​Sistani açıklamalarıyla Iraklı göstericilere cesaret verdi

Bağdat’ta göstericiler ile güvenlik güçleri arasında çatışma (AP)
Bağdat’ta göstericiler ile güvenlik güçleri arasında çatışma (AP)
TT

​Sistani açıklamalarıyla Iraklı göstericilere cesaret verdi

Bağdat’ta göstericiler ile güvenlik güçleri arasında çatışma (AP)
Bağdat’ta göstericiler ile güvenlik güçleri arasında çatışma (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis’in, Iraklı Şiilerin en büyük dini otoritesi Ali es-Sistani’den aktardığı ifadeler, başta öğrenciler olmak üzere vatandaşların büyük bir kesimine cesaret verdi.
Sistani ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulunan Hennis, dini otoritenin kendisine, “Göstericiler tüm talepleri karşılanmadan eve dönmeyecekler. Yönetimin göstericilerin reform taleplerini yerine getirmemesi durumunda başka bir yola başvurulması gerekir” dediğini aktardı.
Basına yansıyan ifadeler sahada da karşılık buldu. Zira son günlerde katılımların nispeten düştüğü gösterilerde büyük bir canlılık gözlemlendi. Bu ifadeler, vatandaşların büyük bir kesimi tarafından ‘gösterilere devam’ şeklinde yorumlandı.
Öğretmenler Sendikası, tekrar meydanlara indi
Sistani’den yapılan açıklamaların ardından Öğretmenler Sendikası, bu hafta grevi sonlandırma kararı almasına rağmen dün yaptığı açıklamada, ülke genelinde gösterilere yeniden katılma çağrısında bulundu.
Sendika’nın açıklamasında, sendika üyelerinin sabah saat 10’da bulunduğu şehirdeki şubenin önünden başlayarak protestoların olduğu meydanlara doğru yürümeleri ve bu esnada sadece sendika yönetimince belirlenen sloganların pankartlara yazılması talep edildi.
Kasım ayı başında grev kararı alan Sendika, eğitim hizmetlerinin aksamaması amacıyla geçen Cumartesi yeni bir kararla grevi sonlandırdığını duyurmuştu.
Öğretmenler Sendikası Başkanı Abbas Kazım es-Sudani, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Sistani’den yapılan son açıklamaların eğitim kadrolarının ve öğrencilerin protesto sahalarına güçlü bir şekilde dönmesine sevk ettiğini söyledi.
Sudani, “Irak'taki sendika şubelerinin çoğu, dini otoritenin (Sistani) açıklamalarının ardından, okullardaki devam durumuna ve eğitim sürecine zarar vermeden barışçıl gösteriler yapılmasını talep etti” diye konuştu.
“Sendika büyük baskılara maruz kalıyor”
Hafta içinde alınan grevi sonlandırma kararının, öğrencilerin eğitimden geri kalmaması yönünde sendika içinde oluşan fikir birliği sonrasında alındığını söyleyen Sudani, gösterilere destek vermesi nedeniyle Sendika’nın büyük baskılara maruz kaldığını ifadelerine ekledi.
Irak hükümetinin hayatın normal akışına dönmesi için art arda yaptığı açıklamalara rağmen, kaynakların aktardığına göre, önceki gün güney ve orta kesimlerdeki şehirlerde birçok lise ve üniversite kurumlarının kapısı kapalıydı.
Birçok şehirde okullar kapalı
Şarku’l Avsat’a konuşan Iraklı gazeteci Meysem eş-Şeybani, güneydeki Divaniye’de binlerce öğrencinin gösterilere katıldığını, şehirdeki lise ve üniversitelerin neredeyse tamamının kapalı olduğu belirtti.
Sistani’nin son açıklamalarının ‘vatandaşların yeniden güçlü bir şekilde gösterilere katılmasında etkili olduğunu’ düşündüğünü söyleyen Şeybani, aynı zamanda Kerbela, Necef ve Babil kentlerinde de öğrencilerin büyük gösteriler düzenlediğini ifade etti.
Meysan kentinde önceki gün öğrencilerin İl Eğitim Müdürlüğü binasını kuşatarak sivil itaatsizlik ilan ettikleri aktarıldı.
Kerbela İl Eğitim Müdürlüğü’nden bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, bir grup göstericinin Müdürlük binasına ‘halkın emriyle kapalıdır’ yazılı pankartlar astığını bildirdi.
Kaynak, Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin öğrencilerin devam sorumluluğundan muaf tutulması ve dönem sınavlarının bir süreliğine askıya alınması kararı aldıklarını belirtti. Kaynak, yetkililerin ayrıca eğitimcilerden mesai saatlerinin barışçıl gösterilere katılmalarını talep ettiğini söyledi.
Necef İl Eğitim Müdürlüğü Medya Sorumlusu Visam er-Razıki, önceki gün basına yaptığı açıklamada, “Necef’teki birçok okul yönetimi, grev ve okulların kapatılması için tehditler aldı. Tehdit edilen okullar arasında Hudeba Kız Ortaokulu, Nevaris, Fahd ve El Envar okulları, Kız Eğitim Fakültesi ve aynı şekilde Kindi ve Ferahidi Ortaokulu bulunuyor” ifadelerini kullandı. Fakat sosyal medyada Razıki’nin iddialarını yalanlayan birtakım göstericiler ve aktivistler, öğrencilerin gönüllü olarak gösterilere katıldığını, okulları terk ederek boş bıraktıklarını ve kimseyi etmediklerini savundu.
Reuters’ın üst düzey bir güvenlik yetkilisine dayandırarak verdiği haberde, Tahrir Meydan’ındaki göstericilerin kuşatılması için güvenlik güçlerinin yeni bir taktik denediği belirtildi. Habere göre yetkili, “Güvenlik güçlerine Cumartesi günü göstericilerin Tahrir Meydanı’nda kalması gerektiği yönünde yeni bir talimat verildi. Güvenlik güçleri Meydan’ı tüm yönlerden kuşatmak için kordonu sessizce sıkmaya çalışıyor. Bu durumu protestoların etkisini kırmak adına birtakım tutuklama kampanyaları izleyebilir” dedi.
Güvenlik güçleri yeniden Tahrir Meydanı’na giden tüm yollara beton bloklar koymaya çalışıyor. AFP’ye göre, sahadaki çevik kuvvet polisleri gösterileri dağıtmak için gaz ve ses bombası kullanmaya devam ediyor.



Almanya'nın Libya Genelkurmay Başkanı'nın uçağının kara kutusunu incelememesi nedeniyle özür dilemesinin ardından İngiltere ile anlaşmaya varıldı

Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)
Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)
TT

Almanya'nın Libya Genelkurmay Başkanı'nın uçağının kara kutusunu incelememesi nedeniyle özür dilemesinin ardından İngiltere ile anlaşmaya varıldı

Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)
Haddad, başkent Trablus'ta düzenlenen mezuniyet töreninde yeni subay grubuna hitap ediyor (Arşiv - AFP)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Almanya'nın Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve beraberindekileri taşıyan düşen uçağın kara kutu verilerini analiz etmeyi, bu tür uçaklarla ilgili gerekli teknik kapasitenin bulunmaması gerekçesiyle reddettiğini duyurdu.

Bakanlık, Facebook sayfasında yaptığı açıklamada, Ankara Havalimanı'ndan kalktıktan yarım saat sonra düşen uçakla ilgili gerekli teknik işlemleri tamamlamak üzere İngiltere'nin "tarafsız" taraf olarak seçilmesi konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldığını belirtti.

Bakanlık, ölenlerin cenazelerinin bugün (Cumartesi) Trablus’a nakledilmesine karar verildiğini açıkladı.

Uçakta Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve beraberindeki heyet bulunuyordu. Şarku'l Avsat'ın aldığı bilgiye göre Libya Ulusal Birlik Hükümeti, uçağın kara kutusunun doğru teknik analizinin yapılması için Türk yetkililerle Almanya'ya gönderilmesi konusunda anlaşmaya vardığını duyurmuştu.


Humus bombalaması: DEAŞ sorumluluğu üstlendi... Şam misilleme sözü verdi

Dün Humus'taki bir camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlayıcı düzeneğin neden olduğu hasarı inceleyen güvenlik görevlileri (AP)
Dün Humus'taki bir camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlayıcı düzeneğin neden olduğu hasarı inceleyen güvenlik görevlileri (AP)
TT

Humus bombalaması: DEAŞ sorumluluğu üstlendi... Şam misilleme sözü verdi

Dün Humus'taki bir camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlayıcı düzeneğin neden olduğu hasarı inceleyen güvenlik görevlileri (AP)
Dün Humus'taki bir camide cuma namazı sırasında meydana gelen patlayıcı düzeneğin neden olduğu hasarı inceleyen güvenlik görevlileri (AP)

Suriye hükümetinin karşı karşıya olduğu güvenlik sorunlarını bir kez daha vurgulayan yeni bir olayda, Humus şehrindeki (orta Suriye) bir camide meydana gelen patlamada en az 8 kişi öldü, 18 kişi de yaralandı. Saldırıyı DEAŞ'a bağlı bir grup üstlendi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA) tarafından yayınlanan bir açıklamada, Suriye Sağlık Bakanlığı yetkilisi, Humus'un Vadi el-Deheb mahallesindeki İmam Ali bin Ebu Talib Camii'ne düzenlenen bombalı saldırıda ölü sayısının 8, yaralı sayısının ise 18'e ulaştığını söyledi. Sağlık Bakanlığı Acil Durum ve Ambulans Müdürlüğü Direktörü Necib el-Nesen, ölü sayısının "kesin olmadığını" belirtti.

DEAŞ'a bağlı aşırılıkçı grup Ensar el-Sünne, saldırının bir Alevi camisini hedef aldığını belirterek sorumluluğu üstlenirken, Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab, saldırının arkasında kim varsa adaletin yerini bulacağına dair söz verdi. İbadet yerlerinin hedef alınmasını "alçakça ve korkakça bir eylem" olarak nitelendirdi.

Bu bombalama, mevcut rejimin bir yıl önce iktidara gelmesinden bu yana bir ibadethane içinde gerçekleşen ikinci saldırı oldu. Haziran ayında Şam'daki bir kilisede meydana gelen ve 25 kişinin ölümüne yol açan intihar saldırısının sorumluluğunu da "Saraya Ensar el-Sünne" grubu üstlenmişti.

Dün Humus'ta gerçekleşen bombalama, Arap dünyasında geniş çaplı kınamaya neden oldu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Krallığın "terörizm ve aşırıcılığı", cami ve ibadethanelerin hedef alınmasını ve masum sivillerin terörize edilmesini kesin bir dille reddettiğini vurgulayarak, Suriye ile dayanışmasını ve Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik çabalarına desteğini teyit etti.


Gazze'deki el-Avde Hastanesi, yakıt kıtlığı nedeniyle hizmetlerinin çoğunu askıya aldı

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi (AFP)
TT

Gazze'deki el-Avde Hastanesi, yakıt kıtlığı nedeniyle hizmetlerinin çoğunu askıya aldı

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'daki Kemal Advan Hastanesi (AFP)

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'ta bulunan el-Avde Hastanesi, yakıt kıtlığı nedeniyle hizmetlerinin çoğunu geçici olarak askıya aldığını ve sadece acil servis gibi temel hizmetleri sürdüreceğini duyurdu.

Hastaneyi yöneten el-Avde Sağlık ve Toplum Derneği'nin program direktörü Ahmed Muhanna, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Jeneratörleri çalıştırmak için gerekli yakıtın tükenmesi nedeniyle hizmetlerin çoğu geçici olarak askıya alındı" dedi.

"Sadece temel hizmetler, yani acil servis, doğum ve çocuk servisleri devam ediyor," dedi ve hastane yönetiminin asgari hizmet seviyesini sağlamak için jeneratör kiralamak zorunda kaldığını belirtti.

Hastanenin normalde günlük 1000 ila bin 200 litre dizel tükettiğini, ancak mevcut stokun sadece 800 litre olduğunu ve tüm bölümlerin çalışır durumda kalması için yetersiz kaldığını açıkladı.

"Devam eden yakıt krizi, hastanenin temel hizmetlerini sağlama yeteneğini doğrudan tehdit ediyor," uyarısında bulundu.

Birkaç gün süren ağrıların ardından, 30 yaşındaki Hetem Ayada sonunda el-Avda Hastanesi'ne gitmeye karar verdi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Nuseyrat'tan gelen yerinden edilmiş kadın ajansa, hastane personelinin kendisine röntgen için elektrik olmadığını ve onunla ilgilenemeyeceklerini söylediğini belirtti.

Ayada, kendisine ağrı kesici verdiklerini ve durumu düzelmezse başka bir hastaneye gitmesi gerektiğini söylediklerini anlattı.

O akşam ağrıları şiddetlendi, bu yüzden başka bir sağlık merkezine gitti ve orada safra taşı teşhisi konuldu.

Kadın, harap olmuş Gazze Şeridi'nde en temel sağlık hizmetlerinin bile eksikliğinden duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi.

İsrail ile Hamas arasında yaklaşık iki yıldır süren savaşın ardından 10 Ekim'den bu yana yürürlükte olan ateşkes anlaşmasına rağmen, Gazze Şeridi ciddi bir insani krizi yaşamaya devam ediyor.

Ateşkes anlaşması günlük 600 kamyonun girişini öngörürken, STK'lara ve Birleşmiş Milletler'e göre, Şeride insani yardım taşıyan kamyonların sayısı yalnızca 100 ila 300 arasında değişiyor.