Paris'te on binlerce kişi İslam nefretine karşı yürüyüş yaptı

Gösteriler esnasında (AFP)
Gösteriler esnasında (AFP)
TT

Paris'te on binlerce kişi İslam nefretine karşı yürüyüş yaptı

Gösteriler esnasında (AFP)
Gösteriler esnasında (AFP)

İslam nefretinin hızla arttığı Fransa’da, 50 derneğin çağrısı üzerine on binlerce kişi İslamofobi’ye karşı yürüyüş yaptı.
50 derneğin çağrısı üzerine on binlerce kişi "İslam korkusuna dur demek" için Paris'teki Kuzey gar istasyonundan hareketle başlayan protesto yürüyüşüne katıldı. Binlerce kişi Paris sokaklarında "Acil bir şekilde birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz", "Seni seviyoruz laiklik, bizi korumalısın", "İslamofobi'ye hayır", "Başörtülü kadınlarla dayanışma", "Sorun çıkaran Müslümanlar değil, nefret eden İslamofobikler" sloganlarıyla müslümanlara yönelik nefret eylemlerini kınamayı amaçlayan yürüyüşe katıldı.
Yürüyüşe katılan başörtülü Asmae Eumosid, "İslam'la ve başörtülü kadınlarla ilgili saçma şeyler duyuyoruz. Müslümanları damgalamaya ve toplumdan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Sesimizin duyulmasını ve toplumdan uzaklaştırılmamamızı istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Önemli destek
Yürüyüşe katılan önemli siyasi isimlerin arasında Boyun Eğmeyen Fransa parti lideri Jean-Luc Melenchon bulunuyor. Melenchon, "Müslümanlığa karşı ırkçılık, Cumhuriyet'in seçilmiş temsilcilerini kayıtsız bırakmayacak kadar önemli bir hale geldi. Fransız halkının birliği, Cumhuriyet'in bölünmezliği için ön koşuldur" ifadelerini kullandı. Avrupa Parlamentosu Üyesi Manuel Bompard ise, "Dinleri nedeniyle ayrımcılığa, hakarete veya saldırıya uğrayan tüm Müslümanlara yönelik nefreti durdurmak ve desteğimizi göstermek için yürüyoruz" derken Aşırı solcu İşçi Mücadelesi parti sözcüsü Nathalie Arthaud da, "Nefreti eken bu siyasi oyunlarından bıktık" diye konuştu.
Yürüyüşe katılanların arasında Fransa'nın en önemli sendikalarından biri olan Genel Emek Konfederasyonu CGT genel sekreteri Philippe Martinez, gazeteci ve yönetmen Rokhaya Diallo, senatör Esther Benbassa bulunuyor. Yeni Anti-Kapitalist Partinin sözcüsü Olivier Besancenot, "Bu gösteri halkı ırkçılığın durması gerektiğini söyleyen bir uyarı çiğliği" dedi.
Öğretmenler katıldı
Yürüyüşe katılan öğretmenler "Öğretmenler islamofobi'ye karşıdır" sloganıyla müslümanlara destek mesajı gönderdi. Milli Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer'yi ırkçı olarak tanımlayan öğretmenler, "Jean-Michel Blanquer, otoriter bir bakansın, ırkçısın ve bu çok belli" ifadelerini kullandı.
Blanquer başörtüsünün toplumda istenmediğini savunarak, okul gezilerinde öğrencilere refakat eden annelerin başörtüsü takmasına ilişkin, "Yasa başörtüyü yasaklamıyor ancak yerel yönetimlerin başörtüyü yasaklamasını teşvik edebiliriz" ifadelerini kullanmıştı.



Trump, Netanyahu'nun kendisini Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesinden sonra: Hamas ateşkes istiyor

Trump, Netanyahu'nun kendisini Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesinden sonra: Hamas ateşkes istiyor
TT

Trump, Netanyahu'nun kendisini Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesinden sonra: Hamas ateşkes istiyor

Trump, Netanyahu'nun kendisini Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesinden sonra: Hamas ateşkes istiyor

ABD Başkanı Donald Trump pazartesi günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da ağırlarken İsrailli yetkililer, ABD'nin arabuluculuğunda Gazze'deki rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkesin sağlanması için Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) ile dolaylı görüşmeler yaptı.

Trump’ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiğini açıklayan Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen toplantıda milyarder Cumhuriyetçi Başkan’a ödül komitesine gönderdiği adaylık mektubunun bir kopyasını sundu. Netanyahu, Beyaz Saray'da Trump ile yediği akşam yemeğinde, ABD Başkanı’nın ‘şu anda bir ülkeden diğerine, bir bölgeden diğerine barışı tesis ettiğini’ söyledi. Trump ise sık sık Norveç’teki Nobel Barış Ödülü Komitesi'nin Hindistan ile Pakistan ve Sırbistan ile Kosova arasındaki anlaşmazlıkları çözme çabalarını görmezden gelmesinden şikayet etti.

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasını istediğine inandığını belirten Trump, Beyaz Saray'da gazetecilerin İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi’nde devam eden çatışmaların, taraflar arasında sürmekte olan ateşkes görüşmelerini engelleyip engellemeyeceği sorusuna verdiği yanıtta “Hamas görüşmek ve ateşkes istiyor” dedi.

Öte yandan Filistinlilerle barış istediğini söyleyen Netanyahu, ancak gelecekte kurulacak herhangi bir bağımsız Filistin devletinin İsrail'i yok etmek için bir platform olacağını belirterek, güvenlik konusunda egemenliğin İsrail'in elinde kalması gerektiğini savundu.

Netanyahu, şunları söyledi:

“Filistinlilerin kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğini düşünüyorum, ancak bizi tehdit edecek hiçbir yetkiye sahip olmamalılar. Bu, genel güvenlik gibi egemenlik yetkilerinin her zaman bizim elimizde kalacağı anlamına geliyor.”

İsrail Başbakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“7 Ekim'den sonra insanlar Filistinlilerin bir devleti olduğunu, Gazze'de Hamas devleti olduğunu söylediler ve bakın ne yaptılar. Onlar bunu inşa etmediler. Onlar bunu sığınaklarda, terör tünellerinde inşa ettiler ve sonra halkımızı katlettiler, kadınlarımıza tecavüz ettiler, erkeklerimizin kafalarını kestiler, şehirlerimizi, kasabalarımızı ve çiftliklerimizi işgal ettiler. İkinci Dünya Savaşı ve Nazilerin işlediği Holokost’tan bu yana görmediğimiz korkunç katliamlar işlediler.”

İsrail Başbakanı, şöyle devam etti:

“Filistinli komşularımızla, bizi yok etmek istemeyenlerle barışa ulaşmak için çalışacağız ve güvenliğimizin ve egemenliğimizin her zaman bizim elimizde kalacağı bir barışa ulaşmak için çalışacağız. Şimdi insanlar, ‘Bu tam bir devlet değil, bir devlet bile değil’ diyecekler. Umurumuzda değil. Bunu bir daha asla tekrarlamayacağımıza söz verdik. Bir daha asla ve asla olmayacak.”

Diğer taraftan İran'a uygulanan sert yaptırımları uygun zamanda kaldırmak istediğini söyleyen Trump, Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasının Şam'ın ilerlemesine yardımcı olacağını belirtti. İran'ın da benzer bir adım atmasını umduğunu ifade eden Trump, “Uygun zamanda bu yaptırımları kaldırmak ve onlara yeniden inşa fırsatı vermek istiyorum. Çünkü İran'ın barışçıl bir şekilde yeniden inşa olmasını istiyorum, eskisi gibi ‘Amerika'ya ölüm, İsrail'e ölüm’ gibi sloganlar atmaktan çekinmemesini istiyorum” şeklinde konuştu.

Beyaz Saray'ın geçtiğimiz hafta Kiev'e bazı silah sevkiyatlarını durdurduğunu açıklamasının ardından, ABD'nin Ukrayna'ya ‘daha fazla savunma silahı’ göndereceğini duyuran Trump, “Öncelikle savunma silahları olmak üzere daha fazla silah göndermemiz gerekecek” diyerek, barışa yanaşmaması nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den duyduğu ‘memnuniyetsizliğini’ bir kez daha yineledi.

Trump, 1 Ağustos'ta yürürlüğe girecek olan ABD gümrük vergilerinin kesin tarihi olup olmadığı sorulduğunda, “Kesin diyebilirim ama yüzde 100 kesin değil. Bizi arayıp farklı bir şekilde bir şeyler yapmak istediklerini söylerlerse, buna açık olacağız” dedi. Trump pazartesi günü, Japonya ve Güney Kore gibi büyük tedarikçilerden küçük ülkelere kadar ticari ortaklarına, ABD'nin yüksek gümrük vergilerinin 1 Ağustos'ta yürürlüğe gireceğini bildirmeye başladı. Bu durum, ABD Başkanı’nın bu yılın başlarında başlattığı ticaret savaşında yeni bir aşamayı temsil ediyor.

Trump ve Netanyahu, başkanın genellikle önemli ziyaretçileri kabul ettiği Oval Ofis'te resmi görüşmeler yapmak yerine özel bir akşam yemeğinde bir araya geldi. Trump'ın bu kez Netanyahu'yu resmi olmayan bir şekilde kabul etmesinin nedeni henüz belli değil. Netanyahu, dün gece Washington'a gelmesinin ardından Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya gelerek Trump ile yapacağı görüşmelere hazırlandı.

Netanyahu, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında yeniden başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana Beyaz Saray'a üçüncü kez yaptığı ziyaret Trump’ın geçtiğimiz ay İsrail'in hava saldırılarını desteklemek için İran'ın nükleer tesislerine hava saldırısı düzenlenmesi emrini vermesinin ardından bir ilki temsil ediyor. ABD Başkanı, önce İran’ın nükleer tesislerinin bombalanması emri vermiş, daha sonra 12 gün süren İsrail-İran savaşında ateşkesin sağlanmasına yardımcı olmuştu.