hashtagi ile bir kampanya başlatıldı.
Ayaklanma
Kuveyt’teki eski milletvekillerini içeren siyasi bir grup, yolsuzlukla mücadele, kredilerin düşürülmesi, yasama ve yürütme organlarının hesap vermesi taleplerini desteklemek için kimliksizler tarafından başlatılan ayaklanmaya dahil oldu. Kredi ve faizlerin 11 kat artması sonrasında kredilerin düşürülmesi talebiyle birkaç yıl önce de protesto gösterileri patlak vermişti. Daha sonra ise hükümet, bankacılık sisteminin ve Merkez Bankası’nın hatalarını itiraf ederek faizleri düşürmüş ve yeni kredi takvimini açıklamıştı. 
Parlamenterler sokakta
Kuveyt basınına göre eski Milletvekili Salih Molla, kredilerin düşürülmesi ve kimliksizlerle ilgili bazı sorulara yanıt olarak, “Ülkenin birçok sorunu var. Ancak yolsuzluk çevresinde bunları onarmamız mümkün değil” dedi.
Öte yandan Ulusal Meclis’in eski başkanı Ahmed es-Sadun, “Vatandaşların meydanlara inmesi, halkın Ulusal Meclis ve hükümete olan öfkesini yansıtıyor” ifadelerini kullandı. Sadun, Kuveyt’te önde gelen muhalifler arasında yer alıyor. Sadun, kamu maliyesini savunmak, iktidarı eleştirmek ve yönetimi yolsuzlukla suçlamak dolayısıyla cezaevinde bulunan Kuveytli muhalif Muslim el-Barak ile Halk Blok’un liderliğini yürütüyor.
Aynı şekilde eski Milletvekili Hasan Cevher de “Kuveyt’te yaygın olan yolsuzluğun hiçbir şeklini kabul etmeyeceğiz” dedi. Kuveyt parlamentosuna karşı halkın iradesinin önemli olduğunu söyleyen Cevher, yaşananların hükümetin ve meclisin faaliyetlerinin doğal bir sonucu olduğunu vurguladı.
Kuveyt’te ‘Kimliksizler’ olarak tanımlanan sivillerin sayısı tam olarak saptanamıyor ancak 2 Ağustos 1990 tarihinde Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesinden önce sayılarının 300 binden fazla olduğu biliniyor. Bu sayının ise, ‘Kimliksizler meselesinin’ çözümüne yönelik bir dizi politikanın yürütülmesi ve bazı ‘Kimliksizler’in başka ülkelere göç etmesiyle azaldığı gözlemleniyor.
‘Kimliksizler’i 1959-17 rakamlı yabancılar yasasını ihlal ettikleri gerekçesiyle ‘kaçak’ olarak tanımlayan Kuveyt hükümeti, anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bu kişilerin Kuveyt vatandaşlığı almalarına da izin vermiyor. Ayrıca hükümet ‘Kimliksizler’in ezici çoğunluğunun, özellikle de 1965 yılındaki nüfus sayımında kayıt altına alınanların Kuveyt vatandaşlığı almayı hak etmediğini savunuyor. Yönetim, 1965 dönemi 'Kimliksizler'inin, Kuveyt vatandaşlarının sahip olduğu ayrıcalıklara ulaşabilmek için o dönemde gerçek kimliklerini saklayarak ülkeye giriş yaptıklarını ileri sürüyor.
Kuveyt, 2010 yılında ‘Kimliksizler’in mevcut durumlarını iyileştirme sorumluluğunu üstlenen ve bu konuda meclise yasa tasarısı sunan Kaçakların Durumunu İyileştirme Merkezi kurmuştu. Merkez, ‘Kimliksizler’e geçici kimlik kartı çıkartmıştı.
2 milyon 700 bin nüfuslu Kuveyt'te Bağımsız Kuveyt İnsan Hakları Derneği'ne göre 120 binden fazla ‘Kimliksiz’, vatandaşlık hakkından yoksun bir şekilde ayrımcı uygulamalar ve zor şartlar altında yaşıyor.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi İran Cumhurbaşkanı'ndan mektup aldı

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi İran Cumhurbaşkanı'ndan mektup aldı

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)

Suudi Arabistan Krallığı Başbakanı Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'dan mektup aldı. Mektup, Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Prens Abdülaziz bin Suud bin Nayif bin Abdülaziz'e, dün bakanlıkta İran Hac ve Ziyaret Teşkilatı Başkanı Ali Rıza Raşidyan ile yaptığı görüşmede ulaştı. Görüşmede, iki ülke arasında karşılıklı ilgi duyulan çeşitli konular ele alındı.

sd
Suudi Arabistan İçişleri Bakanı, İran Hac ve Ziyaret Örgütü Başkanı'ndan gelen mesajı aldı, (SPA)

Görüşmede, Suudi tarafında Bakan Yardımcısı Dr. Hişam el-Falih, Güvenlik İşleri Müsteşarı Muhammed el-Muhanna, Kamu Güvenliği Müdürü Korgeneral Muhammed el-Bessami, Bakanlık Araştırma ve İnceleme Ofisi Genel Müdürü Tümgeneral Halid el-Arvan, Hukuk İşleri ve Uluslararası İşbirliği Genel Müdürü Ahmed el-İsa ve Hac Yüksek Komitesi Sekreteri Halid el-Saykhan katıldı. İran tarafında ise Suudi Arabistan Büyükelçisi Ali Rıza İnayati hazır bulundu.


Muhammed bin Selman ve Trump... Ortaklığı derinleştirmek ve istikrarı desteklemek

Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Donald Trump, 13 Mayıs 2025'te Riyad'a yaptığı ziyarette (AP)
Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Donald Trump, 13 Mayıs 2025'te Riyad'a yaptığı ziyarette (AP)
TT

Muhammed bin Selman ve Trump... Ortaklığı derinleştirmek ve istikrarı desteklemek

Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Donald Trump, 13 Mayıs 2025'te Riyad'a yaptığı ziyarette (AP)
Prens Muhammed bin Selman ve Başkan Donald Trump, 13 Mayıs 2025'te Riyad'a yaptığı ziyarette (AP)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, Kral Selman bin Abdülaziz'in talimatı ve ABD Başkanı Donald Trump'ın daveti üzerine bugün ABD'ye resmi bir çalışma ziyareti gerçekleştiriyor.

Suudi Arabistan Kraliyet Divanı yaptığı açıklamada, Prens Muhammed bin Selman'ın ikili ilişkileri ve bunları çeşitli alanlarda güçlendirmenin yollarını ve ortak ilgi alanlarını görüşeceğini belirtti.

Amerikan siyasi çevreleri, ziyareti ortaklığı derinleştirecek ve istikrarı artıracak stratejik bir etkinlik olarak görüyor ve Beyaz Saray da buna büyük bir dikkatle hazırlanıyor.

Trump, cuma akşamı hafta sonu için Florida'ya giderken, bu ziyaretin "sadece bir toplantıdan daha fazlası... Suudi Arabistan Krallığı ve Veliaht Prens'i onurlandırıyoruz" demişti.

Şarku'l Avsat’a ziyarete ilişkin değerlendirmede bulunan iki ülkeden uzmanlar ve eski yetkililer, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesinin önemine değinerek, bölge sorunlarına siyasi çözüm fırsatları ve ekonomik iş birliğinin artırılması konusunda planlanan görüşmeler hakkında bilgi verdi.

ABD'nin Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf, iki ülke arasındaki ilişkilerin "istikrarı sağlamak ve bölgenin mümkün olan en iyi şekilde ayağa kalkmasına yardımcı olmak için ortak bir çaba göstermede çok önemli" olduğunu söylüyor. ABD'nin Suudi Arabistan'daki eski Büyükelçisi Michael Ratney ise "Suudi Arabistan'ın geçirdiği dönüşüm çok hızlı ilerledi, toplumun ve ekonominin doğası dikkat çekici şekilde değişti ve Amerikalılar bu değişiklikleri belki de yavaş yavaş fark etmeye başladılar" dedi.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump’la  görüşmek için Washington’a gitti

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump’la  görüşmek için Washington’a gitti

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman, bugün (Pazartesi9 Kral Selman bin Abdülaziz’in talimatı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın daveti üzerine resmi bir çalışma ziyareti için Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti.

Suudi Kraliyet Divanı’ndan yapılan açıklamada, Prens Muhammed bin Selman’ın ziyareti kapsamında Başkan Trump ile bir araya gelerek iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi, iş birliği alanlarının genişletilmesi ve ortak öneme sahip bölgesel konuların ele alınacağı bildirildi.

ABD’de siyasi çevreler, söz konusu ziyareti iki ülke ilişkilerinin stratejik niteliğini pekiştiren ve ekonomik ile güvenlik alanlarında ortaklığı derinleştiren önemli bir adım olarak değerlendiriyor.

Beyaz Saray’ın, sabah karşılama töreni, Oval Ofis görüşmeleri ve resmi akşam yemeğini de kapsayan kapsamlı bir devlet ziyareti programı hazırladığı belirtildi.

Trump, hafta sonu tatili için Florida’ya hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Bu ziyaret bir buluşmadan fazlası… Suudi Arabistan’ı ve Veliaht Prensi onurlandırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bölgedeki gelişmeler ve iki ülkenin beklentileri ışığında, Suudi analistler Prens Muhammed bin Selman’ın Washington temaslarının, doksan yıla dayanan ilişkilerde yeni bir ivme yaratmasını bekliyor.

Ziyaretin ana gündemini, ikili ilişkilerin daha ileri seviyelere taşınması, son dönemde yürütülen temasların sonuçlandırılması ve bölgesel krizlerin barışçıl çözümlerinin ele alınması oluşturuyor.

ABD-Suudi Arabistan İş Konseyi’nin, iki ülkenin kamu ve özel sektörleri arasında stratejik bir köprü rolü üstlendiği; ortak hedefleri kalıcı ekonomik ortaklıklara ve etkin yatırım projelerine dönüştürmeyi amaçladığı ifade ediliyor.

Konseyin CEO’su Charles Hallab, Şarku’l Avsat gazetesine yaptığı değerlendirmede, ziyaretin “Suudi Arabistan 2030 Vizyonu” kapsamında savunma, yapay zekâ, dijital dönüşüm ve yaşam kalitesi endüstrileri gibi kritik sektörlerde iş birliğini daha da ileriye taşıyacağını söyledi.