Esed, Washington’u ‘Irak senaryosuyla’ tehdit ediyor

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed
TT

Esed, Washington’u ‘Irak senaryosuyla’ tehdit ediyor

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, Suriye’nin kuzeydoğusunda Amerikan askerlerine karşı askeri savunmanın başlaması neticesinde Irak senaryosunun tekrar etmemesi için Washington’u uyardı.
Esed, Russia 24 ve Sputnik kanallarına verdiği röportajda şu ifadelerde bulundu: “Ülkede ajanları yoksa, işgalci kişilerin o ülkede barınmasının mümkün olmayacağını her zaman söylerim. Çünkü tüm tarafların ona düşman olduğu bir atmosferde işgalcinin yaşaması zordur. Bu noktada ulaşılması gereken çözüm ise, Suriyeliler olarak ulusal kavramların etrafında tek yürek olmaktır. İşte o zaman Amerika’nın buradaki işi biter. Amerikalılar için hala taze olan Irak deneyimi, onlar açısından beklenmedik bir şekilde sonuçlanmıştı. Ancak biz bu tecrübeyi Suriye’de de görüyoruz. 2003 yılında Irak savaşından sonra yaptığım bir röportajda, söz konusu işgalin askeri bir direnişe neden olacağını söylemiştim. Aynı şekilde Amerika’nın Suriye’deki varlığı da askeri bir direniş doğuracak, bu da Amerikalıların zayiat vermesine ve buradan çekip gitmesine yol açacak.
Esed, RT kanalının tam metnini yayınladığı röportajındaki konuşmasını şu şekilde devam ettirdi: “Tabiki de bir Rus-Amerikan çatışması istemiyoruz. Bunun ne bize ne Rusya’ya ne de dünyanın istikrarına fayda sağlamayacağı ve tehlikeli olduğu çok apaçık. Ancak Amerika’nın, işgal ettiği bir bölgede rahat bir şekilde yaşamayı düşünmesi kabul edilir bir şey değil. Onlara Irak ve Afganistan’ı hatırlatalım. Suriye de bu konuda bir istisna değildir”.
ABD, Ağustos 2014’ten beri, Suriye ve Irak’ta DEAŞ karşıtı Uluslararası Koalisyon’a liderlik ediyor. ABD kuvvetleri Irak topraklarında yerel hükümetin davetiyle konuşlanmaya devam ederken askerinin Suriye topraklarındaki varlığı ise Şam yetkililerinin şiddetli muhalefetiyle devam ediyor. 
Önceden Suriye topraklarında 2 bin 200 ABD askeri bulunuyordu ancak ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz ay askerlerini Suriye’den çekmeye başlamıştı. Söz konusu hamle, ABD milletvekilleri ve Washington’un Kürt müttefikleri tarafından oldukça eleştirilmişti.
ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Perşembe günü yaptığı açıklamada, Başkan Trump'ın 'bitmek bilmeyen savaşları' durdurma isteğine rağmen ABD'nin, Suriye’de yaklaşık 600 asker tutmaya karar verdiğini söyledi.
Asya turu için Güney Kore'nin başkenti Seul'e giderken yaptığı açıklamada, ABD birliklerinin kuzeydoğu Suriye'den çekilmeye devam ettiğini belirten Esper, “İşin nihayetinde orada 500 ila 600 asker bulunduracağız” dedi.
Mark Esper, Suriye’nin güneyinde Ürdün ile olan sınır hattı üzerinde bulunan El Tanf üssünde konuşlanan 200 kadar askerin bu sayıya dahil olup olmadığı yönündeki soruya, bahsettiği rakamın Trump'ın petrol haklarını korumak için ABD Savunma Bakanlığı'nı (Pentagon) görevlendirdiği kuzeydoğu Suriye için olduğunu söyledi. Aynı zamanda "Bu ülkenin tamamında yaklaşık 600 askerimiz olacak" ifadelerinde bulundu. 
Rakamın özellikle Avrupalı müttefiklerin Suriye'de varlıklarını güçlendirmeye karar vermeleri durumunda değişebileceğine işaret eden Esper, "İşler değişiyor; dünyadaki olaylar değişiyor. Örneğin, Avrupalı ortak ve müttefiklerin bize katıldığını görebiliriz. Eğer bize katılırlarsa oraya daha fazla asker yerleştirebiliriz” dedi.
Bir ABD askeri yetkilisi de geçen hafta AFP'ye yaptığı açıklamada, Suriye'de konuşlandırılan ABD birlikleri sayısının binden biraz az bir miktarda neredeyse sabit kaldığını ve birliklerin kuzeyden çekilmesinin sürdüğünü belirtmişti.
Rus Krasnaya Zvezda kanalı, Cuma günü, Rus askeri polis gücünün yakın bir zamanda Washington tarafından Rakka’da terk edilen bir ABD askeri üssünü devraldığı görüntüleri yayınladı.

 


Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
TT

Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim, Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya üyeliğini kabul etmesi karşılığında Kürtlere yönelik operasyonlarının desteklenmesinin de aralarında bulunduğu şartlarını, Kürtlerin bekasına yönelik bir savaş ilanı olarak değerlendirdi. Müslim, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Türkiye, tarafların tarafsızlık politikasını reddetmelerinden ötürü Kürt halkının çektiği sıkıntıları anlayan uluslararası güçlere her türlü baskıyı uyguluyor. Öyle ki Ankara, Kürtlerin bekasına karşı yürüttüğü savaşta, başta NATO olmak üzere tüm güçleri kendi tarafına çekmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

PYD ile başta İsveç olmak üzere Avrupa ülkeleri arasında herhangi bir düşmanlık olmadığını vurgulayan Müslim, Ankara'nın, Suriye'nin kuzeydoğusunda Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve PYD liderliğindeki askeri güçlerin kontrolü altındaki bölgelere yönelik operasyonlarına yeşil ışık yakılması ihtimalini dışladı.

Müslim, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye'nin Kürtlere yönelik saldırılarının karşılığında müzakerelerden bir şey kazanabileceğini düşünmüyorum. Çünkü Erdoğan, tüm dünyanın onun bombardımanlarına razı olacağına inanıyor, ama beklediğini alamayacak.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında 11 Temmuz’da Litvanya'nın Vilnius kentinde gerçekleşen üçlü görüşme sırasında, Türkiye’nin İsveç'in NATO'ya katılımını onayladığını duyurdu. Müslim, bu kararın Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerine ilişkin beklenen sonuçları hakkında yaptığı değerlendirmede, Özerk Yönetim tecrübesi ve bu bölgelerin 10 yıl önce Suriye yönetiminin kontrolü dışında örgütlenmesi sayesinde Rojava'da (Suriye Kürdistanı) başarılı bir model oluşturduklarını belirterek, “Güçlerimizin disiplini sonucunda, ABD ve Uluslararası Koalisyon güçlerini bizimle askeri ortaklık yapmaya iten halkımızın kazanımlarını savunacağız” dedi.

Kürt halkını hedef alan saldırılara karşı Kürtlerin ulusal birliğinin sağlanmasını isteyen ve tüm Kürt tarafları, Kürt birliğinin önündeki en büyük engel olan partizanlık ve tek taraflı çıkarlardan uzak durmaya çağıran Müslim, “Ulusal birliği sağlamak isteyen Kürt partileri çıkarlarını bir kenara bırakmalı” şeklinde konuştu. Suriyeli siyasetçi, ulusal birliği sağlamaya ve muhalefetteki Kürt Ulusal Konseyi de dahil olmak üzere tüm Kürt taraflarla diyalog kurmaya hazır olduğunu da sözlerine ekledi.

Müslim, Özerk Yönetimin ve askeri güçlerinin kontrolü altındaki bölgeleri yönetmek için Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile birlikte çalışmak istediklerini, ancak ENKS’nin Türkiye destekli Suriyeli muhalefet koalisyonundaki varlığının buna engel olduğunu söyledi. Müslim, diyalog kapısının bir şeyler yapmak ve bu cesareti göstermek isteyen tüm siyasi güçlere açık olduğunun da altını çizdi.

Türk siyasetine ve Kürtlerle savaş politikasına karşı uyarıda bulunan PYD Eş Başkanı, “Türkiye, Türkiye'deki Kürt şehirlerini ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarındaki Kürt şehirlerini yakıp yıkıyor. Bunun DEAŞ'ın Rojava bölgelerine yaptıklarından hiçbir farkı yok. Bu politikalar, bir iç ekonomik krizin yansımasıdır” şeklinde konuştu.

PYD’nin resmi internet sitesi üzerinden pazar günü konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Suriye sorununun çözümüne yönelik arabuluculuk çalışmalarında önemli rol oynayan İsveç halkına ve kurumlarına saygı ve takdir ifade edildi. Açıklamada, “Partimiz (PYD), İsveç'in ve halkının çıkarlarına zarar verecek herhangi bir eylemde bulunmamıştır. Türkiye'nin, İsveç'in tüm dünyada demokrasiye destek veren insani duruşunu etkilemek için uyguladığı baskıyı kınıyoruz” denildi.

Türkiye’nin artan operasyonları

Türkiye, geçtiğimiz haziran ayı başlarından bu yana DEAŞ'e karşı savaşında ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından desteklenen Özerk Yönetim ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgeleri hedef alan hava saldırılarını artırdı.

Geçtiğimiz haziran ayının sonlarında silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile Özerk Yönetimin önde gelen isimlerinin bulunduğu bir araç hedef alındı. Araçta Kamışlı Kantonu Eş Başkanı Yusra Derviş ile yardımcısı Liman Şiveş ve aracı kullanan Fırat Tuma öldü, Kamışlı Kanton Eş Başkanı Gabi Şamun ise ağır yaralandı.