Kuveyt'te 'Kimliksizler Baharı'

Kuveyt’te 6 Kasım’da patlak veren yolsuzluk karşıtı protesto gösterinden bir görüntü (AFP)
Kuveyt’te 6 Kasım’da patlak veren yolsuzluk karşıtı protesto gösterinden bir görüntü (AFP)
TT

Kuveyt'te 'Kimliksizler Baharı'

Kuveyt’te 6 Kasım’da patlak veren yolsuzluk karşıtı protesto gösterinden bir görüntü (AFP)
Kuveyt’te 6 Kasım’da patlak veren yolsuzluk karşıtı protesto gösterinden bir görüntü (AFP)

Ahmed Bumeri
Vatansız/Kimliksiz (Haymatlos) statüsündeki bir gencin kötü yaşam koşulları sebebiyle intihar etmesi üzerine eylemciler, sokaklara döküldü. Kuveyt’te tahmini olarak yaklaşık 100 bin kimliksiz haymatlos birey yaşıyor.
Halk protestolarıyla eş zamanlı olarak eski Milletvekili Salih Molla, bazı politikacılara ve sivil toplum kuruluşlarına (STK) protesto gösterisi düzenleme çağrısında bulundu. Kuveyt’teki eylemciler, Irak ve Lübnan da dahil olmak üzere komşu ülkelerde yaşananlar gibi yolsuzluk ve kötü hizmete karşı mücadeleye odaklandı.
Kuveyt’te ekonomik kriz
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre Kuveyt, petrol fiyatlarındaki düşüş ve azalmaya başlayan gelirler karşısında yüksek harcamalar dolayısıyla en az 5 yıldır bütçe açığından mustarip. Muhalefet ise hükümeti, devlet kaynakları yönetiminde beceriksizlik ve devlet dairelerinde yolsuzlukla suçlarken, bu faaliyetlerin ciddi derecede harcama israfına yol açtığını savunuyor. Aynı şekilde üretim değeri 40 milyar dinar veya yaklaşık 120 milyar dolar olarak tahmin edilen petrol zengini bir ülkede, binlerce işsiz bulunuyor. Ülkede zenginler ve düşük gelirliler arasında bir uçurum mevcut. Devlet gelirleri azaldıkça, yolsuzluk devam ettikçe ve kamu parası tüketildikçe bu uçurum daha da büyüyor.
Krizin kimliksizler üzerindeki etkisi
Son yıllarda bu durum, ülkede kimliksiz şekilde yaşayan grup üzerine de olumsuz yansıdı. Bu kesim, ülkede Kuveyt vatandaşlığına da diğer ülkelerin vatandaşlığına da sahip değil. Ancak Kuveyt’in 1961 yılındaki bağımsızlığından bu yana ülkede mevcutlar. Hükümet, çoğu Suudi Arabistan ve Irak’a uzanan kabilelere mensup olan bu kesime, kökenleri hususundaki anlaşmazlıklar dolayısıyla vatandaşlık vermeyi kabul etmiyor. Yönetim, kimliksizlerin büyük kısmının, Kuveytli olduklarını kanıtlayacak herhangi bir delile sahip olmadıklarını belirtiyor. Kimliksiz kesim ise kökenleri hususunda şüphe bulunduğunu ve uyruklarına ilişkin endişe yaşandığını kabul ederken, medeniler tarafından kontrol edilen toplumsal yapının değiştirebilir olduğunu savunuyor. Medeniler, devletin kuruluşundan bu yana kıyı kesimlerde yaşayan zengin bir sosyal sınıfı temsil ediyor. Bu kesim, hala ülkenin ekonomik, politik ve toplumsal organlarının kontrolünü elinde bulunduruyor.
Meydanlar, bu yıl ikinci defa yaşam koşulları sebebiyle kimliksizler tarafından düzenlenen protesto gösterilerine tanık oluyor. Bu çerçevede geçen ay bir genç, maruz kaldığı trajik koşullar nedeniyle intihar etti.
Yaşamsal tehditler
STK’lar, insan hakları örgütleri ve Birleşmiş Milletler (BM), Kuveyt’e bu kesimin koşullarını iyileştirme çağrısında bulundu. Kimliksizler, protesto gösteri sırasında karşılaştıkları en büyük tehlikenin devlet güvenlik hizmetlerinin “güvenlik kısıtlamaları” dolayısıyla seyahat etmelerini yasaklaması olduğunu belirtirken, “kendilerini tanımayan bir ülkede büyük bir hapishanede yaşadıklarını” vurguluyor.
Temel haklarından mahrumiyet
Kimliksizlerin Kuveyt vatandaşlığından ve kimliğinden mahrum kalmaları, (ücretsiz eğitim, adil sağlık hizmetleri, devlet sektöründe istihdam, mülkiyet, evlilik ve boşanma belgesi ve seyahat gibi) Kuveyt vatandaşlarının sahip olduğu temel yaşamsal gereksinimlere ulaşmalarını da imkansız kılıyor. Bu durum nedeniyle özel sektörlerdeki tüccarlar tarafından sömürülüyorlar, düşük maaşlarla hakları istismar ediliyor, bazen herhangi bir maaş alamıyorlar ve yargıda da haklarını talep etmekte zorluk yaşıyorlar.
Yeni yasa
Kuveyt Meclis Başkanı Merzuk el-Ganim, geçen salı günü maruz kaldıkları dikenli durumların parlamento tarafından gözden geçirilmesi amacıyla kimliksizler hususunda bir yasa önerisinde bulundu. Ancak birçok kimliksize ikamet izni verilmesini öneren yasa üzerinde henüz bir fikir birliği sağlanmadı. Kimliksizler, geçici çözümler ortaya koyan Kuveyt yasalarındaki birçok değişiklik hususunda endişe duyuyor. Ülkede ayrıca (Merzuk’un reddedilen yasası hashtagi ile bir kampanya başlatıldı.
Ayaklanma
Kuveyt’teki eski milletvekillerini içeren siyasi bir grup, yolsuzlukla mücadele, kredilerin düşürülmesi, yasama ve yürütme organlarının hesap vermesi taleplerini desteklemek için kimliksizler tarafından başlatılan ayaklanmaya dahil oldu. Kredi ve faizlerin 11 kat artması sonrasında kredilerin düşürülmesi talebiyle birkaç yıl önce de protesto gösterileri patlak vermişti. Daha sonra ise hükümet, bankacılık sisteminin ve Merkez Bankası’nın hatalarını itiraf ederek faizleri düşürmüş ve yeni kredi takvimini açıklamıştı. 
Parlamenterler sokakta
Kuveyt basınına göre eski Milletvekili Salih Molla, kredilerin düşürülmesi ve kimliksizlerle ilgili bazı sorulara yanıt olarak, “Ülkenin birçok sorunu var. Ancak yolsuzluk çevresinde bunları onarmamız mümkün değil” dedi.
Öte yandan Ulusal Meclis’in eski başkanı Ahmed es-Sadun, “Vatandaşların meydanlara inmesi, halkın Ulusal Meclis ve hükümete olan öfkesini yansıtıyor” ifadelerini kullandı. Sadun, Kuveyt’te önde gelen muhalifler arasında yer alıyor. Sadun, kamu maliyesini savunmak, iktidarı eleştirmek ve yönetimi yolsuzlukla suçlamak dolayısıyla cezaevinde bulunan Kuveytli muhalif Muslim el-Barak ile Halk Blok’un liderliğini yürütüyor.
Aynı şekilde eski Milletvekili Hasan Cevher de “Kuveyt’te yaygın olan yolsuzluğun hiçbir şeklini kabul etmeyeceğiz” dedi. Kuveyt parlamentosuna karşı halkın iradesinin önemli olduğunu söyleyen Cevher, yaşananların hükümetin ve meclisin faaliyetlerinin doğal bir sonucu olduğunu vurguladı.
Kuveyt’te ‘Kimliksizler’ olarak tanımlanan sivillerin sayısı tam olarak saptanamıyor ancak 2 Ağustos 1990 tarihinde Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesinden önce sayılarının 300 binden fazla olduğu biliniyor. Bu sayının ise, ‘Kimliksizler meselesinin’ çözümüne yönelik bir dizi politikanın yürütülmesi ve bazı ‘Kimliksizler’in başka ülkelere göç etmesiyle azaldığı gözlemleniyor.
‘Kimliksizler’i 1959-17 rakamlı yabancılar yasasını ihlal ettikleri gerekçesiyle ‘kaçak’ olarak tanımlayan Kuveyt hükümeti, anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bu kişilerin Kuveyt vatandaşlığı almalarına da izin vermiyor. Ayrıca hükümet ‘Kimliksizler’in ezici çoğunluğunun, özellikle de 1965 yılındaki nüfus sayımında kayıt altına alınanların Kuveyt vatandaşlığı almayı hak etmediğini savunuyor. Yönetim, 1965 dönemi 'Kimliksizler'inin, Kuveyt vatandaşlarının sahip olduğu ayrıcalıklara ulaşabilmek için o dönemde gerçek kimliklerini saklayarak ülkeye giriş yaptıklarını ileri sürüyor.
Kuveyt, 2010 yılında ‘Kimliksizler’in mevcut durumlarını iyileştirme sorumluluğunu üstlenen ve bu konuda meclise yasa tasarısı sunan Kaçakların Durumunu İyileştirme Merkezi kurmuştu. Merkez, ‘Kimliksizler’e geçici kimlik kartı çıkartmıştı.
2 milyon 700 bin nüfuslu Kuveyt'te Bağımsız Kuveyt İnsan Hakları Derneği'ne göre 120 binden fazla ‘Kimliksiz’, vatandaşlık hakkından yoksun bir şekilde ayrımcı uygulamalar ve zor şartlar altında yaşıyor.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi ABD'den ayrılırken Başkan Trump'a teşekkür mektubu gönderdi

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte Beyaz Saray'da (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte Beyaz Saray'da (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ABD'den ayrılırken Başkan Trump'a teşekkür mektubu gönderdi

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte Beyaz Saray'da (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte Beyaz Saray'da (SPA)

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Washington'dan ayrılırken ABD Başkanı Donald Trump'a bir teşekkür mektubu gönderdi.

Mektupta, “Dost ülkenizden ayrılırken, bana ve beraberimdeki heyete gösterilen sıcak karşılama ve cömert misafirperverlik için şükran ve takdirlerimi sunmaktan memnuniyet duyarım” ifadesi yer aldı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, “Ekselansları (Trump) ile yaptığım resmi görüşmeler, iki ülke arasındaki uzun soluklu stratejik ilişkilerin gücünü ve İki Kutsal Caminin Hizmetkârı ile Ekselansları'nın liderliğinde her iki ülkenin bu ilişkileri tüm alanlarda güçlendirmek için sürdürdüğü çabaları teyit etmiştir” dedi.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Başkan Trump'a sağlık ve mutluluk, dost ABD halkına ise ilerleme ve refah dileklerini iletti.

 


Geleceğe yönelik bir vizyonla stratejik ortaklık... Veliaht Prens'in Washington ziyaretinin etkileri

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu'na katılan büyük Amerikan şirketlerinin yöneticileri, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte hatıra fotoğrafı çekildi. (AFP)
ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu'na katılan büyük Amerikan şirketlerinin yöneticileri, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte hatıra fotoğrafı çekildi. (AFP)
TT

Geleceğe yönelik bir vizyonla stratejik ortaklık... Veliaht Prens'in Washington ziyaretinin etkileri

ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu'na katılan büyük Amerikan şirketlerinin yöneticileri, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte hatıra fotoğrafı çekildi. (AFP)
ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu'na katılan büyük Amerikan şirketlerinin yöneticileri, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump ile birlikte hatıra fotoğrafı çekildi. (AFP)

Washington, 48 saatlik yoğun temas trafiğine sahne olarak Suudi Arabistan ile ABD arasındaki stratejik ittifakın yeni bir aşamayla güçlendirilmesine ev sahipliği yaptı. Bu hamle, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ziyaretiyle eş zamanlı gerçekleşti.

Gerçekleştirilen görüşmeler, iki ülke arasındaki mevcut ilişkilerin sergilenmesinden öte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Riyad ziyareti sırasında oluşturulan stratejik ekonomik ortaklık belgesinin hayata geçirilmesi için bir platform işlevi gördü. Belgenin, teknik ve finansal alanlarda benzeri görülmemiş bir entegrasyonun önünü açtığı ifade edildi. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ABD ile kurulmuş bu ortaklığın önümüzdeki yıllarda eşi görülmemiş bir büyüme kaydedeceğine inandığını dile getirerek, ekonomik büyüme ve inovasyon temelli bu iş birliğinin sunduğu cazip fırsatların değerlendirilmesi çağrısında bulundu.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, savunma, enerji, yapay zekâ, nadir elementler ve finans gibi alanları kapsayan anlaşmalar ile yatırım projelerinin, her iki ülkede de büyük çaplı istihdam imkânları yaratacağını söyledi.

Ekonomik ortaklıkların en uzun soluklularından biri

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Halid el-Falih’in açıklamasına göre, Amerikan ve Suudi şirketleri arasında imzalanan yatırım ve anlaşmaların toplam tutarı 575 milyar dolara ulaştı. Söz konusu rakam içinde, Trump’ın mayıs ayında Riyad’a yaptığı ziyaret sırasında duyurulan 307 milyar dolarlık anlaşmalar, daha sonra eklenen ikili taahhütler ve ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu’nda açıklanan 267 milyar dolarlık yeni anlaşmalar yer aldı.

Toplam değeri 575 milyar doları aşan kapsamlı anlaşmaların yanı sıra en dikkat çekici unsur, Veliaht Prens’in Suudi yatırımlarının ABD’deki hacmini 1 trilyon dolara çıkarma taahhüdü oldu.

cfv
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Washington'da düzenlenen ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile el sıkıştı. (AP)

Başkan Donald Trump tarafından stratejik ittifakın gücünü yansıtan bir adım olarak nitelendirilen bu mali taahhüt, dünyanın en büyük ekonomisi ile Arap dünyasının en büyük ekonomisi arasındaki ilişkiyi eşit ortaklık düzeyinde pekiştirirken, iş birliğinin geleceğin sektörlerine yönelen stratejik bir ortaklığa dönüştüğünü ortaya koydu.

Ziyaretin odak noktası

Tarihi ziyaretin üç ana teması öne çıktı:

Birincisi ‘yapay zekâ’

Suudi Arabistan ve ABD arasında yapay zekâ konusunda stratejik ortaklık belgesinin imzalanması, ikili ilişkilerin doğasında önemli bir değişimin ilanını temsil ediyor.

Her iki ülkenin dışişleri bakanları tarafından yayınlanan ortak açıklamada, bu mutabakatın inovasyon ve teknolojik ilerlemeyi teşvik etme, ortak güvenlik taahhütlerini derinleştirmek için ileri ve gelecek teknolojileri kullanma konusundaki kararlılığı yansıttığı vurgulandı.

zxc
Elon Musk, Washington'da düzenlenen ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu'nda Nvidia CEO'su Jensen Huang ile görüştü. (AP)

Bu belge aynı zamanda, önde gelen ABD teknolojisinden yararlanarak Suudi Arabistan’ın küresel bir bilgi işlem gücü olarak konumunu sağlamlaştırmayı amaçlıyor:

* Teknolojik güçlenme: Yapay zekâ alanındaki iş birliği, Suudi Arabistan’ın gelişmiş Amerikan sistemlerine erişimini destekliyor. Bu çerçevede ABD Ticaret Bakanlığı’nın gelişmiş Nvidia Blackwell çiplerinin ihracına onay vermesi, sektördeki en büyük büyüme engelinin aşılması olarak değerlendirildi.

* Altyapı inşası: Ortaklık, Suudi Arabistan’da dev ölçekli süper bilgisayar merkezlerinin kurulmasına yönelik planları güçlendiriyor. Nvidia gibi küresel teknoloji şirketleri, 500 megavat ve üzeri kapasiteye sahip büyük veri işleme merkezleri kurmayı içeren projeler açıkladı. Ülkenin enerji kaynakları, geniş arazi imkânı ve stratejik konumunun Suudi Arabistan’ı bulut bilişim ve yapay zekâ hizmetlerinde küresel bir merkez haline getirebileceği vurgulandı.

* Dijital egemenlik: Finans piyasalarına yönelik iş birliği düzenlemeleri kapsamında eğitim ve nitelikli insan kaynağı geliştirmeye ilişkin bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu adımın, Suudi Arabistan’ın bilgi birikimini yerelleştirme ve gelecekte yapay zekâ uygulamalarında liderlik için gerekli insan kapasitesini oluşturma hedeflerini desteklediği ifade edildi.

defr
Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Halid el-Falih, Washington'da düzenlenen ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu'nun açılışında konuştu. (SPA)

* HUMAIN merkezde: Dönüşümün somut göstergelerinden biri, Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’na (PIF) bağlı Suudi yapay zekâ şirketi HUMAIN’in birçok ortak duyurunun merkezinde yer alması oldu. Elon Musk, şirketi xAI ile Nvidia ve HUMAIN arasında, Suudi Arabistan’da 500 megavat kapasiteli bir veri merkezi kurmayı hedefleyen ortak bir proje açıkladı. Nvidia CEO’su Jensen Huang ise HUMAIN’in kuruluşundan sonraki altı ay içinde gösterdiği muazzam büyümeyi övdü ve gelişmiş robotların eğitimi ile süper bilgisayarların inşası konusunda Suudi Arabistan ile birlikte çalıştıklarını söyledi.

HUMAIN, Adobe ve Qualcomm ile Arapça dilinde üretken yapay zekâ geliştirmek üzere iş birliği yaptığını açıkladı. Şirket ayrıca ABD merkezli Global AI ile ABD’de bir veri merkezi kampüsü inşa etmek için ortaklık kurduğunu duyurdu. Bu adımların, şirketin karşılıklı uluslararası genişleme hedefini yansıttığı belirtildi.

İkincisi ‘enerji ve madenler’

Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Washington ziyaretinin stratejik önemi yalnızca yapay zekâ alanıyla sınırlı kalmadı. Görüşmeler, enerji ve maden sektörlerinde de kritik ilerlemeler sağladı. Bu alanda imzalanan anlaşmaların, hayati tedarik zincirlerini güçlendirmeyi ve geleceğin enerji kaynaklarını güvence altına almayı hedeflediği belirtildi.

* Sivil nükleer iş birliği: Sivil nükleer enerji alanında yürütülen müzakerelerin tamamlandığına ilişkin duyuru, bu başlığın en önemli kazanımı olarak değerlendirildi. Beyaz Saray’a göre anlaşma, ‘milyarlarca dolarlık, onlarca yıl sürecek bir nükleer ortaklık’ için hukuki altyapı oluşturuyor ve Suudi Arabistan’ın temiz enerji kaynaklarını çeşitlendirme hedefinde stratejik bir adımı temsil ediyor.

* Kritik mineraller: Uranyum, mineraller, kalıcı mıknatıs bileşenleri ve kritik madenlerin tedarik zincirlerinin güvence altına alınmasına yönelik Stratejik İş Birliği Çerçevesi imzalandı. Bu anlaşmanın, ekonomik güvenlik alanında ortaklığı sağlamlaştırdığı ve ABD’nin çıkarlarını doğrudan Suudi Arabistan’ın jeolojik kaynaklarıyla ilişkilendirdiği kaydedildi. Çerçevenin, MP Materials, ABD Savunma Bakanlığı ve Suudi Arabistan’ın Maaden şirketiyle iş birliği içinde nadir toprak elementleri için bir rafineri kurulması gibi projelerle küresel tedarik zincirlerini güçlendirmeyi hedeflediği belirtildi.

* Aramco yatırımları: Aramco, 30 milyar dolar değerinde 17 yeni anlaşma duyurdu ve ABD şirketleriyle olan iş birliğinin toplam değerini 120 milyar dolara çıkardı.

Üçüncüsü ‘yatırım ve finans piyasaları’

Ekonomik ve finansal boyut, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Suudi Arabistan'ın ABD'deki yatırımlarını 1 trilyon dolara çıkarma taahhüdüyle desteklenen ortaklığın derinliğini teyit etmede çok önemliydi:

* Yatırımların kolaylaştırılması: Suudi Arabistan'ın yatırımlarını hızlandırmak için prosedürleri kolaylaştırmaya yönelik Stratejik Çerçeve ve Finansal ve Ekonomik Ortaklık Anlaşmaları imzalandı.

ABD Hazine Bakanlığı ile Suudi Arabistan Maliye Bakanlığı, finans piyasaları, standartlar ve düzenleyici çerçeveler konusunda iş birliğini güçlendirmeyi hedefleyen anlaşmalar imzaladı. Bu adımın, sermaye akışını kolaylaştırarak küresel finans sisteminin dayanıklılığını artırması bekleniyor. Taraflar ayrıca ticarete ilişkin konularda iş birliğini yoğunlaştırma, ticari engelleri azaltma ve araç güvenliği konusunda Amerikan federal standartlarının tanınması gibi başlıklarda uzlaştı. Bu düzenlemelerin, ABD’li üretici ve ihracatçılar için doğrudan bir kazanım sunduğu, aynı zamanda Suudi Arabistan’ın sektörlerini modernize etme çabalarına destek verdiği belirtildi.

* Finans piyasaları ve ticarette entegrasyon: Ziyaret kapsamında ‘Finans Piyasaları Sektöründe İş Birliği Düzenlemeleri’ başlıklı anlaşma da imzalandı.

Suudi Arabistan Ekonomi Derneği ile Enerji Ekonomisi Derneği üyesi Dr. Abdullah el-Cessar, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Washington ziyaretiyle eş zamanlı imzalanan anlaşmaların iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde yeni bir döneme işaret ettiğini söyledi. El-Cessar, özellikle enerji, yatırım ve ileri teknoloji alanlarındaki iş birliğinin, nitelikli yatırımların önünü açacağını ve uzman insan kaynağının gelişimini hızlandıracağını belirtti. Bu gelişmenin ekonomik çeşitliliği destekleyerek Suudi Arabistan’ın küresel enerji piyasalarındaki konumunu güçlendireceğini vurguladı. El-Cessar, “Uzun vadeli etkileri olan ortaklıklarla daha dengeli ve sürdürülebilir bir ekonomi inşa etme yolunda ilerliyoruz” dedi.

Sonuç olarak Washington’daki yoğun program, yalnızca başarılı bir diplomatik temas turu değil, aynı zamanda yeni dönemin büyük ölçekli stratejik ortaklığının resmi başlangıcı olarak değerlendirildi. İmzalanan anlaşmaların, Suudi Arabistan ile ABD’yi kapsamlı ve derin bir stratejik bütünleşme rotasına soktuğu yorumları yapıldı.


Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu, SITE ve Microsoft arasında güvenli dijital dönüşüm için mutabakat zaptı imzalandı

PIF, SITE ve Microsoft arasında mutabakat zaptının imzalanması sırasında (PIF)
PIF, SITE ve Microsoft arasında mutabakat zaptının imzalanması sırasında (PIF)
TT

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu, SITE ve Microsoft arasında güvenli dijital dönüşüm için mutabakat zaptı imzalandı

PIF, SITE ve Microsoft arasında mutabakat zaptının imzalanması sırasında (PIF)
PIF, SITE ve Microsoft arasında mutabakat zaptının imzalanması sırasında (PIF)

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF), Saudi Bilgi Teknolojileri Şirketi (SITE) ve Microsoft dün, Suudi Arabistan’da egemen bulut bilişim çözümleri için Microsoft hizmetlerinin kullanımına ilişkin iş birliği yapmak üzere bir mutabakat zaptı imzaladıklarını duyurdu. Bu mutabakat, ulusal verilerin güvenliğini, gizliliğini ve egemenliğini artırmaya katkıda bulunacak ve en son bulut bilişim ve yapay zeka teknolojilerine erişimi mümkün kılacak.

PIF tarafından yapılan açıklamaya göre egemen bulut bilişim çözümlerinde geniş deneyime sahip olan Microsoft, hükümetlerin ve kritik öneme sahip sektörlerin, her ülke veya bölgede benimsenen ulusal veri güvenliği düzenlemelerine uygun olarak bulut bilişim çözümlerini kullanmasını sağlıyor.

Microsoft, mutabakat zaptı kapsamında PIF ve SITE ile iş birliği yaparak, Suudi Arabistan'da uyumluluk, veri koruma ve teknolojiyi yerelleştirmeyi desteklemek için egemen bulut çözümlerinden yararlanma mekanizmalarını araştırırken, aynı zamanda gelişmiş bulut bilişim ve yapay zeka (AI) teknolojilerine erişim sağlayacak. Mutabakat zaptı ayrıca ortak araştırma, geliştirme ve inovasyon ile bilgi transferi alanlarında iş birliğini güçlendirmeyi amaçlıyor.

PIF'in iletişim ve bilgi teknolojisi sektöründe benimsediği strateji, inovasyonu teşvik etmek, kapasite oluşturmak ve yerel ekonomik kalkınma ve çeşitlendirme çabalarını desteklemek suretiyle Suudi Arabistan’ın küresel rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.

Dün imzalanan ve bağlayıcı olmayan bu mutabakat zaptının gerekli tüm onayların alınması da dahil olmak üzere bazı şartları yerine getirmesi gerekiyor.