MEB’den Uygur alfabesi yerine İbranice alfabenin kullanıldığı hataya dijital çözüm

Hatalı görsel yerine dijital ortama yüklenen yukarıdaki düzeltilmiş hali derslerde anlatılacak / Görsel: Independent Türkçe
Hatalı görsel yerine dijital ortama yüklenen yukarıdaki düzeltilmiş hali derslerde anlatılacak / Görsel: Independent Türkçe
TT

MEB’den Uygur alfabesi yerine İbranice alfabenin kullanıldığı hataya dijital çözüm

Hatalı görsel yerine dijital ortama yüklenen yukarıdaki düzeltilmiş hali derslerde anlatılacak / Görsel: Independent Türkçe
Hatalı görsel yerine dijital ortama yüklenen yukarıdaki düzeltilmiş hali derslerde anlatılacak / Görsel: Independent Türkçe

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ortaokullara yönelik bastırılan sosyal bilgiler kitabında Uygurlarla ilgili bölümde Uygur alfabesi diye yanlışlıkla İbrani alfabesinin kullanıldığı ortaya çıkmıştı.
1 milyon 340 bin adet basıldığı belirtilen kitaptaki yanlışı ilk olarak Türk Yazarlar Birliği (TYB) Eski Başkanı Mehmet Doğan kamuoyuna duyurmuştu.

MEB, kitabında Uygur alfabesi yerine İbrani alfabesi kullanılmıştı (yukarıda soldaki görsel.) Sağdaki ise gerçek Uygur alfabesi (Independent Türkçe)
Olayın duyulmasının ardından bazı kişiler hatalı bilginin yer aldığı 1 milyon 340 bin kitabın toplatılmasını istemişti.
İnceleme sonucu: İki alfabe arasında benzerlikten yanlışlık yapıldı
Konuyla ilgili olarak Independent Türkçe’nin sorularını cevaplandıran ancak adının verilmemesini inceleyen Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bir yetkili yaptıkları inceleme sonucu olayın Uygur ve İbrani alfabeler arasındaki aşırı benzerlikten dolayı şehven (yanlışlıkla) yapılan bir hatadan kaynaklandığını tespit ettiklerini söyledi.
“Ders kitabı gelecek yıl değiştirilecek”
Yetkili 1 milyon 340 bin kitabın toplatılmasının söz konusu olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
Bizim bütün ders kitaplarımız Eğitim Bileşim Ağı yani EBA’da yüklüdür. Söz konusu hatanın olduğu kısım EBA’dan değiştirilerek söz konusu yanlış görsel değiştirildi doğrusu yüklendi. Bu bölüm derslerde EBA üzerinden düzeltilmiş görsel üzerinden anlatılacak. Gelecek eğitim öğretim yılında ise kitap üzerinden yeniden basım yoluyla değiştirilecek.



Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)

Yeni bir çalışma, vücudun yaşlanmaya verdiği doğal tepkiye dair uzun süredir kabul gören bir inanışın yanlış olabileceğini öne sürüyor.

Yaşa bağlı iltihaplanma (inflammaging), ilerleyen yaşla birlikte gelişen kronik, düşük dereceli bir iltihaplanma şeklidir. İltihaplanma vücudu yaralanma veya enfeksiyona karşı korur.

Kronik iltihaplanmanın yaşlanma sürecini hızlandırdığı ve Alzheimer hastalığı, artrit, kanser, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet gibi çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar çoğu yaşlı kişinin yaşlandıkça iltihaplanmadan muzdarip olacağına uzun zamandır inanıyor.

Ancak bu hafta Nature Aging'de yayımlanan çalışma, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanların kentsel bölgelerdekilerden farklı şekilde iltihaplanma deneyimlediğini ve bunun arkasında başka bir neden olabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, Bolivya Amazonları'ndan Tsimane ve Malezya Yarımadası'ndan Orang Asli olmak üzere sanayileşmemiş iki yerli nüfusun yaşantısını İtalya ve Singapur'dan iki grupla karşılaştırdı. 4 gruptan 18 ila 95 yaşındaki yaklaşık 2 bin 800 yetişkinden alınan kan örneklerini karşılaştırdılar.

Kronik enflamasyonun net bir şekilde yaşlanmayla bağlantılı olmayabileceğini, bunun yerine beslenme biçimi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin önceden  sanılandan daha büyük rol oynadığını buldular.

Çalışma ayrıca sanayileşmemiş gruplardaki iltihaplanmanın, katılımcılar yaşlandıkça artmadığını da gösterdi.

Columbia Üniversitesi'nde çevre sağlığı bilimleri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Alan Cohen bulguların, iltihaplanmanın "şu anda anladığımızdan daha karmaşık" olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

The Independent'a konuşan Cohen, "Tsimane ve Orang Asli tüm bu yönlerden bizden farklı" diyor. 

Çalışmamızın anlamı, daha aktif olmamız gerektiğini söylemekten ziyade biyolojiyi iyi anladığımız ve onu hher yönüyle kontrol edebileceğimiz düşüncesine meydan okumak. Yani bu bir uyarıdır: Özellikle iltihaplanmayı azaltmak için belirli gıdaları tüketmekten ve haftalık popüler sağlık trendlerini takip etmekten kaçının.

Öte yandan diğer uzmanlar bu çalışmadan yola çıkarak kesin yargılara varmadan önce bir uyarıda bulunuyor.

Yale Yaşlanma Araştırmaları Merkezi Direktörü Vishwa Deep Dixit, New York Times'a yaptığı açıklamada kirliliğe daha az maruz kalan kişilerde kronik hastalık oranlarının daha düşük çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden farmakoloji alanında öğretim üyesi olan Bimal Desai ise bulguların değerli tartışmalara yol açması gerektiğini ancak "yaşa bağlı iltihaplanma anlatısını baştan yazmadan önce" daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

Independent Türkçe