Bankacılık önlemleri, Lübnan'da finansal kriz endişelerini artırdı

Baalbek’teki Lübnan Merkez Bankası şubesinin önünde düzenlenen gösteriler (AFP)
Baalbek’teki Lübnan Merkez Bankası şubesinin önünde düzenlenen gösteriler (AFP)
TT

Bankacılık önlemleri, Lübnan'da finansal kriz endişelerini artırdı

Baalbek’teki Lübnan Merkez Bankası şubesinin önünde düzenlenen gösteriler (AFP)
Baalbek’teki Lübnan Merkez Bankası şubesinin önünde düzenlenen gösteriler (AFP)

Lübnan’da devam eden gösteriler sonrası siyasi belirsizlik ülkenin çöküşe geçtiği yorumlarının yapılmasına neden olurken, endişe içindeki halk para çekmek için soluğu bankalarda alıyor. Ancak Lübnan’da bankalar vatandaşların bu beklentisini boşa çıkararak kapılarını kapatma kararı aldı.
Saat 2 civarında genç bir Lübnanlı, para çekme talebiyle ülkenin en büyük bankalarından birinin kapısının önüne geldi. Güvenlik görevlisi, kendisinden özür dileyerek Salı günü tekrar gelmesini istedi. Genç ise memnuniyetsizliğini belirterek banka çalışanlarına sesini yükseltti. Bankaların hafta sonu boşaltılabileceği söylentileri ortasında çalışması gereken saatlerde kapalı olması, vatandaşların endişelerinin artmasına neden oldu.
Alınan önlemler Lübnanlıları zora sokuyor
Bu hafta bankaların önlerinde biriken kalabalığın yol açtığı olağanüstü gürültü ortasında çalışanların mesai saatlerinin azaltılması, bankalardan nakit çekme faaliyetleri üzerindeki baskıyı hafifletmek üzere alınan önlemlerin bir parçası. Lübnan’da bankalar Salı gününe kadar kapalı olacak (Cumartesi günleri istisnai olarak kapalı, Pazartesi günü resmi tatil). Bununla birlikte hızlı çöküş söylentileri arasında para çekme talebi de günden güne artış gösteriyor. Bu durum ise banka müşterileri arasında gerginliğe yol açarken, piyasada da dalgalanmaya neden oluyor.
Bazı siyasi kaynaklar, bu uygulamaların “yasa dışı” olduğunu belirtirken, bazıları ise bu adımların “krizle baş etmek için istisnai ve geçici bir önlem” olduğunu ifade ediyor.  Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, önlemlerin Lübnan Merkez Bankası’nın talimatıyla alındığını, durumun genel olmadığını söyledi. Para ve kredi kanununa atıfta bulunan kaynaklar, yasalarda değişik yapılması gerektiğine dikkati çekti.
Halk öfkeli
Önlemler, iki günde bir, özellikle de dolar hususunda, likidite talebinin artması nedeniyle ikiye katlanıyor. Alınan bu önlemler, bankalara para çekmek için koşan, ancak bunu gerçekleştiremeyen vatandaşlar arasında da büyük bir kriz oluşturuyor.
Şarku’l Avsat’a açıklama yapan emekli bir asker, bankanın kendisine 5 bin dolar vermeyi kabul etmediğini söyledi. Bir emlakçı da bankanın, çekmeye çalıştığı 20 bin doları vermeyi reddettiğini belirtti. Emlakçı, bankanın kendisine para vermediği için pazardaki veznedarla takas yapıp veznedara komisyon ödemek zorunda kaldığını ifade etti.
Günlük olarak artan önlemler, bankalarda yaşanan kargaşayı ve Lübnanlılar arasındaki gerginliği artırıyor. İnşaat malzemeleri satıcısı olan Beşir, mal ithal eden şirketlerin bankalardan tahsil edilemeyen çekler dolayısıyla faturaların birikmesi nedeniyle özür dilediğini söyledi. Beşir, tüccarların nakit taleplerinin de piyasadaki sorunları artırdığını vurguladı.
Şirket yöneticilerinden uyarı
Lübnan dışında kullanılan elektronik kartlar aracılığıyla para çekme işlemlerine tavan sınır belirlenmesi, elektronik kartlar aracılığıyla dış transferlerin kapatılması ve bankaların yabancı para transferlerinin hareketlerini kısıtlaması ülkede yaşanan durumu daha da karmaşık hale getirdi. Gıda ve inşaat ithalatı yapan şirketlerin yöneticileri, endüstrilerde kullanılan ana malzemelerin yanı sıra başta gıda olmak üzere Lübnan pazarının sermaye ve ana ithalatta kayıp yaşayacağı uyarısında bulundu.
Ayrıca gelecek 3 ay içerisinde tüccarların ithal mallarından sağlanan gümrük vergilerinde düşüş beklentisi dolayısıyla devlet gelirlerinin de azalacağı ifade edildi.
Sanayiciler Derneği Başkanı Fadi el-Cemayel, Lübnan Merkez Bankası’nın başkanı ile görüşmesi sonrasında “Son günlerde sanayicileri çöküşün eşiğine getirecek, transferleri durdurma ve sağlanan tüm kolaylıkları askıya alma hususundaki önemler dolayısıyla şaşkınız” ifadelerini kullandı. Cemayel, bankalar tarafından alınan bu önlemlerin ciddiyeti ve sektöre olumsuz etkileri hususunda da uyarıda bulunurken, “Bu önemlerle mücadele edilmeli ve bunlar kabul edilmemelidir. Çünkü durum, iç ve dış endüstriyel taahhütlerin yerine getirilmesini önleyecektir” dedi.



Batı Şeria'da yerleşimci saldırısında bir kişi öldü... Almanya "Filistinlilerin korunması" çağrısında bulundu

Maskeli İsrailli yerleşimciler Batı Şeria'nın Sincil kasabasında Filistinlilere taş attı (AFP)
Maskeli İsrailli yerleşimciler Batı Şeria'nın Sincil kasabasında Filistinlilere taş attı (AFP)
TT

Batı Şeria'da yerleşimci saldırısında bir kişi öldü... Almanya "Filistinlilerin korunması" çağrısında bulundu

Maskeli İsrailli yerleşimciler Batı Şeria'nın Sincil kasabasında Filistinlilere taş attı (AFP)
Maskeli İsrailli yerleşimciler Batı Şeria'nın Sincil kasabasında Filistinlilere taş attı (AFP)

Filistin Haber Ajansı (PNA) dün, Batı Şeria'da Ramallah'ın kuzeyindeki bir kasabaya yerleşimciler tarafından düzenlenen saldırıda bir gencin öldüğünü ve on kişinin de yaralandığını bildirdi.

Ajansın Sağlık Bakanlığı'na dayandırdığı habere göre 23 yaşındaki Seyfüddin Kamil Abdülkerim Muslat, yerleşimcilerin Sincil kasabasında kendisini ağır bir şekilde dövmesinin ardından son nefesini verdi.

Ajans, yerleşimcilerin saldırısı sonucu 10 sivilin yaralandığını ve vücudunda kırıklar oluştuğunu belirtti.

Almanya Dışişleri Bakanlığı, perşembe günü Batı Şeria'da eski bir kiliseye yapılan yerleşimci saldırısını kınayarak, tekrarlanan yerleşimci saldırılarının Filistinlilerin yaşamlarını ve geçim kaynaklarını tehdit ettiğini ifade etti.

Bakanlık yaptığı açıklamada, “Filistinlilerin yerleşimci şiddetinden korunması, saldırıların soruşturulması ve sorumluların hesap vermesi” gerektiğini vurguladı.

Avrupa Birliği kısa bir süre önce Batı Şeria'daki durumun, yerleşimci şiddetindeki “keskin tırmanış” ve ev ve mülklerin tahrip edilmesi nedeniyle hızla kötüleştiği uyarısında bulunmuştu.

İsrail'in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da şiddet, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırması ve Gazze'de savaşın patlak vermesinden bu yana arttı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Yönetimi verilerinden elde ettiği bilgilere göre 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve yerleşimciler, çoğu silahlı olmak üzere en az 954 Filistinliyi öldürdü. İsrail rakamlarına göre aynı dönemde Filistinlilerin saldırılarında ya da İsrail askeri operasyonları sırasında en az 36 İsrailli öldürüldü.