MEB’den Uygur alfabesi yerine İbranice alfabenin kullanıldığı hataya dijital çözüm

Hatalı görsel yerine dijital ortama yüklenen yukarıdaki düzeltilmiş hali derslerde anlatılacak / Görsel: Independent Türkçe
Hatalı görsel yerine dijital ortama yüklenen yukarıdaki düzeltilmiş hali derslerde anlatılacak / Görsel: Independent Türkçe
TT

MEB’den Uygur alfabesi yerine İbranice alfabenin kullanıldığı hataya dijital çözüm

Hatalı görsel yerine dijital ortama yüklenen yukarıdaki düzeltilmiş hali derslerde anlatılacak / Görsel: Independent Türkçe
Hatalı görsel yerine dijital ortama yüklenen yukarıdaki düzeltilmiş hali derslerde anlatılacak / Görsel: Independent Türkçe

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ortaokullara yönelik bastırılan sosyal bilgiler kitabında Uygurlarla ilgili bölümde Uygur alfabesi diye yanlışlıkla İbrani alfabesinin kullanıldığı ortaya çıkmıştı.
1 milyon 340 bin adet basıldığı belirtilen kitaptaki yanlışı ilk olarak Türk Yazarlar Birliği (TYB) Eski Başkanı Mehmet Doğan kamuoyuna duyurmuştu.

MEB, kitabında Uygur alfabesi yerine İbrani alfabesi kullanılmıştı (yukarıda soldaki görsel.) Sağdaki ise gerçek Uygur alfabesi (Independent Türkçe)
Olayın duyulmasının ardından bazı kişiler hatalı bilginin yer aldığı 1 milyon 340 bin kitabın toplatılmasını istemişti.
İnceleme sonucu: İki alfabe arasında benzerlikten yanlışlık yapıldı
Konuyla ilgili olarak Independent Türkçe’nin sorularını cevaplandıran ancak adının verilmemesini inceleyen Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bir yetkili yaptıkları inceleme sonucu olayın Uygur ve İbrani alfabeler arasındaki aşırı benzerlikten dolayı şehven (yanlışlıkla) yapılan bir hatadan kaynaklandığını tespit ettiklerini söyledi.
“Ders kitabı gelecek yıl değiştirilecek”
Yetkili 1 milyon 340 bin kitabın toplatılmasının söz konusu olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
Bizim bütün ders kitaplarımız Eğitim Bileşim Ağı yani EBA’da yüklüdür. Söz konusu hatanın olduğu kısım EBA’dan değiştirilerek söz konusu yanlış görsel değiştirildi doğrusu yüklendi. Bu bölüm derslerde EBA üzerinden düzeltilmiş görsel üzerinden anlatılacak. Gelecek eğitim öğretim yılında ise kitap üzerinden yeniden basım yoluyla değiştirilecek.



Fransa’da svastika süslemeli 2 bin 300 yıllık Kelt kılıcı bulundu

Fransız nekropolünde keşfedilen tamamen süslü antenlere sahip saplı kısa kılıç (Flore Giraud, INRAP)
Fransız nekropolünde keşfedilen tamamen süslü antenlere sahip saplı kısa kılıç (Flore Giraud, INRAP)
TT

Fransa’da svastika süslemeli 2 bin 300 yıllık Kelt kılıcı bulundu

Fransız nekropolünde keşfedilen tamamen süslü antenlere sahip saplı kısa kılıç (Flore Giraud, INRAP)
Fransız nekropolünde keşfedilen tamamen süslü antenlere sahip saplı kısa kılıç (Flore Giraud, INRAP)

Fransız nekropolünde keşfedilen tamamen süslü antenlere sahip saplı kısa kılıç (Flore Giraud, INRAP)

Kılıç, toprağın asidik yapısı nedeniyle iskelet bulunmayan, tuhaf bir İkinci Demir Çağı gömü alanında keşfedildi.

Ancak araştırmacılar bu alanda bakır alaşımlı bilezikler, demirden yapılmış süslü broşlar ve hâlâ kınında duran iki kılıç da dahil çok sayıda metal eser ortaya çıkardı.

Araştırmacılara göre, alanda çoğunlukla bakır alaşımı ya da demirden yapılmış bu tür 18 broş tespit edildi ve bunlardan "en istisnai" olanı kabaşon kesim bir değerli taşla süslenmiş ve gümüş bir yaprak motifiyle bezenmişti.

Fransa Ulusal Koruyucu Arkeolojik Araştırma Enstitüsü'ne (INRAP) göre, bu süsleme MÖ 4. yüzyılın sonu ya da 3. yüzyılın başına tarihlendirilebilir.

Bilim insanları eserleri sabitledikten sonra kılıçlardan birinin "şüphesiz nekropolün en görkemli objesi" olduğunu keşfetti.

Araştırmacılar, kılıcın sapının ve kılıfının ön plakasının bakır alaşımdan yapıldığını ve kılıfın ayrıca belde taşıma imkanı verdiğini belirtiyor.

Kılıcın kılıfının da göz figürü ve birkaç kabaşon taşı süslemeyle bezeli olduğunu söylüyorlar.

INRAP, "Bunlardan en az ikisinde svastika süslemeleri ve muhtemelen cam macunu var" diye bildirdi.

Belirgin özellikler taşıyan diğer kılıcın kısa, ince bir bıçağı ve demirden yapılmış bir anten sapı vardı. Bakır veya bakır alaşımlarından yapılmış halkalarla donatılmıştı.

Röntgenler, kılıcın üst kısmında çizgilerle ayrılmış yuvarlak ve hilal biçiminde kakmalar olduğunu ortaya çıkardı.

Bilim insanları bu süslemelerin özelliğinden yola çıkarak, kılıcın muhtemelen MÖ 4. yüzyılın başlarında tasarlandığından şüpheleniyor.

sdfrgt
Kılıcın kınının kumaş unsurlar içeren arka plakasının detayı (Flore Giraud, INRAP)

Belirgin bir şekilde süslemeden yoksun olan diğer kılıç, belde taşınmasını sağlayan askı halkalarıyla birlikte bulundu.

Kının arka kısmında oluşan oksit tabakasına yapışmış bazı kumaş parçaları hâlâ yerindeydi.

Araştırmacılar, kumaşın ölen kişinin giysisinden, kefeninden ya da çantasından kalmış olabileceğini belirtiyor.

Bilim insanları, bu kılıcın da muhtemelen MÖ 4. yüzyılda üretildiğini söylüyor.

INRAP, "Kılıcın boyutu ve tipolojisi MÖ 4. yüzyılda üretildiğine işaret ediyor" dedi.

Arkeologlar ayrıca mezar alanında sıra sıra boyalı saç bantları ve delikli desenlerle kaplı küçük bir mezar vazosu ortaya çıkardı.

Araştırmacılar "Bu nekropol Champagne, Paris Havzası veya Burgundy'deki iyi bilinen alanlarla karşılaştırılabilir" dedi.

Independent Türkçe