Rusya ile yakınlaşan Hafter ABD’yi dinlemiyor

​General Halife Hafter
​General Halife Hafter
TT

Rusya ile yakınlaşan Hafter ABD’yi dinlemiyor

​General Halife Hafter
​General Halife Hafter

Libya Ulusal Ordusu’nun (LUO) Komutanı General Halife Hafter, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın başkent Trablus’ta Fayiz es-Serrac’ın başkanlık ettiği Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) bağlı güçlere yönelik bir dizi büyük çaplı kara ve hava harekâtını durdurması talebini görmezden geldi.
Dün LUO tarafından yapılan açıklamada, “askeri birliklerin düşmanın savunma hatlarını imha ettiği ve milis gruplarının geri çekilmesine yol açan şiddetli çatışmalardan sonra Afrika uyruklu dokuz paralı askerin ele geçirildiği” belirtildi. Açıklamada, askerlerin Bingazi şehrine nakledilene kadar askeri polisin gözetiminde olacakları kaydedildi.
LUO açıklamasında, “Trablus'un güneyinde bulunan Selahaddin bölgesinin tüm sakinlerine, çatışma alanlarına yaklaşmamaları ve kendi güvenlikleri için düşman mevzilerinden, mühimmat depolarından uzak durmaları” çağrısında bulundu.
ABD’den Hafter’e çağrı
Buna karşılık ABD, başkent Trablus'taki savaşı durdurması için bir kez daha Hafter’e çağrıda bulundu. Dün ABD’nin Trablus Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamaya göre, Libya'daki ABD Misyonu Başkan Yardımcısı Joshua Harris, ABD’nin, LUO’ya Trablus saldırısına son vermeleri çağrısında bulunduğunu söyledi. Ayrıca Harris, Rusya'nın Libya halkının iradesine karşı mücadeleyi sömürme girişimleri karşısında ABD'nin Libya egemenliğine ve toprak bütünlüğüne destek verdiğini belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo 7 Nisan’da saldırıya derhal son verilmesi çağrısında bulundu. Fakat daha sonra Hafter ile iletişime geçen ABD Başkanı Donald Trump, onun terörizmle mücadele ve petrol kaynaklarını korumadaki rolünü teslim ederek, Libya'nın istikrarlı bir demokratik siyasi sisteme geçişi için ortak bir vizyon hakkında konuştu. Diplomatlar bunu, Washington’un Hafter’i destekleyebileceğine yönelik bir işaret olarak görüyorlar.
Öte yandan Fransa’ya bir ziyaret gerçekleştiren UMH Başkanlık Konseyi Başkanı Serrac’ın Yardımcısı Ahmed Matik, hükümetinin başkent Trablus’u savunma ve sivilleri koruma gücüne sahip olduğuna dair güvence verdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame ve Alman yetkililer, Libya’daki krizin ele alınacağı yaklaşmakta olan uluslararası konferansa uluslararası güçleri toplamak için zamana karşı yarışıyorlar. Selame, petrol zengini ülkedeki krize bir çözüm bulmak amacıyla Almanya tarafından üç aydır hazırlıkları yapılan konferans için Libyalı tarafların hazır olduğunu açıklamış ve bu konferansın amacının Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin kriz konusundaki tutumlarını restore etmek olduğunu ifade etmişti.
Bazı komşu ülkeler, konferansa katılımın ABD, İngiltere, İtalya, Fransa, Çin, Rusya, Türkiye, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile sınırlı olacağını söyleyen basındaki haberlerin ardından kendilerinin dışlandıkları böyle bir durumdan duydukları rahatsızlığı dile getirdiler. Buna karşılık BM Temsilcisi Selame ise Almanya’nın katılımcı sayısının az olması konusunda ısrar ettiğini ve sadece bölgesel kuruluşların davet edilmesi yönünde talepte bulunduğunu belirtti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Libya Temsilciler Meclisi Muhammed İbrahim Tamer, davet edilmemeleri durumunda gereken tutumu benimseyeceklerini belirterek, “Berlin konferansının sonuçlarının meclisten meşruiyetini alması gerekiyor. Aksi takdirde kriz daha da kötüye gidecek. Büyük güçler bunun farkında ve bence meşruiyet alma konusunda istekliler” ifadelerini kullandı.
Uluslararası arena tarafından desteklenen UMH’ye bağlı Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Bakan Muhammed Tahir Siyala’nın başkanlığındaki hükümet heyetinin, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Ortadoğu Direktörü Victoria Coates ile bir araya geldiği ve yapılan toplantıda güvenlik durumundaki gelişmeler ile siyasi sürecin yeniden başlatılması meselelerinin ele alındığı kaydedildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya'yı Libya'daki çatışmayı kendi çıkarları için kullanmakla itham ederken, Rusya Federasyon Konseyi Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkan Yardımcısı Vladimir Jabarov ise yaptığı açıklamada bu ithamların asılsız olduğunu söyledi.
Öte yandan Cezayir ve Tunus konferansta hazır bulunmalarını gerektiğini dile getirdiler. Tunus Dışişleri Bakanı Hamis el-Cihinavi, Alman mevkidaşı Heiko Maas'a, konferansa katılımlarının, ortak güvenlik boyutu da dahil olmak üzere pek çok konuda bir gereklilik olduğunu söyledi.
Eski diplomat Abdülaziz Rehabi de benzer bir tutum benimseyerek, Cezayir’in konferansa davet edilmemesinin kabul edilemez olduğunu ve komşu ülkelerin dışlanması durumunda ulaşılacak herhangi bir çözümün eksik kalacağını belirtti.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.