​Mısır ve BAE'den dış müdahalelere karşı ortak tavır

Şeyh Muhammed bin Zayed, Mısır Cumhurbaşkanı’na Zayed Nişanı'nı verdi. (WAM)
Şeyh Muhammed bin Zayed, Mısır Cumhurbaşkanı’na Zayed Nişanı'nı verdi. (WAM)
TT

​Mısır ve BAE'den dış müdahalelere karşı ortak tavır

Şeyh Muhammed bin Zayed, Mısır Cumhurbaşkanı’na Zayed Nişanı'nı verdi. (WAM)
Şeyh Muhammed bin Zayed, Mısır Cumhurbaşkanı’na Zayed Nişanı'nı verdi. (WAM)

Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), bölge ülkelerinin güvenliğini ve istikrarını tehdit eden, ülkelerin iç işlerine yönelik dış müdahalelerin devam etmesini kınadı. Bölgedeki yabancı müdahaleleri reddettiklerini bir kez daha dile getiren taraflar, Arapların kuzeydoğu Suriye’deki son Türk operasyonunu kınama kararını vurguladı. Operasyonun uluslararası hukuk ilkelerinin açık bir ihlali olduğunu öne sürüldü.
Abu Dabi Kraliyet Prensi ve BAE Silahlı Kuvvetleri Yüksek Komutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile BAE’ye iki günlük bir ziyarette bulunan Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi arasında gerçekleşen toplantının ardından yapılan ortak açıklamada, seyrüsefer özgürlüğünün ve güvenliğinin sağlanmasında uluslararası toplumun üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini belirtildi. Açıklamada ayrıca uluslararası boğazdaki seyrüsefer özgürlüğünün temin edilmesinin ve Arap Körfezi, Umman Körfezi ve Kızıldeniz'deki enerji tesislerinin güvenliğinin sağlanmasının önemi vurgulandı.
Taraflar, Yemen hükümeti ile Güney Geçiş Konseyi arasında yakın zamanda imzalanan Riyad Anlaşması’nı memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederek Suudi Arabistan'ın kilit rolünü ve Kral Selman bin Abdülaziz’in çabalarını takdir etti. Yemen halkının çıkarlarına hizmet edecek olan, ülkenin birliğini ve egemenliğini korumaya yönelik bütün çabaları destekleyeceklerini dile getiren taraflar, ülkedeki dış müdahalelerin sona erdirilmesi için gerekli sorumluluğu üstleneceklerini belirtti.
Taraflar, dün gerçekleştirilen toplantı sırasında Arapların temel gündem maddesi olan Filistin meselesine dair önemli gelişmeleri de ele aldı. Arap Barış Girişimi’nin uygulanması çerçevesinde Doğu Kudüs'ün başkent olduğu bir Filistin devletinin kurulmasıyla adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüme ulaşmanın önemini vurguladılar.
Her iki ülkeden de üst düzey heyetlerin katıldığı toplantıda taraflar, bölge ülkelerinin yaşadığı çeşitli krizler karşısında benzer tutumlara sahip olmalarından dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdi. Bölgedeki çatışmaların barışçıl yollarla çözülmesi için ortak hareket etmenin önemine dikkat çektiler. Taraflar, Körfez’deki güvenlik ve istikrarın önemine de değinerek buranın güvenliğinin bölgedeki güvenlik ve istikrarın temel taşı olduğunu vurguladı.
BAE ve Mısır arasındaki farklı alanlarda yapılan iş birliğine övgüde bulunan taraflar iki ülke arasındaki ikili istişarelerin ve koordinasyonun artırılması ile daha geniş kalkınma ve ilerleme ufuklarına doğru ilerlemek istediklerini dile getirdi. Ayrıca 2018’de iki ülke arasındaki ticaret hacminde kaydedilen ve tarihi bir seviyeyi gören büyümeden duydukları memnuniyeti ifade ederek ülkeler arasındaki ikili ekonomik iş birliğinin geliştirilmesinin ve gerek mevcut yatırımların desteklenmesi gerekse de gelecek dönemde yeni yatırımların çekilmesi için her iki ülkedeki yatırımcıları teşvik edecek bir biçimde yatırım ortamını iyileştirmeye çalışmanın önemine dikkat çektiler.
Taraflar ayrıca Libya’daki aşırılık yanlısı militanların ve silahlı terörist grupların çoğalması konusundaki endişelerini de dile getirdi. Libya'da terörle mücadelenin öneminin vurgulandığı açıklamada BM himayesinde siyasi sürece yeniden başlamaları için tüm taraflara çağrıda bulunuldu. Taraflar, BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Salame’nin krize çözüm bulma çabalarını bütünüyle desteklediklerini kaydetti.
Nahda Barajı krizi ile ilgili Washington'da gerçekleştirilen toplantıda kaydedilen ilerlemelerden dolayı memnuniyet duyduklarını dile getiren taraflar, Nil havzası ülkelerinin haklarını güvence altına alan bir anlaşmaya varmanın önemini vurguladı. Ayrıca Washington toplantılarında kararlaştırıldığı üzere en geç 2020'nin ocak ayının ortasına kadar bu soruna nihai bir çözüm bulmanın önemine dikkat çektiler.
BAE’nin İran tarafından işgal edilen Arap Körfezi'ndeki Tunb Adaları ve Ebu Musa Adası üzerindeki egemenliğini bir kez daha teyit eden taraflar, ya doğrudan müzakereler yoluyla ya da Uluslararası Adalet Divanı'na gidilerek bu soruna barışçıl bir çözüm bulunması yönündeki BAE’nin davetine cevap vermesi için İran’a çağrıda bulundu.
Şeyh Muhammed bin Zayed ve Cumhurbaşkanı Sisi arasındaki görüşme, Abu Dabi Kalkınma Holding ve Mısır Devlet Fonu aracılığıyla, BAE ve Mısır arasında ekonomik ve sosyal alanlarda hayati projeler yürütmek üzere 20 milyar dolarlık Stratejik Yatırım Platformu'nun kurulmasına da sahne oldu. Söz konusu ortaklıkla birlikte gayrimenkul, turizm, sağlık, lojistik, finansal hizmetler, altyapı, yenilenebilir enerji, teknoloji ve gıda gibi birçok sektöre yatırım yapılması için ortak stratejik yatırım projeleri oluşturulmasının amaçlandığı belirtildi.
Ortaklık anlaşması, BAE Devlet Bakanı Sultan Ahmed Al Cabir ile Mısır Planlama, İzleme ve İdari Reform Bakanı Dr. Hala es-Saeed tarafından imzalandı.
“Bu anlaşma iki ülke arasındaki seçkin ilişkileri güçlendirmek için atılan bir adımdır” diye konuşan Dr. Cabir, söz konusu girişimin ortak stratejik yatırımların uygulanması yoluyla yenilikçi bir vizyon sunmayı amaçladığını ifade etti. Anlaşmanın ortaklık formülü için resmi bir çerçeve belirlediğini dile getiren Bakan, hedeflenen proje ve girişimler söz konusu olduğunda bu anlaşmanın fiili çalışmaların yolunu açtığına dikkat çekti.
Bakan Dr. Hala es-Saeed de Abu Dabi Kalkınma Holding ile yapılan anlaşmanın Mısır Devlet Fonu için bir ilk olduğunu söyledi.
Şeyh Muhammed bin Zayed ve Cumhurbaşkanı Sisi'nin görüşmesinde, iki ülke arasındaki çalışma ve koordinasyon seviyesini geliştirmeyi ve iş birliğinin çeşitli yönlerini çerçevelemeyi amaçlayan bir dizi anlaşma ve mutabakat zaptı da imzalandı.
Şeyh Muhammed bin Zayed, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin iki ülke arasındaki yakın tarihsel kardeşlik ilişkilerini ve ortak stratejik iş birliğini desteklemedeki rolünü takdir ederek kendisine devlet başkanlarına verilen en yüksek madalya olan Zayed Nişanı’nı takdim etti.



Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)

Suudi Arabistan, 17. BRICS Zirvesi'nin ikinci gününün ilk oturumunda Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herakes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman adına Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen ve Suudi Arabistan'ın davetli ülke olarak katıldığı zirvenin ikinci gününün ilk oturumuna katıldı. Oturum ‘Çevre, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) ve Küresel Sağlık’ başlığını taşıyordu.

Oturum sırasında bir konuşma yapan Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ndeki feci duruma atıfta bulunarak, dünyadaki vahim krizlerin herkese ortak sorumlulukları ve çatışmaların yayılmasını önlemek için gerilimi artırmaktan kaçınma ihtiyacını hatırlattığını vurguladı. İsrail'in sağlık altyapısına yönelik saldırılarının ve sivilleri hedef almasının uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali ve yasalar ile normlara dayalı uluslararası sisteme doğrudan bir meydan okuma olduğunu belirterek, uluslararası toplumu insani erişimin sağlanması ve sivillerin korunması için sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı. Faysal bin Ferhan, Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herkes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı konuşmasının başında ülkesinin BRICS Zirvesi’ne ev sahipliği yapan ve bu yıl grubun başkanlığını yürüten Brezilya'ya takdirlerini ifade ederek, Suudi Arabistan'ın daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği inşa etme arzusunu dile getirdi.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması'na olan bağlılığını vurgulayarak, iklim ve sağlık alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin önemini vurguladı ve farklı ülkelerin farklı koşullarını dikkate alan pratik ve dengeli bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı'na (COP30) ev sahipliği yapacak olan Brezilya'ya Krallık'ın tebriklerini ileterek, Suudi Arabistan'ın iklim değişikliği sorunlarının ele alınmasında somut sonuçlar elde edilmesinde başarı dileklerini ifade etti.

Prens Faysal bin Ferhan, su kıtlığı çeken ülkelerden biri olarak Suudi Arabistan'ın çevresel zorlukları ve su kaynaklarını yönetmek için ileri yöntemler ve teknolojiler geliştirdiğini ve bu hayati kaynağa eşit erişimi sağlamayı amaçlayan Dünya Su Örgütü'nün kurulmasına yol açan çabalara öncülük ettiğini açıkladı.

Sağlık sektörü konusunda ise Vizyon 2030'un önleme ve entegre bakıma odaklanan kapsamlı reformlar içerdiğini belirterek, Suudi Arabistan'ın Hac ve Umre gibi büyük organizasyonları yönetme, planlama ve erken uyarı sistemleri geliştirme konusundaki uzmanlığını vurguladı. Kuşkusuz bu, Suudi Arabistan'ın uluslararası standartlara uygun olarak sağlık acil durumlarına hazırlık ve müdahale konusunda bölgesel bir merkez olma konumunu güçlendiriyor.

Oturuma Suudi Arabistan'ın Brezilya Büyükelçisi Faysal Gulam, Dışişleri Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Velid es-Semail, Dışişleri Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya ve Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdürü Şahir el-Huneyni katıldı.