Gergedanları kaçak avlanmadan korumak için taklit boynuz üretmek ters tepebilir

Kenya'nın kuzeyindeki beyaz (ya da kare dudaklı) gergedanların günde ortalama iki taneden fazlası kaçak avcılığın kurbanı oluyor (F Vollrath)
Kenya'nın kuzeyindeki beyaz (ya da kare dudaklı) gergedanların günde ortalama iki taneden fazlası kaçak avcılığın kurbanı oluyor (F Vollrath)
TT

Gergedanları kaçak avlanmadan korumak için taklit boynuz üretmek ters tepebilir

Kenya'nın kuzeyindeki beyaz (ya da kare dudaklı) gergedanların günde ortalama iki taneden fazlası kaçak avcılığın kurbanı oluyor (F Vollrath)
Kenya'nın kuzeyindeki beyaz (ya da kare dudaklı) gergedanların günde ortalama iki taneden fazlası kaçak avcılığın kurbanı oluyor (F Vollrath)

Gergedanların neslinin tükenmesini engellemeye çalışan bilim insanları, eğer icat ettikleri taklit boynuz yasa dışı pazara sürülürse tam tersi bir etki yaratabileceği konusunda uyarıldı.
Oxford Üniversitesi ve Çin'deki bir üniversiteden araştırmacılar, ucuz at kılı kullanarak gergedan boynuzunun yerini tutan ve gerçeğinin piyasadaki fiyatını aşağı çekebileceğini söyledikleri bir bileşik geliştidi.
Hayvanın boynuzu, faydaları kanıtlanmamış olsa da "geleneksel" Asya tıbbındaki kullanımı nedeniyle başta Vietnam ve Çin olmak üzere yüksek bir talebe sahip. Ayrıca dekorasyon amacıyla oymacılıkta da kullanılıyor.
Boynuz tozunun aynı zamanda afrodizyak ve akşamdan kalmışlığı giderme etkilerinin bulunduğu da iddia ediliyor. Ancak bu uluslararası ticaretin tamamı yasa dışı gerçekleşiyor.
Doğa koruma derneği Save the Rhino'ya (Gergadanları Kurtar) göre, her yıl yüzlerce Afrika gergedanı boynuzları için öldürüyor ve yasa dışı avcılar hala günde ortalama 2,5 gergadanın canını alıyor.
Avlanan 5 gergedan türünden 3'ü kritik tehlikedeki türler arasında yer alıyor. Bu, yüksek bir yok olma tehditiyle karşı karşıya oldukları anlamına geliyor.
Gergedan boynuzu insanın saç ve tırnaklarını da oluşturan katı keratinin sıkıca paketlenmiş kümelerinden oluşuyor.
Üniversite uzmanları atın kuyruk kıllarını birbirine yapıştırarak, ardından dış katmanını kazıyarak ürettikleri yeni bir malzeme geliştirdi. Araştırmacılar bunun gerçekçi bir ikame ürünü ortaya çıkardığını söylüyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Oxford Üniversitesi Zooloji Bölümü'nden Fritz Vollrath şunları ifade etti: "Araştırmamız gergedanların aşırı derecede pahalı sıkıştırılmış burun kılını taklit eden biyolojiden ilham almış boynuz benzeri bir materyali üretmenin hem daha kolay hem de daha ucuz olduğunu gösteriyor.
Bu teknolojinin ticareti yanıltmak, fiyatları düşürmek ve sonuç olarak gergedanların korunmasını desteklemek üzere daha fazla geliştirilmesini başkalarına bırakıyoruz."
Ancak Born Free isimli, Birleşik Krallık merkezli bir doğal yaşamı koruma derneği, piyasayı böyle bir bileşiğe boğmanın yalnızca talebi yükselterek gergedanları daha fazla tehdit etmekle kalmayacağı, aynı zamanda alıcıları bilinçlendirmek için gösterilen çabayı sekteye uğratacağı ve ticari yasağı dayatmayı zorlaştıracağı konusunda uyarıda bulundu.
Born Free derneğinde çalışan vahşi yaşam uzmanlarından Mark Jones şunları söyledi:
Eğer piyasayı boynuz gibi görünen bir ürüne boğarsanız, talebi canlandırabilir ve daha önce satın almamaları gerektiğini söylediğiniz alıcılarına muğlak bir mesaj verebilirsiniz. Bu aynı zamanda kolluk kuvvetlerinin işini çok zorlaştırır. Eğer beyaz tozları birbirinden ayırt etmeleri gerekirse bu güçleşecektir. Çabanın büyük kısmı gergedanların yasa dışı avlanmasının önüne geçmeye harcanıyor ve eğer karmaşık, incelikli sosyal ve kültürel inançlara dayalı piyasaya bir anda yeni bir ürün sokarak müşterilerin geçiş yapmasını bekliyorsanız, bu gerçekçi değil.
Jones, Born Free'nin endişelerini dile getirmek üzere araştırmacılarla konuşmak istediğini belirterek, "Ciddi tereddütlerimiz var" dedi.
Jones, bu dolandırıcılığa ilişkin düzenlemeler gelmesi olasılığının da bulunduğunu dile getirdi.
Buna karşılık Profesör Vollrath şunları söyledi:
Buradaki mesajımız basit: Gergedan boynuzu sadece bir burun kılı demetinden ibarettir. Bunda büyülü hiçbir şey yok. Taklit edilmesi kolay ve çok ucuz. Kim neden pahalı bir burun kılına para ödesin ki? Bunu alan aptal durumuna düşecektir. Erkekler aptallığına doymasın (Alıcılar genelde erkek oluyor).
Son 10 yılda 8 bin 889 Afrika gergedanı yasa dışı avlandı.
Save the Rhino derneği daha önce de sentetik veya biyolojik olarak taklit edilen gergedan boynuzu üreten 4 ABD şirketinin çabalarına karşı çıkmıştı.
2015'te 10 çevreci grup bir araya gelerek sahte boynuzları desteklemenin gergedan boynuzu tüketimi üzerindeki "kara lekeyi" temizleyeceği ve "kolluk kuvvetlerine gereksiz zorluklar" çıkaracağı konularında uyarmıştı. Dernekler aynı zamanda bunun bilimsel olarak kanıtlanmamış tıbbi inanışlara da güvenirlilik katabileceğini ifade etmişti.

 


Tazmanya'da 122 yıllık şişe içinde mesaj bulundu

Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)
Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)
TT

Tazmanya'da 122 yıllık şişe içinde mesaj bulundu

Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)
Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)

Tazmanya'da, Avustralya'nın en eski deniz fenerlerinden birinin duvarına gizlenmiş 122 yıllık bir şişe mesajı gün yüzüne çıkarıldı. Keşif, tarihçilerin büyük ilgisini çekti.

Nadir bulunan bu mesaj, bu hafta Tazmanya'daki Bruny Adası'nda yer alan Cape Bruny Deniz Feneri'nin fener odasında, rutin koruma çalışmaları sırasında keşfedildi. Buluntuyu fark eden kişi, uzman ressam Brian Burford'dı.

Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi (PWS), ressamın duvarın paslanmış bölümünde çalışırken "alışılmadık bir şey" fark ettiğini ve daha yakından incelediğinde bunun içinde mektup bulunan cam şişe olduğunu anladığını belirtti.

Şişe, Hobart'a getirildi ve Tazmanya Müzesi ve Sanat Galerisi'nden (TMAG) konservatörler, bitüm kaplı mantarı keserek içindeki hassas içeriği dikkatlice çıkardı.

İçinde, Hobart Denizcilik Kurulu'nun o zamanki Deniz Fenerleri Müfettişi James Robert Meech tarafından kaleme alınmış, 29 Ocak 1903 tarihli, el yazısıyla yazılmış iki sayfalık mektup bulunan bir zarf vardı.

Mektupta, deniz fenerinde yapılan önemli iyileştirmeler, ahşap merdivenin yerine yeni demir spiral merdivenin takılması, yeni beton zemin ve yeni fener odasının yapılması gibi ayrıntılar yer alıyordu.

dfghty
Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulunan şişe (Brian Painter/Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Hizmetleri)

Ayrıca, ışığın yanıp sönme dizisindeki değişiklikler kaydedilmiş. Daha önce 50 saniyelik döngüyle yanıp sönen ışık, üç saniyelik aydınlık ve ardından 19,5 saniyelik karanlık şeklinde değiştirilmiş ve projede yer alan bekçilerin ve işçilerin adları listeleniyor. PWS'ye göre çalışmalar Denizcilik Kurulu'na 2 bin 200 sterline mal olmuş, bu da bugün yaklaşık 474 bin Avustralya dolarına (yaklaşık 12,5 milyon TL) denk geliyor.

PWS Tarihi Miras Müdürü Annita Waghorn, mesajın durumunun olağanüstü olduğunu söyledi.

"Mektup tek parça halinde çıktığında odadaki heyecanı hissedebiliyordunuz" dedi.

Bu mektup bize deniz fenerinde yapılan çalışmalar ve bu çalışmaları üstlenen kişiler hakkında fikir veriyor. Bu bilgiler, Bruny Adası ve Cape Bruny Deniz Feneri'nin zengin tarihine katkıda bulunuyor.

scdfrgt
Cape Bruny deniz fenerindeki şişede yazarın imzaladığı mesajın ikinci sayfası (Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)

TMAG konservatörleri, eski kağıdı korumak için nemlendirme işlemi kullanarak gevşetip düzleştirdi. Mektup nihayetinde halka açık olarak sergilenecek ancak yeri henüz doğrulanmadı.

İlk olarak 1838'de faaliyete geçen Cape Bruny Deniz Feneri, 1996'da hizmet dışı bırakılıp yerine yakındaki güneş enerjisiyle çalışan ışık konana kadar 150 yıldan uzun bir süre gemilere Avustralya'nın en tehlikeli sularından bazılarında rehberlik etmişti.

Buluntu, tarihçileri ve PWS yetkililerini şaşırttı çünkü fener odası 1903'te kurulduğundan beri mühürlü duvar alanına kimse erişmemişti.

Yerel medyanın "son yılların en önemli deniz feneri keşiflerinden biri" diye nitelendirdiği mesaj, eyaletin denizcilik geçmişine ışık tutan bir zaman kapsülü niteliğinde.

Independent Türkçe