Morales’in siyasi sığınma talebiyle Meksika’ya gitmesinin ardından Anez geçici devlet başkanı oldu

​Jeanine Anez kendisini Bolivya’nın geçici devlet başkanı ilan ettikten sonra (EPA)
​Jeanine Anez kendisini Bolivya’nın geçici devlet başkanı ilan ettikten sonra (EPA)
TT

Morales’in siyasi sığınma talebiyle Meksika’ya gitmesinin ardından Anez geçici devlet başkanı oldu

​Jeanine Anez kendisini Bolivya’nın geçici devlet başkanı ilan ettikten sonra (EPA)
​Jeanine Anez kendisini Bolivya’nın geçici devlet başkanı ilan ettikten sonra (EPA)

Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales’in istifa ederek siyasi sığınma talebiyle Meksika’ya gitmesinin ardından Çokuluslu Yasama Meclisi'nin (ALP) üst kanadı Senatörler Meclisi Başkan Yardımcısı muhalif Jeanine Anez, Senato Başkanlığı görevini üstlendi ve geçici devlet başkanı oldu.
Bolivya Anayasa Mahkemesi, Anez’in (52) geçici devlet başkanı olarak atandığını doğruladı.
Bolivya'da ordunun talebinin ardından baskılara dayanamayan eski Devlet Başkanı Evo Morales istifa ederek Meksika'ya sığınma talebinde bulunmuştu.
Morales, Jeanine Anez’in geçici devlet başkanı olarak ilan edilmesinin ardından, “Tarihin en sinsi ve kötü darbesi yapıldı” diyerek mevcut durumu kınadı.
Meksika’da bulunan eski devlet Bakanı Morales, Twitter hesabından konuya ilişkin açıklamasında, “Sağcı bir senatör, kendisini önce Senato Başkanı ardından da yasama çoğunluğu olmadan etrafında bir grup suç ortağı ve halka baskı yapan güvenlik güçleri eşliğinde Bolivya’nın geçici Devlet Başkanı ilan etti” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Bolivyalı yetkililer, geçtiğimiz Ekim ayında yapılan devlet başkanlığı seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından sokaklarda meydana gelen şiddet nedeniyle 7 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ise Bolivya ordusuna Morales'in yeniden iktidara getirilmesi çağrısında bulunarak, Bolivya'daki durumun iç savaşa yol açabileceği konusunda uyardı.
Maduro, Morales’i desteklemek için Karakas’ta yaptığı bir toplantıda, “Bolivya’nın askeri yüksek komutasına sesleniyorum: Ne yaptığınızın farkında olun. Baş komutanınız, anayasal düzen ve halk oyu ile Evo Morales Ayma’dır ve onu iktidara geri getirmelisiniz. İnsanlara baskı yapmayın. İnsanları öldürmeyin” dedi.
Venezuela Devlet Başkanı ayrıca, güvenlik güçlerinin desteklerini geri çekmesinin ardından Morales'in ‘kafasında bir silahla ölümle tehdit edilerek’ istifaya zorlandığını söyledi.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times