​Muhammed Safadi Lübnan başbakanı olmayı kabul etti

Lübnan başbakanı olarak öne sürülen Safadi protestolara neden oldu

Muhammed Safadi (Reuters-Arşiv)
Muhammed Safadi (Reuters-Arşiv)
TT

​Muhammed Safadi Lübnan başbakanı olmayı kabul etti

Muhammed Safadi (Reuters-Arşiv)
Muhammed Safadi (Reuters-Arşiv)

Lübnan Dışişleri Bakanı Cibran Basil, eski bakan Muhammed Safadi’nin hükümetteki ana siyasi güçler tarafından onaylanması halinde yeni başbakan olmayı kabul ettiğini açıkladı.
Lübnan'da yayın yapan MTV televizyonuna konuşan Basil, “Bakan Safadi ile iletişim kurduk ve Başbakan olmayı kabul etti. Her şey yolunda giderse Safadi’nin ismini değerlendirmek üzere yapılacak istişarelerin Pazartesi günü başlaması gerekiyor” dedi.
Lübnan'da yeni başbakan olarak eski Maliye Bakanı Muhammed Safadi’nin atanacağına ilişkin haberler, yaklaşık bir aydır yolsuzluk ve krizi çözemedikleri gerekçesiyle siyasi sınıfın tamamen devrilmesini isteyen göstericileri kızdırdı.
AFP’nin haberine göre ismini vermek istemeyen hükümete yakın kaynaklar, başbakanlıktan istifa eden Saad Hariri, Cumhurbaşkanlı Mişel Avn liderliğindeki Özgür Yurtsever Hareketi, Hizbullah, Emel Hareketi’nin eski Maliye Bakanı Muhammed Safadi’nin (75) yeni başbakan olması konusunda anlaşmaya vardığını bildirdi.
Haberi duyan protestocular, hem sokaklarda, hem de sosyal medyada konuya tepki göstererek, yetkilileri kendilerini ciddiye almamakla suçladı.
Safadi’nin Trablusşam’daki ofisinin önünde toplanan protestocular gösteri düzenledi.
Sosyal medyada ise aktivistler Safadi’nin fotoğraflarını paylaşarak, “Bizimle alay mı ediyorsunuz?” yazdı.
Trablusşam’dan Cemal Bedevi (60) Safadi’nin başbakan olarak öne çıkmasını şöyle yorumladı:
“Muhammed Safadi'nin başbakan olarak sunulması, iktidardaki siyasetçilerin sanki başka bir gezegende yaşıyor gibi derin bir koma içinde olduklarını kanıtlıyor.”
Profesör Samir Anus (47) ise “Safadi bu yönetimin önemli bir parçası. Yolsuzlukla ve sahildeki kamu mülklerine yapılan saldırı ile doğrudan ilgisi var. Safadi, Lübnan'daki halk ayaklanmasını isteklerini karşılamıyor” dedi.
Safadi, Beyrut sahilinin geliştirilmesi yönünde çalışan bir şirketin yönetim kuruluna başkanlık ediyor.
Protestocular bu şirketi, sahildeki kamu mülklerine yapılan saldırının bir parçası olarak görüyor.  Lübnan sahilleri boyunca politikacıların sahip olduğu turizm projeleri ve tatil köyleri yer alırken, Lübnanlıların buralardan denize erişimi de engelleniyor.
Lübnan’ın en zengin isimlerinden olan Safadi, nüfusun yüzde 26'sını aşırı yoksulluk içinde yaşadığı Trablusşam şehrinde doğdu.
Safadi, 2009-2011 yılları arasında Ekonomi, 2011-2014 yılları arasında ise Maliye Bakanlığı yapmıştı.
Başbakan Saad Hariri’nin, sokakların öfkesi karşısında 29 Ekim’de istifa etmesinden bu yana yetkililer göstericilerin taleplerine cevap vermedi ve Cumhurbaşkanı Avn yeni bir hükümet kurulması için meclis istişarelerine yönelik çağrıda bulunmadı.
Avn, teknokrat bir hükümet kurulmasını önerirken, protestocular, herhangi bir partiye yakın olmaktan uzak bağımsız bir uzmanlar hükümeti talep ediyor.



Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
TT

Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)

Suriyeli bir yetkili, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye yaptığı ziyaret çerçevesinde İsrailli bir yetkiliyle görüştü. Şam'dan bilgi sahibi bir kaynağa göre, Esed rejiminin devrilmesinin ardından İsrail güçlerinin Suriye'nin güneyine girmesi konusunun ele alındığı görüşmeye eş-Şera katılmadı.

Şam'daki diplomatik bir kaynak dün, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan ziyareti çerçevesinde Bakü'de Suriyeli bir yetkili ile İsrailli bir yetkili arasında doğrudan bir görüşme gerçekleştiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre eş-Şera, Bakü'ye resmi bir ziyarette bulunarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Azerbaycan, Suriye'ye Türkiye üzerinden gaz ihraç etmeye başlayacağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgi sahibi bir kaynak yaptığı açıklamada, Suriyeli bir yetkili ile ismi açıklanmayan İsrailli bir yetkili arasındaki görüşmeyi doğruladı, ancak Suriye Cumhurbaşkanı'nın bu görüşmeye katılmadığını söyledi.

Diplomatik kaynağa göre, görüşmelerde Suriye'deki yeni İsrail varlığı ele alındı. Bu, İsrail güçlerinin yedi aydan uzun bir süre önce Beşşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin güneyine sızdığı bölgeleri kapsıyor.

Şam resmi olarak doğrudan görüşmeler yapıldığını duyurmasa da, Tel Aviv'in geçen yılın sonunda Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'nin askeri cephaneliğine yüzlerce saldırı düzenlemesi ve ülkenin güneyine girmesinin ardından artan gerilimi kontrol altına almayı amaçladığını söylediği İsrail ile dolaylı görüşmeler yapıldığını kabul etti.

Şam, İsrail ile dolaylı müzakerelerin hedefini, çatışmaların durdurulması ve iki taraf arasındaki askerden arındırılmış bölgenin bir Birleşmiş Milletler (BM) gücü tarafından denetlenmesi açısından 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması'na geri dönülmesine bağlıyor.

Bu ayın başlarında Suriye, anlaşmaya geri dönülmesi için Washington ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Suriye devlet televizyonunun resmi bir kaynaktan aktardığına göre İsrail, Dışişleri Bakanı Gideon Saar tarafından yapılan açıklamalarda hem Suriye hem de Lübnan ile ilişkileri normalleştirmeye ilgi duyduğunu ifade etti. Ancak Şam, İsrail ile bir barış anlaşması imzalanması yönündeki açıklamaları ‘erken’ olarak nitelendirdi.

Geçtiğimiz pazartesi günü Lübnan'ı ziyaret eden ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ‘Suriye ile İsrail arasında diyaloğun başladığını’ ifade etti.

Eş-Şera mayıs ayında Riyad'a yaptığı ziyaret sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmüştü. Trump o dönemde eş-Şera'nın normalleşmeye açık olduğunu söylemiş ve gazetecilere eş-Şera'nın istikrar sağlandığında İbrahim Anlaşması'na katılmaya açık olduğunu belirtmişti.

Eş-Şera iktidara geldiğinden bu yana Suriye'nin komşularıyla bir gerginlik ya da çatışma istemediğini vurgulamış ve daha sonra uluslararası topluma İsrail'e saldırılarını durdurması için baskı yapması çağrısında bulunmuştu, zira iki taraf 1948'den bu yana resmi olarak savaş halinde.