​Sosyal platformlardaki radikal söylemlere karşı Suudi-İngiliz bildirisi

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)
TT

​Sosyal platformlardaki radikal söylemlere karşı Suudi-İngiliz bildirisi

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)

Terör örgütlerinin mesajlarını inceleme çalışmalarına yönelik yayınlanan Suudi-İngiliz bildirisinde radikalleri ve teröristleri kendilerine uygun sıfatlarla utandırmak için katı bir terminolojinin kullanılması gerektiği vurgulandı.
Söz konusu bildiri, Suudi Arabistan Devlet Güvenliği Başkanlığı (Radikallikle Mücadele Genel Müdürlüğü) ve DEAŞ karşıtı Uluslararası Koalisyon’un ve DEAŞ’la Mücadelede İletişim Hücresi’nin uluslararası bir paneldeki iş birliği sonucu olarak ortaya çıktı.
“Terörist Anlatılara Karşı Koyma Uygulamaları Üzerine Londra Bildirisi: Bir Model Olarak DEAŞ” adlı bildiri, DEAŞ karşıtı Uluslararası Koalisyon’un internet sitesinde Arapça ve İngilizce olarak yayınlandı.
Bildiride 10 farklı çalışma alanı mevcut:
-Terörist grupların savunmasız insanları nasıl hedef aldığı hakkında bilgi ve analiz toplamak
-Radikal davranışlarla ilgili dini, sosyal ve psikolojik faktörlerin incelenmesi ve ele alınması
-Sosyal medya platformlarındaki terörist anlatılara ve mesajlaşmaya karşı koymak
-Hassas topluluklarda uzun vadeli direnç oluşturmak için hoşgörü, sosyal uyum ve ılımlılık gibi alternatif anlatıların teşvik edilmesi
-Söz konusu platformlardaki radikal içeriğin kaldırılmasından sosyal medya şirketlerini sorumlu tutmak
-Küçük çocuklara radikal şiddetin aşılanmasını önlemek için şiddet içerikli video oyunlarıyla ilgili mevzuat geliştirmek
-Bölücü ve ırkçı söylemlere karşı koymak, barış içinde birlikte yaşama, hoşgörü ve saygı ilkelerini oturtmak için toplumsal örgütlerle ortaklıklar kurmak
-İdeolojilerini meşrulaştırmak veya eylemlerini heyecan verici hale getirmekten kaçınmak için teröristlerden bahsederken uygun terminoloji kullanımına teşvik etmek
-Terör propagandası ve ağlarıyla mücadele etmek için bölgesel ve uluslararası alanda iş birliği yapmak
 -Yerel, bölgesel ve uluslararası ortaklarla bilgileri ve en iyi uygulamaları paylaşmak
Suudi Arabistan, 2014 yılında kurulan DEAŞ karşıtı Uluslararası Koalisyon’un kurucu üyesi ve stratejik bir ortağı olarak ön plana çıkıyor. Riyad yönetimi, Suriye'nin kuzey doğusunda DEAŞ'tan kurtarılan alanları istikrara kavuşturma projelerini desteklemek için Koalisyon’a 100 milyon ABD doları da katkıda bulundu.



Filistinli aşiret liderlerinden El Halil Emirliği planı

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e düzenlediği saldırılarda 167'si çocuk yaklaşık bin Filistinli öldürüldü, 7 bine yakın kişi de yaralandı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e düzenlediği saldırılarda 167'si çocuk yaklaşık bin Filistinli öldürüldü, 7 bine yakın kişi de yaralandı (Reuters)
TT

Filistinli aşiret liderlerinden El Halil Emirliği planı

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e düzenlediği saldırılarda 167'si çocuk yaklaşık bin Filistinli öldürüldü, 7 bine yakın kişi de yaralandı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e düzenlediği saldırılarda 167'si çocuk yaklaşık bin Filistinli öldürüldü, 7 bine yakın kişi de yaralandı (Reuters)

Batı Şeria'daki Filistinli aşiret liderleri İsrail'le çatışmaları sonlandırmak için "alternatif barış planı" sundu. 

İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın en büyük şehri El Halil'deki şeyhler, Filistin Ulusal Yönetimi'nden ayrılarak İsrail devletini tanımayı ve İbrahim Anlaşmaları'na katılmayı öneriyor.

El Halil'in en güçlü aşiret liderlerinden Şeyh el-Caabari'nin de aralarında bulunduğu 4 Filistinli şeyh, İsrail'le tam işbirliği isteyen bir mektuba imza attı. Mektupta, Batı Şeria'da Filistin Ulusal Yönetimi'nden bağımsız bir "El Halil Emirliği" kurulması teklif ediliyor. Tel Aviv yönetiminin, bölgedeki Arapların lideri olarak bu "emirliği" tanıması ve Batı Şeria'daki işgalini sonlandırması isteniyor. 

Ayrıca uzun vadede 50 bin Filistinliye İsrail'de çalışma izni sağlanması talep ediliyor.

Batı Şeria'da 204 bin kişiyi temsil eden 8 şeyh ve 350 bin kişiyi temsil eden 13 şeyh de plana destek veriyor. Filistinli aşiret liderleri, bölgede Filistin Ulusal Yönetimi'nin iktidarına son verileceğini de ileri sürüyor.

Şeyhler, Oslo Anlaşmaları'nın geçersiz kılınması gerektiğini savunuyor. Dönemin İsrail Başbakanı İzak Rabin ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat arasında 1993'te imzalanan ilk anlaşma, 1999'a kadar bağımsız Filistin Devleti'nin kurulmasını öngörüyordu. 

sdfrgty
48 yaşındaki Şeyh Caabari, Filistin Ulusal Yönetimi'nden ayrılma teklifinin mimarı (Caabari/WSJ)

İkincisi 1995'te imzalanan anlaşma kapsamındaysa işgal atındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.

Caabari, iki devletli çözümün özellikle Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı'yla başlayan savaşın ardından imkansız hale geldiğini iddia ederek, Wall Street Journal'a (WSJ) şunları söylüyor: 

Filistin devleti kurulmayacak, 1000 yıl geçse de kurulamayacak. 7 Ekim'den sonra İsrail bunu kabul etmeyecek.

Mektubun gönderildiği İsrail Ekonomi Bakanı Nir Barkat bu süreci destekliyor. WSJ'nin aktardığına göre şubattan bu yana Barkat ve Filistinli aşiret liderleri arasında pek çok görüşme düzenlendi. 

Diğer yandan İsrail'in iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet ve İsrail Savunma Kuvvetleri'nden (IDF) bazı kesimlerin teklife temkinli yaklaştığı aktarılıyor. Emekli Tümgeneral Gadi Şamni, "Her biri silahlı, onlarca farklı aileyle nasıl başa çıkacaksınız? Bu bir kaos ve felaket yaratır" diyor. 

Tel Aviv Üniversitesi'nde Filistinli aşiretler üzerine çalışma yapan Harel Chorev de teklifin uygulanabilir olmadığını belirterek, bunun "Filistin Yönetimi'ni düşman olarak gören bazı radikal sağcı İsraillilerin fantezisinden ibaret olduğunu" söylüyor.

Gazze Şeridi, 1996-2006'da Filistin Ulusal Yönetimi'ne bağlıydı. Ancak Hamas, 2006'da yapılan seçimlerde, Fetih'i geçerek 132 sandalyeli mecliste 74 koltuk kazanmış, Fetih ise 45 sandalyede kalmıştı. Daha sonra taraflar arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle 2007'de Gazze'de patlak veren çatışmalarda, Hamas bölgenin kontrolünü ele geçirmişti.

Independent Türkçe, Jewish Telegraphic Agency, Times of Israel, Wall Street Journal