MEB kitabında Uygur alfabesi diye İbrani alfabesi yayımlandı

Görsel: Mustafa Armağan'ın Twitter hesabı
Görsel: Mustafa Armağan'ın Twitter hesabı
TT

MEB kitabında Uygur alfabesi diye İbrani alfabesi yayımlandı

Görsel: Mustafa Armağan'ın Twitter hesabı
Görsel: Mustafa Armağan'ın Twitter hesabı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından bu yıl "Ortaokullar ve İmam Hatip Ortaokulu Sosyal Bilgiler 6 Ders Kitabı" adıyla yayımlanan ve okullara dağıtılan kitapta Uygur alfabesi diye yanlışlıkla İbrani alfabesinin kullanıldığı ortaya çıktı.
Yazar kadrosunda Cengiz Yıldırım, Fatih Kaplan, Hayriye Kuru ve Mukaddes Yılmaz'ın göründüğü kitaptaki yanlışı ilk olarak araştırmacı Mustafa Armağan sosyal medya hesabında gündeme getirdi.

Independent Türkçe 
Armağan, MEB tarafından yayımlanan sosyal bilgiler kitabında Uygur alfabesi diye gösterilen alfabenin İsrail’de kullanılan İbrani alfabesine ait olduğunu belirtti
Armağan paylaşımında hem MEB yayımladığı kitapta yer alan ve gerçek olmadığını iddia ettiği alfabe ile gerçek Uygur alfabesine ait olduğunu söylediği bir örneği de kıyasladı.

“Yanlış alfabenin yer aldığı 1,5 milyon kitap toplatılmalı”
Independent Türkçe'nin haberine göre, Armağan, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u etiketleyerek yaptığı paylaşımını şu taleple bitirdi: 1,5 milyona yakın basılan bu Sosyal Bilgiler kitabı bir an önce toplatılmalı, gereken işlemler başlatılmalıdır. 
Türk Yazarlar Birliği Eski Başkanı Mehmet Doğan: Kasıt yok ama dikkatsizlik olabilir
Konuyla ilgili olarak ulaştığımız Armağan konuyu ilk defa Türk Yazarlar Birliği Eski Başkanı Mehmet Doğan olduğunu belirtti. Independent Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Doğan şöyle konuştu:
Kitabı bana bir öğretmen getirdi. Ağustos ayında basılmış. Malum artık MEB kitapları piyasada bulunmuyor kendi dağıtıyor. İlk bakışta alfabenin İbrani alfabesi olduğu anlaşılıyordu. Anlaşılmaması mümkün değil.
Kasıt olduğunu düşünmüyorum ama dikkatsizlik var. Belli ki kaynak olarak sağlam biir kaynak kullanmamışlar elektronik ortamda mahiyeti bilinmeyen bir şeyi kullanmışlar. Elektronik ortamda böyle bir sürü yanlış bilgi var.
Musevi tarihçi Baruh: Evet İbrani alfabesi
Armağan'ın sosyal medya hesabında paylaştığı yanlış alfabeyi Musevi kökenli Osmanlı tarihi uzmanı Lorans Tanatar Baruh'a da yorumlattık. Baruh söz konusu alfabenin iddia edildiği gibi İbranice olduğunu doğrulayarak dikkat edilince İbranice isimler olduğunu belirtti.
Doğu Türkistanlı Zülfikar Ali: Alfabe bizim değil
Yine Armağan'ın paylaştığı alfabe örneğini gösterdiğimiz Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlı Zülfikar Ali adlı iş insanı da Uygur alfabesi diye paylaşılan alfabenin kendilerine ait olmadığını kaydetti.
MEB: İddia inceleniyor
Konuyla ilgili ulaştığımız Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri Armağan'ın sosyal medyasında dile getirdiği iddiayla ilgili olarak ilgili birimlerden bilgi istendiğini belirterek, alınacak bilginin kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.



Musluk açabilen kakadular bilim insanlarını şaşırttı

Musluk açabilen kakadular bilim insanlarını şaşırttı
TT

Musluk açabilen kakadular bilim insanlarını şaşırttı

Musluk açabilen kakadular bilim insanlarını şaşırttı

Avustralya'daki kakadu kuşları, sokaklardaki çeşmelerin musluklarını açarak su içmeyi öğrendi. Araştırmacılar bu davranışı birbirlerinden öğrendiklerini düşünürken, neden böyle bir şeye ihtiyaç duydukları bilinmiyor. 

Sidney'de yaşayan Cacatua galerita türündeki kakadu kuşlarının çöp kutularını açabildiği daha önce kaydedilmişti. 

Bu çalışmayı yürüten Dr. Barbara C. Klump, bölgeye özgü bu hayvanların 2018'de halka açık çeşmelerden su içtiğini görünce durumu araştırmaya karar verdi. Yerel yaban hayatı yetkililerine göre kakadu kuşları bunu yıllardır yapıyordu. 

Max Planck Hayvan Davranışı Enstitüsü'nden Dr. Klump ve ekip arkadaşları yaklaşık 150 kuş içeren popülasyondan 24'ünü işaretledi ve neler olup bittiğini izlemek için kentteki bazı çeşmelerin önüne kameralar yerleştirdi. 

Bulguları hakemli dergi Biology Letters'ta bugün (4 Haziran) yayımlanan çalışmada kuşların, 44 gün boyunca 500'den fazla kez çeşmeleri kullanmaya çalıştığı kaydedildi. Araştırmacılar işaretlenen kuşların yüzde 70'inde bu davranışı gözlemledi. 

Ancak hayvanların sadece yüzde 41'i başarıya ulaştı ve musluğu çevirip su içebildi. Bu durum işin düşünüldüğü kadar kolay olmadığını gösteriyor.

Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden ve makalenin yazarlarından Dr. Lucy Aplin, "Kuşlar vücutlarını epey karmaşık bir şekilde koordine etmek zorunda" diyerek ekliyor: 

Bir ayaklarını çeşmenin gövdesine koyup ardından musluğu çevirip basılı tutmaları gerekiyor. Bu yüzden kuşlar diğer ayaklarıyla kolu çeviriyor. Ancak musluğu o şekilde tutmaya ayaklarının gücü yetmediğinden, vücutlarını eğerek ağırlıklarını kullanmak zorundalar. Ardından vücut ağırlıklarını musluğun üzerinde tutarken başlarını geriye çevirerek suyu içiyorlar.

Araştırmacılar kuşların etrafta içebilecekleri su birikintileri varken neden çeşmeleri kullandığından emin değil. Gözlemlere göre hayvanların çeşme tercihi havanın sıcaklığına göre değişmiyor. Ayrıca bu davranışı günün hep aynı saatlerinde sergiliyorlar.

Dr. Aplin "Çeşmeyi sabahları ve akşamları kullanıyorlar ve bu saatler kakaduların genellikle günlük su içme saatleri" diyor.

Bilim insanları çeşmedeki suyun daha lezzetli olması veya burada avcılara yakalanma riskinin düşük olması gibi nedenlerin bu davranışı açıklayabileceğini söylüyor. Ayrıca musluğu açıp su içmenin kakadular için eğlenceli bir aktivite olması da mümkün.

Dr. Klump "Acil bir ihtiyaç yoksa ve susuzluktan ölmüyorlarsa, neden hoşlarına giden bir şeyi yapmasınlar ki?" diye soruyor. 

Ekip bu karmaşık işi bir veya birkaç kuş çözdükten sonra diğerlerinin onlardan öğrendiğini tahmin ediyor. 

Queensland Üniversitesi'nden Christina Zdenek, yer almadığı çalışma hakkında "Bu kültürün, yeni davranışların sosyal yolla aktarımının net bir örneği ve kültürün sadece insanlara özgü bir özellik olduğunu düşünen birçok kişiyi şaşırtabilir" diyerek ekliyor:

Yeni yiyecek ve su kaynaklarına erişmek için inovasyon yapma yetenekleri, yaşam ağacındaki en etkileyici özelliklerden biri.

Independent Türkçe, New York Times, New Scientist, Biology Letters