Ekim ayında 142 bin 810 konut satıldı: En çok satış Irak vatandaşlarına

Ekim ayında 142 bin 810 konut satıldı: En çok satış Irak vatandaşlarına
TT

Ekim ayında 142 bin 810 konut satıldı: En çok satış Irak vatandaşlarına

Ekim ayında 142 bin 810 konut satıldı: En çok satış Irak vatandaşlarına

Türkiye genelinde konut satışları 2019 Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,5 oranında azalarak 142 bin 810 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılı Ekim ayı konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde konut satışları Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,5 oranında azalarak 142 bin 810 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 24 bin 451 konut satışı ve yüzde 17,1 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul'u, 13 bin 978 konut satışı ve yüzde 9,8 pay ile Ankara, 9 bin 12 konut satışı ve yüzde 6,3 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 13 konut ile Hakkari, 24 konut ile Ardahan ve 93 konut ile Bayburt oldu.
İpotekli konut satışları 2019 Ekim ayında 50 bin 411 olarak gerçekleşti
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 525,1 oranında artış göstererek 50 bin 411 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 35,3 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 8 bin 408 konut satışı ve yüzde 16,7 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 54,3 ile Artvin oldu.
Diğer satış türleri sonucunda 92 bin 399 konut el değiştirdi
Diğer konut satışları Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 33,3 oranında azalarak 92 bin 399 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 16 bin 43 konut satışı ve yüzde 17,4 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 65,6 oldu. Ankara 7 bin 875 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara'yı 5 bin 344 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 10 konut ile Hakkari oldu.
Konut satışlarında 50 bin 181 konut ilk defa satıldı
Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 32,9 azalarak 50_bin 181 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 35,1 oldu. İlk satışlarda İstanbul 8 bin 988 konut satışı ve yüzde 17,9 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul'u 3 bin 683 konut satışı ile Ankara ve 2 bin 967 konut satışı ile İzmir izledi.
İkinci el konut satışlarında 92 bin 629 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 29,2 artış göstererek 92_bin 629 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 15 bin 463 konut satışı ve yüzde 16,7 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 63,2 oldu. Ankara 10 bin 295 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara'yı 6 bin 45 konut satışı ile İzmir izledi.
Yabancılara Ekim ayında 4 bin 272 konut satışı gerçekleşti
Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31,9 azalarak 4 bin 272 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Ekim 2019'da ilk sırayı 2 bin 43 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini sırasıyla 912 konut satışı ile Antalya, 215 konut satışı ile Bursa, 192 konut satışı ile Ankara ve 134 konut satışı ile Yalova izledi.
Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Irak vatandaşlarına yapıldı
Ekim ayında Irak vatandaşları Türkiye'den 597 konut satın aldı. Irak'ı sırasıyla, 536 konut ile İran, 292 konut ile Rusya Federasyonu, 225 konut ile Almanya ve 185 konut ile Afganistan izledi.

 


İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe