Ahmet Altan, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı

Ahmet Altan gazetecilere el salladı (AFP)
Ahmet Altan gazetecilere el salladı (AFP)
TT

Ahmet Altan, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı

Ahmet Altan gazetecilere el salladı (AFP)
Ahmet Altan gazetecilere el salladı (AFP)

FETÖ’nün medya yapılanması davasında savcılığın itirazı üzerine hakkında yakalama kararı çıkarılan Ahmet Altan, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
FETÖ’nün medya yapılanmasına ilişkin İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın geçtiğimiz haftaki karar duruşmasında ‘Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezası alan Ahmet Altan, cezaevinde kaldığı süre göz önüne alınarak tahliye edilmişti.
Mahkeme heyetinin tahliyeye ilişkin kararının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 6 Kasım günü karara itiraz ederek, Altan hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararının çıkarılmasını talep etti. Bir üst mahkeme olan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılığın talebini kabul ederek Ahmet Altan hakkında dün akşam saatlerinde tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarttı. Yakalama kararının ardından Altan, İstanbul Göztepe’deki evinden polis ekiplerince gözaltına alınarak, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi.
Altan’ın avukatları tutuklamaya yönelik yakalama kararına, itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, savcılık makamının ve mahkemenin itiraz yetkisi bulunmadığına, ara karar değil hükmün verildiğine ilişkin ifadeler yer aldı.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan Ahmet Altan, öğle saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan Altan’ı duruşmasında avukatları ile kızı Sanem Altan, oğlu Kerem Altan, kardeşi Mehmet Altan ve arkadaşı Yasemin Çongar yalnız bırakmadı. Duruşmada gizlilik kararı olmamasına karşın, mahkeme başkanının talimatıyla basın mensupları salona alınmadı.
Ahmet Altan, mahkemede tutuklama kararının yüzüne okunmasının ardından tutuklanarak, Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Altan’ın tutuklanmasının ardından aile üyeleri birbirlerini sarılarak teselli etti.



Beyaz Saray: İran, ABD saldırıları öncesinde zenginleştirilmiş uranyum stoklarını başka bir yere taşımadı

Uydu görüntüsü, İran-İsrail çatışması sırasında ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde meydana gelen çukurları gösteriyor (Reuters)
Uydu görüntüsü, İran-İsrail çatışması sırasında ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde meydana gelen çukurları gösteriyor (Reuters)
TT

Beyaz Saray: İran, ABD saldırıları öncesinde zenginleştirilmiş uranyum stoklarını başka bir yere taşımadı

Uydu görüntüsü, İran-İsrail çatışması sırasında ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde meydana gelen çukurları gösteriyor (Reuters)
Uydu görüntüsü, İran-İsrail çatışması sırasında ABD hava saldırıları sonrasında Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde meydana gelen çukurları gösteriyor (Reuters)

Beyaz Saray’dan dün yapılan açıklamada ABD'nin İran'daki üç nükleer tesise düzenlediği bombardıman öncesinde Tahran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stoklarını başka bir yere taşımadığı vurgulandı.

ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan basınında ABD istihbaratının gizli bir raporunun sızdırılmasını sert bir dille eleştirmişti. Söz konusu raporda ABD'nin İsrail'i desteklemek için İran'ın başkent Tahran'ın güneyindeki Fordo ve ülkenin orta kesimlerindeki Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine düzenlediği askeri saldırının işe yarayıp yaramadığını sorguluyordu.

Bu özel saldırıların gerçekleştirilmesinden bu yana Trump, saldırıların üç nükleer tesisi tamamen yok ettiğini sürekli olarak vurguladı.

Ancak uzmanlar, İran'ın bu nükleer tesislerdeki yaklaşık 400 kilogramlık yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stokunu boşaltarak saldırıyı önlemiş olabileceği ihtimalini ortaya attılar.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt dün, Fox News haber ağına yaptığı açıklamada, “Size temin ederim ki, ABD, saldırılardan önce yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyumun taşındığına dair herhangi bir kanıta rastlamadı” dedi. Leavitt, bunun aksini iddia eden haberlerin ‘yanlış bilgi içerdiğini’ vurguladı.

Beyaz Saray Sözücüs, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Şu anda nükleer tesis sahalarında bulunanlar, cumartesi gecesi yapılan başarılı saldırılar sonucunda devasa enkaz altında gömülü durumda.”

Öte yandan ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü John Ratcliffe dün yaptığı açıklamada, ‘güvenilir bilgilere’ göre Tahran'ın nükleer programının ‘son saldırılardan ciddi şekilde zarar gördüğünü’ söyledi.

Ratcliffe, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada bu kararın, tarihi olarak güvenilir ve doğru bir kaynaktan/yöntemden elde edilen yeni bilgilere dayandığını, bu bilgilere göre İran'ın birçok önemli nükleer tesisinin tahrip edildiğini ve yeniden inşasının yıllar alabileceği belirtti.

Tahran dün, 12 gün süren savaş sırasında İsrail ve ABD'nin bombardımanları sonucunda nükleer tesislerinin büyük hasar gördüğünü kabul etti.

Öte yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, Fransa merkezli televizyon kanalı France 2'ye verdiği demeçte, UAEA’nın çatışmaların başlamasından itibaren zenginleştirilmiş uranyumu artık denetleyemediğini, ancak bu maddenin kaybolduğu veya saklandığı izlenimi vermek de istemediğini söyledi.

ABD merkezli televizyon ağı CNN'in salı günü yayınladığı gizli bir belgeye göre ABD'nin İran’a düzenlediği saldırılar, Trump'ın sürekli söylediğinin aksine, İran'ın nükleer programını tamamen yok etmek yerine sadece birkaç ay geriye götürdü.

Belgenin yayınlanması Trump'ı öfkelendirdi. Trump, Savunma Bakanı Pete Hagerty'nin perşembe sabahı saat 8.00’da (dünya saatiyle 12.00) ‘ABD’li büyük savaş pilotlarının şerefini savunmak için’ bir basın toplantısı düzenleyeceğini açıkladı.